Yalçın Bayer

Sanatsal cam sergileri size çok şey öğretir

11 Ocak 2023
Bir zamanlar belki bir yıldırımın düşmesi, belki dünyanın soğuması esnasında oluşmuş, ilk insanın obsidyen dediği savaş aleti, kadınların süslenme aracı, ilk ayna olarak gördüğümüz cam.

Ortadoğu’da deneyici bilginler tarafından keşfedildiğinde hayatımızın her alanını bu düzeyde kaplayacağını bilmiyorlardı. Cam sanatı M.Ö. 2500’li yıllara tarihlenmektedir. Babil’de ilk kil tabletin üzerinde ilk cam reçetesi kazınmıştır. Mezopotamya, Mısır ve Fenike’de cam üretilmiştir.

Doğu Akdeniz’de, Suriye’de, Mısır’da bu malzemeyle süs eşyaları, cam boncuklar, şişeler, saklama kapları yapılıyordu. O zamanların en kıymetli eşyası olan camı ölüm törenlerinde, düğünlerde hediye ederek birbirlerini onurlandırıyorlardı.

Ortadoğu’nun Romalıların egemenliğine girmesiyle cam ve ustalarının yolculuğu Anadolu’yu da geçerek Roma ülkesine gitti. Camın Anadolu’dan batıya geçerken de Yozgat Alişar, Manisa Sart, Eskişehir Gordion’da durak olarak kaldığını bilinmektedir. Hatta en eski kalıpta şekillendirilmiş olarak Gordion’da bulunduğunu da biliyoruz.

Sanayi devrimine kadar yaşamını İtalya’da sürdüren, orada bütün Avrupa’ya ve tabi ki Osmanlı ülkesine de tekrar geri dönen cam, bizde Beykoz’da varlığını bir süre orta düzeyde sürdürür. Asıl gelişimini Cumhuriyet modernleşmesi sürecinde gösterdi. Bugün ülkemizdeki cam sanayi bölgenin en büyüğü olarak devam etmektedir.

Cam Avrupa’ya yayıldıktan sonra 19. yüzyılın son çeyreğinde ve 20. yüzyılın başında salt ihtiyaç malzemesi olarak değil, bir sanat malzemesi olarak da değer gördü. Yeni sanat (Art Neuveau) akımıyla beraber Fransa’da Almanya’da ve Avrupa’da birçok şehrine yayıldı. 20. yüzyılın ikinci yarısıyla beraber küçük atölyelerde de gelişen cam sanatı, cam hareketi, hayatımızın her aşamasına yerleşti.  Sadece cam sanatı sergisi yapan galerilerle beraber cam müzeleri de sanat boyutuyla da yaşamımıza girdi.         Ekrem ÖZEN – Ressam

TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK ENGELSİZ OKULU GAZİANTEP’TE

Gaziantep’teyim... Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin bizi yeni açılan Baharat Müzesi’nde Gaziantep yemekleriyle ağırladı... Yemekten sonra Engelsiz Yaşam Merkezi’ni gezdik. Burası, engellilerin eğitim aldığı Türkiye’deki en büyük okul. Gaziantep savunmasının anlatıldığı Panorama - 25 Aralık Müzesi’ni gezdim. Muhteşem manzaralar gördüm. Fransızların Anteplilere yaşattığı mezalim karşısında dehşet içinde kaldım. Gaziantep’te tanık olduklarımı yarından itibaren bu köşede okuyabileceksiniz.

ÇÖPE KİTAP ATMAK VE ZİHİN ÇÜRÜMESİ

Yazının Devamını Oku

Sular ne zaman gelecek?

10 Ocak 2023
Avrupa’da kayak merkezleri kapalı, Kuzey kutbundaki buzlar eriyor, gemiler vızır vızır geçmeye başladı, ülkemizde son 52 yılın en kurak aralık ayını yaşadık. Antalya’da denize giriliyor, göller kuruyor, barajlar boşalıyor.

Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız tekrar uyarıyor; sonbahar ve kış yağışlarımız normallerin çok altında. Gidişat iyi değil. Her yıl daha da kötüleşiyor. İklim değişikliğinin baskısı artıyor. Yağışların düzeni bozuldu. Ekili alanların yüzde 80’inde kuru tarım yapılıyor. İki sene üst üste yaygın tarımsal kuraklık bizi çok zorlar. Suyumuzu daha verimli kullanmalı, toprağımızı korumalıyız. Kuraklık, taşkın, iklim değişikliği eylem planlarımız hazır ama eyleme geçemiyoruz. Önlem alıyoruz ama nehir havzası ölçeğinde değil. Suyu, toprağı havza ölçeğinde entegre yönetmek için geç kalıyoruz.

Birinci Su Şurası’nda son şekli verildi ama Su Yasa Taslağı hâlâ TBMM’ye gelmedi, nerede bekliyor? Kentlerin su şebekelerindeki kayıplar hâlâ yüksek. Büyükşehirlerin su ve kanalizasyon idarelerinin teknik ve ekonomik sıkıntıları var. Bu idarelerin yasaları yeniden ele alınmalı, kurumsal yapıları güçlendirilmeli, DSİ’nin modern sulamaya dönüşüm programında yüzde 25 seviyesindeyiz, daha da hızlanmalı.

Yağışlar yetersiz, sularımız hâlâ kesilmedi ama risk artıyor. Suyumuza sahip çıkmazsak yakında sormak zorunda kalacağız.

Evet: “Sular ne zaman gelecek?”

GÜNÜN SÖZÜ

ÇEVRELERİNE bir fidan dikmediler /Yarın ağaç olur kalır diye /Hiçbir talebeye burs vermediler. /Yarın adam olur yerimi alır diye.”

Cemil MANDACI

 

Yazının Devamını Oku

‘Mesleki ve teknik okul öğrencilerine destek olalım’ Bu da öğretmen

6 Ocak 2023
Bu dünyada hâlâ çok iyi insanlar var. 1985 yılında meslek lisesinden mezun oldum. 89 yılında meslek lisesinde öğretmenlik yapmaya başladım. 10 ayrı okulda görev yaptım. Bu uzun süre zarfında hiç rapor almadım. İdarecilik yaparken yıllık 30 günlük izin haklarımın yüzde 99’unu da kullanmadım. İşim, dersim olsun ya da olmasın her gün 9-11 saat okulda bulunuyorum.

Enayi diyenler olabilir ama bu beni etkilemez.

Son 28 yılda çeşitli konularla ilgili 70 de kitap yazıp kendim bastırarak yayınladım.

Bu çalışmalarımı takdir eden, destekleyen bir tek amir, kurum, dernek, vakıf olmadı. Sadece batırmak için uğraşan çok oldu.

Bu yazımda amacım şu: Hayır işlerinizde birinci sıraya mesleki-teknik okul öğrencilerini koyun. Zira ağa, paşa, oligarşi, burjuva, derebeyi, Sabetayist, kripto, mason, Rotary, Lions, Innerwheel, dayı, dede, eşraf, patron, tefeci, spekülatör kişilerin çocukları bu okullarda yok...

Öğrencilerimizin yüzde 90’ının aylık geliri 3.500-6000 TL arasında (geçen yılın başındaki miktar).

Halen 1 yıldır Ankara’da bir mesleki-teknik okulunda çalışıyorum. Kabanı, botu, gömleği, el takımları, ölçü aleti, havyası, iş önlüğü olmayan, bunları alamayan yüzde 50’den fazla öğrenci var.

Yardım toplayan ‘yapıların’ yüzde 99’unun yağ, bal içinde yüzdüğünü görüyorum. Mesleki eğitimi birinci sıraya çıkarmadan bu ülkeyi üretken yapamayız. Lafla peynir gemisi yürümüyor.

Ali ÖZDEMİR

Yazının Devamını Oku

Staj mağduriyeti

5 Ocak 2023
Staj sigortası mağdurları, lise ve üniversitede zorunlu staja tabi tutulan kişilerin sigortalarının emeklilikte bağlayıcı sayılmasını ve şu an çalışmaları devam eden emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) kapsamına alınmalarını talep ediyor.

