Paylaş
Kobani mağdurları için planlanan 2 miyon dolarlık yardım da, şimdiden 4 milyon dolara yükseldi. Ulukaya ile sohbetin ruhuna uygun olarak, Suriye Pasajı’nda buluştuk.
O akşam üstü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) yönetim kurulu toplantısından çıkıp Karaköy’e gittim. Tünel’i kullandım, İstiklal Caddesi’ne doğru 100-150 metre kadar yürüyüp Suriye Pasajı’na girdim.
ABD’de ürettiği Chobani marka yoğurtla 1-1.5 milyar dolarlık servete ulaşan Hamdi Ulukaya, kurumsal ilişkilerden sorumlu Başkan Yardımcısı Michael Gonda, Türkiye’deki halkla ilişkiler danışmanları Serhan Ergezer Düzel ve Barış Karcıoğlu ile bir çay ocağının önünde oturuyordu. Görüşme mekanı olarak orayı seçmişti.
Gürültü nedeniyle itiraz edecek oldum, danışmanları devreye girdi:
- Hamdi Bey, dünyadaki mültecilere dönük bağışını 5 yıldızlı bir otel odasında açıklamak istemedi. Bizim ofiste bile görüşmenin, böyle bir konu için doğru olmayacağını düşündü.
KOBANİ’YE DESTEK
Söze Chobani yoğurt ambalajlarının üzerindeki taahhütten girdi:
- Kârımızın yüzde 10’unu Chobani Vakfı’na aktarıyoruz. O kaynaktan çeşitli sosyal projeler yürütüyoruz. Kobani’de yaşananlar sırasında mültecilerin dertlerine küçük de olsa deva yaratabilmek amacıyla 2 milyon dolar vereceğimi açıklamıştım. O rakam 4 milyon dolara yaklaştı.
Dünyada sosyal yardım, vakıf modellerinin değişmeye başladığını vurguladı:
- Örneğin ABD’de kökleşmiş bazı vakıflar var, yönetenler eldeki fonu kullanma konusunda eli sıkı davranıyor. Fikir babalığını Bill Gates’in yaptığı, Warren Buffet’ın büyük destek verdiği “Giving Pledge” modeli, insanların erken yaşlarda söz verip, hemen harcama yapmasını öngörüyor.
Annesinin yardım sever kişiliğinden çok etkilendiğini, o nedenle “Giving Pledge” modelini benimsediğini belirtti:
- Geçen yıl yaptığım görüşmeler sonrası “Giving Pledge” imzası atmaya karar verdim. Bu imzayla, kişisel servetimin yüzde 50’sini, hatta fazlasını dünyadaki mültecilere harcayacağım.
YARDIM İÇİN VAKIF
Bunun için “Tent” (Çadır) adlı kişisel vakıf kurduğunu kaydetti:
- Dünyada çoğu kadın ve çocuk 50 milyon dolayında mülteci çok zor şartlarda yaşıyor. Kimi mülteciler 15 yıldır kamplarda kalıyor. Suriye’deki gelişmeler sonrasında Türkiye, bu sorundan çok ciddi şekilde etkileniyor. Amacım mültecilerin daha iyi koşullarda yaşamasına katkı vermek, sorunun kökten çözümünü sağlayacak politikalarda rol oynamak.
Dünyanın en zenginleri arasında ilk sıralarda yer alan Warren Buffet’ın şu sözünü anımsattı:
- Dünyadaki birçok insan çeşitli yardımlar yapıyor ama bunkar pek bilinmiyor. Biz yaptığımız yardımı dünyaya duyuralım ki başkaları da örnek alsın.
Anadolu’daki geleneğe değindi:
- Bizde de, “Sağ elin verdiğini sol el bilmesin” anlayışı hakimdir. Ancak, topluma örnek olacak yardımları çok da abartmadan duyurmak gerektiğine inanıyorum.
SERVETİ NE KADAR
Ulukaya’ya kişisel servetini sordum. Söylemedi, ısrar ettim:
- Örnek olacak adım atıyorsunuz, yardımın boyutu da bilinmeli.
- Zaten “Giving Pledge”in kuralı en az milyar dolarlık servete sahip olmak. Ben de o kapsamdayım.
Chobani’de çalışanların yüzde 40’ının mülteci olduğunu aktarıp, ekledi:
- Dünyada servetinin büyük bölümünü yardım amaçlı bağışladığını taahhüt eden ilk Türk olmak bana ayrı bir huzur veriyor.
Serveti 1-1.5 milyar dolayında olan Ulukaya, attığı imzayla dünyadaki mültecilere gelecek 30 yılda 750 milyon dolar harcayacağını taahhüt etmiş bulunuyor.
O para 30 yılda bitecek
HAMDİ Ulukaya’ya verdiği 500-750 milyon dolarlık yardım sözünün mirasçılar yönünü anımsattım:
- Allah gecinden versin ama sizin vefatınız halinde bu sistem nasıl yürüyecek? Uzak, yakın mirasçılarınız yargı yoluyla bu harcamayı durdurmak isterse ne olacak?
- Bu mümkün değil. O kaynak benim şimdi taahhüt ettiğim şekliyle harcanacak. Sistemin mevzuat alt yapısı da bunun üzerine kurulu. Verdiği sözün 30 yıllık olduğunu belirtti:
- “Giving Pledge” imzam önümüzdeki 30 yılı kapsıyor. Servetimin yarısından biraz fazlası “Tent” adlı vakfım aracılığıyla 30 yıl boyunca mültecilerin ihtiyaçlarına
gidecek. 30 yılın sonunda kaynak bitecek, vakıf da kapanacak.
Tent, Türkiye’de ofis açacak
HAMDİ Ulukaya, kişisel vakfı Tent’in Türkiye’de bir ofisi olacağını belirtti:
- Hukukçularımız bunun hazırlığını yapıyor. Burada para toplamamız söz konusu değil. İzin almakta zorlanmayız diye düşünüyorum.
Sosyal yönü olmayanın başarı şansı yok
HAMDİ Ulukaya, yeni nesil tüketicilerin marka ve şirketlerin sosyal yönünü titizlikle izlediğini, ona göre tercihlerini değiştirebildiğini vurguladı:
- Yeni nesil tüketici, marka ve şirketlerin karakterine, çevreye saygısına, sosyal yönüne, çalışanlara sağladığı ortama bakıyor. Artık bunlara özen göstermeyen şirketlerin başarı şansı yok.
Paylaş