Asgari ücretin altındaki 15 milyon kişiyi kapsayan kalkınmanın peşindeyiz

ULUSLARARASI İşbirliği Platformu’nun (UİP) yarın başlayacak “6. Boğaziçi Zirvesi”nin ana başlığındaki iddia dikkatimi çekti:

Haberin Devamı

- Daha az yoksulluk, daha fazla refah...

Zirvede 6 panele ev sahipliği yapacak UNDP İstanbul Uluslararası Özel Sektör ve Kalkınma Merkezi’nin Direktör Yardımcısı Gülçin Salıngan’a sordum:
- Yoksulluğu yok etmek, refahı tabana yaymak mümkün mü?
Merkezin Direktörü Marcos Athias Neto, araya girip dünyadan veri paylaştı:
- Dünyada 4.5 milyar insan, günde 8 doların altında bir gelirle yaşıyor. Piramidin tabanını bu insanlar oluşturuyor. Biz, bu insanların üretime ve tüketime kazandırılmasının peşindeyiz.
Gülçin Salıngan ekledi:
- Türkiye’de günde 8 doların altında, yani asgari ücretin altında gelirle yaşamaya çalışan 15 milyon insan var. Bu insanları kucaklamaya özel sektörün sosyal sorumluluk projeleri yetmez. Onlara doğrudan sosyal fayda sağlayacak, para kazanabilecekleri modeller üzerinde durmak gerekiyor.
Neto, bu modele Hindistan’dan örnek verdi:
- Hindistan’da 1 dolara katarakt ameliyatı yapılıyor. Bu kadar düşük fiyata rağmen yine de para kazanılabiliyor. Ayrıca Unilever, en alt gelir gruplarına örneğin deterjan satmak için 0.50-1 dolarlık küçük paketler yapıyor.
Türkiye’den iki örnek aktardı:
- Vodafone Çiftçi Kulübü... Vodafone Türkiye, bu hizmetle hem para kazanıyor, hem de küçük çiftçiye fayda sağlıyor. Tazedirekt.com da kadınlara iş yaratan modellerden birisi.
Bu örnekler üzerine kalkınmayı hızlandıran büyük yatırımları anımsattım:
- Toyota, Ford, Tofaş Fiat, Renault, Hyundai, tüm bu otomotiv devleri Türkiye’deki yatırımlarıyla çok sayıda yan sanayi kuruluşunun gelişmesini sağladı. Bunlar, çifçi kulübünden daha mı az önemli?
Birleşmiş Milletler (BM) Mukim Koordinatörü, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Mukim Temsilcisi (Türkiye) Kamal Malhotra yanıtladı:
- Kalkınma için bu yatırımların zaten olması gerekiyor. Ancak, herşeye rağmen piramidin en altında kalanlar oluyor. Biz, onları da üretici ve tüketici yapacak modeller üzerinde duruyoruz.
Ardından Türkiye’de kadınların iş gücüne katılımının düşüklüğüne değindi:
- Türkiye, kadınların iş gücüne yeterince katılamaması yüzünden ciddi bir büyüme şansını kaybediyor.
Marcos Athias Neto, 2030 hedeflerine işaret etti:
- 4.5 milyar insanı üretime ve tüketime kazandırmak için yılda 5.5 trilyon dolara ihtiyaç duyuluyor. Bunun 2 trilyon dolarını devletler karşılıyor. 2.5 trilyon dolarını da özel sektörün sağlaması bekleniyor.
Özel sektörün uzun vadede sürdürülebilir, kapsayıcı kalkınmaya katkı vereceğini, bunu iş süreçlerini düzelterek yapabileceğini savundu:
- Özel sektörün kârlılık ararken, “toplum için negatif olsa da” anlayışından uzaklaşması gerekiyor. Özel sektör yaptığı işten hem kâr edecek, hem de toplum için hep pozitif olacak.
Malhotra, Neto ve Salıngan’ın “Piramidin en altındakileri kucaklayacak model” çağrısı aslında “vicdanlı kapitalizm”i adres gösteriyor...

 

Haberin Devamı


Türkiye bölgesel merkezimiz oldu

 

Haberin Devamı


BM ve UNDP Mukim Koordinatörü Kamal Malhotra, Türkiye’de 15 farklı BM kuruluşunun faaliyet gösterdiğini belirtti:
- Ankara, İstanbul, Gaziantep, Şanlıurfa ve Hatay’da toplam 1000’e yakın kişiyle faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Balkanlar ve Orta Asya’yı kapsayan merkezimizi geçen yıl Bratislava’dan Türkiye’ye taşıdık. Hükümetten bu konuda üst düzeyde destek aldık.

 


3 milyar Euro yetmez

 


BM ve UNDP Mukim Koordinatörü Kamal Malhotra, Suriyeli mültecilerin de Türkiye’deki ilgi alanları arasında yer aldığını vurguladı:
- Hükümetin AB ile görüşmelerini yakından izliyoruz. AB’nin bir kere 3 milyar Euro vermesi, bu sorunun çözümüne gerekli katkıya yetmez. AB, bu konuda Türkiye’nin talebini dikkate almalı.
UNDP İstanbul
Uluslararası Özel Sektör ve Kalkınma Merkezi Direktör Yardımcısı Gülçin Salıngan araya girdi:
- Bir mültecinin ortalama kalış süresi 17 yılı buluyor.

Yazarın Tüm Yazıları