Zira yüzlerce adaya karşılık Meclis’e sadece 600 milletvekili girebiliyor. Bu vekiller de partilerin aldıkları oy oranlarına göre belli oluyor. Örneğin geçen seçimlerde, yaklaşık 20 milyon nüfuslu İstanbul’dan Meclis’e 98 milletvekili gitti. Bu kişiler de parti listelerinin üst sıralarında yer alan isimlerden oluşuyor. Özellikle Ankara, İstanbul, İzmir’de ilk 5 sıraya giren vekillerin Meclis’e gireceğine kesin gözüyle bakılıyor. Hal böyle olunca, parti genel başkanları, ilk 5’e Meclis’e mutlaka götürmek istedikleri en yıldız isimleri yerleştiriyor. AKP, CHP kesin olmakla birlikte İYİ Parti, MHP, Yeşiller ve TİP adaylarından bazılarının ilk iki-üç sıralarda yer alabilmeleri bekleniyor.
İstanbul’daki üç seçim bölgesinin birinci sırasında AKP’den Murat Kurum, Süleyman Soylu ve Numan Kurtulmuş yer alırken, CHP’de ise bu isimler Oğuz Kaan Salıcı, Namık Tan ve Engin Altay olarak öne çıkıyor. CHP’nin en yüksek oy aldığı İzmir’de, geleneksel olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeri olan 1. Bölge 1. Sıra’da ise KHK ile işine son verilen siyaset bilimci Yüksel Taşkın yer alıyor. Marmara Üniversitesi’ndeki akademik kariyerinin sekteye uğramasının ardından CHP Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Taşkın, Meclis’e gidecek garanti isimlerin başında geliyor. CHP’nin garantiye aldığı bir diğer isim de İstanbul 2. Bölge 1. Sıra’dan aday gösterdiği eski İsrail ve ABD Büyükelçisi Namık Tan. CHP ve AKP’nin İstanbul’da üç bölgede 10 ve üzerinde vekil çıkarması bekleniyor.
İlk beşte yer alan adaylar şöyle:
İSTANBUL
İstanbul 1. Bölge
AKP: Murat Kurum, Erkan Kandemir, Hasan Turan, Müşerref Pervin Tuba Durgut, Hulusi Şentürk.
CHP: Oğuz Kaan Salıcı, Gamze Akkuş İlgezdi, Fethi Açıkel, Gökhan Günaydın, Birol Aydın.
TİP:
Açılış hazırlıkları son iki ayda hayli hızlı bir tempoda sürdürülen cami, 17 Nisan’da Kadir Gecesi açılacaktı, ancak tören cuma namazı nedeniyle yarına bırakıldı. Cuma namazına en az 20 bin cemaatin katılması bekleniyor. Geçen hafta camiyi Ahmet Bayraktar ile ziyaretimizde bizlere Dernek Başkanı Ergin Külünk eşlik etti. Ergin Külünk, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çok önem verdiği 63 bin kişilik Büyük Çamlıca Camisi’nin yapımında da şimdiki yapımda olduğu gibi ‘abilik’ yaptığını söyledi ve görevi yaklaşık 3 yıl sürdü.
MÜKEMMELLİKLER
Camideki inanılmaz güzellikleri sağlayanların; Ferhat Kurlu (Hattat), Mustafa Çelebi (Tezyinat), Abdullah Oğuzhanoğlu (Nakkaş), Mehmet Gürsoy (Çini) olduğu bildirildi.
UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası ilan edilen, ‘yaşayan hazineler’den sayılan Gürsoy’un eserlerinin tümünün tasarım olduğu ve Kütahya, İznik ve İstanbul’da imal edildiği öğrenildi.
Dernek başkanı Külünk’le sohbet ederken ilginç şeyler öğrendik.
