Silicon Valley’e gitmeyin İsviçre’den dünyaya açılın

- İsviçre’ye Yatırım: Dünya Çapında Oyuncu Ol...

İsviçre’nin İstanbul Başkonsolosu Monika Schmutz Kırgöz, İsviçre Dış Ticaret ve Yatırım Ofisi Direktörü Mehmet Yıldırımlı ile Türkiye’de İsviçre Ticaret Odası Derneği (TR-CH) Başkanı Doğan Taşkent, ülkenin bu yönünü Türkiye’de anlatmak üzere kolları sıvadı. Taşkent, inovatif, yüksek teknoloji, yazılıma dönük adımlar atan Türk şirketlerinin ABD’deki Silicon Valley’e (Silikon Vadisi) yöneldiğini anımsattı:
- İsviçre, 5 yıldır “Küresel İnovasyon” ve “Dünya Rekabetçilik” endekslerinde birinci sırada. Yani, İsviçre bu konuda iddialı ve birçok imkan sunuyor. Dünya pazarlarına açılmak üzere kuluçka merkezlerini Silicon Valley’e götüren Türk şirketlerini İsviçre’ye bekliyoruz.

Türkiye’deki gelişmeleri irdeledi:
- Türkiye’de girişimcilik ortamı gelişiyor. İlk dalga internet-mobil-oyun ekseninde gelişti. Artık high-tech şirketleri görmeye başladık.

Ardından öngörüsünü ortaya koydu:
- Bunlar uluslararası arenada rekabetçi sayılabilecek yapı ve teknolojiye sahip olsalar da, Türkiye’nin dünyada high-tech bilinirliği yok. Bu alanda “Made in Turkey” damgasının kredibilitesi düşük.

Çağrısını güçlendirdi:
- High-tech yatırıma dönük adım atacak Türk şirketleri, İsviçre’ye yönelip, oradaki şirketlerle ortaklık kurabilir. Birlikte geliştirilecek ürün, İsviçre damgasıyla dünya vitrinine çıkar. Dünyada tutunma şansı artar.

İki ülkenin karşılıklı yatırımlarının altnı çizdi:
- 2014 verilerine göre, İsviçre’nin Türkiye’deki yatırımları, 2.7 milyar İsviçre Frangı’na ulaşıyor. Türkler’in İsviçre’deki yatırımları da 500 milyon dolar düzeyinde. Türkiye’den İsviçre’ye yeni yatırımlar olacağını düşünüyoruz.

Monika Schmutz Kırgöz, ülkesindeki üniversitelerin gücüne dikkat çekti:
- İsviçre’deki 12 üniversite dünyada ilk 100’de yer alıyor.

Mehmet Yıldırımlı araya girdi:
- Üniversite- endüstri işbirliği, İsviçre’yi inovasyon ve rekabet gücünde ilk sırada tutuyor.

Taşkent, İsviçre’deki mesleki eğitimin ağırlığı üzerinde durdu:
- İsviçre’de gençlerin yüzde 70’i meslek okullarını, yüzde 30’u üniversiteyi bitiriyor. Bu strateji, işi bilen eleman sıkıntısı yaşatmıyor.

Yüksek teknolojide akla genellikle ABD, Japonya, Güney Kore, Almanya geliyor...
Hollanda, Finlandiya ve İsviçre gözden kaçıyor...
İsviçre’nin çağrısına kulak vermekte yarar görünüyor...

BAZI TÜRKLER İSVİÇRE’DEKİ PARASININ AKIBETİNİ SORUYOR

İSVİÇRE’nin İstanbul Başkonsolosu Monika Schmutz Kırgöz’e OECD’nin öncülüğünde yürüyen ve 2017’de devreye girecek “Otomatik Bilgi Alışverişi”nin (Automatic Exchange of Information) etkilerini sorduk.

Kırgöz, İsviçre’nin artık vergi kaçıranların, para aklayanların birinci tercihi olmaktan çıktığını belirtti:
- Biz artık illegal yolla para transferinin finans merkezi olmak istemiyoruz. Bankacılık sistemimiz, şeffaflaşma hazırlıklarını yürütüyor. Otomatik Bilgi Alışverişi devreye girdiğinde, ülkeler vatandaşlarının İsviçre bankalarındaki hesaplarıyla ilgili resmi yollardan bilgi alabilecek.

Şu andaki uygulamayı anlattı:
- Şu anda bir ülke vatandaşının hesabıyla ilgili bilgi talep edince, resmi makam da olsa, mahkeme kararı isteniyor. Benzeri kararın İsviçre’deki mahkemeden de alınması gerekiyor. Sonra hesap bilgisi resmi kuruma açılıyor.

- İsviçre’de parası bulunan Türkler, bu gelişmeden tedirgin mi?
- Kokteyllerde beni görünce, “İsviçre’deki paramın akıbeti ne olur?” diye soran Türkler var.

İsviçre bankacılık sisteminin 4 trilyon doları yönettiğinin altını çizdi:
- Sistem 2017’de tümüyle şeffaflaşma yoluna girdiğinde belki hesaplarda yüzde 5-10’luk bir küçülme olur. İsviçre’nin güvenli liman özelliği ve verilen iyi hizmet, şeffaflık yüzünden sistemden para çıkışını önler. Zaten sistemin tümüyle şeffaflaşması da zaman alır.