- Falanca markanızın bir başka sektördeki marka ile aynı adı taşıdığını belirledik. Artık o markayı alkollü içkide kullanamazsınız.
TAPDK, bu kararını 4250 sayılı İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu’nun 6’ncı maddesinin 9’uncu fıkrasına dayandırdı:
- Alkollü içkilerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici hiçbir işareti, alkolsüz içki ve sair ürünlerde; alkolsüz içki ve sair ürünlerin marka, tanıtıcı ve ayırt edici hiçbir işareti de alkollü içkilerde kullanılamaz.
Sektör önce TAPDK’yı ikna etmeyi denedi:
- Markalarımız mevzuata uygun alınmış. Yıllardır kullanıyoruz. Bunları değiştirmek bizi zorlar.
TAPDK’dan iknaya dönük işaretler alınmayınca sektörün dernekleri itiraz davaları açtı. Davalar sürerken sektörün önde gelen isimlerinden biri TAPDK’nın kapısını aşındırmayı sürdürdü:
- Vazgeçmemizi istediğiniz markalar alkolsüz içeceklerle çakışsa, kararı anlayacağız. Söylenen benzerlikler bambaşka sektör ve ürünleri kapsıyor. Örneğin, metal sektöründeki bir markanın alkollü içkiyle çakışmasının ne zararı var? Farklı sektörlerde aynı isimlerin kullanılmasında mevzuat açısından bugüne kadar sorun yoktu.
- Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbanguli Berdimuhamedov ile görüşmelerde doğalgaz konusu da gündeme gelecek.
Önceki akşam Aşkabat’tan dönerken uçakta meslektaşlarım bu konuyu da gündeme getirdi:
Önceki gece Aşkabat’a indiğimizde, biz gazetecileri Türkiye İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı’nın (TİKA) temsilcisi karşıladı:
- Sayın Cumhurbaşkanımız, bakanlarımız ve heyetinin büyük bölümü Oğuzkent Otel’de konaklayacak. Siz Olimpiyat Oteli’nde kalacaksınız. Yalnız, “Tarafsızlık Bayramı” nedeniyle 12 Aralık günü Aşkabat’ta sokağa çıkmak pek mümkün olmayacak.
- Bütün gün otelde mi bekleyeceğiz?
- Türkmenistan, 12 Aralık 1995’te Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda 185 üyenin oyuyla “Daimi Tarafsız Ülke” olarak belirlendi. O statünün 20’nci yıldönümü nedeniyle “Tarafsızlık Konferansı” düzenlendi. 80’i aşkın ülke ve 30’a yakın uluslararası kuruluş katılım bildirdi. Aşkabat’ta çok sayıda resmi heyet olduğu için sokağa çıkma sınırlaması var.
Olimpiyat Oteli’nde Polimeks Holding’in temsilcisi kompleksle ilgili bilgi verdi:
- Burası 2017’de Asya Salon ve Uzakdoğu Dövüş Sanatları Oyunları’nın (AIMAG) gerçekleşeceği Olimpiyat Kompleksi. Otel de o kompleksin bir parçası. Kompleksin inşaatını grubumuz yürütüyor.
- Otelin işletmesi de sizde mi?
- Malatya’daki 2’nci Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) üretim yapıyorum. 100 milyon dolarlık ihracatım var. Yeni yer kiralamıştım. 500 kişiyi daha işe alıp, üretimi artıracaktım. Asgari ücretin net 1300 liraya çıkarılması hazırlığı üzerine durdum.
Konu İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği’nin (İHKİB) “sektör buluşması”nın da ana gündem maddeleri arasına oturdu. Texim Yönetim Kurulu Başkanı Haldun Boz, Samsun’da üretim yaptığına işaret etti:
- Samsun’daki triko işimi büyütmeyi planlıyordum. Beklemeye aldım.
Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin araya girdi:
- Daha az yoksulluk, daha fazla refah...
Zirvede 6 panele ev sahipliği yapacak UNDP İstanbul Uluslararası Özel Sektör ve Kalkınma Merkezi’nin Direktör Yardımcısı Gülçin Salıngan’a sordum:
- Yoksulluğu yok etmek, refahı tabana yaymak mümkün mü?
Merkezin Direktörü Marcos Athias Neto, araya girip dünyadan veri paylaştı:
- Dünyada 4.5 milyar insan, günde 8 doların altında bir gelirle yaşıyor. Piramidin tabanını bu insanlar oluşturuyor. Biz, bu insanların üretime ve tüketime kazandırılmasının peşindeyiz.
Gülçin Salıngan ekledi:
- Türkiye’de günde 8 doların altında, yani asgari ücretin altında gelirle yaşamaya çalışan 15 milyon insan var. Bu insanları kucaklamaya özel sektörün sosyal sorumluluk projeleri yetmez. Onlara doğrudan sosyal fayda sağlayacak, para kazanabilecekleri modeller üzerinde durmak gerekiyor.
- Burası sizin için çok büyük değil mi?
Hidayet Kadiroğlu’na benzer soruyu, Cici’den aldıkları tesiste kruvasan üretimine hazırlanırken babası Mustafa Kadiroğlu da yöneltti:
- Oğlum, günde 700 bin adet kruvasan üreteceğinizi söylüyorsun. Bundan emin misin?
Hidayet Kadiroğlu, babasına ve Özmen’e yanıtını bir grup meslektaşımla fabrikayı gezerken yineledi:
- Biz aldığımızda tesis 25 bin metrekare idi. Bugün 80 bin metrekareye çıkmış durumdayız.
Elvan Eskişehir Genel Müdürü Nevzat Çelik araya girdi:
- Eşin seni hiç Türkiye’ye götürdü mü?
Robin Çavuşoğlu, yanıtında eşinin doğup büyüdüğü kente bağlılığı vardı:
- 20 yıl boyunca sadece Adana’ya gittik.
Yanıtına şu ayrıntıyı ekledi:
- İsviçre’ye Yatırım: Dünya Çapında Oyuncu Ol...
İsviçre’nin İstanbul Başkonsolosu Monika Schmutz Kırgöz, İsviçre Dış Ticaret ve Yatırım Ofisi Direktörü Mehmet Yıldırımlı ile Türkiye’de İsviçre Ticaret Odası Derneği (TR-CH) Başkanı Doğan Taşkent, ülkenin bu yönünü Türkiye’de anlatmak üzere kolları sıvadı. Taşkent, inovatif, yüksek teknoloji, yazılıma dönük adımlar atan Türk şirketlerinin ABD’deki Silicon Valley’e (Silikon Vadisi) yöneldiğini anımsattı:
- İsviçre, 5 yıldır “Küresel İnovasyon” ve “Dünya Rekabetçilik” endekslerinde birinci sırada. Yani, İsviçre bu konuda iddialı ve birçok imkan sunuyor. Dünya pazarlarına açılmak üzere kuluçka merkezlerini Silicon Valley’e götüren Türk şirketlerini İsviçre’ye bekliyoruz.
Türkiye’deki gelişmeleri irdeledi:
- Türkiye’de girişimcilik ortamı gelişiyor. İlk dalga internet-mobil-oyun ekseninde gelişti. Artık high-tech şirketleri görmeye başladık.