KLASİK VE MODERN CAMİLER
Camiler mimari bakımdan “modern ve klasik” olarak ikiye ayrılıyormuş. Bir başka ayrım da “Mimar Sinan’dan önce ve sonra” şeklinde uygulanıyormuş. Mimar Sinan’la beraber Anadolu’da cami mimarisi üslubunun oluştuğu da vurgulanıyor. Karacaahmet’teki Şakirin Camisi ve Taksim’deki Taksim Camisi ‘modern’ sınıfından sayılıyor. Bir örnek verirsek, Şişli Camisi 1950-60’lar yapımını içeriyor. “Yeni yapıların ecdadımızın yaptığı tarihi camilerden örnek alındığını” söylüyor Külünk. “Bugünkü cami mimarlarının Sinan üslubunu yansıtırken, Selçuk çizgilerini kullandığını söylemek gerekiyor. Bir de kubbeli camilerimiz var. Onlara, Şehzade, Süleymaniye ve Selimiye’yi örnek gösterebiliriz” diyor.
Mühendis
Çukurova’da hasadı yaklaşan buğday tarlasında konuşan Ayhan Barut, “Ülkemizin en erken buğday hasadı Çukurova’da yapılıyor. 15 Mayıs itibarıyla bölgemizde buğday hasadı başlayacak. Hasat başlayacak ama ortada buğday taban fiyatıyla ilgili hiçbir açıklama yok. Belirsizlik sürüyor” diye konuştu.
Son 21 yılda 90 milyon tonun üzerinde ithal buğday için 25 milyar dolar ödendi. Bu hasat döneminde de TMO buğday ithalatına devam ediyor. Üretici ise acil olarak taban fiyatı bekliyor. Barut, “Hasadın yaklaştığı bugünlerde üreticilerimizi tedirgin etmekten kurtarmak için maliyetin üzerinde fiyat açıklanması lazım” diye konuştu.
BUSH VE DERVİŞ’İN OYUNU
Irak’ın işgali amacıyla (Irak’ın işgalinde İncirlik ve Güneydoğu’da Amerikan birliklerinin yerleşmesi konusunda), Ecevit-Bush görüşmesi sonrasında Türkiye’de baş döndürücü siyasi gelişmeler olmuş, ABD’nin “Ecevit’i tasfiye” senaryosu yaşama geçirilmişti. Çok sayıda yerli oyuncunun da sahne aldığı “Ecevit’i tasfiye” senaryosunda başrol Kemal Derviş’in olmuştu. Ecevit’in, Irak’ın işgali talebine karşı yanıtı hep “Hayır” olmuştu.
Uluç GÜRKAN - DSP eski Milletvekili
FATİH BUCAK: ‘YA HERRO YA MERRO’
Bağımsız milletvekili adayı olurken bile hiçbir partiye sığınmayan, Urfa Siverek halkından biri olan, yani ben, çiftçi-işadamı Fatih Bucak gibi olsun, derim. Kendimi ayrıntılı anlatmak istemem. Benim için farklı profil çizebilirler. Kimi ‘Dürüsttür, cesurdur, kellesi gitse hak yemez, hakkını yedirmez, gariban babası, kimsesizlerin kimsesidir’ der. ‘Herkese eşit mesafededir, kendisine 7-24 saat ulaşılır. Babasıyla, atasıyla gurur duyar’ diye ekleyebilirler.
Bu ülkede yönetenlerin yönetilenlerden daha cahil olmasından, adaletsizlikten, rant peşinde koşanlardan, devleti soyanlardan bıkmış; şana, şöhrete, paraya, güce, mevkiye ihtiyacı olmayan bana, bunları sağlayan memleketimin, insanımın sesi olmak, onların mücadelesini ve kavgasını Meclis’te yapmak için adayım.
Behramoğlu, Erhan Doğan’ın çalışmasının içine sindiğini belirterek “Daha büyük korolarla ve daha yüksek sesle söylendiğinde etkisi muazzam olacaktır. Bu konuda çalışmalar sürmektedir. Hedefimiz 29 Ekim’de muhteşem bir sunum gerçekleştirmek ve kuşkusuz daha da önemlisi, marşımızı yetişkin ve öğrenci kitlelerine ulaştırmaktır” ifadelerinde bulundu.
