Veli Şakır

AKP’nin solcuları ne olacak?

4 Haziran 2008
Artık kanlar kaynıyor.
Siyasileri seçim heyecanı sardı.

Bu işin lamı cimi yok!

Aday adayları sahada!

Kimse şansı kaçırmak istemiyor!

Kimi erkenci olmanın avantajını yakalamak istiyor.

Yani... "Erken kalkan yol alır"!

Kimi sessiz ve derinden.

Hani... "Erken öten horozu keserler ya!".

Bakalım şans kime gülecek!

AKP kulisleri de hareketli.

Büyükşehir için konuşulan isimler; Taha Aksoy, Nükhet Hotar Göksel, Vecdi Gönül, Cemil Şeboy ve Ekrem Demirtaş.

Ama... Bu konuda son sözü Başbakan Erdoğan’ın söyleyeceği herkesin dilinde.

O yüzden de "sürpriz" bir isim çıkabilir!

İlçelerde ise en büyük çekişme AKP’nin "eski solcuları" ile partinin tabanı arasında.

Birçok AKP’li, "Dışarıdan gelenlere prim yok. Bunların amacı belli; koltuk" yorumu ile AKP’nin eski solcularına tepki gösteriyor.

Bazıları ise "Bize oy getirecek herkese kapımız açık" değerlendirmesi içinde.

CHP kökenli olup da geçen aylarda AKP’ye geçen Ahmet Sarışın, Ali Sözer, Necati Yıldız, Cengiz Bulut gibi isimler ise çalışıyor.

Hem de harıl harıl!

Bu kesimde öne çıkan iki isim: Ahmet Sarışın ve Ali Sözer.

İkisi de geçmişin CHP kökenli belediye başkanları.

Gönüllerinden "yeniden başkan olmak" geçiyor.

Bunu bilmeyen de yok...

Ama... İşleri zor.

Çünkü... Parti tabanında ciddi "direnişler" var.

Sarışın Konak’ı, Sözer Bornova’yı istiyor.

Ama... Sarışın’ın bir ihtimal Karabağlar’a kaydırılabileceği de konuşuluyor.

Peki Sözer için Bayraklı olur mu?

Neden olmasın?

İki isim de "derin" çalışıyor!

Aslında yerel seçimler sol gemiden inip de AKP gemisine binen eski solcular için de bir deneme süreci...

Du bakaliii ne olcek?

Eski solculardan kaçının yüzü gülecek? Kaçı aday olabilecek?

Aziz Bey’in Diyarbakır çıkarması!

CHP son günlerde atakta.

Deniz Baykal, sahaya indi ve aslında seçim çalışmalarını başlattı.

Hemen her hafta sonu bir yerde.

Bir Doğu’da, bir Batı’da...

CHP tabanı mesajı aldı:

Kasım, aralık ayında bir erken yerel seçim olabilir.

Ara seçimle birlikte.

Senaryolar elbette AKP’nin kapatılması olasılığı üzerine.

Geç kalmamak için CHP sahada!

İzmir ve Ege’deki il ve ilçe örgütleri de "hem tabanı hareketlendirmek", hem de "seçmenle sıcak diyalog" kurmak için sokaklarda, caddelerde, kahvelerde, dükkanlarda...

Hatta köylerde...

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da seçim startı verdi.

Gerçi zaman zaman "4 yıl neredeydi? Bize gelmek şimdi mi aklına geldi?" eleştirileri ile karşılaşsa da ilçeleri, beldeleri geziyor.

Kendisine iletilen sorunları not alıyor, çözmeye çalışıyor.

Başkan’ı en çok bunaltan "iş talepleri".

Elbette hepsine yanıt vermek mümkün değil!

Bunca yoğun tempoya Başkan Kocaoğlu, geçen hafta bir de sürpriz Diyarbakır ziyareti sıkıştırdı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın davetlisi olarak Diyarbakır’da bulundu, AKP’nin Doğu çıkartmasına tanıklık etti!

O arada Başbakan’la da baş başa görüşme olanağı buldu.

Parti tabanı, Diyarbakır gezisini "kuşku ile" karşılasa da olumlu değerlendirenler de var.

Malum Deniz Baykal da bir Doğu çıkartması yapacak.

