Yalçın Bayer

CHP kurultayının ilk ateşi

13 Mart 2020
CHP kurultayı yaklaştıkça telefonumuz susmuyor.

“İl kongresinden rahatsız olan ne kadar çok CHP’li siyasetçi varmış” demek gerekiyor. Kurultayda bunun etkileri ortaya çıkacak. Önceki akşam Yeşilyurt Polat Renaissence otelinde İstanbul il başkanlığı ve büyük kurultay değerlendirme toplantısı yapıldı. Toplantıya 29 ilçe, 7 belediye başkanı katıldı. Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu’nun davetine Ali Kılıç (Maltepe), Battal İlgezdi (Ataşehir), Erdem Gül (Adalar), Turan Hançerli (Avcılar), Ali Rıza Akpolat (Beşiktaş), Kemal Deniz Bozkurt (Esenyurt) katıldılar. Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı yoktu.

39 ilçe başkanından Kadıköy, Beylikdüzü, Küçükçekmece, Sarıyer, Beykoz, Şişli ve Üsküdar katılmadılar; Kartal, Büyükçekmece ve Sultanbeyli ‘mazeret’ bildirdiler.

Katılmayan isimlerin Oğuz Kaan Salıcı’nın başını çektiği ‘10 Aralık Hareketi’ne yakın isimler olduğu dikkat çekiyor.

Ev sahibi olarak bir konuşma yapan Dr. Kerimoğlu, bu toplantının yapılacağını duyan ve rahatsız olan il başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu’nun telefon ettiğini, “Büyük kurultay öncesi il başkanının bilgisi olmadan böyle bir toplantının yapılmasını doğru bulmuyorum” dediğini ve kızdığını söylüyor.

Kerimoğlu buna gerekçe olarak “Biz büyük bir aileyiz. Bu tür toplantılar bizim daha çok kenetlenmemize sebep oluyor, partimizi nasıl büyütürüz, bunu sağlamaya çalışıyoruz” diyor.

Bize gelen bilgiler bu yönde... Bu gelişmeler karşısında Kaftancıoğlu bugün kurultay delegelerini toplamaya karar veriyor.

Anlaşılıyor ki, 28-29 Mart tarihindeki kurultay öncesinde, ‘kazan’ın ilk ateşi İstanbul’dan yakılıyor.

Bakırköy’deki toplantıda en çok eleştirilen isim

Yazının Devamını Oku

FETÖ ile mücadele edenler mağdur oluyor

12 Mart 2020
ANKARA’dan kent mimarı Tahir Çalgüner, gönderdiği mektupta, 15 Temmuz 2016 sonrası FETÖ zanlılarının, kendilerinden şikâyetçi olan müştekilerden rövanş almaya ve sözde aklanmaya yönelik bir yöntem geliştirdiklerini, böylelikle ceza mahkemeleri ve savcılıklarda kayda girmeden hukuku arkadan dolanma faaliyeti içinde olduklarını söyledi.

Tahir Çalgüner, Ankara asliye hukuk mahkemesinde, FETÖ zanlısı M.Ş.’nin açtığı hakaret davasında 1. derece mahkemenin kendisini 10 bin lira tazminata hükmettiğini söyledi.

“Şikâyet hakkının Anayasal bir hak ve hukukun temel evrensel kuralı olduğunu ve bu konuda Yargıtay’ın içtihat kararlarını bilmeyen hâkimlerin olduğunu düşünmek bile istemiyorum. FETÖ’cülerin yargılanacağı yetkili adli makam, savcılıklar ve adli ceza yargısıdır. Bir kimseyi FETÖ kapsamında şikâyet etmek hakaret değil ancak ve ancak bir ‘suçlama’ kapsamında değerlendirilebilir” diyerek, yargı tarafından ivedilikle gereği yapılacak bir konu olduğuna vurgu yaptı.

FETÖ zanlıları ‘asliye hukuk mahkemelerini’ kapı mı yaptı mı, diye soralım.