Usta şair sözlerine, “Türkiye’nin böylesine büyük yıldönümünde, adı marş olsun ya da olmasın senfoniler yazılmalı, şairler marşların yanı sıra destanlar yazmalı, resim sergileri açılmalı, filmler yapılmalı, başkaca sanat etkinlikleri gerçekleştirilmelidir. Fakat görebildiğim kadarıyla yüzüncü yılı her nedense sessizce geçirmekte gibiyiz...” diye devam etti.
- Ataol Behramoğlu, “Marşta klasik biçimden uzaklaşmadım. İstiklal Marşı bir aruz kalıbıyla yazılmıştır. Fakat hece ölçüsüyle baktığımızda da yaklaşık olarak 14 hecelik dizeler egemendir. Onuncu Yıl Marşı, Harbiye Marşı 14 hecelik dizelerle yazılmıştır. Ben de 14 hece ölçüsünü tercih ettim. Yüzüncü Yıl Marşı, dört kıtadan ve her kıta sonrasında yine on dört heceli bir tekrar beytinden oluşuyor. O beyit şöyle:
“YÜZYIL DEĞİL, BİNLERCE YIL SONRA DA SEN HEP YAŞAYACAKSIN ÖZGÜRLÜKLER VAROLDUKÇA”
GÜNÜN SÖZÜ
“ÖNÜMÜZDEKİ günlerde (04.04.2023’ten itibaren) neler olabileceğini tahmin edemiyorum.”
(Eski Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Ruhat Mengi ile yaptığı söyleşiden.)
ORTAYLI VE TAHİRLER’İN YAZILARINA DİKKAT
TÜİK verilerine göre nisan ayı enflasyonu yüzde 2.39, yıllık enflasyon yüzde 43.68 oldu. Ocak-nisan dönemini kapsayan dört aylık süreçte TÜFE yüzde 15.21 gerçekleşti.
İşçi ve Bağ-Kur emekli aylığına temmuzda yapılacak zam oranı dört ayda yüzde 15.21’e ulaştı. Mayıs ve haziran enflasyonları ile yılın ikinci yarısında aylıklara yansıtılacak artış saptanacak. Beklentiler işçi, esnaf, çiftçi, emekli, dul ve yetim aylığına refah payı hariç yüzde 20-25 arası zam yapılması yönünde.
Yılbaşında maaşlarına yüzde 8 oranında toplu sözleşme zammı yansıtılan yaklaşık 7 milyon memur ve memur emeklisi dört ayda yüzde 7’nin üzerinde enflasyon farkı edindi. Mayıs ve haziran enflasyonu ile ödenecek fark netleşecek. Bu kitleye 1 Temmuz’dan geçerli olmak üzere yüzde 6 oranında toplu sözleşme zammı da verilecek. 2024-2025 yıllarını kapsayacak toplu sözleşme görüşmeleri ağustos başında başlayacak. Milyonların sorumluluğu üzerinde olan yetkili konfederasyon Memur-Sen’in kamu çalışanı ile emeklinin hakkından ödün vermemesi isteniyor. Dar ve sabit gelirliler 6 aylık enflasyonun belli olacağı 3 Temmuz’u sabırsızlıkla bekliyor. Zira aylıklarından başka geçim kaynakları yok.Siyasiler, ‘dev’ emekli ordusunun oylarını kazanabilmek için çeşitli vaatlerde bulunuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan temmuz ayında emekliye enflasyon farkının yanında refah payı da verileceğini, 7500 liranın üzerindeki aylıkların iyileştirileceğini açıkladı. Aylıklarda kademeli zam uygulanacağı savlanıyor.
Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu seçimi kazanmaları halinde emekliye Kurban Bayramı’nda 15 bin lira ikramiye ödeneceğini, ikramiyelerin net asgari ücretten düşük olmayacağını belirtti. Kılıçdaroğlu, en düşük aylığın asgari ücrete eşitleneceğini de bildirdi.
Aileleri ile birlikte büyük oy kitlesi olan emekliler için seçimin gözdesi demek en doğru söz.
