Yalçın Bayer

Sarıyer 'çıta'yı yükseltiyor

24 Mart 2017
MASLAK’a giderken sağda Işık Üniversitesi vardır; onun da karşı sokağında Atlıspor Kulübü...

İstinye Park’ın komşusu burası. Orada devasa olacağı anlaşılan bir kamu binasının inşaatı, onun karşısında da Sarıyer Belediyesi’nin 1 Nisan’da açılacak ‘akıllı binası’ yer alıyor. Burası Sarıyer’in Pınar Mahallesi’nde kalıyor. Belediyenin bahçesine heykeltıraş Hüseyin Suna’nın büyük bir Atatürk anıtı ile Sarıyer’i simgeleyen balıkçı ve martı heykelleri yer alacakmış...

Belediyenin 750 çalışanı girişteki yürüyen merdivenle bir kat aşağıya indikten sonra servislerine geçebilecekler. Ana girişte sizi bir ‘yerel güç’ karşılıyor. Büyük kolonun ışıkları ‘hizmet mabedine’ giren insanların üzerine ışık saçıyor sanki.

Binayı Belediye Başkanı, İnşaat Mühendisi Şükrü Genç, Başkan Yardımcısı mimar Gökhan Zeybek, meclis üyeleri Ali Rıza Yılmaz, Salih Akıncı ile ziyaret ettik.

Belediyenin tüm hizmetleri (26 müdürlük) artık tek çatı altında 11 katlı 93 bin m2’lik ‘yeşil ve engelsiz’ merkez binada, bürokratik hizmetler dışında kent ile özdeşleyen ‘İstanbul Boğazı’, DEMOPARK bünyesinde yer alan simülasyon ile vatandaşların buluşması da düşünülmüş. Gençler, yaşadıkları kentin ve semtin tarihi ile aydınlanacakmış... Binanın galeri boşluğunu cam objelerle süslenmesi binaya başka bir güzellik katmış...

Yazının Devamını Oku

Referandum ayrışmanın oylaması olmamalıdır

23 Mart 2017
REFERANDUM tüm ulusun onayını alarak uzlaşma demektir. Onay ve uzlaşı için de en az % 65 evet oyu almanız gerekir. % 51’lerle onay alınmaz ve uzlaşılmaz, ancak halkı ayrıştırırsın.

Ayrıştırma, 20’nci yüzyılın siyasal vebası idi. 21’inci yüzyılda da benzer işlev devam ediyor. Ayrıştırma, ülkemizde çok ilkel bir şekilde kendini gösteriyor:

Siyasette ayrışmışız,
demokrasi gereği.

Fakat...

‘Selam’da ayrışmışız; solcusu ‘selam’ der, liberal ‘merhaba’, dincisi ‘selamünaleyküm’ der.

Tokalaşmada ayrışmışız; solcusu biraz kendisini geri atar ve dik durarak sertçe el sıkar veya samimiyetin ifadesi yanak yanağa gelir. Liberali sarmaş dolaş olur. Dincisi yanak yanağa gelir, milliyetçisi kafa kafaya tokuşur...

Bıyık ayrışması ayrı bir olgu; solcusu pos bıyıktır, romantiği bıyıksız, dincisi bıyığın kimyasını bozarcasına kazınmış bıyıklı, milliyetçisi sarkık bıyıklıdır (ki bir zamanlar devrimci bıyığı idi)...

Solcuya

Yazının Devamını Oku

Turizmde ayağımızdaki kurşunu çıkarmak zor

22 Mart 2017
TÜRKİYE fuarlara hem bakanlık hem de sektör bazında yoğun biçimde katıldı.

Otelci, havayolu şirketi ve turizmin diğer kesimlerinden işletmelerin sahip ve yöneticileri bu fuarlarda partnerleri olan tur operatörleri ile görüşmeler yaptı, bilgi aldı. Ayrıca bu fuarlar için hazırlanan raporlar açıklandı. Katılanların aldıkları bilgi iç açıcı değildi gözlemler de o yönde oldu.

Fuarlarda Türkiye bu kez bambaşka konular gündemdeydi. Konuşulan tek konu 16 Nisan’da yapılacak Anayasa halkoylamasıydı. “Bekleyelim” deniliyordu.
Tek umut veren pazar Rusya görünüyor. Rusya’daki fuarlara katılanlar, Rusya pazarının iyi gittiğini ama bunun uğranan kayıpları telafi edemeyeceğini söylüyor. Rusya’nın Sovyetler Birliği döneminden beri faaliyet gösteren tur operatörü Intourist’in genel müdür yardımcısı İsmail Bölükbaşı diyor ki:

“Rusya’da Türkiye satışları iyi gidiyor. Satışlarımız geçen yıla göre katlandı. Buna rağmen gidecek turist sayısı 3.2-3.5 milyon civarında olur. Rusya’daki büyüme iyi ama bu Türkiye’nin Avrupa ülkelerinden uğradığı kaybın yerini tutmaz.”