Geniş katılımla ve Doğu’ya yönelik yeni bir söylemle...

"Canım" diyor bazı partililer, "Aziz Bey önceden nabız yokladı. Bakalım Diyar- ı Bekir’de havalar nasıl?".

Şimdi gözler CHP Lideri’nde...

Acaba Deniz Bey, Aziz Başkan’ı "Başbakan gibi" Doğu gezisine çağıracak mı?
Yazının Devamını Oku

145 farklı göreve karşın yetki yok

31 Mayıs 2008
YEREL yönetimlerin temeli... Başı sıkışan, sorun yaşayanların ulaştığı ilk makam. Derman ana, derman baba bir anlamda. Son yıllarda yetkileri ellerinden alınsa da halka hizmet için birer nefer muhtarlar. Bu hafta, Türkiye Muhtarlar Derneği İzmir Şube Başkanı Hasan Baykal ile söyleştik.

Muhtarların yetkileri sınırlandırılmak isteniyor. Geleceğinizi nasıl görüyorsunuz?

- Maalesef muhtarlıkların yetkilerinin kısıtlandığını üzüntüyle izliyoruz. Anlaşılan muhtarlıklar çözüm makamı olmaktan çıkarılıyor, yetkileri kısıtlanan, alt yapısı günün koşullarına uymayan muhtarlık makamının çözüm üretmesi mümkün olmaz. Kendi sorunlarını bile çözmesi mümkün değil. Bu da gösteriyor ki yetkileri kısıtlanan muhtarlıkların sessizce tasfiyesi düşünülüyor.

Muhtarlar yerel yönetimde ne kadar etkili? İzmirli muhtarlar neyin özlemini çekiyor?

- Muhtarlar geçmiş yıllarda, yerel yönetimlerde daha etkili, daha fazla itibar görmekteydi. Son on yıldır hem etkisiz, hem de itibar görmeyen dışlanmışlık yaşadı ve yaşamaya devam ediyor. Siyasi iktidarlar muhtarların dilek ve düşüncelerini dikkate almayarak adeta onları kapı kulu durumuna düşürmüştür. On binleri temsil eden, sorunları ile mücadele eden muhtarların saygınlığı kaldırılmıştır. Saygınlığımızın ve yetkilerimizin iadesini, zaman zaman düşünce ve fikirlerimizin dikkate alınmasını özlüyoruz. Başta valimiz olmak üzere, Büyükşehir Belediye Başkanımız, bürokratlar, ilçe belediye başkanlarımızın muhtarlarımızla daha sık bir araya gelmelerini, alt yapı sorunlarının tamamen çözülmesini ve birlikteliği özlüyoruz.

EN ÖNEMLİ KAMU GÖREVİ

Muhtarlıkların mahalle temsilciliklerine dönüştürülmesi gündemde. Bununla ilgili düşünceleriniz?

- Henüz kesinleşen bir durum söz konusu değil. Ancak, bize gelen bilgilere göre AB müktesebatına göre muhtarlıkların, mahalle temsilciliklerine dönüştürülmesi söz konusu. Ancak, muhtarların seçimle mi, yoksa atamayla mı görevlendirileceği netleşmiş değil. Bunu ancak Mart 2009’da yapılması beklenen seçim döneminde kesin olarak öğrenebileceğiz. Böyle bir durum varsa, muhtarlar olarak, mahalle temsilciliğine talibiz ve bu işi en iyi bizim yapabileceğimizi düşünüyoruz. Muhtarlık kurumu, mühür basıp para almaktan ibaret değildir. Biz önemli bir kamu görevini yerine getiriyoruz. Amacımız para kazanmak değil. Muhtarlar, mahalle halkını, sorunlarını en yakından tanıyan, bilen kişilerdir. Bu görevi dışarıdan birilerinin yapması mümkün değildir. Devlet muhtarlara 145 farklı görev yüklemiştir. Ancak bu görevleri ifa edecek yetkiyi vermemiştir. Biz yetki istiyoruz. Daha önce de muhtarlıklar kaldırılmak istenmiş hatta 1933’ten 1944’e kadar mahalle muhtarlarının yaptığı görevi imamların yapması öngörülmüştür. Ancak 1944’te bunun olamayacağı görülmüş ve muhtarlık sistemi tekrar getirilmiştir. Biz görevimizi yapmak hizmet etmek istiyoruz.

