Paylaş
Ülkeyi toplam on yıl yönettikten sonra, karıştığı yolsuzluklardan ötürü, 2021 ilkbaharından itibaren düzenlenen kitlesel protestolar sonucunda iktidarı kaybeden önceki Başbakan Boyko Borisov liderliğindeki parti (GERB- Bulgaristan’ın Avrupalı Geleceği Girişimi), bu defa oyların yüzde 27’sini topladı. 240 sandalyeli mecliste 69 milletvekili çıkardı. Yolsuzluk geleneğini ortadan kaldırmak ve yozlaşmış Borisov’un hâkimiyetine son vermek iddiasıyla siyasete başlayarak Bulgar seçmenin teveccühünü kazanan, Batı’da eğitim görmüş ‘makbul siyasetçi’ Kiril Petkov’un Değişime Devam Partisi ise, 64 milletvekili kazandı. Meclis aritmetiği, en fazla temsilci çıkaran bu iki partinin bir araya gelerek koalisyon hükümeti kurmalarını zorunlu kılıyor, başka bir seçeneğe imkân tanımıyor. Yolsuzluklara savaş açarak sempati ve oy toplayan Kiril Petkov, ‘yolsuzluk şampiyonu’ Borisov ile bu defa ortaklaşa hükümet kurar mı? Herkes bu hususu merak ediyor. Yoğun kamuoyu baskısıyla belki, bir ihtimal kurabilir. Çünkü ülkede her şey durmuş vaziyette: Parlamento iki yıldır hükümet çıkaramıyor, seçmen tekrar sandık başına gitmek istemiyor, seçimlere katılım oranı yüzde 40 civarını aşmıyor, Avrupa Birliği fonlarından yararlanılamıyor, Schengen bölgesine giriş süreci askıda, genç nüfus Bulgaristan’dan göç etmeye devam ediyor.
HÖH BAŞARILI SAYILIYOR
Gelişmeleri özetlersek... Diriliş (Renaissance) (39) ile Sosyalist Parti’nin (23) bu kez toplam oyların çeyreğini elde etmeleri dikkat çekti ve üzerinde durulması gereken bir endişe kaynağı oldu. Bu karamsarlık ve belirsizlik ortamında, etnik Türklerin partisi olarak kabul edilen Haklar ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) oy oranını muhafaza etti. 36 milletvekili ile parlamentodaki yerini korudu. Bu bir başarı sayılıyor. Geçmiş yıllarda GERB ile tesis ettiği yakın ilişkilerden ötürü, maalesef HÖH aleyhinde olumsuz bir algının mevcut olduğu ileri sürülüyor. Ülke çapında seçmen güveninin kazanılarak bu olumsuz imajın silinmesi HÖH yönetiminin öncelikli hedefi olmalıdır.
Hasan Servet ÖKTEM
Emekli Büyükelçi
GÜNÜN SÖZÜ
“FAKİRLİK çukurundan çıkabilmek için kaliteli üniversiteler ile mesleki ve teknik liselere önem vermemiz icap ediyor. 1982 yılından beri teknik eğitimin içindeyim. Okullarımızın yüzde 90’ı 50 sene öncesinin bilgilerini aktarıyor hâlâ.” Ali ÖZDEMİR
16 MİLYON EMEKLİ ‘BU YETMEZ’ DİYOR
SEÇİMİN PATRONU EMEKLİLER Mİ?
HÜKÜMET kesenin ağzını açtı, ekonomik olarak geri kalmış kitleye yönelik bir dizi iyileştirmeleri hayata geçirdi. “Olmaz” denilen EYT yasası çıkarıldı, en düşük emekli aylığı ile bayram ikramiyeleri yükseltildi.
Emekli maddi anlamda sorun yaşamamak ve hayat pahalılığı altında boğulmamak için siyasilerden taleplerinin karşılanmasını istiyor. 16 milyonluk emekli, dul ve yetim, seçim sonucunu belirlemede oyları ile önemli rol oynayacak. Büyük kitle olmalarına karşın, toplumun en düşük gelirine sahipler, kıt aylıkla geçinmeye çalışıyorlar.