Konuyu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Girgin’e verdiği soru önergesiyle TBMM gündemine taşıyan CHP Bursa Milletvekili Erkan Aydın, Türkiye’de yüz binlerce kişinin staj mağduriyeti yaşadığını dile getirdi.

Aydın verdiği önergede şunları söyledi: “Meslek lisesi, üniversite ve çıraklık okullarında eğitim alan öğrencilerin yaptıkları zorunlu stajlarda uzun vadeli sigorta kollarına dahil primlerin değil, meslek hastalığı ve iş kazasına yönelik sigorta primlerinin yatmasıyla ortaya çıkan ve bu insanların emekliliklerini mağduriyet yılı kadar öteleyen toplumsal bir sorundur. Bu kişilere sigorta numarası ve kartı verilmiş ‘Yaşıtlarınıza göre avantajlısınız, daha erken emekli olacaksınız’ tarzı telkinlerde bulunulmuştur. Staj sigortası adı verilen bu uygulamaya göre aktif halde çalışıldığı halde sigorta eksik yatıyor. Söz konusu sigorta uzun vadeli sigorta kollarını kapsamıyor.”

MAĞDURLARI KAPSAYACAK MI?

Aydın, Bakan Bilgin’e şu soruları yöneltti: “TBMM’ye sevk edeceğiniz kısa adı EYT olarak adlandırılan teklif, staj sigortası mağdurlarını da kapsayacak mı? Kapsam dışı kalacaklarsa bunun gerekçesi nedir? Bu konuda çok sayıda mağdur bulunmaktadır. Makul miktar bir borçlanmayla bütçeye yük getirmeden sorunu çözmek için bir planınız var mı?”

SİYASETTE YILBAŞI HEDİYESİ OLUR MU?

Geçen haftanın tartışmalı konularından biri şuydu. Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’ın, CHP’li 135 milletvekili ve PM üyeleri olmak üzere yaklaşık 200 kişiye yeni yıl hediyesi olarak 1500 lira değerinde spor ayakkabısı göndermesi. Olayın basına yansıması üzerine CHP Grup Başkan vekili Özgür Özel bir tweet’e “CHP Grup yönetimi olarak Maltepe Belediye Başkanı’nca yapılmak istenen bu gönderimi doğru bulmadığımızı belirttik ve gönderilen paketlerin Meclis’e kabulünü ve dağıtımını engelledik. Bizi aşan alternatif yollarla yollandı ise paketler milletvekillerimizce iade edilecektir” yazdı.

2 Ocak 2023 günü yapılan Maltepe Belediyesi Meclis toplantısında AKP’li Meclis üyeleri tarafından konu gündeme getirildi. Ali Kılıç cevap olarak “Anadolu kültüründe hediye alıp vermek vardır, daha önce de bayramlarda, bazı özel günlerde hediye alınıp verilir. Hediyenin değerinin bir önemi yoktur. Geçen dönem rahmeti Kadir Topbaş bizlere bilgisayar dağıtmıştı. Bu dönem Ekrem İmamoğlu da dağıttı, birilerinin hediyeleri kabul edip etmemesinin ötesinde sizin bunu yürekten vermeniz önemlidir, bana göre. Vergi dairesinde kayıtlı özel şirketimden bedelini ödediğim faturayı isteyenlere sunabilirim.”

Arayan bir Meclis üyesi,

Yazının Devamını Oku

Enflasyon + ek artış = Yüzde 25

4 Ocak 2023
Milyonlarca kamu çalışanı ile tüm emekliye 6 aylık enflasyon farkı ve ek zamla birlikte yüzde 25 zam verilecek.

TÜİK’in açıkladığı verilere göre aralık ayı enflasyonu yüzde 1.18, yıllık yüzde 64.27, altı aylık enflasyon yüzde 15.39 oldu. Buna göre, 6 milyona yakın memur ve memur emeklisinin maaşına toplu sözleşme zammı ve enflasyon farkıyla yüzde 16.47 zam gelirken, 11.5 milyon SSK ve Bağ-Kur emeklisi, dul ve yetimin aylığı yüzde 15.40 oranında arttı.

TÜİK verilerinin açıklanmasından birkaç saat sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sözleşmeliye kadro şöleni” toplantısında memur ve tüm emekliye ocak ayından itibaren geçerli olmak üzere yüzde 25 zam verileceğini açıkladı.

