Paylaş
Başka ülkeleri risk bölgesi ilan eden Almanya, şimdi ülke içinde de risk bölgeleri ilan etmeye başladı. Bu bölgelerde yaşayanların başka bölgeye gitmesi veya başka yerden buralara gitmek neredeyse yasaklanacak. Madrid ve etrafındaki bölgeler dış dünyaya tekrar kapandı. Önemli bir gerekçe olmadan dışarı çıkmak yasak. Paris’te de keza benzer durum yaşanıyor. İtalya, alınan önlemleri sıkı takip için polis ve ‘carabinieri’ denilen jandarmaya ilaveten ordudan yardım istedi.
Bilim insanları vaka sayıları azalsa bile bunun azalmanın devam edeceği anlamına gelmediğini ısrarla işaret ediyorlar. Bu kez ‘sessiz enfeksiyonların’ veya ‘süper bulaştırıcıların’ ortaya çıkacağını söylüyorlar. Dolayısıyla bir süre daha bu salgın ile önlem alarak yaşamaya devam edileceğini hatırlatıyorlar. Birebir benzemese bile 1918-1919 İspanyol gribi salgınında da birinci dalgadan sonra, “Tamam bitti” derken ikinci dalganın, ardından üçüncü dalganın geldiği söyleniyor. ABD’de Minnesota Üniversitesi Bulaşıcı Hastalıklar Araştırma Merkezi Direktörü Mike Osterholm, “Salgının hemen biteceğini düşünmek mikrobiyolojiye aykırı” diyor.
Çıplak gözle görülemeyecek derece küçük bir virüs, sınır, engel tanımaksızın, ayrım yapmaksızın herkesi ölümle yüz yüze getiriyor. Tüm dünyada dolaşan virüsleri toplasan bir gram ya gelir ya gelmez diyor bilim insanları. Avrupa’da ‘shutdown’ denilen ‘tamamen kapanma’ alçak sesle konuşuluyor ama ekonominin alacağı ikinci bir darbenin belki de ülkeyi nakavt edeceği korkusu yüksek perdeden seslendirmeyi şimdilik engelliyor. Ama gidişat o yöne doğru galiba. Frankfurt’ta, Berlin’de veya birçok metropolde akşam 22.00’de restoranların, barların, kafelerin kepenkleri indirmesine karar kılındı.
Türkiye’de de vaka sayıları gerilemiyor, artıyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, günler evvel durumu “birinci dalgada pik” olarak niteledi. Karamsarlık veya paniğe mahal vermemek istedi sanırız. Haklı da. İster ikinci dalga, ister pik deyin, zaten gerçek değişmiyor. Daha fazla yayılmaması gerek. Yoksa sağlık sistemi çöker. Maske, sosyal mesafe, hijyen kuralını ‘ama’sız yerine getirmek şart. Hasta tedavi edilerek salgın önlenmez. Tek çaresi etkin bir aşı. Başka çare yok.
GÜNÜN SÖZÜ
“ADALET, milletlerin ekmeğidir; milletler daima adalete acıkırlar.”
Heraklitos
‘ANADOLU KALKINMA KOOPERATİFİ’ KURULUYOR
Umut Gençlikte Hareketi... Sosyal ve siyasi çalışmalarıyla öne çıkan Nilay Ateşoğulları, ‘Anadolu Kalkınma Kooperatifi’ni kurduklarını müjdeliyor. Ateşoğulları, “Kadın emeğinin değerlendirilmesi, tasarıma ve katma değere dayalı ihracatı artırmak önceliklerimiz arasında” diyor ve şöyle devam ediyor.
“Kooperatiflerimiz yerel ve bölgesel kalkınmayı hızlandırmaktadır fakat yeterli seviyede ihracat yapamamaktadır. Kooperatiflerimizin ürettiği bal, pekmez, salça ve zeytinyağı gibi katma değeri yüksek olan ürünlerin ihracatına destek vermek amacıyla yola çıktık.
MARKA: KİBELA
Yerli ürünlerimizi, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ile Avrupa ve Akdeniz ülkelerinde ‘Kibela’ markasıyla satışa sunacağız. Türkiye’de 50 bine yakın kooperatif bulunmaktadır fakat bu kooperatiflerden hiçbiri Uluslararası Kooperatifler Birliği (ICA) ortaklığında yayımlanan ‘dünyanın ciro bazında en büyük 300 kooperatifinin’ içinde yer almamaktadır. Anadolu Kalkınma Kooperatifi ile hedefimiz Türkiye’deki kooperatifleri tek çatıda toplayıp ihracatlarını sağlamak ve dünyadaki en büyük 300 kooperatif arasına girerek, kadın ve genç istihdamına destek vermektir.
Türkiye’de bütünsel kalkınmayı güçlendirecek, dünya standartlarında, küresel düşünen, kırsal ve bölgesel ölçekte sürdürülebilir kalkınmanın lokomotifi olacak sivil bir oluşuma ihtiyaç vardır. O lokomotif biz olacağız!”
İhracat yapmak isteyen kooperatifler için adres:
www.anadolukalkinma.com
VEKİL EMİR’DEN BİR İDDİA DAHA
CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, uluslararası bir sağlık dergisinde Sağlık Bakan Yardımcısı Şuayip Birinci imzasıyla yayınlanan çalışmayı gündeme getirerek, “Şubat ayında COVID-19 pozitif tanılı 24 hasta Mersin’de tedavi altına alınmış. Bakanlık, Türkiye’de ilk vakayı 11 Mart’ta açıklamıştı. Bu bir skandaldır, bakan yardımcısının bir dakika o koltukta oturmaması gerekir” dedi.
Emir, şöyle konuştu: “Burada Sağlık Bakanı ve bakan yardımcısının birbirini yalanladığı bir durum ile karşı karşıyayız. Eğer Sağlık Bakan Yardımcısı, bu vakalar olmadığı halde varmış gibi uluslararası bir yayın yapmışsa bu hem bilimsel bir suçtur, hem de ayrı bir skandaldır. Bu hareket, bakanın altını oymaya dönük de bir girişimdir, aynı zamanda Sağlık Bakanlığı’ndaki çürümüşlüğü açıkça ortaya koymaktadır.”
BİLİYOR MUSUNUZ?
ORDU’nun Ünye ilçesinin ‘gastronomik’ marka kent olması için çalışmalara başlandığını, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İrfan Akar, kaymakam Ümit Hüseyin Güney, belediye başkanı Hüseyin Tavlı’nın, kalkınma ajansı destekli bir organizasyona imza attıklarını, GTD Başkanı Gürkan Boztepe’nin Ünye’nin leziz ev yemekleri, böreği, ot çeşitleri ve fındığını Türkiye’de ve dünyada ön plana çıkartacaklarını söylediğini...
TÜRK Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan’ın, yüz yüze eğitimin kapsamında köy okullarının açılmasının hızlandırılmasını, bu süreçte ivedi şekilde 60 bin öğretmen ataması daha yapılmasını isteyerek “Aksi takdirde hangi öğretmenlerle köy okullarını açacak, çocuklarımıza eğitim vereceksiniz?” dediğini...
Paylaş