- Partilerimizin her vatandaşımıza ulaşma, derdine derman olma ve helalleşme iddiasına rağmen, gönülleri yapacak, ‘Halil İbrahim Sofrası’nda camiamızı temsil edebilecek, sevilen, sayılan ve liyakatli Rumelili adaylara seçilebilecek sıralarda yer bulunamaması, vicdanları yaralamış ve temsilcisi olduğumuz insanlarımızın infialine sebep olmuştur.
- Vatan ve millete hizmet amacı ve STK’larımızın desteğiyle, sorumluluk alarak, elini taşın altına koyan temsilcilerimizin yok sayılmasını, partilerimizin akıl tutulması olarak değerlendiriyor, en kısa zamanda bu yanlışın düzeltilmesini bekliyoruz.
- Yüzde 0.5 oyu dahi olmayan partilere büyük ödünler vererek yanlarına alma çabalarına rağmen, Türkiye nüfusunun yüzde 37’sini temsil eden Rumeli camiasının temsilcilerine sırtını dönen siyasi partilerimizin genel başkan ve yetkili kurullarına; yıllardır uygulanan “Adaylar bizden, oylar sizden” mantığının sürdürülemeyeceğini, siyasetin her kademesinde içimizden çıkan adayları görmek, hak ettiğimiz oranda temsil edilmek istediğimizi önemle hatırlatıyoruz.
Kamuran ATAKAN
Rumeli Balkan Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı
ATATÜRKLÜ ARMA YENİDEN SÜPER LİG’DE
Yılport Samsunspor, 11 yılın ardından hak ettiği yere, Süper Lig’e döndü. Formasında Atatürk armasını taşıyan tek kulüp olan Samsunspor, yılların özlemini bu sezon dindirdi ve 11 yılın ardından Süper Lig’e geri geldi.
Eyüpspor’un kendi sahasında Gençlerbirliği’ne 2-0 yenilmesinin ardından, Spor Toto 1. Lig’de sezonun bitimine 6 hafta kala şampiyonluğunu ilan etti. Vefakâr taraftarları kutlamalara başladı.
Sıra şimdi ‘Bergama Zeus Sunağı’na geldi galiba. Berlin Eyaleti Çeşitlilik ve Ayrımcılıkla Mücadeleden Sorumlu Müsteşarı Saraya Gomis, bir süre önce sunağın Türkiye’ye iade edilmesi gerektiğini söylemişti.
Gomis’in bu sözleri tepkiyle karşılanmış, Almanya eserin ülkeden çıkışına ilişkin olarak Osmanlı ve Alman imparatorlukları arasında 1878’de yapıldığı iddia edilen bir anlaşmayı öne sürmüştü... Anlaşma, Osmanlı İmparatorluğu’nun 1874’te kabul ettiği Asarı Atika Nizamnamesi’ne dayanıyor. Nizamnamede, kazıda bulunan eserlerin üçte birinin kazı çalışmasını yapan ülkeye, üçte birinin devlete ve üçte birinin arazi sahibine verileceği belirtiliyor.
Bu konuda yeni bir gelişme daha yaşandı. Önde gelen günlük Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi, geçtiğimiz günlerde ‘Bergama Sunağı’nı Geri Verin’ diyerek bir başmakale yayınladı. Yorumda, “Benin’in yirmi ünlü bronzu iade edilirken ‘uluslararası kültürel politikada bir dönüm noktası’ndan söz ediliyordu. Uluslararası kültür politikasının dönüm noktası nerede?” diye soruluyor, “Neden bu dönüm metaforunu daha somut terimlerle ifade etmiyorsunuz? Bergama Sunağı neden iade edilmiyor?” diye devam ediliyordu.
Bergama Zeus Sunağı, günümüzde Bergama olarak anılan antik Pergamon şehrinde, Pergamon Krallığı’nı yöneten Attalos Hanedanı tarafından M.Ö. 2. yüzyılda yaptırılmış, anıtsal, dinsel bir yapı. Bu görkemli yapının kalıntıları, 1870’li yıllarda Alman inşaat mühendisi Carl Humann tarafından, o zamanın Prusya’sına götürülür. Şimdi Berlin’deki Pergamon (Bergama) Müzesi’nde sergileniyor. İncil’de adı geçen 7 yedi kiliseden biri Bergama’da ve Zeus Sunağı’ndan da bahsedilmekte.