İNSANLARIMIZ İÇİN ÜRETİLEN PROJELER

Muhtarlar Derneği İzmir Şubesi olarak yaptıklarınızdan, projelerinizden bahseder misiniz?

- Türkiye Muhtarlar Derneği İzmir Şubesi 1976’dan bu yana Konak’ta faaliyet gösteriyor. Biz, göreve geldiğimiz Mayıs 2003’ten bu yana üyelerimize yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Başta Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediye başkanlarımız, milletvekilleri, kaymakamlarımız, nüfus mürdürlerimizle toplantılar yaparak sorunlarımızın çözümünü istemek, ofisi olmayan muhtarlarımıza büro yapılması önceliklerimiz arasında yer aldı. Dokuz Eylül Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü ile proje hazırlanan metropoldeki 740 muhtarımıza hizmet içi eğitim verilmesi, yeşil kartlı olan takdir ve teşekkür belgesi alan öğrencilerimize ücretsiz üniversiteye hazırlık kursu verilmesi, İzmir Muhtarın Sesi Dergisi’nin yayın hayatında olması, dayanışma geceleri, Kızılay ile işbirliği ve kan bağışı sağlanması, çeşitli illere tarihi ve turistik geziler, çalışmalarımız arasında yer aldı. Hepsi hayata geçirdiğimiz projeler olduğu için gururluyuz. Yeni proje çalışmaları devam ediyor.

Üç dönemdir görevde

1957 İzmir Karantina doğumlu olan Hasan Baykal, Mithatpaşa Endüstri Meslek Lisesi mezunu. Üç dönemdir Konak Mithatpaşa Mahallesi Muhtarı. Mayıs 2003’ten itibaren Türkiye Muhtarlar Derneği İzmir Şube Başkanı olan Baykal, Temmuz 2006’dan bu yana da Türkiye Muhtarlar Derneği Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyor. Baykal, evli ve iki çocuk babası.
Yazının Devamını Oku

ÇiftÇiler Amerika’ya

28 Mayıs 2008
TARIM kesiminin yaşadıkları ortada. Her kesimden feryat var. Susuzluk, destek yetersizliği ve ilgisizlik. Son vurgun; kiraza. Ege’nin önemli ihracat ürünü. Kemalpaşa’da, Salihli’de sıkıntı var. Fiyatlar yükselmiş durumda.   

Hal böyle olunca siyaset eli de değdi. Tarım kesimi hiç değilse sesinin duyulmasından hoşnut.

Ve bir de umudu var:

"Sesimiz duyulur da... Belki bir çözüm bulunur. Duyması gerekenler sağır değildir inşallah".

DSP Genel Başkanı Zeki Sezer de üreticinin sesine kulak verenlerden. Ege ve İzmir toplantılarında üreticiden yana tavrı destek aldı.

Sezer’e "tarımın hal-i pür melalini" sordum. İşte değerlendirmesi:

"Son yıllarda tarımda büyük bir üretim düşüşü yaşanıyor. Çiftçi zor durumda. Sahip çıkılması gerekir, ama nerede? Dünyanın neredeyse hiç destek almayan çiftçisi Türk çiftçisi. Tarımsız kalkınma olmaz. ABD, çiftçisini her yıl 50 milyar dolar ayırarak destekliyor. Bizde ise bu rakam 4.5 milyar dolar. Bir reform yapmalıyız. Geleceğimizi de yakından ilgilendiren tarım için ciddi anlamda projeler üretilip kaynaklar ayırmalıyız."

Doğru sözler bunlar da... Ne zaman olacak? Nasıl?

Ve çaresiz üreticiden bir espri:

"Destek için ABD’ye mi gitsek. Amerikan çiftçisi mi olsak."

Hani Amerikan filosunun Boğaz’dan denize döküldüğü 68 heyecanının 40. yılında ne anlamlı "yaşam kesitleri"... Nereden nereye?

Peki... Yarın nereye?

Koltuk sevdalısı olmayan da var

GEÇEN hafta "İki milletvekilliği için kimler yarışacak" diye sormuştuk.