Buna göre, memur ve memur emeklisine enflasyon zammının yanı sıra yüzde 8.5 oranında, işçi ve Bağ-Kur emeklisine de yüzde 9.5 oranında ek yansıtılmış oldu. Geçen yılbaşında memur ve memur emeklisine ödenen yüzde 5 oranındaki ek zamdan yoksun kalan en gariban kitle SSK ve Bağ-Kur’lular bu kez unutulmadı. Onlara da ek zam verilecek.

Önümüzdeki günlerde TBMM Genel Kurulu’nda 5510 sayılı sosyal Sigortalar Yasası’nın ek 19. maddesinde yapılacak yasal düzenleme ile milyonlarca memur ve emeklinin yüzde 25’lik zammı kesinleşecek.

Yine yüz binlerce emeklinin umutla beklediği 3.500 lira olan en düşük aylığın da ilgili yasada gerçekleştirilecek düzenleme ile yükseltilmesi kuvvetle muhtemel. Beklentiler en düşük aylığın net asgari ücret düzeyine, 8.506 liraya çıkarılması yönünde. Siyasi irade ne yanıt verecek bu isteklere?   Şükrü KARAMAN

YENİ YILDA BİLİNÇ YAĞSIN DÜNYAMIZA

Cahit Sıtkı Tarancı’nın bir şiiri bizlere ders olsun.

Öyle bir yıl olsun ki; /Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun /Kuşların, çiçeklerin diyarı olsun.

Yazının Devamını Oku

Cumhuriyet’in 100. yılına hazırlanıyor... İstanbul’da Doğu-Batı bilim kültürünü birleştiren müze

3 Ocak 2023
Türkiye’de 2019 yılı ‘Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı’ ilan edilmişti. Adına gümüş ve bronz hatıra para çıkarıldı. 1924 Bitlis doğumlu hoca 2018’de İstanbul’da vefat etti. Cenazesi de özel izin ile İstanbul Gülhane Parkı içindeki İslam Tarihi ve Teknolojisi bahçesine defnedildi. Ömrünü İslam bilim tarihine vakfetmişti. Şöyle diyordu: “Biz, bilim tarihindeki eksik halkalardan birini yerine koymak istiyoruz; burada eksik kelimesi ile kastedilen, Rönesans’ı doğrudan doğruya Antik Çağ’a bağlayan yanlış düşünce ile oluşan boşluktur. Biz, İslam kültür çevresinin yaratıcı bilginlerinin, 900-1600 yılları arasında gösterdikleri başarılarını ortaya koymak istiyoruz.”

İstanbul Üniversitesi Şarkiyat (Doğu Bilimi) Araştırmaları Enstitüsü’nde ünlü Alman Şarkiyatçı Prof. Dr. Hellmut Ritter’in (1892-1971) öğrencisiydi. ‘Buhari’nin Kaynakları Hakkında Araştırmalar’ adlı doktorasında, hadis kaynağı olarak İslam kültüründe önemli bir yere sahip Buhari’nin sözlü kaynaklar yerine yazılı kaynaklara dayandığını ortaya koydu. Arapça, Süryanice, İbranice, Latince ve Almanca başta olmak üzere toplam 27 dil biliyordu.

1960 askeri darbesiyle üniversitelerden uzaklaştırılan 147 akademisyen arasındaydı. 1961’de Türkiye’den ayrılıp Frankfurt Goethe Üniversitesi’ne gitti. Orada Arap-İslam Bilimleri Tarihi Enstitüsü’nü, ertesi yıl ise bu enstitü bünyesinde, tarih boyunca Müslüman biliminsanlarının icat ettiği 800’den fazla bilimsel alet ve düzeneğin modellerinin sergilendiği ‘İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi’ni kurdu. Prof. Sezgin bu müzenin bir benzerini de 2008’de İstanbul’da kurdu.