2000 sonrası SSK ve Bağ-Kur emeklisini kapsayacak intibak yasasının hayata geçirilmesi, en düşük aylığın net asgari ücret düzeyine çıkarılması, yılda 4 aylık tutarında ikramiye ödenmesi, bayram ikramiyelerinin en düşük aylık kadar olması, sağlık hizmetindeki kesinti uygulamalarının sonlandırılması, yüzde 4-5 oranındaki ek ödemenin artırılması, 5510 Sayılı Yasa ile yüzde 35’lere düşen aylık bağlama oranının yüzde 70’ler düzeyine çekilmesi, aylık bağlamada karma sistemden vazgeçilmeyerek milli gelirden pay verilmesi gibi temel talepleri var.
Toplu iş sözleşmesi hakkından yoksunlar. Hükümetin verdiği zam ve enflasyon artışı ile yetiniyorlar. Sendikalaşmak istiyorlar.
Aylıklarda göreceli iyileştirme sağlayacak intibak yasasının hayata geçirilmesi ‘olmazsa olmazları’. Aynı primi ödemeleri ve aynı yıl çalışmalarına rağmen, bir kısım emekli yüksek aylık alırken, diğerininki çok düşük.
Siyasi partiler 16 milyonluk dev ordunun temel taleplerine seçim beyannamelerinde ne denli yer verecek bakalım. Zira kullanacakları oylarla seçimin patronu onlar.
ÖVÜNELİM Mİ, DÖVÜNELİM Mİ
“ESKİDEN, ülkenin sorunlarıyla ilgilenmeyen, siyasi bakımdan kafası boş insanları alaya almak için “Ne sağcıyız ne solcu, futbolcuyuz futbolcu” ifadesi kullanılırdı.
Siyasetin sağ ve sol kanatlarında kendilerine yer bulamayan Muharrem İnce, bir süredir yaptığı gevelemelerden sonra nihayet nerede olduğunu ilan etti. “Ne sağda ne solda, ortadayız” dedi. (Habertürk’te Mehmet Akif Ersoy’un 3 Nisan 2023 tarihli programında.)
Muharrem İnce, gençler tarafından destekleniyormuş. Öyle söylüyor. Eğer günümüz gençliğinin tutumu bu ise hem bu gençlerin geleceği ve hem Türkiye için yazık demektir.” Zeki SARUHAN
TÜKETİCİNİN CEBİNDEN ELİNİZİ ÇEKİN
TÜKETİCİ Bilincini Geliştirme Derneği uyarıyor:
- Haksız kazancı görev haline getirerek ramazan pidesinin gramajı ile oynayan üreticilere sesleniyoruz. Tüketicinin cebinden elinizi çekin.
- Ticaret Bakanlığı yetkililerine sesleniyor ve Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu’nu görevini yapmaya ve haksız duruma müdahale etmeye çağırıyoruz.
- Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin ilgili zabıta birimlerine sesleniyoruz. Görevinizi yerine getirin ve bu haksızlığa karşı görevinizi yapın. (tubider.com)
BİLİYOR MUSUNUZ?
- YETERLİLİĞE Tabi Gelir Uzmanları’nın, özlük haklarını iyileştirme talebine ilişkin olarak TBMM Dilekçe Komisyonu’na 30 binden fazla imzalı dilekçe ile başvurup kariyer ve meslekler arasında oluşturulan merkez-taşra ayrımının kaldırılmasını ve özlük haklarına iyileşme talep ettiklerini...
- TÜRKİYE Diyanet Vakfı ve Vakıf Fuarcılık tarafından bu yıl 40’ıncısı düzenlenen Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı’nın, 31 Mart’tan beri Hacı Bayram-ı Veli Camisi’nde açık olduğunu...
Paylaş