İstekli de çok, başka pencereden bakan da... Bir tepki de AKP’li İl Genel Meclisi Üyesi Prof. Dr. Adnan Gülerman’dan geldi.

Hoca, sevilen bir insan.

Halim, selim... Parlamentoya girse, "çok iş" yapacağı malum.

Ama... O başka türlü düşünüyor. İşte Adnan Hoca’nın aktardıkları:

"Ben Bornova’dan bir adım öteye gitmem. Beni 1979’da Demirel, TRT Genel Müdürü olmam için davet etti, kabul etmedim. 1983’de Turgut Özal, milletvekilliği, Çalışma Bakanlığı önerdi, yine kabul etmedim. Herkes yapabileceği işe girişmeli. Milletvekilliği benim işim değil. Ayakkabı boyacısına tıraş yap derseniz, kel tıraşı yapar. Berbere de ayakkabı boyatırsanız, çoraplarınızı boyar. Ben hala akademisyenim."

İşte Adnan Hoca’nın söyledikleri. Onca donanım, onca olgunluk. Ama... Tevazu... Alkışa değmez mi?

Onca koltuk sevdalıları, onca koltuklarına yapışıp kalanlar ortada iken...

Onca her işe talip, ama her şeyi yüzüne gözüne bulaştıran varken...
Yazının Devamını Oku

Ege için çözümlere öncü olmak

24 Mayıs 2008
BÖLGESEL kalkınma ve gelişme yolunda ortak akılların birlikteliğinin güzel bir örneği. Sivil toplum, üniversite ve yerel yönetimlerin içinde bulunduğu güçlü bir yapı. Ege için birçok konuda katkı ve öncü olma yolunda belirlenen anlamlı hedefler. Bu hafta EGEV Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Temizocak’la söyleştik.

EGEV’in bölgesel gelişim için gösterdiği çabalardan, katkılardan bahseder misiniz?

Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı (EGEV), 1992 yılında, dönemin İzmir Valisi Kutlu Aktaş öncülüğünde belediye, odalar ve derneklerin katılımıyla bölgeyi dış yatırımcılara tanıtmak amacı ile kuruldu. Kuruluş yıllarında yapılan çalışmalarda, İzmir’in sorunlarının çevre illerle işbirliği yapmadan çözülebilecek meseleler olmadığı ortaya çıktı. Bu noktadan hareketle, 1997 Aralık ayında Ege’deki diğer 9 ilin (Afyon, Aydın, Balıkesir, Çanakkale, Denizli, Kütahya, Manisa, Muğla, Uşak) valileri, belediye başkanları, üniversite rektörleri ve oda başkanlarının katıldığı bir toplantı yapıldı ve kendileri EGEV’in çatısı altında birleşmeye davet edildi. Yeni kimliğiyle EGEV’in vizyonu, "Cumhuriyetimizin 100. yılına kadar; insan ve doğa kaynaklarının doğru kullanımına dayalı, dengeli ve sürdürülebilir kalkınmayı çağdaş standartlarda gerçekleştirmiş bir Ege", misyonu ise "Ege Bölgesi için özgün bir kalkınma modelinin ortak akıl ve katılımcılıkla oluşturulması ve uygulanmasında öncülük etmek" olarak belirlendi. EGEV’in yeni misyonu doğrultusunda 2000 yılında Ege Bölgesi Gelişim Projesi başlatıldı. Projenin amacı bölgenin dinamik bir envanterinin çıkarılmasıydı. Bölgesel kalkınma ajansları kanununun hazırlanmasında da EGEV’in çok önemli katkıları oldu. İzmir Kalkınma Ajansı kuruldu. EGEV Yönetim Kurulu Başkanı da ajans yönetim kuruluna seçildi. Vakıf, 2006 yılında "Ege Fikir Önderleri AB Eğitimleri Dizisi" projesini üyesi olan 9 ilde başarıyla uygulandı. Bunun yanı sıra yabancı yatırımcıya yönelik bir bölge tanıtım kataloğu hazırlandı. EGEV üyesi 10 ilin, yatırımı özendirecek bazı bilgilerini de ihtiva eden bu katalog yurt dışındaki büyük yatırımcı firmalara, elçiliklere, fuarlara gönderilecek. AB-İŞKUR Aktif İstihdam Tedbirleri 2008 Hibe Projeleri kapsamında üye illeri İzmir ve Aydın’ı kapsayan bir proje hazırlandı ve başvurusu yapıldı. Bu projeyle iki ilin kırsal kesiminde işsiz gençlere AB standartlarında hayvan yetiştiriciliği eğitimi verilecek.

