SEÇİMDEN bir gün önce Yapı Kredi Bankası’nın davetiyle Barcelona’nın Juventus’ü 3-1 yenip kupayı kaldırdığı Şampiyonlar Ligi finali için Berlin’deyiz...
Yapı Kredi’de Koç Grubu’nun ortağı İtalyan UniCredit, ana sponsorları arasında yer aldığı Şampiyonlar Ligi’nde kendisine ayrılan 1000’i aşkın biletle Türkiye dahil bazı ülkelerdeki müşterilerini ağırlama yolunu seçti. Ana sponsorlardan MasterCard, Nissan gibi kuruluşlar da bazı bankacıları, otomotiv sektörü temsilcilerini ağırladı.
Stadyumda karşılaştığımız her işadamı, bankacı, profesyonel yönetici birbirine aynı soruyu sordu:
- Sandıktan hangi sonuç çıkar?Verilen yanıtlar hemen hemen aynı oldu:
- AK Parti yüzde 40 dolayında oy alır. HDP, barajı kesinlikle geçer.Arkasından tek başına iktidar konusu tartışıldı:
- HDP barajı aşınca AK Parti’nin tek başına iktidar şansı azalıyor.Bir işadamı, koalisyon tedirginliğini ortaya koydu:
- Türkiye’nin koalisyon dönemlerinde kayba uğradığı geçmiş deneyimlerle ortada.Deneyimli bir bankacı, bu yoruma itiraz etti:
Yazmacı, mayosunu giyip denize girmişti ki, Güzel yanına çağırdı. Orada bulunan ortak dostlarına rica etti:
- Ben Murat’ı ikna edemiyorum. Birlikte teknoloji şirketi kurup, kendi yazılımlarımızı, uygulamalarımızı üretmemiz gerekiyor. Sen konuşsan...
Yazmacı şaşırdı:
- Şile’ye denize girmeye geldik sanıyordum.
Güzel ve Yazmacı, ertesi gün yanlarına Özgür Altıntaş’ı da alarak bugünkü Cardtek’in temelini attı. Ürettikleri ilk yazılıma “Kernel” (çekirdek) adı verildi:
- Kernel, POS cihazı şirketleri ile bankaların ilgisini çekti. Şirketimiz ilk yılı rahat geçirdi.
Yazmacı, o günleri anımsayıp, sürdürdü:
ULUDAĞ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Orhan Sabuncu, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı İbrahim Burkay ile birlikte önderliğini yaptıkları “Bursa İnovasyon ve Tasarım Buluşmaları”nın açılışında Türk otomotiv sektörünün katma değer durumunu şu cümleyle özetledi:
- Otomotiv sektörümüzün kilo başına ihracatı 7.5 dolar düzeyinde. Almanya’da bu rakam 15 dolar.
Toplantının bitiminde Sabuncu’dan başka ülkelerden veriler istedim:
- Kore’de otomotiv sektörünün kilo başına ihracat fiyatı 8.5 dolar. Çek Cumhuriyeti ve Brezilya’nınki de 10 dolar civarında.
Hyundai ve Kia gibi markaları olan Kore ile aramızdaki farkın 1 dolara inmiş olması ilgimi çekti. Bu durumu Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) Hollanda’daki inovasyon turu sırasında Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı İbrahim Şenel’le konuştum:
- Elinizde başka ülkelerden örnekler varsa verir misiniz?
Şenel, binek otomobil ihracat fiyatı verilerini paylaştı:
TÜRKİYE İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) “İnovasyon turu” kapsamında Finlandiya’dan sonra 1.5 ay arayla bu kez Hollanda’nın Eindhoven kentindeyiz... TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin önderliğindeki turda konuyla ilgili üst düzey bürokrasiyi temsilen Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı İbrahim Şenel, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Prof. Ersan Aslan, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Salih Çelik var.
TİM Başkanvekilleri Mustafa Çıkrıkçıoğlu, Tahsin Öztiryaki, Süleyman Kocasert, yönetim kurulu üyeleri Bülent Aymen, Ömer Burhanoğlu, İnovasyon Komitesi’nden Noyan Gürel, Ahmet Güleç ve Burak Sertbaş’ın yer aldığı ekibe TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Orkun Hasekioğlu,Türk Ekonomi Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Varol Civil ve Arçelik Genel Müdürü Hakan Bulgurlu da katıldı. Türkiye’nin Lahey Büyükelçisi Sadık Arslan da ekibe eşlik etti.