İBB’NİN PAZARTESİ TARTIŞMASI

EKREM İmamoğlu, İBB Başkanı seçildikten sonra her ayın ikinci pazartesi günü toplanan İBB Meclisi’nin tüm oturumlarını kendisi yönetti; hatta ilk aylarda her iki günde de Ekrem İmamoğlu kürsüye çıktı. Sonra tek gün yönetmeye başladı. Göksel Gümüşdağ ve diğer meclis başkanvekili Ömer Faruk Kalaycı ise pazartesiden sonraki günde İBB meclisini yönettiler; ta ki 09.03.2020 gününe kadar.

Konu tartışılınca İmamoğlu’nun basın danışmanı Murat Ongun’un bir gazeteciye yaptığı açıklama dikkatimizi çekti. Ortadaki çelişkiyi nasıl değerlendirmek gerekiyor? Aslında meclis tutanakları en iyi tanıktır. Kaldı ki İBB CHP Grup Başkanvekili Doğan Subaşı, Ekrem İmamoğlu’nun çıkan tartışmalar üzerine artık meclisi yönetmek istemediğini yakınlarına söyledi. Böyle bir kararın alınmasında İmamoğlu’nun AKP’li meclis üyesi Mehmet Akif Aşıkkutlu’ya küfür etmesine dönük eleştirilerin etkin olduğu da biliniyor. AKP’li Kutlu, İmamoğlu’na 3 kuruşluk tazminat davası açacağını açıklamıştı. Yaklaşık 1.5 ay oldu, dava açılmadı. Kulağımıza bazı AKPyi üst düzey yöneticilerin dava açılmaması için araya girdiği konuşuluyor.

NEZLE Mİ OLMUŞ!

Bu konuyu gündeme taşıdığımızda

Yazının Devamını Oku

‘Toplumun sağlığı bireyin sağlığıdır’

11 Mart 2020
“Biz, ‘Pembe Hanım Kanser Hastaları ve Yakınlarıyla Dayanışma Derneği’ olarak, 10 yıldır bir kanser politikası oluşturulması için çaba harcıyoruz. Bu bakımdan köşenizde 21 Şubat’ta yayınlanan ‘Kanserde ciddi politikaya ihtiyaç var’ başlıklı yazınız bilgilendirme açısından çok yararlıydı.

Avrupa Birliği sağlık politikaları çerçevesinde hasta savunuculuğu yapan bir sivil toplum kuruluşuyuz. Hasta odaklı proje ve etkinliklerle 10. yılımızı doldurduk. Uluslararası tüm güncel kanser bilgi ve çalışmalarına katılarak deneyimimizi ülkemize aktardık. Kanser tüm dünyada artan bir halk sağlığı sorunudur. Gündemi işgal eden koronavirüs de bağışıklık sistemi düşük bünyeye hücum ediyor. Bağışıklık sistemini güçlü tutmak, beslenme sistemi ve gıda güvenliği ile yakından ilgilidir.

Biz dernek olarak, çocukluk döneminden başlayarak beslenmenin önemine inanıyoruz.

Kanserden korunmanın yollarını öğrenmek, erken dönemde başlar. Bunu topluma anlatmamız şart.

Gerek kamu kurumlarıyla, gerek destekleyecek tüm kurumlarla kamuoyu oluşturmak çok önemli. Çağrımız: “Toplumun sağlığı bireyin sağlığıdır.”

GÜNÜN SÖZÜ

“ALİ Babacan AKP ile ittifak yapıyor olmasın. Aslında Babacan çok konuşuyor, hiçbir şey söylemiyor.”

(Sosyal medyadan)

TÜRK EDEBİYAT VAKFI’NIN ESERLERİ ‘MİLLET KÜTÜPHANESİ’NE BAĞIŞLANDI

Yazının Devamını Oku

İBB’de CHP’nin eli zayıflıyor, Tartışmalardan uzak duran İmamoğlu dün kürsüye çıkmadı

10 Mart 2020
İBB Meclisi dün toplandı.

Ekrem İmamoğlu nedense kürsüde yoktu. Bu haziran seçimlerinden sonra ilk kez oluyor. Başta İmamoğlu, her ay iki gün toplanan meclisi kendisi yönetiyordu, daha sonra sadece meclisin ilk açılış günü olan pazartesi günleri kürsüye çıkmaya başladı. Ancak dokuz ay sonra ilk defa dün meclisi yönetmedi.