Alman mühendis Carl Humann 1870’li yıllarda Bergama-Dikili yolunu yapmak için Osmanlı Devleti’ne gelmiş. İlginç bir tesadüf mü yoksa ilahi adalet mi bilemiyorum ama sunağı bulunduğu topraklardan götüren Carl Humann, 1876’da İzmir’de 57 yaşında ölür. İzmir’e gömülür ama Katolik Mezarlığı kapatılınca mezarı Bergama’ya nakledilir. Berlin’de Brenzlauer-Berg semtinde Carl Humann İlkokulu ve Humannplatz Meydanı, doğduğu Essen kentinde de Carl Humann Lisesi var. Bu konuyu takip etmekte yarar var.
NOT: Berlin’deki Müzeler Adası’ndaki en büyük ziyaretçi cazibe merkezi, yenilenmek üzere 2027 yılına kadar kapatıldı. Müzenin tüm bölümlerinin tamamen yenilenmesi en az 2037’ye kadar sürecek. 1.2 milyar Euro’dan fazlaya mal olacak.
BALKANLAR’IN KÜÇÜK ÜLKESİNDE BÜYÜK DEĞİŞİM
ADRİYATİK
Bu desteği 1954’te Demokrat Parti’ye kaptırdı. Demokrat Parti, Bucak aşiretinden Mustafa Remzi Bucak’ı ve Melik Fırat’ı vekil listesine alarak aşiretlerin desteğini almaya başlamıştı. Uzun yıllar aşiretler iktidarlara büyük katkılarda bulundular. Özellikle Demirel, aşiretler ile bütünleşmişti. Günümüze baktığımızda aşiretlerin eski devasa gücünün zayıfladığını görüyoruz. Çünkü aşiret mensupları arasında bölünmeler ve bireysel adaylıklar söz konusu olmaya başladı. Bu durum, aşiretlerin eski ağırlığını ortadan kaldırdı. Korucu aşiretleri ile bilinen Şırnak’ta Tatar aşireti mensubu dört kişi ayrı ayrı partilerden aday oldular. Diyarbakır’a baktığımızda da Ensarioğulları aşireti mensupları ayrı partilerden aday oldular. Kendi içinde bütünlüğü sağlayan Bedirhanoğlu aşireti ve Elçi aşireti CHP’de yer bulabildi. Bir zamanlar Demirel’in sağ kolu olan Bucak aşireti reisi Mehmet Celal Bucak’ın oğlu Fatih Bucak ve yeğenleri hiçbir partiden yer bulamadılar. Aynı durum İzol aşireti için de geçerlidir. Parti listelerinde yer bulamayan aşiret üyelerinin mensupları, seçimlerde bağımsız aday olarak yarışa katılmayı tercih etmek durumunda kaldılar. Aşiretler dünden bugüne genelde büyük partileri tercih etmekte, HDP’ye de mesafeli davranmaktadırlar.
DENGELER DEĞİŞTİ
HDP, bölgede aşiretler yerine, Kürtler arasında tanınmış isimlere öncelik vermeyi strateji olarak benimsemektedir. Yani bölge aşiretleri bölünüp bireysel hareket ettikleri için yeterli gücü elde edemiyorlar. Bu durumu gören aşiret üyeleri tercihlerinde bağımsız hareket ediyorlar.
Dr. Ramazan TOPDEMİR
GÜNÜN SÖZÜ
Unutmayalım
“Laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasını öngören bir ilke olmasının yanında, aynı zamanda demokrasinin, din ve vicdan özgürlüğünün, özgür düşüncenin temel dayanağıdır. Ülkemizde hukuk birliğinin ve demokrasinin olmazsa olmaz koşulu olan laiklik ilkesi, kadın haklarının da güvencesidir.” Nazan MOROĞLU
CHP ALMANYA’YI UNUTMUŞ
AKP’nin 600 adayından 113’ü kadın. Bir önceki seçimde kadın aday sayısı 78’di ve bunların sadece 45’i seçilebilmişti. Meslek dağılımında hukukçuların ağırlıklı olduğu görüldü.
Partiler yeni isim ortaya çıkarıp olabildiğince listelere yerleştirme imkânı buldular. En ‘sıkışık’ olanı CHP idi. 285 vekilden 196’sı liste dışında kaldı. Önceki dönemde 78 kadından 45’i seçilmişti.
GÜNÜN SÖZÜ
“Bugün hayal dahi edilemeyen yerlere ulaştık. Türkiye’yi sadece elit, beyaz, bir avuç mutlu azınlığın ülkesi olmaktan çıkardık. Bu ülkenin Romanların da vatanları olduğunu, Romanların da bu ülkenin ayrılmaz parçası olduğunu kabul ettirdik.”