Nakagawa, birçok uluslararası şirketin yöneticisi gibi genç nüfusa dikkat çekti:
-Türkiye’de ortalama yaş 30.4. Japonya’da ve Avrupa merkezimizin bulunduğu Almanya’da 45’e çıktı. Belki 10-15 yıl sonra Türkiye nüfusu da bizim gibi yaşlanmaya doğru gidecek.
Türkiye’nin 2023 hedeflerini, dünyada ilk 10 ekonomi arasına girme çabasını bildiğini belirtti:
- Türkiye, dünyada büyümesini sürdüren ülkeler arasında. Nüfusu da büyüyor. Birçok uluslararası şirket için üretimde de büyük fırsatlar olduğunu, Ar-Ge yatırımlarının önünün açıldığını biliyorum.
Konica Minolta Türkiye İş teknolojileri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Toshiyuki Yamada, 1980’den itibaren Türkiye’de distribütörlükle temsil edildiklerini anımsattı:
- 1 Nisan 2012’de doğrudan giriş yaptık. Türkiye’de fotokopi, yazıcı, profesyonel baskı sistemleri, dokümantasyon sistemleri çözümleri sunuyoruz. Diğer ürünlerimizin temsili için çalışmalarımız sürüyor.
Nakagawa, Türkiye’ye dönük aldıkları kararı paylaştı:
Kobani mağdurları için planlanan 2 miyon dolarlık yardım da, şimdiden 4 milyon dolara yükseldi. Ulukaya ile sohbetin ruhuna uygun olarak, Suriye Pasajı’nda buluştuk.
O akşam üstü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) yönetim kurulu toplantısından çıkıp Karaköy’e gittim. Tünel’i kullandım, İstiklal Caddesi’ne doğru 100-150 metre kadar yürüyüp Suriye Pasajı’na girdim.
ABD’de ürettiği Chobani marka yoğurtla 1-1.5 milyar dolarlık servete ulaşan Hamdi Ulukaya, kurumsal ilişkilerden sorumlu Başkan Yardımcısı Michael Gonda, Türkiye’deki halkla ilişkiler danışmanları Serhan Ergezer Düzel ve Barış Karcıoğlu ile bir çay ocağının önünde oturuyordu. Görüşme mekanı olarak orayı seçmişti.
Gürültü nedeniyle itiraz edecek oldum, danışmanları devreye girdi:
- Hamdi Bey, dünyadaki mültecilere dönük bağışını 5 yıldızlı bir otel odasında açıklamak istemedi. Bizim ofiste bile görüşmenin, böyle bir konu için doğru olmayacağını düşündü.
Açılış töreni sonrası UTİB’in “7’nci Uluslararası Ar-Ge Proje Pazarı” ile OİB’in “4’üncü Otomotiv Ar-Ge Proje Pazarı” sergisini gezdim. İşte “Tıbbi Tekstiller” bölümünden bazı örnekler:
YAŞLANMA GECİKTİREN ELBİSE: Projeyi Erciyes Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Levent Önal önderliğinde aynı üniversiteden Emine Fidan ve Levent Önal yürütüyor. “Yaşlanma Geciktirici Vitamin Salınımlı Fonksiyonel Tekstil Yüzeylerinin Geliştirilmesi” başlıklı projenin ana fikri şöyle: “Yaşlanmayı geciktirme ve güzelleşmede kullanılan kozmetik ürünlerin yerine doğal içerikli bitki özütlerinden elde edilen vitaminlerin, bir tekstil yüzeyinden kontrollü salınımla cilde verilmesi amaçlanıyor. Üretilecek yüzey, örme formunda tasarlanacak, sarkmalara, çatlaklara, kırışıklıklara karşı geliştirilecek, cilt bakımı sağlayacak.”