İmamoğlu’nun, yakın arkadaşlarına bundan sonra ‘tartışmalardan uzak durmak’ amacıyla meclisi yönetmeyeceğini söylediği öğrenildi.

Dolayısıyla, AKP üstünlüğündeki meclis iradesinden sonra kürsü üstünlüğü de CHPden gitmiş oldu. Divan kâtipleri dahil bir tek CHP’li üye de kalmadı İBB divanında... Bu durum CHP grubunda büyük rahatsızlık yarattı ve ilginç bir yorum yapıldı:

Bugün (dün) CHPli bazı meclis üyeleri, TBMM’deki tartışmaların benzerinin İBB Meclisi’nde de olacağını bekliyordu. İmamoğlu, Genel Başkan ve CHP’yi savunması gerekecek birkaç söz etmek zorunda kalacaktı. Nitekim beklenenler oldu. Esenler Belediye Başkanı ve AKP Grup Başkanvekili Tevfik Göksu bu konuyu gündeme getirerek, uzun konuşmasında, “CHP TBMM Grup Başkanvekili Engin Özkoç’un Cumhurbaşkanı’na söylediği, tam da kendisini tarif ettiği kelimeleri bu meclisten kendisine iade ediyorum, seviyesiz adam” dedi. CHP İBB Grup Başkanvekili Doğan Subaşı ise karşıt konuşmasında “Genel başkanınız kızınca ağzına geleni söylüyor, Engin Özkoç da kendisine bu sözleri iade etti” dedi sadece... Meclisten bizi arayan bir partili, “Oldu mu ya!” diye sorduktan sonra, “Başkanının kürsüyü ‘terk’i CHP’ye yakışmadı. Böyle bir çıkışı bekliyordu ki kürsüye çıkmadı. CHP Grup Başkanvekili’ne yapılan hakaretin cevabı bu mu olmaydı? Parti, genel merkez ve Kılıçdaroğlu savunulamadı. Şimdi İmamoğlu’nun neden ‘kürsü’den uzak durduğunu anladınız mı? İmamoğlu kürsüde olsaydı, CHP’nin eli bu kadar zayıf kalmayacaktı” diye konuştu.

İMAMOĞLU’NA VAKIF YARDIMLARI SORUSU

İMAMOĞLU, seçildiğinde AKP’ye yakın vakıf ve derneklere verilen yardımı ‘inanılmaz’ rakamlar olarak belirtmesi kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı. Aralarında Ensar Vakfı, TÜRGEV, Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı, Hoca Ahmet Yesevi Vakfı, İlim Yayma Vakfı, TÜGVA gibi çok sayıda vakıf ve derneklere aktarılan kaynağın 357 milyon olduğunu açıklayarak ilgili protokollerin feshedildiğini duyurmuştu.

CHP İBB Meclis grubu, bu yardımların kesilmesi için davalar açmıştı. Ne yazık ki CHP bu davalardan çoğunu kazanamadı. Bazı davalar da hâlâ sürüyor.

İmamoğlu,

Yazının Devamını Oku

Feray için adalet

6 Mart 2020
Feray, Mersin Toros Üniversitesi’nde son sınıf öğrencisiydi. Suçsuz, savunmasız, masum olduğu halde 19 Eylül 2017 tarihinde o sırada polis olan Fatih Burak Aykul tarafından öldürüldü. Mahkeme, delilleri yok eden, karartan katile indirimli 5 yıl 3 ay ceza verdi ve katil 4 Ocak 2019 tarihinden bu yana serbest, sokakta geziyor. Hak, hukuk, adalet bunun neresinde?

Feray evimizin tek kızı, hayat dolu, gencecik, pırıl pırıl, okulda ve çevresinde sevilen, hümanist bir kızdı. Hayalleri olan kızımızı maalesef eli kanlı bir katil öldürdü, hem de devletin silahı ile. Suçsuz, savunmasız, masum bir kızı öldürmek bu kadar kolay mı? 

Feray kara toprakta, katil sokakta, bunun neresi adalet?

Cinayetle ilgili Mersin 5. Ağır Ceza Mahkemesi kasten öldürmekten dava açtı, sonradan bilinçli taksire soktu.

