Kafkas önce pazar günü yapılacak
Çorum seçimini anlatıyor:
‘‘Savaş,
Çorum'daki seçimin keyfini gölgeliyor. Bizde yeniye, tazeye
'teze' derler... Bütün
'teze' liderler
Çorum'da...
GP altı seçim otobüsü, 10 minibüsle çalışıyor.
Cem Uzan bugün ve cuma günü burada; sanatçı kadrolarıyla
Sabahat Akkiraz'dan
Nadide Sultan'a kadar... ANAP Genel Başkanı Ali Talip Özdemir, geçen bayramı burada geçirdi. Sanırım bu hafta da gelmesiyle beşinci gelişi olacak... Mehmet Ağar dört gün Çorum'da kaldı; esnafı tek tek gezdi. CHP de yükleniyor, sanıyorum Baykal da gelecek. Partilerin genel merkezlerinde ne kadar otobüs, yöneticisi varsa hepsi geldiler pazar günkü seçim için.
Pazar günkü seçimde yine belediye başkanı seçilmiyor.
- SP'li belediye başkanı 3 Kasım için aday oldu, %1.5 oy aldı. Boşalan başkanlık için 31 Meclis üyesi kendi arasında bir başkan seçemedi. Seçim kilitlenince bakanlık da Meclis'i feshetti. En çok belediye meclisi üyesi kazanan parti, kendi üyelerinden birini başkan seçecektir. Garip bir hukuk sistemi... Başkan değil, meclis üyesi seçeceğiz. Ama belli olmaz, atama başkan
Ömer Abuhanoğlu da göreve devam edebilir mi, İçişleri karar verecek.
AKP olarak Siirt gibi Çorum'a da yükleniyor musunuz?
- Tabii biz de bu yarışta varız. Siirt'teki başarının bir tesadüf olup olmadığını pazar günü hep birlikte gözlemleyeceğiz.
AKP'nin adayı kim, ne çıkarırsınız?
- Amasya'da vali muavini. Aslen Çorumlu ve son Erzincan depreminden sonra kriz masasının başındaki arkadaşımız
Turan Atlamaz. Geçen dönem belediye meclisinde
FP'den 13,
CHP'den 11 ve MHP'den 7 üye vardı. Biz 25 üye çıkarmayı bekliyoruz. Daha açık söylemek gerekirse,
Çorum pazar günü partilerin değil liderlerin savaşını yaşayacak.
AKP'nin 3 Kasım'daki seçim kampanyasını yürüten Erol Olçak ise şunları anlatıyor:
‘‘Seçime 8 parti katılıyor;
AKP, CHP, DYP, ANAP, MHP, GP, ÖDP, İP, TKP... Merkez'de seçmen sayısı 109 bin; muhtemelen 85 bin kişi oy kullanacak, bunların %65'ini AKP, %14'ünü de CHP alır. Geri kalanı da kafanıza göre istediğiniz partiye dağıtabilirsiniz.
Başarı nasıl sağlanır.
- Özdemir ve
Ağar bu seçimde oylarını 50-100 oy arttırırlarsa kendilerini başarılı sayabilirler. 2000 oy alan
GP de oyunu yükseltirse, o da başarılıyım diyebilir. Burada
CHP'nin oyu çok önemli, 3 Kasım'da
AKP %47.8,
CHP de %29.8 oy almıştı.
Yani
CHP'nin oyu
Türkiye ortalamasının üzerindeydi.
MHP'nin oyu %6,
DYP'nin %5,
ANAP'ın,
SP'nin %2 ve
BBP'nin %1'di; pazar günkü dağılım ilginç olacak.
Takıyyeci değilim
MİLLETVEKİLİ Agah Kafkas, 18 yıllık sendikacıymış;
Hak-İş'in Genel Mali Sekreterliği'nde bulunmuş. İş ve işveren yasalarında hep bir dengenin kurulması gerektiğini, sendikal yaşamında hep onurlu bir duruş sergilediğini söylüyor.