BOYUN TUTULMASINI ÖNLEYEN GÖMLEK: Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Remzi Gemci, aynı üniversiteden Esra Çelik, Onur Çelik’le “Erkek Gömleği İçin Hazırlanmış Boyun Tutulmalarını Önlemeye Yönelik Hazır Yaka Takımı” üzerinde çalışıyor. Şu ana fikirle yola çıkmışlar: “Erkek gömlekleri enseyi kavrayan formu ile yazın rahatsızlık yaratabiliyor. Sıcak hava ve giysi formu, boyun, ense ve omuz bölgesinde terleme yaratıyor. Bu da boyun tutulmasına yol açıyor. Oluşturacağımız özel lif karışımlı hazır yaka ayağı ve pervaz parçasının kullanımıyla sıkıntının en aza indirilmesi hedefleniyor.”
MR KUNDAĞI: Erciyes Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Oğuz Demiryürek, aynı üniversiteden Selim Doğanay’la, 0-24 ay arası bebeklerin MR’nın (Manyetik rezonans görüntüleme) çekilmesi sırasında hareketsiz kalmalarının sağlanması için anestezi uygulandığına kafayı takmış: “Bu projeyle, 0-24 ay arası bebeklere anestezi vermeden hareketsiz kalmalarını sağlayacak ‘MR Kundağı’ adlı bir teknik giysi geliştitirmeyi planlıyoruz.”
“Koruyucu ve Askeri Tekstiller” bölümünden de şu proje dikkatimi çekti:
ASANSÖRE HAVA YASTIĞI: Gaziantep Üniversitesi öğretim üyesi yardımcı doçent Nazan Kalebek, ölümlü asansör kazalarına odaklanıp, yola çıkmış: “Otomobillerde çarpışma esnasında şişen, sürücü ve yolcuları korumaya yönelik geliştirilen tekstil tabanlı hava yastıklarının asansörlere de yerleştirilmesi ile can kaybı ve yaralanmaların önüne geçilebilir.”
GÜVE KOVAN GİYSİ: Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Ayşe Merih Sarıışık, aynı üniversiteden Gizem Ceylan Türkoğlu ile “Güve Kovucu Tekstil Uygulamalarında Yavaş Salım Yapan Sistemlerin Geliştirilmesi” projesi üzerinde çalışmaya başlamış: “Moleküler kapsülasyon uygulamaları, tek doz ile uzun süre etki istenen tıp ve kozmetik endüstrisinde öne çıkıyor. Çalışmada, bu sistemin çok daha az ölçekte devreye alınmasıyla yünlülere zarar veren güvelerin üründen uzak tutulması, çoklu yıkamalar sonrasında etkinin devamı amaçlanıyor.”
Grup 5 yatırımı Brezilya’da, birini Bolivya’da yapmayı kararlaştırırken, Sivas’ı Fas’la karşılaştırdı:
- Bu yatırımı Fas’a yaparsak, finansal açıdan geri dönüşler daha kısa sürede olacak.Türkiye’nin üstünlükleri masaya konuldu:
- Türkiye’de 3 milyon ton çimento üretim kapasitemiz var. Türkiye’nin geleceğine güvenimiz tam. Ayrıca, ülkenin insan kaynağı konusunda da önemli üstünlüğü var.Son sözü Votorantim Cimentos’un global CEO’su Walter Dissinger söyledi:
- Yatırımda sadece finansal geri dönüşe bakmak doğru olmaz. O ülkedeki insan kaynağı da bizim için çok önemlidir. Önceliği Sivas’a verelim. Türkiye’ye bir yatırımı daha gündemde tutalım.Votorantim Çimento Sanayi ve Ticaret A.Ş. CEO’su Mustafa Şefik Tüzün, bu kararı anlatırken, şu mesajı verdi:
- Votorantim, Türkiye’deki potansiyeli görüyor. Sivas’a 140 milyon Euro’luk bu yatırım, Türkiye’deki varlığımızı güçlendirmeye dönük kararlılığın en önemli göstergelerinden biri.Şu ayrıntının altını çizdi:
- Sivas, grubun son planları içinde Amerika kıtası dışındaki en büyük yatırımı olacak.Yatırım kararında seçim ortamından etkilenmenin söz konusu olmadığını vurguladı:
- Bu, “agresif” değil “akıllı” yatırım olacak. Sivas fabrikamızda yenileme ve kapasite artırma yatırımına ihtiyaç vardı. 0.6 milyon ton olan kapasite 1.8 milyon tona çıkacak.İhtiyacı şu veriyle ortaya koydu:
-