Tülay Demir

Her insan yeteneklidir

14 Ekim 2017
Bazıları yeteneklerinin farkındadır ve bu yetenekleri geliştirir, onlarla ilgili eğitimler alarak yetenekleri doğrultusunda meslek seçimleri yapar. Bazıları ise sahip oldukları yeteneklerin ne yazık ki farkında değildir.

Bir başka deyişle, severek yaptıkları işlerin, hobilerin aslında ne kadar önemli olduğunu bilmez, onları yok sayarak da yerlerinde saymalarına ve giderek yok olmalarına yol açar.
Peki bir ebeveyn olarak aynı hataya düşmemek için nelere dikkat etmelisiniz? Çocuğunuzdaki gizli yetenekleri nasıl fark edebilirsiniz?
Gelin birkaç örnekle bu karmaşaya son verelim.
◊ Çocuğunuzun meraklı bir kişiliği varsa, araştırmaya yönelik bir birey olacaktır. Meraklı çocukları yönlendirmek için, onlara öğretmek istediğiniz konu hakkında merak uyandıracak gizemli durumlar yaratabilirsiniz. Böylelikle hem araştırma yapmasını hem de yeni bilgiler edinmesini sağlamış olursunuz.
◊ Hayal kurmayı seven, hatta en sevdiği şey bir kenara çekilip kendi kendine hayal kurmak olan çocuklar, kendilerine sınırsız bir dünya kurarlar. Bu sonsuz dünyanın kısıtlanmaması gerekir.
Zaten hayal dünyası geniş kişiler, fikirleri engellendiği takdirde verimsiz olurlar, üretemezler. Üretebilmeleri için hareket alanlarının da sınırsız olması gerekir. Hayal gücü yüksek kişiler aynı zamanda son derece hassas ve kırılgandırlar. Duygularını çok yoğun yaşarlar. Bu sebeple kötü olaylar yaşadıklarında, herkesten fazla etkilenirler.
◊ Futbol, basketbol, voleybol gibi takım oyunlarını seven çocuklar, takım ruhu özelliğine sahiptir.

Yazının Devamını Oku

Hatalarımdan ders çıkarmaya çalışıyorum

10 Ekim 2017
Astronot olmak isterken baleye başladı, derken sahnelerden podyumlara transfer oldu. Çok geçmedi sunucu olarak karşımıza çıktı. Şimdilerde Kanal D’de, hafta arası ekrana gelen “Magazin D”yi sunan Özge Ulusoy, durmak bilmiyor. Sanat Yönetimi eğitimi de alan ve o olanda ilerlemeyi aklına koymuş görünen Ulusoy’la çocukluğundan bugüne uzanan bir söyleşi yaptık, gizli yeteneklerini açığa çıkarmaya çalıştık.

* Bu söyleşide, sahip olduğun ve belki de hâlâ farkına varmadığın doğal yeteneklerini birlikte keşfedelim istiyorum... Bunun için öncelikle biraz çocukluğundan bahsedelim. Nasıl geçti çocukluk yılların? Nasıl bir ailede büyüdün?
- Çok güzel bir çocukluk geçirdim.
Hukukçu albay bir baba ile üniversitede öğretim görevlisi olan bir annenin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldim.
Bir ablam var.
O da şu an Bahçeşehir Üniversitesi’nde doçent... Lojmanlarda büyüdüm, çok keyifliydi.
Ailem gezmeyi çok sevdiğinden küçük yaşta pek çok farklı yer görme imkanım oldu. Genelde sakin bir çocuktum. Ailemi de en yakın arkadaşlarım olarak görüyordum.
Dediğim gibi güzel ve zevkli bir çocukluktu.

Yazının Devamını Oku

Zengin koca, Türkiye’de modacı olmak için en büyük diploma

3 Ekim 2017
Ordu’dan New York’a uzanan bir başarı öyküsü onunki... Hem New York Moda Haftası’nın resmi takvimine girmeyi başaran ilk Türk tasarımcı... Hem ekranların sevilen yüzlerinden biri... Kariyerini iki koldan yürütüyor gibi görünse de tüm kazandığını moda çalışmalarına aktarıyor. Bir nevi kendi kendisini finanse ediyor. Hakan Akkaya ile bu çılgın serüveni konuştuk. Sohbet boyunca bir yandan da ondaki doğal yetenekleri keşfe çalıştık.

