- Yeni ofisi Deloitte’un İngiltere başta olmak üzere bazı merkezlerde devreye aldığı “Project Horizon”a göre tasarlayalım. Burası, “Deloitte Değerler Merkezi”ne dönüşsün.Bu karar için şu ana fikirden yola çıkıldı:
- Yeni ofis konseptimizin merkezinde “insan ve kıymetler” olmalı. Biz, katma değeri yüksek bilgi üreten bir yapıyız. Öncelikle bu yüksek değerli bilgiyi üreten çalışma arkadaşlarımızın mutluluğunu düşünmeliyiz. Biz insanı “kaynak” değil “kıymet” olarak görürüz. Kaynak, tükenen birşeydir. Kıymetli bir şeyin değeri sürekli artar.Deloitte Türkiye yönetimi, Bigg Mimarlık’ın Genel Müdürü Gürhan Bakırküre’yi de yanlarına alarak Deloitte’nin Londra, Edinburg ve Kopenhag ofislerini gezdi. Bakırküre, tur sonrası kolları sıvadı:
- Ofislerde özgür düşüncenin gelişmesinde tasarım önemli rol oynuyor. Deloitte Türkiye ofisinde yüzde 40 alan tasarrufu sağladık. Tasarımda “Y” kuşağının beklentilerini dikkate aldık.Deloitte Türkiye’nin yeni ofisini Onursal Başkan Yaveroğlu ile kısa selamlaşma sonrası Gürer, Süel, Akşehirli ve mimar Bakırküre’yle birlikte dolaştık. Gürer, bazı alışkanlıkları anımsattı:
- Ülkemizde insanlar bir yere gittiğinde, işe girdiğinde önce, “Nerede oturacağım?” diye sorar. Biz ofiste, “Nerede çalışacağım?” sorusuna yanıt istedik. Burada herkes istediği, o an en uygun gördüğü yere oturur, çalışmasını orada yapar. Yeni ofis düzenimizle verimliliğin yüzde 25 artacağını öngörüyoruz.Farklı masaları, oturma gruplarını, koltukları işaret etti:
- İsteyen masada, koltukta oturur, ieteyen kanepeye uzanıp yatarak çalışmasını yürütebilir. Kimsenin belirli bir yeri yok.Deloitte’nin Türkiye’de 28 yıllık geçmişi olduğunu kaydetti:
- Ortaklar dahil zamanımızın çoğu müşteri ziyaretlerinde ya da onların ofisindeki çalışmalarla geçer. Merkez ofisimizde personelin yüzde 25’inde fazlası aynı anda bulunmamalıdır.Akşehirli, masalara dikkat çekti:
Ödül alan projeler arasında konseptinde İzzet Çapa’nın, tasarımında Avcıoğlu’nun imzası bulunan “Trump Cadde” de var.
Ödüllerin çoğunu Türkiye’den ve Rusya’dan projelerin ve mimarların aldığı gecede Kural’la Trump İstanbul Alışveriş Merkezi’ni konuştuk:
- Son 1-2 yılda Trump AVM’ye giren günlük ziyaretçi 9 binlerden 20 binin üzerine çıktı.
İstanbul’da 130 alışveriş merkezi olduğunu anımsattı:
- Bize yakın yeni açılan AVM’ler de oldu. Buna rağmen ziyaretçi sayısı ve mağaza, yeme-içme bölümlerinin cirosunda iyi bir artış yakaladık.
Alper, Malatya’daki görevine 7-8 ay önce başlamıştı:
- Bundan önce 5 yıl kadar Van’da görev yaptım. Tarafıma 14 bin liraya zimmetli çelik yelekle dolaşırdım.
Ardından Doğanşehir ve Akçadağ’a yapılacak yarı açık cezaevi projelerinden söz etti:
- İki ilçeye yarı açık cezaevi yapılması, önümüzdeki en büyük projelerden biri.
