<B>DENİZ Baykal'</B>ın bir dönem en yakını olan eski milletvekili <B>Erol Çevikçe, </B>ntvmsnbc.com haber sitesinde köşe yazarı oldu. <B>Çevikçe, </B>bir süredir eski liderine ve siyasilere ağır eleştiriler yöneltiyor. Bunlar arasında <B>Deniz Baykal </B>da bulunuyor. 1974'te rahmetli Dışişleri Bakanı Prof.
Turan Güneş'le birlikte politika yapan ve aynı kabinede bulunan
Çevikçe, ‘‘Turan Hoca keşke bugün yaşasaydı’’ diyor.
İki önemli olayı bugünlerle ilişkisi nedeniyle aktarıyor:
‘‘Birincisi,
Kıbrıs Barış Harekátı sonrası
Cenevre Konferansı masasında,
Türkiye'nin
Kıbrıs'a müdahalesinin sonuçları tartışılıyordu.
Turan Hoca, Dışişleri Bakanı olarak ülkemizi temsil ediyordu.
Yunan tarafında
Mavros, İngiliz tarafında da
Calahan vardı. Tartışmaların bir aşamasında
Turan Güneş, Ankara'dan verilen talimatları karşıtlarına aynen kabul ettiremediğini görünce, görevini hakkıyla yerine getirememenin sıkıntısını yaşar ve
Ankara'dan affını ister. Başbakan
Ecevit, kendisi ile yaptığı cesaretlendirici konuşmaları sonucunda,
‘Hoca' toplantıların devam eden sürecinde beklenenin üstünde olumlu sonuç alır.’’
Çevikçe, 12 Eylül’de Türkiye'nin Avrupa Konseyi'nden çıkarılmak istenmesi üzerine
Prof. Güneş'in, kısa sürede demokrasiye dönülmesi için gerekli çabaları gösterdiğini belirterek şöyle yazıyor:
‘‘
Güneş, CHP'nin o dönem Konsey üyesi olarak, askerlerin bilgisiyle
Avrupa Konseyi'ne birkaç kez giderek,
Türkiye'nin Konsey'den çıkarılmaması yönünde büyük çaba harcamıştır. Ancak, bu nedenle sonradan kapatılan partisinin genel başkanı tarafından bir anlamda, 12 Eylülcülerin işbirlikçisi olmakla suçlanmıştı.’’
ATATÜRK PARTİSİ NASIL UYARI ALIR
Erol Çevikçe, Atatürk'ün partisinin nasıl olur da Genelkurmay Başkanı'ndan uyarı aldığını sorarken şöyle diyor:
‘‘Gerçekleri bir yana bırakıp, politikacıların ve aydınlarımızın
savaşçı ve
barışçı diye birbirlerini suçladıkları bugünlerde, çoğunluğun geçmişten ders almadığını, özellikle
ulusalcılık ile
çağdaş evrenselliği bağdaştıramadıklarından, popülizmin esiri olduklarını görüyorum.
Bu düşünceleri yazıya döktüğüm sırada, haberlerden
Genelkurmay Başkanı'nın bilinen uyarısını dinledim.
(H.Özkök, Hürriyet, 6.3.2003). Bu uyarının muhataplarından birisi de bana göre partim
CHP'dir. En azından ben, sadece üyesi olduğum halde sorumlu bir
CHP'li olarak kendime pay çıkardım.
Atatürk'ün partisi olarak aynı sorumluluk ve duyguları taşıdığımıza inandığım
Özkök Paşa'nın bize de ders vermeyi amaçladığına inanıyorum. Çok daha sorumlu, ciddi, gerçekçi davransak ve onu bize karşı bu tür tavır takınmaya zorlamasak, ülkemiz insanı için görevimizi daha doğru yapmış olurduk. Haa!.. Ben de şimdi dostlarım tarafından
Turan Hoca gibi anti-demokratik çevrelerle işbirlikçi olmakla suçlanabilirim.
Doğru düşünmek ve yazmak elbette ki suçlanmayı da beraberinde getirir. Olsun, ben, bu coğrafyada çağdaş demokrasiye ulaşmak için popülizmin tuzağına düşmemek gereklidir düşüncemi daha çok önemsiyorum.
Çünkü gördüm ki, Hoca'nın arkasından o sözleri söyleyenler hálá yaşıyor ama toplum onları artık yok sayıyor.’’
KORKAK BEZİRGÁN
Sadece
Deniz Baykal mı?
AKP'nin lider kadrosu da eleştirilerden nasibini alıyor.
‘‘Böyle elli yılda bir meydana gelebilecek sınırlarımızda savaş hali için saatlik gelişmelere bu şekilde karar alanlara liderden çok
'korkak bezirgán' denir’’ diyor.