Cinayetin delilleri bilinçli şekilde yok edilmiş, karartılmış ve katilin meslektaşları da birçok delili görmezden gelmiş hatta eksik toplamıştı. Eksik delil ve soruşturmayla yapılan bu yargılama katili kurtarmaya yönelikti ve sonuçta da öyle oldu. İtirazlarımız sonucu İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan gelen “Uzaktan atışla öldürüldü” tespiti, yani raporu bile o mahkemenin kararını değiştiremedi. Bu nasıl bir yargılama Allah aşkına...

Mahkeme yargılama sırasında ne yok edilen, ne de eksik toplanan, karartılan delilleri, katilin çelişkili ve yalan ifadelerini sorgulamadı. Dosyadaki eksiklerin giderilmesini talep etmedi. 

En önemlisi de “Niçin öldürdün, suçu neydi?” diye tek bir soru bile sormadılar.

Katile verilen ödül gibi ceza vicdanlarımızı sızlattı.

Gencecik kızımızın kanı, hukuk eliyle yerde bırakıldı.

Yazının Devamını Oku

İBB Meclisi’nde ‘sürpriz’ uyum

5 Mart 2020
İBB Meclisi CHP Grup Başkanvekili avukat Doğan Subaşı, İYİ Parti Grup Başkanvekili İbrahim Özkan, AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Tevfik Göksu, MHP Grup Başkanvekili Volkan Yılmaz önceki akşam Silivri’de bir balıkçı lokantasında bir araya geldiler. Davet sahibi CHP’li Doğan Subaşı idi. Mekânın Silivri olması da davet sahibinin MHP’li belediye başkanı olmasını akla getiriyor.

Yemekte bulunan tüm grup başkanvekilleri sosyal medya hesaplarından toplantıyı duyurdular, ancak Esenler Belediye Başkanı ve İBB Meclisi AKP Grup Başkanvekili Tevfik Göksu bir paylaşımda bulunmadı. Zaten toplantıya katılması AKP çevresinde rahatsızlık yarattı. AKP’li meclis üyelerinin “Biz mecliste bu kadar mücadele ediyoruz, sonra yemekler yeniyor, haberimiz yok” serzenişi de dikkat çekti.

Masada en önemli konulardan biri İstanbul’un kentsel dönüşüm sorunuydu. Nasıl kararlar çıktı, onu ne meclis üyeleri biliyor, ne de partilerin grup yönetimleri... İmar durumu da önemli. Örneğin bizim merak ettiğimiz şey, her ay kaç dosya geçecek diye ‘pazarlık’ oldu mu?

Dört parti üzerinde bu ‘uzlaşma’, İBB Meclisi’nde ‘kayıkçı’ dövüşünü sonlandırır mı?

Nisan ayında İBB’de grup yönetimleri ve ihtisas komisyon seçimleri yapılacak. CHP İstanbul İl Başkanı ve Grup Başkanı Canan Kaftancıoğlu, yakın çevresine seçim yapılmaması yönünde irade koyacağını söylüyor. 2019’da olduğu gibi listeler Ekrem İmamoğlu ve Canan Kaftancıoğlu tarafından belirlenecek ve grupta usulen oylanacak tabii ki...

Nasıl olsa il başkanlığı seçimde tek aday olarak yapıldı, CHP’de yeni yöntem bu.

Ancak CHP’li bazı İBB meclis üyeleri bu yöntemden rahatsız. Grupta sorun çıkabilir mi, bekleyip göreceğiz...

YUNANİSTAN’DA DURUM NE?

‘GAZETE Karınca’

Yazının Devamını Oku

‘F. Gülen’in yargı serüveni’

4 Mart 2020
Yargıtay Onursal Daire Başkanı Hamdi Yaver Aktan’ın dün Cumhuriyet’te yayınlanan ‘Kestanepazarı’ndan Pensilvanya’ya-F.Gülen’in yargı serüveni’ başlıklı yazısı, tam belgesel niteliğinde. Bu bilgileri, baroların ve hukukçuların arşivlerine not etmesi gerekiyor.