Yarı açık cezaevi konusunu açınca, İskenderun’da görev yaptığı dönemi anımsadı:
- İskenderun’daki yarı açık cezaevinde led lamba üretimi benim dönemimde gerçekleşti. “Mahkûmlar tespih dizeceğine bundan böyle led lamba dizsin” dedik. Proje rayına oturdu. Benzeri bir projeyi Doğanşehir veya Akçadağ için de düşünüyorum.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin 21-22 Ekim’de Ankara’da gerçekleşecek “İnovasyon Haftası”nı anlatırken verdiği şu mesaj, bana cezaevinde led lamba üretimi projesini anımsattı:
- Kapasite artırımı gündemde. Son 30 yılda dünyada bu pazara giren tek şirketiz. Türkiye’yi dünyada karbon elyaf üreten 9’uncu ülke konumuna taşıdık. Ek yatırımın “stratejik” sayılmasını, 5’inci bölge teşvikleri kapsamına girmesini talep ediyoruz.Bakanlık şu yanıtı verdi:
- Gelişmiş kentlerimizde bir yatırımı stratejik sayabilmemiz için ithalatı azaltan üretim şartı arıyoruz. Siz bu aşamayı geçmişsiniz. Ek yatırımı “stratejik” sayamayız.Aksa Akrilik, 2006’da karbon elyafı geliştirmiş, 2008’de de TÜBİTAK’ın 11 milyon dolarlık desteğiyle 1500 tonluk ilk pilot hattı kurmuştu. İlk ticari üretim 2009’da devreye girmişti. 2012’de Dow ortaklığı gerçekleşmişti. 250 milyon dolara ulaşan ilk yatırımlar döneminde şimdiki teşvik sistemi devrede olmadığı için, “stratejik” şansını deneyememişti.
DowAksa yönetimi, bir süre önce Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’yi Yalova’ya davet etti. Karbon elyafının üretim sürecini anlatıp “stratejik” talebini yineledi. Ağustos başında karar çıktı:
- Karbon elyafı yatırımı 5’inci bölge teşvikinden yararlanacak.Yalova’da DowAksa fabrikasında Genel Müdür Mithat Okay’la buluşunca, Aralık 2013’te Akkök Grubu CEO’su Ahmet Dördüncü ve DowAksa Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Berkman’ın katılımıyla gerçekleşen sohbeti anımsattım:
- Karbon elyafın “stratejik yatırım” kapsamına girmesi sizi rahatlattı mı?
- Yeni büyüme yatırımlarımız bu kapsamda olabilecek. Henüz kâr etmediğimiz için vergi indiriminden yararlanamıyoruz. Asıl yükümüz “indirimli elektrik”le hafifler.Bazı örnekler verdi:
- Washington’da 2 sente elektrik kullanan üreticiler var. Katar, Suudi Arabistan 2.5 sentlik elektrikle üretimi destekliyor. Almanya’da bir eyaletten “Elektrik 3 sent, yüzde 50 de hibe” daveti aldık. Yalova’da ise elektriğin kilovatsaatini 11 sente kullanıyoruz.
- Sayın Başbakanımız Samsun 19 Mayıs Üniversitesi’nin akademik yıl açılışına katılacak. Sonra da Malatya’da üniversitenizin akademik yıl törenine katılmayı planlıyor.Prof. Çelik, İnönü Üniversitesi’nin akademik yıl açılış takvimini belirlemek üzere bir yandan Başbakanlık’tan haber beklerken, hazırlıklara da başladı. Çok geçmeden aynı danışman yeniden aradı:
- Sayın Başbakanımızın stratejisinde bir değişiklik oldu. Şimdilik üniversitelerin akademik yıl açılışlarına katılmayacak. Dolayısıyla İnönü Üniversitesi’ne de gelemeyecek.Kısa süre sonra Başbakan Davutoğlu’nun 10 Ekim’de Malatya’da olacağı netleşti. Başbakan, başta hastane olmak üzere, toplu açılışlar yapacak, Malatyalılar’a AK Parti’ye verdikleri yüksek oy için de teşekkür edecekti.
Malatya Valisi Süleyman Kamçı, toplu açılışa dahil edilecek projeleri gözden geçirirken Prof. Çelik’e talebini iletti:
- Sizin de tamamladığınız bazı projeleriniz olduğunu biliyorum. Sayın Başbakan’ın 10 Ekim’deki toplu açılışı kapsamına sizin projeleri de alalım.Prof. Çelik, bu talebe sıcak yaklaşmadı:
- Sayın Valim, bu yıl üniversitemizin kuruluşunun 40’ıncı yılını kutluyoruz. Bu yıl başta Karaciğer Nakil Hastanemiz olmak üzere 40 projeyi hayata geçiriyoruz. 40’ıncı yıla 40 proje iyi denk geldi. Biz ayrı tören yapmayı düşünüyoruz. Sayın Başbakan’ın toplu açılışlarının arasına sıkıştırılmasını istemem.Başbakan, 10 Ekim’de Malatya’ya gittiğinde, İnönü Üniversitesi yeni akademik yıl ve 40 proje töreni için tarihini belirlemişti:
- 24 Ekim 2014...