Recep Tayyip ERDOĞAN
ERZURUM’A 40 YILDAN BERİ İDDİALI ADAY
TİP VE YEŞİL SOL SÜRPRİZ YAPAR MI?
-
Ülkeyi toplam on yıl yönettikten sonra, karıştığı yolsuzluklardan ötürü, 2021 ilkbaharından itibaren düzenlenen kitlesel protestolar sonucunda iktidarı kaybeden önceki Başbakan Boyko Borisov liderliğindeki parti (GERB- Bulgaristan’ın Avrupalı Geleceği Girişimi), bu defa oyların yüzde 27’sini topladı. 240 sandalyeli mecliste 69 milletvekili çıkardı. Yolsuzluk geleneğini ortadan kaldırmak ve yozlaşmış Borisov’un hâkimiyetine son vermek iddiasıyla siyasete başlayarak Bulgar seçmenin teveccühünü kazanan, Batı’da eğitim görmüş ‘makbul siyasetçi’ Kiril Petkov’un Değişime Devam Partisi ise, 64 milletvekili kazandı. Meclis aritmetiği, en fazla temsilci çıkaran bu iki partinin bir araya gelerek koalisyon hükümeti kurmalarını zorunlu kılıyor, başka bir seçeneğe imkân tanımıyor. Yolsuzluklara savaş açarak sempati ve oy toplayan Kiril Petkov, ‘yolsuzluk şampiyonu’ Borisov ile bu defa ortaklaşa hükümet kurar mı? Herkes bu hususu merak ediyor. Yoğun kamuoyu baskısıyla belki, bir ihtimal kurabilir. Çünkü ülkede her şey durmuş vaziyette: Parlamento iki yıldır hükümet çıkaramıyor, seçmen tekrar sandık başına gitmek istemiyor, seçimlere katılım oranı yüzde 40 civarını aşmıyor, Avrupa Birliği fonlarından yararlanılamıyor, Schengen bölgesine giriş süreci askıda, genç nüfus Bulgaristan’dan göç etmeye devam ediyor.
HÖH BAŞARILI SAYILIYOR
Gelişmeleri özetlersek... Diriliş (Renaissance) (39) ile Sosyalist Parti’nin (23) bu kez toplam oyların çeyreğini elde etmeleri dikkat çekti ve üzerinde durulması gereken bir endişe kaynağı oldu. Bu karamsarlık ve belirsizlik ortamında, etnik Türklerin partisi olarak kabul edilen Haklar ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) oy oranını muhafaza etti. 36 milletvekili ile parlamentodaki yerini korudu. Bu bir başarı sayılıyor. Geçmiş yıllarda GERB ile tesis ettiği yakın ilişkilerden ötürü, maalesef HÖH aleyhinde olumsuz bir algının mevcut olduğu ileri sürülüyor. Ülke çapında seçmen güveninin kazanılarak bu olumsuz imajın silinmesi HÖH yönetiminin öncelikli hedefi olmalıdır.
Hasan Servet ÖKTEM
Emekli Büyükelçi
GÜNÜN SÖZÜ
“FAKİRLİK çukurundan çıkabilmek için kaliteli üniversiteler ile mesleki ve teknik liselere önem vermemiz icap ediyor. 1982 yılından beri teknik eğitimin içindeyim. Okullarımızın yüzde 90’ı 50 sene öncesinin bilgilerini aktarıyor hâlâ.” Ali ÖZDEMİR
Mimar Sinan’ın kalfalık eseri Süleymaniye Camisi’nden öykünerek tasarlanan, Levent Büyükdere Caddesi üzerinde bulunan caminin temeli Recep Tayyip Erdoğan tarafından 3 Temmuz 2020 tarihinde atılmıştı, açılışı da yine Cumhurbaşkanı tarafından yapılacak.
Levent Camisi Eğitim ve Kültür Hizmet Birimleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği Başkanı Ergin Külünk, caminin ismini Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk kaptan paşası ve Türk denizcilik tarihinin önemli isimlerinden olan Barbaros Hayrettin Paşa’dan aldığını belirterek “Bu sebeple de caminin iç ve dış dekorasyonunda martı, mavi rengi ve mavi tonlu renkler hâkim renk olarak kullanıldı” dedi.
Barbaros Hayrettin sefere çıkarken deniz askerleri olan Leventlerin bu bölgede eğitim yaptıkları tarihi kaynaklarda yer alıyor.