Yazının önemli yanlarını özetliyoruz: “Şimdilerde istihbarat örgütünün başı olduğu söylenen Fetullah Gülen’in Nurculuk ekolünden geldiği unutturulmak istenmekte. Ayrıca Soğuk Savaş döneminde ‘makbul’ kabul edilen komünizmle mücadele derneklerindeki üyeliği her nedense söylenmemekte. Öte yandan 40-50 yıllık örgüt olduğu, her partiden destek aldığı söylemiyle geçmişi özellikle karartılmakta. Kestanepazarı’ndan beri devleti ele geçirmek için ‘sızma’ faaliyeti içinde olduğu bir gerçek.

İzmir Kestanepazarı Camisi’nde Kuran kursu öğretmenliği yaptığı 1969 yılından itibaren, İzmir ve çevresinde Nurcu olarak bilinen kişilerin evlerinde yapılan toplantılara katıldığı ve nur risalelerini okuduğu bilgisi mahkûmiyeti ile sonuçlanan ancak af yasasıyla kurtulduğu mahkeme dosyalarında mevcut...”

Gülen ilk kez 20.09.1972’de İzmir Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Mahkemesi tarafından mahkûm ediliyor.

Gülen hakkında yazarın açıkladığı yargılama süreçleri dışında değişik tarihlerde toplam 14 soruşturma/kovuşturma yapılarak beraat ve takipsizlik kararı verildiği belirtilmelidir.

Yazısının sonunda yazar Hamdi Yaver Aktan, “İddianameyi düzenleyen, mahkûmiyet talep eden cumhuriyet savcıları, şikâyetçi ve bir kısım tanıklarla 40 sayfalık yorum yazan Necip Hablemitoğlu ile güvenlik görevlilerinin öyküleri ayrıca yazılmalıdır” diyor.

FETÖ ile ilgili 2004 tarihli MGK kararına rağmen Yargıtay’ın beraat kararını onaylaması ilginç değil mi?

 

ÖNERİMİ DİKKATE ALIN LÜTFEN

Yazının Devamını Oku

TBMM’de bakalım bugün ne olacak

3 Mart 2020
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve üç grup başkanvekilinin imzalarıyla, 28 Şubat 2020 günü TBMM Başkanlığı’na verilen bir dilekçe ile İdlib’de yaşanan gelişmeleri görüşmek üzere Meclis’in 29 Şubat 2020 Cumartesi günü olağanüstü toplantıya çağrılmasını istemesi üzerine, Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un daha sonra yaptığı bir açıklamayla “Yarın verimli bir sonuç alınamayacağı için genel kurulu toplantıya çağırmayacağım.

Salı günü Meclis’i daha çok tatmin edecek bir görüşmenin yapılabileceği kanaatim var” demesi hakkında, eski Milli Savunma ve Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, yazılı bir değerlendirme yaptı:

27 Şubat 2020 günü İdlib’de 34 askerimizin şehit edilmesinin ertesi günü, NATO Konseyi ve BM Güvenlik Konseyi İdlib gündemiyle toplandığı halde, konunun doğrudan ilgilisi olan TBMMnin olağanüstü toplantıya çağrılmayıp İdlib ve Suriyedeki gelişmeleri en son görüşen organ durumunda bırakılması, makul bir gerekçe ile açıklanabilecek bir durum değildir. Bu gecikmeye rağmen Meclisin 3 Mart Salı (bugün) kapalı oturumda Türkiyenin İdlib ve Suriyede karşı karşıya bulunduğu durumun başlangıcından itibaren bütün yönleriyle konuşulması, tartışılması, değerlendirilmesi ve gereken kararların alınması, halkımızın beklentisidir.”

Bakalım bugünkü Meclis toplantısında neler olacak.

GÜNÜN SÖZÜ

“SEÇMİŞ olduğunuz ve karar verdiğiniz şeylerin bedelini siz ödersiniz, size akıl verenler değil.” (T.S. Eliot)

ADD: ‘3 DEVRİM YASASINI UNUTMA!’

3 Mart 1924, Cumhuriyet tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biridir. Bu tarihte yasalaşan üç önemli kanun; çağdaş, demokratik, laik ve hukukun üstünlüğüne dayalı devlet yapısının temelini oluşturmuştur.

“Hilafetin kaldırılması, şeriye ve evkaf vekâletinin kaldırılması, eğitim ve öğretim birliği”

Yazının Devamını Oku