3500 metrekare sergi alanına sahip İstanbul’daki müze toplam 585 adet alet, cihaz kopyaları, maket ve model koleksiyonuyla alanında Türkiye’de ilk, dünyada ikinci örnek bir müze. Bahçesinde üzerinde Şam’da kurduğu rasathane ile ölçümler yapan Abbasi halifesi El-Me’mun’un 9. yüzyılda yaptırdığı dünya haritasının kopyası olan “Yerküre” ve İbni Sina’nın ‘el Kanun fi’t-Tıbb’ kitabının ikinci cildinde bahsedilen 26 çeşit tıbbi bitkinin yer aldığı “İbn Sina Botanik Bahçesi” bulunuyor. Bilim tarihi açısından Doğu-Batı ilim kültürünü birleştiren bir köprü niteliği taşıyor. Ayrıca bu kültürü gelecek kuşaklara aktarması açısından büyük önem taşıyor.

Beş yüz yıla yakın bir zaman İslam dünyasının başkentliğini yapmış, tarihi derinliğe sahip İstanbul’daki İslam Tarihi ve Teknolojisi Müzesi, şimdi Cumhuriyet’in 100. yılı dolayısıyla 2023 yılında açılacak bir sergiye hazırlanıyor. Sergide aralarında Cahit Arf gibi yirmiye yakın Cumhuriyet dönemi biliminsanının portresi, iştigal ettikleri bilim dalıyla harmonize edilmiş bir şekilde minyatüre işlenerek sergilenecek.

ADANA İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ

14 bin kilometre alanı olan Adana, neden 10 kilometrekareye sıkıştırıldı? Ceyhan ve Yumurtalık Osmaniye’ye bağlanacak mı? Ceyhan il mi oluyor? Adana Havalimanı, uluslararası Çukurova Havalimanı açılınca ne olacak? Uluslararası Çukurova Havalimanı’nın yanına yapılacağı açıklanan Uluslararası Fuar Alanı ne anlama geliyor? TÜYAP Fuar alanı ne olacak? Türkiye’deki hemen hemen tüm metrolar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nca borcuyla devir alınırken Adana Metrosu’nun devir alınmaması ve 2 Etap Metro için kredinin onaylanmaması ne anlama geliyor? Ceyhan Enerji İhtisas Bölgesi’nin bir türlü bitirilememesinin nedeni ne? Sosyal ve kültürel olarak 2003’te 8. sırada olan Adana, yıllar sonra neden 16. sıralara geriledi?

Hatırlatıyoruz. İl yapıp Adana’yı da Ceyhan’a bağlamadan önce el ele vererek sorunların çözümü için mantıklı ve gerçekçi mücadelede buluşalım. (Murat Berhun’un farklı açılardan yazarak gündeme taşımaya çalıştığı konuyla ilgili yazısını okumak için: www.adanahabermerkezi.com/adana-neden-az-geliserek-geri-kaldi)

MESAJ PANOSU

Yazının Devamını Oku

Asgari ücret ve EYT’den sonra şimdi sıra emeklide

30 Aralık 2022
Asgari ücret zammı ile emeklilikte yaşa takılanlara haklarının verilmesinin ardından sıra 14 milyon emekli, dul ve yetime geldi.

Dar ve sabit gelirliler arasında en çok yoksun olan emekliler. Bu kitle arasında 3.500 lira olan en düşük aylıkla geçinmeye çalışanlar mevcut. Ortalama emekli aylığının 4.660 lira olduğu dikkate alındığında yüz binlerce emekli yeni asgari ücretin oldukça altında gelire sahip. 3 Ocak Salı günü TÜİK tarafından açıklanacak aralık ayı enflasyonu ile memur ve emekliye 2023 yılının birinci 6 ayı için verilecek zam oranı netleşecek. Son beş aylık enflasyon yüzde 14.04 olarak gerçekleşti.

Öngörüler aralık enflasyonun yüzde 3 olacağı, 6 aylık zam oranının da yüzde 17-18 aralığında belirleneceği yönünde.

3.500, 4.600 veya üzerinde aylık alanlara yüzde 17-18 oranında artış yansıtmak can yakıcı hayat pahalılığında çözüm olmaz. En düşük aylığın net asgari ücret düzeyine, yani 8.506 liraya yükseltilmesi emeklinin öncelikli talebi. Emekli 6 aylık enflasyon artışının yanı sıra ek zam da istiyor.