İktidara kim gelirse gelsin asgari ücrete de temmuzda hatırı sayılır oranda ara zam yapılacağı aşikâr.
Bu arada, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkan Vekili Talip Geylan, yaşanan ekonomik gelişmeler çerçevesine kayıpları telafi edecek düzeyde bir ‘ek zam’ yapılmasının kaçınılmaz olduğuna dikkat çektiğini de hatırlatalım. Şükrü KARAMAN
M.EREĞLİSİ’NE PETROKİMYA YATIRIMLARI
Dernek üyeleri avukat, şehir plancısı, su ürünleri mühendisi, doktor, biyolog, arkeolog, gazeteci, mali müşavir, jeoloji mühendisi, inşaat mühendisi, ziraat mühendisi, akademisyen, öğretmen, hekim, emekli ve çalışanlardan oluşuyor. Tanısanız tümüne madalya takarsınız.
Dernek olarak Trakya Platformu, Kırklareli Barosu, Kırklareli Kent Konseyi ile birlikte yaşadığımız bölgedeki, doğal ve sosyal yaşamı olumsuz etkileyecek projelere karşı, yerelde yaşayanlarla birlikte mücadele ederek yaşamı ve yaşam alanlarımızı savunuyoruz.
2117 BİTKİ, 2062 CANLI
Bölgemizdeki bilimsel araştırmalarda 2117 bitki türü ve 2062 hayvan türü olmak üzere toplam 4179 tür canlı tespit edilmiştir. Konumu itibarıyla iki kıta arasında bir köprü vazifesi görmesi, geçmiş buzul dönemlerinde türlere sığınak görevi görmesi, farklı iklimsel koşullara ve farklı ekosistemlere sahip olması şüphesiz Istrancaların biyoçeşitlilik zenginliğinin başlıca nedenleridir.
Bu zenginliği yok edecek olan son 4 projeye karşı açtığımız ‘idari yargı’daki davaların Nisan 2023’te lehimize sonuçlandığını duyurmak isteriz.
Bunlar, merkezde orman alanı içinde patlatmalı kalker; yine orman alanı içerisinde patlatmalı kalker ve dolomit; tamamına yakını mutlak tarım alanı üzerinde hayvancılık OSB ve Orman alanı içinde, doğal yaşamın ortasında RES (Rüzgâr Enerji Santaralı) projelerini kapsıyor. (Alanların dronla çekilmiş fotoğraflarını görseniz ağlarsınız.)
Altın madenleri üzerinde yapılan girişimlerin takipçisi olduğumuzu hatırlatmak isteriz.
BİLİME İNANMIYORLAR MI?
TEMA Vakfı, Levent’ten Şişli’ye taşınmış; Halaskargazi’de İş Bankası’nın üzerindeki dört katta hizmet veriyor. Genç kadrolarla tanışırken, TEMA’nın kurucuları Hayrettin Karaca ve Nihat Gökyiğit’i andık, unutulmaz katkılarını, neler yaptıklarını düşündük. Ne güzel insanlardı bu büyüklerimiz; genç ekip de aynı yolda devam ediyor. İşte dün oraya davetliydik. Bizlere ‘iklim değişikliği eğitim ve farkındalık projesi’ni anlattılar. Proje Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle hazırlanmış. Türkiye’de bir ilk olan ‘iklim değişikliği eğitimi’ portalını tanıttılar. “İklim TEMA Eğitim Portalı” (iklimtema.org) öğretmenler aracılığıyla, etkilerini her geçen gün daha fazla hissettiğimiz iklim değişikliği konusunda çocukların farkındalık geliştirmelerini sağlayacak.
Portal dün TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç’ın ev sahipliğinde, Milli Eğitim Bakanlığı Araştırma-Geliştirme ve Projeler Daire Başkanı Dr. Ayşe Kula ve TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Özgür Bolat’ın katılımıyla, Şişli’deki Genel Merkez binasında düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna duyuruldu. Genç eğitimci Dr. Özgür Bolat’ın da TEV’den sonra TEMA’da Deniz Hanım’la birlikte görev yapmasına herkes gibi biz de çok sevindik.