Yol haritamızı illerin talebi belirliyor

Önümüzdeki süreçte Ege’nin gelişimi yolunda EGEV’in projeleri, hedefleri, açılımları nelerdir?

Kurumlar üstü bir şemsiye kuruluş olarak EGEV, illerin talepleri doğrultusunda yeni hedefler belirlemiştir. Vakfın bundan sonraki yol haritasında öncelik sırasına göre, bölgede bulunan diğer 3 kalkınma ajansının bir an önce kurulması için anılan iller arasında koordinasyonu sağlamak, altyapı hazırlıklarına destek sağlamak, bölge illeri arasında ulaşımın çeşitlendirilerek, iller arası iletişim, ticaret ve ortaklıkları artırmak, (Çanakkale Köprüsü ve Edirne-İzmir Otoyolu, pervaneli uçaklarla Ege illeri ve Ege adaları arasında tarifeli seferlerin yapılması, demiryollarının bölge içinde geliştirilmesi), İzmir Kalkınma Ajansı çalışmalarından edinilecek deneyimi diğer vakıf üyesi illerle paylaşmak, sektörel eğitimin illerden gelecek istekler doğrultusunda organizasyonlar yaparak devamını sağlamak gibi konu başlıkları bulunmaktadır.

EXPO sonrasındaki süreç Çeşme’de masaya yatacak

EXPO sonrası süreçte İzmir nasıl bir atılım göstermeli? Çok yönlü potansiyelden öne çıkarılması gerekenler hangi konular olmalı?

7-8 Haziran’da, Çeşme’de, EGEV ve İzmir Kalkınma Ajansı işbirliğinde bir arama / karar konferansı düzenlenecek. Konferansın amacı, EXPO adaylık çalışmaları sırasında kurulan verimli ilişkilerin, ne yönde değerlendirileceğini tespit etmek. Dolayısıyla, EXPO sonrası İzmir’in nasıl bir atılım göstereceği ve öncelikli konuların neler olacağı kısa bir süre sonra gerçekleştireceğimiz bu konferansta ortaya çıkacağından, şimdiden konuyla ilgili bir fikir yürütmek yanlış olacaktır.

Kimdir

1942 Karşıyaka doğumlu. Ege Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi mezunu. Yılmaz Temizocak, Karşıyaka Spor Kulübü Başkanlığı ve Onur Kurulu Başkanlığı, EBSO Meclis Üyeliği, İzmir Büyükşehir Belediyesi Danışma Meclisi Üyeliği görevlerinde bulundu. Halen, TOBB kuyumculuk sektör meclisi üyeliği, EGEV Başkanlığı, İzmir Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerini sürdüren ve Temizocak Kuyumculuk’un Yönetim Kurulu Başkanı olan Temizocak, evli ve 2 çocuk babası.
Yazının Devamını Oku

İki milletvekilliği için kimler yarışacak?

21 Mayıs 2008
İki milletvekilliği için kimler yarışacak? Siyaset zevkli, ama acımasız da. Kulisler karışık.       

Öyle çok senaryo var ki...

AKP’nin ağır toplarından, eski Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener geçenlerde İzmir’deydi.

Krallar gibi karşılandı.

Söylemlerinde "siyaseti özlediğinin sinyalleri" vardı.

Hatta "yeni bir parti kuracak, iktidara oynayacak" yorumları da yapıldı.

Ayrıca AKP bir iki ay içinde kapatılırsa, parlamentoda boşalacak 20 - 25 milletvekilliği, belki daha fazlası konusu da konuşuluyor.

Hani vekillikleri düşecek isimler.

İzmir’den de iki isim var: AKP Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar Göksel ve Devlet Bakanı Mehmet Aydın.

O zaman İzmir’de iki boş koltuk.

Tayyip Bey bir ara seçim kararı alırsa...

İzmir’deki iki vekillik için de yarış olacak hiç kuşkusuz.

