Paylaş
Salı günü Meclis’i daha çok tatmin edecek bir görüşmenin yapılabileceği kanaatim var” demesi hakkında, eski Milli Savunma ve Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk, yazılı bir değerlendirme yaptı:
“27 Şubat 2020 günü İdlib’de 34 askerimizin şehit edilmesinin ertesi günü, NATO Konseyi ve BM Güvenlik Konseyi İdlib gündemiyle toplandığı halde, konunun doğrudan ilgilisi olan TBMM’nin olağanüstü toplantıya çağrılmayıp İdlib ve Suriye’deki gelişmeleri en son görüşen organ durumunda bırakılması, makul bir gerekçe ile açıklanabilecek bir durum değildir. Bu gecikmeye rağmen Meclis’in 3 Mart Salı (bugün) kapalı oturumda Türkiye’nin İdlib ve Suriye’de karşı karşıya bulunduğu durumun başlangıcından itibaren bütün yönleriyle konuşulması, tartışılması, değerlendirilmesi ve gereken kararların alınması, halkımızın beklentisidir.”
Bakalım bugünkü Meclis toplantısında neler olacak.
GÜNÜN SÖZÜ
“SEÇMİŞ olduğunuz ve karar verdiğiniz şeylerin bedelini siz ödersiniz, size akıl verenler değil.” (T.S. Eliot)
ADD: ‘3 DEVRİM YASASINI UNUTMA!’
3 Mart 1924, Cumhuriyet tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biridir. Bu tarihte yasalaşan üç önemli kanun; çağdaş, demokratik, laik ve hukukun üstünlüğüne dayalı devlet yapısının temelini oluşturmuştur.
“Hilafetin kaldırılması, şeriye ve evkaf vekâletinin kaldırılması, eğitim ve öğretim birliği” yasaları; çağdaş toplumun, bilimsel ve laik eğitimin şartıdır. Çağdışı kalmış bir devlet sisteminin yıkılışıdır. Böylece, toplumu ve devleti din kuralları yerine, gelişen ve sürekli değişen ihtiyaçlar doğrultusunda, insan aklının bulduğu kurallara göre yönetmek esası benimsenmiştir. Yani, din ve devlet işleri birbirinden ayrılmıştır.
Cumhuriyet, dinsel “sultan-halife egemenliği” yerine, “milli egemenliği” esas alan rejimdir. Kendini “Allah’ın yeryüzündeki gölgesi” olarak gören sultanların ve halifelerin bu sistemde yeri yoktur. Özlem duyanlara da asla izin vermeyeceğiz.
Sorunların çözümü için herkes akıl ve hukuk dışı olana direnmeli ve mücadele etmelidir. Görev ve sorumluluk hepimizindir. Hep birlikte demokratik düzeni yasal zemin içinde savunacağız.
Sorunlarımız vardır. Çözümümüz de vardır. Çözüm, Atatürkçü düşüncedir. Atatürkçü düşünce ile Türkiye Cumhuriyeti yeniden inşa edilecek ve devrim yasaları ödünsüz uygulanacaktır. İnanıyoruz, kararlıyız. (ADD Genel Merkez Yönetim Kurulu)
YABANİ HAYATA BİRAZ SAYGI
BİRLEŞMİŞ Milletler Genel Kurulu, 3 Mart’ı ‘Dünya Yaban Hayatı Günü’ ilan etti.
Aynı ekolojiyi paylaştığımız, dağda, ormanda, suda yaşayan canlıların gününe ‘dikkat’ çekiyoruz. Azgın bir azınlık, yaban hayatını yok ediyor. Halbuki o yerler onların dünyası...
Bulgaristan, mülteci göçünü önlemek için sınırına 4-5 metrelik jiletli-dikenli teller çekti. Karşıya gidemeyenlerin feleği şaştı. Sözde insan ve hayvan haklarını savunan Avrupa, Istrancalar’daki doğal yaşamı yok saydı. Mülteciler bir şekilde geçmek için yol buluyor. Ya yaban hayvanları? Doğal yaşamın ortasına AB tarafından finanse edilerek yapılan öldürücü bariyer, karadaki yaban hayatını yok ediyor. Öldürüyor.
Gidişat böyle devam ederse, kuşlara uçacak gökyüzü, konacak dal kalmayacak. Karada yaşayanların yaşam alanları da her geçen gün daralıyor.
Ne havada ne karada yaşama şansı bırakmadığımız yaban hayatının gününü kutlamaktansa, bir an önce onları korumak ve yaşatmak için gerekeni yapmak insan olmanın gereğidir. (Göksal ÇİDEM)
ANKARA’DA NE ÇEKMİŞİZ
ANKARALI ne çekmiş meğer... AŞTİ’de taksiler kazansın diye yolcu indirme-bindirmeye müsaade etmeyen zihniyetten kurtulduk. Şahane indi-bindi cepleri yapmış Mansur Başkan... Ankara başkanına kavuştu, sağ olsun! (Altan M.)
BİLİYOR MUSUNUZ?
*‘GEYİK Muhabbeti’nin bir mizah tarzı olarak isim babası olan Cihan Demirci’nin, yıllardır basımı bulunamayan kendisinden ünlü kitabının 30’uncu yılında 30’uncu basımıyla Mart ayında geri döndüğünü...
*PETROL şehrini 1984’te ilk günlük gazeteyle buluşturan, 37’nci yayın dönemine giren Batman Çağdaş gazetesinin yazı işleri müdürü Arif Arslan’ın, gazetenin 90 ödülü ve sosyal medya dahil 150 bin takipçisi olduğunu açıkladığını...
‘SAVAŞ ÖĞRETİLERİ’
TÜRKÇEMİZİN yazım kurallarında, insanlardan söz ederken ‘tane’ kelimesi kullanılmaz. Bu basit dil bilgisi kuralı, ilkokulda öğretilmektedir. Cumhurbaşkanı’nın kullandığı bu ‘tane’ sözcüğünün hoş karşılanabilir hiçbir yanı yoktur. Ülkemizin çıkarları savaşla değil, barışla korunmalıdır. “Ulusun hayatı tehlikeye girmedikçe, savaş bir cinayettir” diyen Atatürk’ün, “Yurtta barış, dünyada barış” sözü de asla unutulmamalıdır. (Suat KARAMAN)
*SAVAŞTAN kaçmış bir millete, tarihini savaşarak kanıyla yazmış bir milletin vatandaşlığı verilemez. (O.A.)
*“İDLIB’de ne işiniz var” diye sorduk. “Bu soruyu soran vatan hainidir” dediler. (Dr. Ali ŞEKER)
*BÜTÜN dünyanın durduramadığı bu savaşı ben hiç durduramam. (Hüsnü MAHALLİ)
*DÜNYA tuhaf bir yer; biri acı çeker, diğeri o acının fotoğrafını çeker. Ve milyarlarca insan o acıyı sadece izler. (Can YÜCEL)
*SINIRLAR arasında yaşam savaşı veren göçmenlerin trajedisinin sona ermesi, öncelikle Suriye’de ve bölgede savaşın bitirilmesine bağlıdır. (Dr. Ergün DEMİR)
Paylaş