Çalışmaya dönersek; portaldaki eğitim içerikleri tüm öğretmenlere açık olacak.
Okul öncesi, ilkokul ve ortaokul kademelerine yönelik geliştirilen ve iklim değişikliği eğitimi konusunda öğretmenler için hazırlanan portal, Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyor. Müfredata uyumlu içeriklerin yer aldığı ‘iklimtema.org’a üye olan öğretmenler, tüm eğitim içeriklerine ve destekleyici materyallere kolaylıkla ulaşabilecek.
MÜCADELE ETMEYİ ÖĞRENECEKLER
Portalda, çocuklarla birlikte uygulanabilecek 60’a yakın etkinlik yönergesi, 15 sunum, 25’e yakın poster, 3 eğitici film ve uzman yazılarının yanı sıra 5 e-kitap öğretmenlerin kullanımına açık olacak. Etkinlikleri uygulayan öğretmenler ayrıca isimlerine özel e-sertifikaya da sahip olacak.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÜZERİNE DÜŞÜNMELERİ SAĞLANACAK
İklim değişikliği eğitiminde ekolojik okuryazarlığın yani insanın doğayla olan ilişkisinin önemine dikkat çeken TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı
Peki, ülkemizde kadın-erkek eşitliği olduğunu düşünüyor muyuz? NG Araştırma bu soruların cevaplarını öğrenmek için 10-19 Nisan 2023 tarihleri arasında, Türkiye genelinde 15 yaş ve üstü, 1501 kişinin katılımı ile bir kamuoyu araştırması yaptı. - Ülkemizde kadın-erkek eşitliği olduğunu düşünüyor muyuz? %67 oranında katılımcılar kadın-erkek eşitliğinin henüz sağlanmadığını düşünürken, %33’ü ise tam tersi görüş belirtiyor. Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı son yıllarda artış gösterse de hala dünya ortalamasının oldukça gerisinde. Ankete katılanların yarısı daha fazla kadının çalışması gerektiğini düşünürken, %26’sı ise tüm kadınların çalışması gerektiğini savunuyor.
ORTAK SORUMLULUK
Katılımcıların %69’u ev işlerinde sorumluluğun paylaşılması gerektiğini düşünüyor. %29’u ise sorumluluğun kadına ait olduğunu belirtirken, erkeklerin sorumlu olduğunu belirtenlerin oranı sadece %2. %61 çocuk bakımının ortak sorumluluk olması gerektiğini belirtirken, %39’u ise bu sorumluluğun kadına ait olduğunu ifade ediyor. Katılımcıların %44’ü yasalardaki yaptırımların ağırlaştırılmasının şiddeti önlemede etkili olacağını belirtirken, %22’si eğitimde şiddetle ilgili konulara daha fazla yer verilmesini, %15’i ise mevcut yasaların pratikte daha iyi uygulanmasının şiddeti önleyeceğini düşünüyor. %6’sı ise ne yapılırsa yapılsın, kadına şiddetin önlenemeyeceğini düşünüyor. Katılımcıların yanıtlarına göre kadın-erkek eşitliği konusunda ülkemizde hala büyük bir sorun olduğu ortaya çıkıyor.
BUGÜN ‘DÜNYA ASTIM GÜNÜ’
DÜNYA Sağlık Örgütü (DSÖ)’ne göre tüm dünyada 339 milyon kişinin astım olduğu tahmin edilmektedir ve dünyada her yıl 400 binden fazla astıma bağlı ölüm olduğu bilinmektedir. 2 Mayıs Dünya Astım Günü, bu yıl ‘Astımda Doğru Tanı ve Doğru Tedavi İçin El Ele’ teması ile, GARD Türkiye kapsamında, T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, Türk Toraks Derneği ve Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği işbirliği ile toplum ve sağlık çalışanları için eğitim ve farkındalık toplantıları düzenleniyor.
‘MARKSİZM-2023’ BAŞLIYOR
1992