O koltuklar kime gider, şimdiden bilmek zor.

Ama çekişmeli bir yarış olacağı kesin.

AKP ikisini de yine alabilir mi? Millet "mağdur" diye destek verir mi? Yoksa türban gerginliği, ekonomideki olumsuz gidiş nedeniyle cezalandırır mı?

1 CHP, 1 AKP mi olur?

Yoksa ikisini de CHP mi kazanır?

Yorumlar farklı.

Ama o boşalan koltuklar için talipler şimdiden belirdi bile. Sayayım mı bir kaçını: CHP’de eski İl Başkanı Ekrem Bulgun, mevcut İl Başkanı Kemal Karataş, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, eski milletvekili Türkan Miçoğulları...

AKP’de eski İl Başkanı Ali Aşlık, İl Genel Meclisi Başkanı İsmail Yılmaz, Prof. Dr. Adnan Gülerman, eski milletvekili Tevfik Ensari, Bayındırlık Bakanlığı Müsteşarı Sabri Erbakan.

Siyaset bu! Kimse kimseyi tanımaz! Kulisler daha cenaze kalkmadan başlar!

Deniz Bey, sessiz ve derinden!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı herkesin hedefi.

Özellikle de AKP’nin.

Bunun için kampa girildi bile.

Ne yapacaklar? Kiminle kazanabilirler? İzmir’e ne mesaj verecekler?

Bunlar bir raporla Başbakan Erdoğan’a iletilecek.

Bu arada Başbakan Erdoğan da, herkesin bilmediği ama kendi güvendiği bazı isimlerle kamuoyu yoklatıyor.

O bilgiler de Başbakan’a ara ara gidiyor.

Ekrem Demirtaş mı, Cemil Şeboy mu, Vecdi Gönül mü, Taha Aksoy mu, Adnan Menderes mi?

Yoksa başka bir sürpriz isim mi?

Daha zaman var.

Epey tartışma yaşanacak.

Epey kulis olacak!

CHP’de ise Deniz Baykal, İzmir’le ilgili sürekli nabız tutuyor.

Bir yandan partililerle konuşuyor, bir yandan da parti dışı kişilerle. Aralarında CHP’ye hiç oy vermemişler de var. Bazı popüler simalar, gazeteciler ve sivil toplum örgütü temsilcileri de...

Deniz Bey, "herkesi kucaklayacak", "sağdan da oy alacak" bir isim bakıyor.

Aziz Bey’in özellikle İTO ile kavgası, CHP’li bazı meclis üyelerine hakaret etmesi, Alaattin Yüksel ve ekibi ile sürekli dirsek teması, eksileri.

Yine de Deniz Bey’in "göz menzilinde".

Ancak... Kendilerini gündemde tutan bazı isimlerin son PM oluşumundan sonra "Başkanlık düşleri" bitti gibi...

Öyle ya; "hep koltuk", "Rabbena, hep bana" olmaz ki...

CHP’de toparlanma...

CHP’de belirli dönemlerde partiye küskünlük yaşamış ya da mesaisini azaltmış bazı isimlerin de son kurultayın ardından Deniz Baykal’ın gösterdiği performans ve yaptığı çalışmalar sonrasında hareketlendiği gözleniyor.

Bunlardan biri de Bornova eski İlçe Başkanı ve partinin İzmir’deki ağır toplarından Kerim Özer.

Kerim Özer’in ilçe başkanlığı dönemindeki muhalefeti hala dillerde.

AKP’li bakanların epey canını sıkmıştı!

Kerim Özer bir süre özel işleri ile ilgilendi, ama...

Siyaset bu! İnsanın canından da, kanından da çıkmıyor!

İzmir’de yerel yönetimlerin daha güçlü olması için çaba gösteriyor Kerim Özer.

Toplantılar, eylemler...

İzmir siyasetinin ve CHP tabanının sevilen ismi Kerim Özer, önümüzdeki günlerde önemli görevler üstlenebilir.

Bu görevler Bayraklı’da belediye başkan adaylığı da olabilir, orada ilçe başkanlığı da... Belki de... Neyse şimdilik bu kadarını yazalım da... Devamı sonraki süreçte
Yazının Devamını Oku