Dini bayramlarda verilen 1.100 lira tutarındaki ikramiyenin günün koşullarına göre artırılmasını bekliyor.

Aylık bağlama oranını yüzde 35’e düşüren ve düşük emekli aylığına yol açan karma sistemden vazgeçilerek 2000 yılı öncesi gibi katsayı ve gösterge sistemine dönülmesi, büyümeden pay verilmesi olmazsa olmazları.

NE İSTİYORLAR

2000 yılı sonrası emekli olan SSK ve Bağ-Kur emeklilerini kapsayacak intibak yasasının çıkarılması, hastaneye tedaviye ya da eczaneye ilaç almaya gittiğinde aylıklarından kesilen katkı payı uygulamasının sonlandırılması diğer önemli talepleri. Çalışırken adlarına yıllarca yüzde 12 sağlık primi ödenen emekli haklı olarak katkı payına isyan ediyor. Vergi iadesi yerine aylığının yüzde 4-5’i kadar verilen ek ödemenin yüzde 8-10’a çıkarılması istemleri arasında.

Siyasi irade, EYT’lilerin katılmasıyla sayıları yakında 16 milyonu aşacak dev kitle emeklinin taleplerine kayıtsız kalmamalı. Gerçekleşmezse kendilerini üvey evlat gibi görecekler.

Yazının Devamını Oku

Teknofest Drone Şampiyonası için başvurular başlıyor

29 Aralık 2022
Gençlik ve Spor Bakanlığı onayı ile ülkemizde 2017 yılından bu yana düzenlenen, 2019 yılından itibaren de TEKNOFEST kapsamına alınan STM yürütücülüğünde düzenlenen TEKNOFEST Drone Şampiyonası, havada büyük bir rekabete sahne oluyor.

Türkiye Hava Sporları Federasyonu, İnsansız Hava Araçları Branşı bünyesinde, Gençlik Spor Bakanlığı İl Müdürlükleri tarafından verilen sporcu lisansına sahip tüm kişiler TEKNOFEST Drone Şampiyonası’na bireysel başvuru ile katılabiliyor.

Bu yıl yine 3 etaptan oluşacak olan TEKNOFEST Drone Şampiyonası’nın birinci etabı 02-05 Mart tarihlerinde İzmir’de, ikinci etabı 16-19 Mart tarihlerinde Ankara’da gerçekleşecek. İki etap sonucunda en iyi puanı alan sporcular TEKNOFEST 2023 İstanbul’da gerçekleşecek olan Büyük Final’de yarışmaya hak kazanacak. Dereceye giren sporculardan birinciye 30.000 TL, ikinciye 20.000 TL, üçüncüye ise 10.000 TL ödül takdim edilecek. Ayrıca TEKNOFEST Drone Şampiyonası Büyük Final yarışının birincisi yine TEKNOFEST 2022 kapsamında düzenlenecek olan World Drone Cup’ta ülkemizi temsil edecek.

TEKNOFEST kapsamında ilk kez 2018 yılında düzenlenen World Drone Cup, STM Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ yürütücülüğünde dünyanın en iyi drone yarışçısını bu yıl da TEKNOFEST İstanbul’da belirleyecek. Dünyadan en fazla ülkenin ve en fazla sporcunun katıldığı yarışmaya bu yıl yine rekor sayıda başvuru bekleniyor. Yarışma 02-05 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da yapılacak. Dereceye giren birinci 80.000 TL, ikinci 60.000 TL, üçüncü ise 40.000 TL para ödülü kazanacak.

Sporcular tarafından büyük ilgi gören TEKNOFEST Drone Şampiyonası ve World Drone Cup yarışmalarının heyecanına ortak olmak için hemen www.teknofest.org adresi ziyaret edilebilir.

GÜNÜN SÖZÜ

“Geçmiş yıllarda hırsızlıktan, rüşvetten, irtikaptan, yalan söylemiş olmaktan utanılırdı, namuslu adamın elbisesinin yamasından utanılmazdı.” Yavuz ŞEN

SUSAMIN DEĞERİNİ BİLMİYORUZ 200 MİLYON DOLAR VERİYORUZ

Yazının Devamını Oku