Yazının Devamını Oku

AKP İBB grubunda sürpriz konuşmacı

21 Mart 2017
GEÇEN 15 Mart günkü İBB AKP grup toplantısının davetsiz bir misafiri vardı: Yalçın Şahin. AKP grubunda liderlik ile ilgili verilen konferansı iki saattir izliyordu.

Daha sonra grup Başkanvekili Temel Başalan (Kağıthane) “Soru sormak isteyen var mı?” diye sorduğunda, meclis üyesi olmamasına karşın salonda bulunması garip karşılanan Yalçın Şahin el kaldırıp kürsüye çıkıyor. Ağır eleştiriler sırasında AKP İmar Komisyonu Başkanı Hadi Diler’in (Fatih) ismini veriyor. “O adam buraya gelecek” deyince grupta bir şaşkınlık yaşanıyor. “Beylikdüzü’nde imar değişikliği ile ilgili bana söz verdiği halde işimi yapmıyor” biçimindeki sözleri ile birlikte bazı ithamlarda, hatta başka iddialarda da bulunuyor. Sözlerini uzatınca da güvenlik çağrılıyor ve dışarı çıkarılıyor Şahin... Hadi Diler gruba açıklama yapmak zorunda kalırken, “Benden bir ilçede önce 1.50 emsal istedi, vermedim; 2.00 emsal istedi gene vermedim” diyor.

 

Gruptan çıkışta yine ağır sözler söylemeye devam ediyor. Facebook hesabında da Cumhurbaşkanı ile göründüğü bir fotoğraf koyuyor.

 

Türkiye’yi yöneten bir partinin yerelde en mahrem yeri olan grup odasına girerek böyle suçlamalarda bulunması bu kadar kolay mıdır? CHP’li bazı üyeler, “Adli mercilere başvuruldu mu? Ayrıca kişinin bahsettiği plan değişikliği şu an hangi konumda?” diye soruyor.

 

İBB meclisinde bu konu gündeme getirildiğinde AKP grup sözcüsü Faruk Aydın (Esenler) “Bu konunun burayla ne alakası var; bir meczup geldi, bağırdı çağırdı, biz de kendisini dışarı çıkardık” diyor ama işin bu kayıtlar karşısında ‘kapatılması’ kolay değil. Gerisini izlemek gerekiyor.

 

Yazının Devamını Oku

Hollanda’ya nasıl kazıklanıyoruz!

17 Mart 2017
HUKUKSUZLUĞUN hâkim olduğu uluslararası ilişkilere centilmenlik ve suhulet hâkim olmalı, iletişim kanalları açık bırakılmalı; ancak alınacak tedbirlerde ciddi ve kararlı olunmalıdır.

Buradan dünkü ‘Yabancı sermayede Hollanda 1. sırada’ yazısına gelmek istiyorum.

İşin gerçeği şu; yabancı yatırımcıların Türkiye’de elde ettikleri gelirlerden kesilen vergi oranı diğerleri için % 20 iken Hollandalılar için % 10’dur.

Çünkü, Hollanda’nın Türkiye ile çok eski tarihte yaptığı ‘Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması’nda % 10 vergi kesintisi kabul edilmiştir; bu oran diğer devletlerle yapılan benzer anlaşmalarda % 20’dir.

Hollanda bu avantajının uluslararası alanda ticaretini yapar; Türkiye’de yatırım yapacak diğer ülke yatırımcılarının kendi ülkesinde kâğıt üzerinde şirket kurmasına izin verir. Sonuçta yabancı yatırımcılar, önce Hollanda’da kâğıt üzerinde binlerce şirket kurar, sonra o sözde ‘Hollandalı şirketler Türkiye’de yatırım yapar. Böylece Türkiye’de kâğıt üzerinde en çok Hollandalılar yatırım yapmış gibi görünür. Hollanda uluslararası yatırımların Türkiye’ye aktığı bir huni gibidir; bu huni Türkiye’de elde edilen gelirlerin dışarıya akıtılması için de kullanılır. Bu durumdan Hollanda devleti vergi geliri kazandığı gibi, kâğıt üzerindeki şirket kurma ve muhasebe işlerinden de Hollanda’daki muhasebe ve avukatlık firmaları büyük paralar kazanırken; Türkiye ise büyük miktarda gelir vergisi stopajı kaybeder. Özünde Türkiye % 20 vergi kesintisi yapacakken % 10 kesinti yaparak elde edebileceği vergi gelirinin yarısını kaybeder.

Nazik ama acıtıcı bir yaptırım için bu anlaşma ya hepten iptal edilmeli ya da kesinti oranı % 10’dan % 20’ye çıkarılmalıdır. 