Geçen cuma günü Malatya’da Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık, Nuryıldız Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Nalbant, lojistik şirketi sahibi Şenol Erdoğan, GAP Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi Ali Cüreoğlu ve Malatya Eğitim Vakfı (MEV) Yönetim Kurulu Üyesi Şaban Taçyıldız’la birlikte İnönü Üniversitesi’ne de uğradık.
- Avukatlığa yeni başladığım günlerde ilk müşterim Beatles Grubu’ydu. Zamanla müzikten futbola, medyadan teknolojiye uzanan alanlarda hizmet veren bir hukuk ofisine dönüştük. 10 yıl önce de 50 avukatla birlikte DLA Piper’la birleştik. 30’u aşkın ülkede 79 ofislerinin bulunduğunu belirtti:
- 2013 ciromuz 2 milyar 481 milyon dolar. Bu ciroyla dünyada ilk sıradayız.YükselKarkınKüçük (YKK) Avukatlık Ortaklığı’nın iki ortağı Cüneyt Yüksel ve Murat Karkın’a döndü:
- 2010’da Türkiye’ye YKK ile işbirliği yaparak girdik. Normalde bir başka ülkede 5 yılda ulaşabileceğimiz müşteri portföyüne ilk yıldan itibaren uzandık. Bu da ortaklarımız sayesinde oldu.Global düzeyde iş yapan hukuk ofislerinin Türkiye’de mutlaka bulunması gerektiğine işaret etti:
- Biz de bunun gereğini yaptık.Ardından Türkiye’nin hukuk altyapısına girdi:
- Türkiye’de aşırı regüle bir ortam var. Bu durum uluslararası hukuk ofisleri ve yatırımcıların cesaretini kırıyor. Bu ortam, uluslararası hukuk ofislerinin Türkiye’ye mutlaka yerel ortakla girmesini zorunlu kılıyor.İngiltere’yi örnek gösterdi:
- Londra’da bir avukatlık ofisi açmak, Türkiye’dekine göre daha kolaydır.En temel kriterin “hukukun üstünlüğü” olduğunu anımsattı:
- Battalgazi Belediyesi TOKİ müşterek projeleri.
Davutoğlu, kendisine eşlik eden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık, partinin Malatya milletvekilleri Mücahit Fındıklı, Cemal Akın, Mustafa Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır ile birlikte Vali Süleyman Kamçı’dan kent hakkında brifing aldı.
AK Parti Malatya İl Başkanı Bülent Tüfenkçi, toplantıda Battalgazi Belediye Başkanı’nın verdiği dosyayı açıp, söz istedi:
- Malatya Şehir Stadyumu, İnönü Üniversitesi’nin tahsis ettiği alana taşınacak. Mevcut stadın yerini devralan TOKİ, yenisini yaptırıyor. Mevcut stadyumun yerinin “yeşil hat” ilan edilmesini istiyoruz.
Bunun üzerine Gürkan toplantıya çağrıldı:
Bankasının hizmet ve ürün farklarını anlatmaya çalışırken şirket sahibi sordu:
- Personel maaş hesaplarını bankanıza aktarırsak bize ne verirsiniz?Abay, önce soruyla karşılık verdi:
- İşçinizi satışa mı çıkardınız? İşçinizi “maaş hesabı” adı altında bankaya mı satacaksınız?Şirket sahibi savunmaya geçti:
- Ne münasebet? İşçiyi satmak ne demek? Başka bankalar maaş hesapları karşılığında çeşitli avantajlar sağlıyor veya ödemeler yapıyor. Ben onun için sordum.Abay, böyle bir uygulamaya karşı olduğunu belirtti:
- Maaş hesaplarınızın bankamızda olmasını isteriz. Ancak, bunun için size herhangi bir ödeme yapmayız. Sizi hizmetlerimizle memnun etmeye çalışırız.Pınar Abay, ticari bankacılıktan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı İhsan Çakır’ın da katıldığı buluşmamızda bu diyalogu aktarıp ekledi:
- “Maaş hesabı”nın dünyada benzeri yok. İnsanlar banka seçerken özgür olabilmeli. Patron maaşları kendi iradesiyle bir bankaya yatırıyor, personel o bankaya mahkum kalıyor.- Şirketlerin personel maaşlarını 10-15 farklı bankaya yatırması işerini zorlaştırmaz mı?
- Teknoloji ve altyapı buna müsait. - Bankanızda kaç şirketin maaş hesapları var?