Erdoğan diyordu ki:
Atı arabanın önüne koşmak gerekir.
Ne var ki, araba gitti. Şimdi Başbakan arabanın arkasından atı kamçılayarak yakalamaya çalışıyor!
Önlem ve karar almak da bir marifettir.
Erzakla, biletle siyaset yapan medrese kültürü
ANKARA'dan siyasetçi dostumuz dünkü gelişmeler üzerine şunları söylüyor:
‘‘Yanlış politikalar sonucu batmış, batırılmış bir ülkenin yoksulluğunu, bedava ekmek, otobüs bileti, evlere erzak dağıtarak kucaklamak isteyen, cami gölgesinde siyaset yapan medrese kültürünün
Türkiye'yi götüreceği yer burasıdır.
Milli geliri düşmüş, doları 1 milyon 800 bin liraya yaklaşmış, 10 milyona yakın işsizi olan, hemen bütün şirketleri yabancıların eline geçen bir ülkenin
-Akmerkez'den bile yerli firmalar çıkarılıyor- savaş neyine! Doların fiyatına bir bakılsa...
Türkiye savaşa girecekse gidip
Musul'u alsın.
Kuzey Irak'tan gelen mültecileri ne yapacak? Mülteciler
Saddam ile
Kürtler arasında bir durum...
Türkiye'deki
Türkler doydu da, öbür taraftaki
Kürtlere mi sıra geldi?
Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete...
Türkiye'nin kaderi bu olmamalıydı. Bunları yere göğe koyamayanlar artık akıllarını başlarına almalıdır.
A.Gül ve
T.Erdoğan kimin öğrencileri;
Erbakan'ın...
Erbakan'ın ne başarısı var ki.
Kaddafi'nin karşısında eğilip büzülenlerin
Türkiye'nin itibarını nereye götürdükleri ortadadır.
Sadece bu hükümete yüklenmek yanlış değil mi? Amerika'
nın Irak
üzerineki niyetleriyle ilgili olarak geçen Ecevit
hükümeti döneminde havaalanları ve limanlarda gizli çalışma yürütülmedi mi?
Evet, unutulmamalı... Herkes kolektif suç işledi bu ülkeye... Ne yazık ki siyaset ucuzlatıldı ve kirletildi. Al birini vur ötekine...
Ağaç dik
BUGÜN Dünya Ormancılık Günü... 1992'den beri 2018 hektar alanda 1.676.000 değişik türde fidan, 630.000.000 meşe tohumu diken TEMA, çocuk, genç, yaşlı herkesi ağaçlandırma seferberliğine davet ediyor. TEMA Fidan Dikim Hattı: (0212) 284 80 00
O vali!
SAVAŞIN endişesi içinde yaşayan bir Güneydoğulu vatandaş olarak, Diyarbakır Koordinatör Valisi
Nusret Miroğlu'nu geçen akşam CNN Türk'te
'SoruCevap' programında izlerken dehşete düştüm. Programın amacı, halkı
Irak'tan gelebilecek göç ve saldırı karşısındaki hazırlıklarla ilgili bilgilendirmekti. Ama vali programa hiçbir hazırlık yapmadan çıkmıştı. Soruları
‘‘Merak etmeyin’’ gibi beylik laflarla geçiştiriyordu. Sunucu
Yavuz Baydar bilgilendirici soru almak için yüklenince ne dedi biliyor musunuz?
‘‘Ben uzman değilim.’’
Bu vali
Bolu depreminde bir gazeteci kızı tokatlamamış mıydı?
Sayın
Abdülkadir Aksu, yakın arkadaşınıza bula bula böyle önemli bir görevi mi buldunuz?
Cemil Serhadlı'ya yazık.
Şeyhmus G.-MARDİN MESAJ
‘‘MODA'da sahil yolu olmasın’’ diyen Semt Girişimi yarın 12.00'de
Kurbağlıdere ağzındaki otoyol inşaatında bir basın açıklaması yapacak. ‘‘Moda'yı seven, İstanbul'un bu değerli köşesinin korunmasını arzu eden herkes inşaat alanında olacak, sesimizi duyun’’ (modasemtgirişimiQhotmail.com;
0212-244 71 64-65)
THY'den,
‘‘Kanadımız Kırılmasın’’ yazısına yapılan açıklamada ‘‘Ne hosteslerimizin işten çıkarılması veya emekli edilmesi ne de
bu konuyla ilgili olarak personel listesinin
Genel Müdürlüğe sunulması gibi bir durum sözkonusu değildir’’ denildi.