Av. Mehmet GÜN-Daha İyi Yargı Derneği Başkanı

 

AYIPLI 50 METROBÜS GERİ GÖNDERİLSİN

Yazının Devamını Oku

Yabancı sermayede Hollanda 1. sırada

16 Mart 2017
DİPLOMATİK krizin arkasına bakarsak...

Ajans Press, 400 yılı aşkın bir süredir devam eden Türkiye-Hollanda ilişkilerine mercek tutmuş... Ekonomi Bakanlığı, TÜİK, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Yabancı Sermaye Derneği (YASED) ve Türkiye Turizm Acenteleri Birliği’nin verilerinden derleyerek yaptığı araştırmada, Hollanda Türkiye’ye yapılan doğrudan yabancı yatırım tutarı içerisinde ilk sırada yer alıyor. Toplam yabancı sermaye içinde Hollandalı firmaların payı yüzde 15.8 ile en yüksek paya sahipken; 2016 yılında Türkiye’ye en fazla uluslararası sermaye Hollandalılardan geldi.

Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ülkeler arasında 10. sırada yer aldı. Hollanda’dan en çok ithal ettiğimiz ürünler ise sırasıyla; metal cevheri, plastik, taşıt, petrol ürünleri ve organik kimyasal ürünler oldu. Turizm başlığına baktığımızda ise Türkiye’ye gelen Hollandalı turistlerin bireysel harcamaları 537 milyon dolar oldu. Geçtiğimiz yıl Türkiye’den Hollanda’ya 87 bin 792 vatandaşımız seyahat etti.


TÜRKLER HİÇBİR KONUDA ADIM ATMIYOR


Yazının Devamını Oku

İslamofobi değil insan hakları

15 Mart 2017
HOLLANDA ile günlerdir tırmandırılan ‘diplomatik tansiyon’un ilk kurbanı Kadın ve Aileden Sorumlu Kadın Bakan oldu...

Hollanda’ya girdikten sonra enterne edildi, hareket ve seyahat özgürlüğü engellendi, aracı içinde yetkili mahkeme kararı olmadan alıkoyuldu...

Hollanda, bu tutumu ile Avrupa Konseyi tarafından, hedef olarak ittihaz edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirisi ve bu bildirinin Avrupa kamu düzenine transfer edilmiş şekli olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni açıkça ve aleni olarak ve de süreklilik arz eden bir mahiyette ihlal etmiştir.

Sözleşmenin 1. maddesi insan haklarına saygı yükümlülüğünü düzenlemekte olup, Hollanda bu yükümlülüğü bir kadın bakan üzerinden ağır biçimde/şiddet kullanarak göz ardı etmiş, bakanın kendi ifadesine göre “en temel ihtiyaçlarını” görmesine dahi uzun süre izin verilmemiştir. Bu yolla, Hollanda madde 3 ile düzenlenen, “hiç kimse (...) aşağılayıcı muameleye tabi tutulamaz” hükmünü de nazara almamıştır.

Madde 5 ile düzenlenmiş bulunan “hiç kimse (...) özgürlük hakkından yoksun bırakılamaz, kimse yetkili mahkeme tarafından usulüne göre verilmiş bir hüküm olmadan “tutulamaz/alıkoyulamaz” temel hakkı da çiğnenmiştir.

Yazının Devamını Oku

3. köprü zengin de ediyor, davalık da...

14 Mart 2017
ARNAVUTKÖY’de oturuyoruz. Çevredeki bazı arsalar için istimlak edilme kararı çıkmış. Öğreniyoruz ki, Karayolları Müdürlüğü yapıyormuş bunu.

Bazı köylülere yazılar gelmeye başlamış, ‘kamusallaştırma’ diye yazıyormuş. Yani pazarlığa çağırıyorlarmış. Vatandaş korkuyor...

Bizim de Baklalı köyünde bir yakınımızın arsası var, o da mağdur olur mu?

Çünkü Karayolları deyince, akan sular duruyor!

Arsası, Tayakadın’daki 3. havaalanına 10 dakika mesafede. Tamam Karayolları yol için alsın da arkasından bir oyun çıkmasın diye korkuyorlarmış. Çünkü istimlak edilip arsaya başka bir şey yapılmasından endişe ediyorlar... Yani bekletip daha sonra konut-işyeri, otel ve AVM yapılacağı söylentisi çıkmış.

Karayolları bu araziyi kapatmadan önce bazı emlakçıların yoklama çekmesi buradaki köylülerin endişesine yol açıyor. İnternete girince şaşırıyor insan... Örneğin 250 m2’ye 50 bin isteyen de var, bir dönüme 1 trilyon isteyen de...

Devlet açık olmalı, ben şunun için istimlak ediyorum, senin hakkını yedirmem demesi gerekmiyor mu?

 GÜNÜN SÖZÜ

“Öfkenin her zaman bir nedeni vardır, ama her zaman iyi bir nedeni yoktur.”

Yazının Devamını Oku