‘‘Hayatım boyunca da takıyyye yapmadım, yüreğimle tavır koydum’’ diyen
Kafkas özetle şunları söyledi:
‘‘Bütün dünyada iş kanunlarının çıkışına bakın, her zaman sancılı olmuş, ajite edilmiştir. CHP de bunu içtüzük oyunlarıyla yaptı. İş Yasası'nın sağcı solcu bakışı olamaz. Emek en yüce değerdir. Ancak bunun da istismarı önlenmelidir. Reel sektörün önü açılmalı, verimliliği, kaliteyi arttıracak bir düzenleme yapılmalıdır. En önemlisi de kayıtsız ekonominin önlenmesi amaçlanmalıdır. Ne yazık ki bugün çalışandan daha çok kayıtdışı bir düzen var. Bu yasadan hem işçi, hem de işveren kesimi memnun değildi. Hepsinin bir bütünlük içinde yeniden gözden geçirilmesi daha doğru olacağından erteleme kararı alındı. Zaten bu yasalar 12 Eylül yasaları değil mi, değiştirilmesi istenmiyor muydu? Bir bütünlük içinde bu olacak.
Batı standartları...
- Afrika ülkelerindeki gibi üretip
Avrupa ülkelerindeki gibi satma alışkanlığından vazgeçmeliyiz. Bu nedenle bizim
İLO'nun,
AB sosyal şartlarının gereklerini çağdaş bir şekilde yerine getirmek zorundayız.
Siyasi kökeniniz...
- AKP dışındaki bütün partiler üç numara küçük geliyordu bana. Demokrat bir adamım, katılımcı bazda insanı öne alan bir anlayışı savunuyorum.
Türkiye'deki sağ-sol tanımlamalarının hepsinin içi boşaltılmıştır artık.
Torpilli girmedim
BENİ incittiniz.
Erkan Mumcu ile ilgili olarak ne yazarsanız yazın ama benim işimi son derece özveriyle yapan bir devlet memuru olduğumu biliniz. Bankamatik memuru değilim. Son derece çağdaş, laik, ayaklarının üzerinde durmayı hedefleyen birisiyim.
Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tiyatro Bölümü mezunuyum. Ben işime torpilli girmedim, ikinci olarak kazandım. Evet bir dönem ayakkabı tasarımı yaptım; meraklı olduğum için hatta
İtalya'ya gittim. Bir dönem öğretmenlik yaptım, fakat kendi mesleğime dönüş yapmak istedim, sınavın açılmasını da 8 ay bekledim. Sınav başvurusunu yaparken bakan eşi olduğumu söylemedim. Öyle bilmem kimin karısı diye ortalıkta gezmem, yemek kuyruğuna tepsimi alır girerim. İşimi iyi bilirim, iyi yaparım. Bir sürü oyunun da sahne tasarımını yaptım.
Işın MUMCU-ANKARA RTÜK’ten beklenen
RTÜK, geçen 22 Ocak'ta yönetmeliğinde bir değişiklik yaparak, 1 Mart akşamına kadar başvurana lisans tipinde değişiklik yapma hakkı verileceğini duyurdu. Yani yerelden bölgesele veya ulusala geçiş hakkı verilebilecek.
Ama yönetmelikte ve buna bağlı olarak yayınlanan bildiride muğlak ifadeler var. Acaba geçiş hakkı bir baskı sonucu mu alındı? ‘‘Talepler öncelik sırasına göre değerlendirilir’’ denirken, bu kriterler neye göre değerlendirilecek. En hızlı
Ankara'ya varıp
RTÜK binasına giren mi?
Bugüne kadar hiç yayın yapmamış veya yapmışsa da kapatmış yayın kuruluşlarına yeniden yayın hakkı verilirken, bunca yıldır kesintisiz yayın yapan bir TV'nin daha önce
RTÜK'e başvurmuş olması öncelik mi sağlayacak?
Bunları bize anlatan bir yayıncı, 1995'ten beri yayın yapıyormuş, ‘‘Dilerim, dosya takipçilerine RTÜK Başkanı
Fatih Karaca izin vermeyecektir. Sürekli yayın yapanların hakkı gözetilecektir’’ dedi.