MANEVİ HAMİ
Külünk, bu caminin, son 10 yıl içinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın manevi hamilik yaptığı, inşaları süresinde gezip ziyaret ettiği camilerin sonuncusu olduğunu belirtiyor. İnşaat mühendisi Ergin Külünk, “Bu bir ihtiyaç projesidir” diye ekliyor. 20 bin kapasiteli caminin Sarıyer Büyükdere’den Yıldız Hamidiye Camisi’ne kadar ana arterdeki tek büyük cami olacağı bildiriliyor.
GÜNÜN SÖZÜ
Siyasi partilerin görevleri
“
Deprem felaketinde önemi bir anda öne çıktı.
Geleneksel kanal perakende esnafının zincir mağazalarla rekabet edebilmesinin önündeki engel olan tedarik sorununa yenilikçi ve sürdürülebilir bir çözüm sunan, online B2B alışveriş ve tedarik platformu ToptanTR.com, geleneksel perakendecilik sektörüne yeniden hayat veriyor.
YAPAY ZEKÂ VE BAKKAL
“Yapay zekâ algoritmamız ile esnafın ihtiyaçlarını tespit ediyoruz” sözlerini duyunca şaşırmamak elde değil. Yani yapay zekâ bakkala da girmeye başlamış artık.
Özetle, “Esnafın imdadına yetişen yeni bir sistem; ToptanTR firmasının Genel Müdürü Sezgin Şener ile tanıştık, bize dedi ki:
“Amacımız, mahalle bakkalını zincir marketlerle rekabet edebilir boyuta getirmek”; iddialı bir cümle, değil mi?
Küçük esnafın aracılar vasıtasıyla ürün temin ettiğini ve bu sebeple zincir marketlerle rekabette zorlanarak kepenk indirdiğini söyleyen ToptanTR Genel Müdürü Sezgin Şener, “Tam bu noktada onların imdadına yetişiyoruz ve uygun fiyatla raflarını doldurmalarına yardım ediyoruz. Üreticilerden direkt mal alamayan bakkalı aracılara mahkûm olmaktan kurtardık. Bakkallarımız artık, binlerce çeşit ürünü kısa zamanda ve iade garantili olarak ToptanTR.com üzerinden temin edebiliyorlar” diye konuşuyor.
Ailesi, Giresun-Tirebolu Yayla köyündeki
Buna göre SSK ve Bağ-Kur emekli, dul ve yetim aylığına temmuzda yapılacak artış, şimdiden yüzde 12’yi aştı. Nisan, mayıs ve haziran ayı enflasyonları ile milyonlarca emekliye verilecek zam oranı belirlenecek. 3 Temmuz Pazartesi günü TÜİK’in duyuracağı haziran enflasyon tutarı ile 6 aylık artış netleşecek.
Beklentiler işçi, esnaf, çiftçi, emekli, dul ve yetim aylığına temmuzda yüzde 20 veya üzeri artış yapılacağı yönünde.
En düşük emekli aylığına yapılan yüzde 36 oranındaki zamdan diğer emeklilerin yoksun bırakılması burukluk yarattı. Ocak ayında maaşlarına yüzde 8 oranında toplu sözleşme zammı yansıtılan memur ile memur emeklisi, şimdiden yüzde 4.5 oranında enflasyon farkına hak kazandı. Nisan, mayıs ve haziran TÜFE oranları ile 6 aylık enflasyon farkı ödemesi saptanacak. Farkın yüzde 15 düzeyinde olması yüksek olasılık. Memur ve memur emekli maaşına temmuzda ayrıca yüzde 6 oranında toplu sözleşme zammı yansıtılacak.
700 bin kamu işçisi de 2023-2025 dönemini kapsayan ve görüşmeleri süren toplu iş sözleşmesinin bayram öncesi bağıtlanmasını istiyor. Bayrama zamlı aylıklarla girmeyi umuyor.
Ağustos başında yetkili konfederasyon Memur-Sen ile hükümet yetkilileri, 7 milyon memur ve memur emeklisine 2024-2025 yıllarında 6’şar aylık dilimler halinde verilecek zammı saptamak üzere toplu sözleşmelere başlayacak. Uzlaşma sağlanamazsa son sözü YHK söyleyecek.
Hayat pahalılığından en çok etkilenen milyonlarca dar gelirli memur ve memur emeklisi 3 Temmuz’u iple çekiyor. 10 milyona yakın asgari ücretli de ara zam için temmuzu bekliyor. Şükrü KARAMAN
VERİLER HATALI MI?
SOSYAL