◊ Bana göre hiçbir başarı tesadüf değil ve her başarı öyküsünün temeli çocukluk yıllarına dayanıyor. O nedenle çocukluk yıllarınızı, nasıl bir çocukluk geçirdiğinizi merak ediyorum.
- Ben çok mutlu ve şanslı bir çocuktum. Annemle babam beni özgürce ve kararlarıma, fikirlerime saygı duyarak büyüttü. Beni ben yapan faktörlerden belki de en önemlisi bu. Bir aile apartmanında büyüdüm. Babamın ailesi; babaannem, amcamlar, halamlar, hepsi oradaydı. Ben tek erkek torundum, onun için çok şımarıktım. Babaanneme çok âşıktım. Çok isterdim bugünlerimi görebilmesini ama maalesef rahmetli oldu, göremedi. Ama onun sayesinde bu mesleği seçtim diyebilirim.

◊ Sosyal miydin yoksa iç dönük bir çocuk muydun?
- Sosyal bir çocuktum. Aynen bugünkü gibiydim aslında; hem çok sosyal hem de evde kendi başına kalmayı seven... Hayaller kurar, planlar yapardım. En çok sevdiğim şey yatağıma uzanıp bugünleri hayal etmekti.

◊ Doğru mu anladım, daha çocukken mi modacı olmaya karar verdin yani?

Yazının Devamını Oku

Oğulcan’ı çok üzdüler

27 Eylül 2017
Antrenmana giderken bilet parası olmadığı için otobüse kaçak binen bir çocuktu. 13’ünde ailesine yük olmamak için çalışmaya baladı, 16’sında A takımda forma giydi. Kariyerine antrenörlük ve futbol menajerliğiyle devam etti. Şimdilerin popüler futbol yorumcusu Sinan Engin’le pazar günü bir araya geldik. Tartışmalı Fenerbahçe-Beşiktaş maçından Fatih Terim’e, oğlu Oğulcan’ın taytından bir yılda 25 kilo vermesine her şeyi konuştuk. Her bir sözü de onun özündeki doğal yeteneklere ışık tuttu.

◊ Röportajlarımda beni en çok ilgilendiren bölüm çocukluk dönemi oluyor. O yıllardan söz ederek başlayalım mı? Sinan Engin nerede doğdu, nasıl bir çocukluk geçirdi?
- İstanbul-Gültepe’de doğdum ben. Fakir bir ailede yetiştim diyebilirim. Memur çocuğuydum... Bir çift ayakkabımız vardı, öyle düşünün.
Şimdiki gençlere bakıyorsun, bir sürü ayakkabıları var. 10 yaşında Beşiktaş Futbol Okulu’na yazıldım.
Antrenman için Gültepe’den Beşiktaş’a giderken otobüse kaçak binerdim; bilet param yoktu cebimde. 13-14 yaşımdan itibaren hayatımı kendim kazanmaya başladım. Futbolun yanında bir sürü iş yaptım. Biz öyle pofpoflanarak büyümedik, yaşam mücadelesi vererek bir yerlere geldik.




Yazının Devamını Oku

Çizgi filmler ve çocuk gelişimi

20 Eylül 2017
Çocukların hayal dünyasını genişletmekte, “doğru” seçilmiş çizgi filmlerin katkısı büyük.

Çünkü öğretilmek istenen kavramların çizgi filmler aracılığıyla anlatılması, bunların çocuklar tarafından bir yandan eğlenirken kavranması gayet mümkün.
Bir örnek vermem gerekirse...
Geçenlerde tesadüfen tanıştığım “Ben 10”i söyleyebilirim rahatlıkla...
Hikayesini basitçe özetleyeyim...
Filmin kahramanı Benjamin Tennyson, kuzeni Gwen’le yaşadığı bir kavga sonrasında ormanda dolaşmaya çıkıyor. Ormanın derinliklerinde, yerde garip bir cisim görüyor. Bunun ne olduğunu anlamaya çalışırken cisim birden hareketlenerek bileğine dolanıyor.
Ben’in bileğine dolanan cismin içinde birbirlerinden farklı yetenek ve güce sahip 10 uzaylı bulunuyor.
Ve Ben, ihtiyaç duyduğu durumlarda istediği uzaylının güç ve yeteneklerini kullanabiliyor. O güçlerin yardımıyla dünyada düzen ve barış için mücadele ediyor.

Yazının Devamını Oku

İnternet oyuncakları

16 Eylül 2017
Günümüzde çocukların oyun alanları hızla değişiyor. Özellikle internet bağlantısı gerektiren oyuncak ve oyunlara talep giderek artıyor.

Artık oyuncak sektöründe “internet oyuncakları” adlı bir alt başlık açmak mümkün.
Ebeveynler olarak zaten oyuncak seçerken son derece dikkatliydik, ancak şimdi bu seçimler daha da fazla özen istiyor.
Çünkü oyuncağın direkt internet bağlantısının olması, onu sadece bir oyuncak olmaktan çıkarıyor.

NELERE DİKKAT EDİLMELİ

k İnternet bağlantısı şart mı: Satın almak istediğiniz oyuncağın kutusundaki açıklamada, internet bağlantısı gerektirip gerektirmediği tam olarak anlaşılamayabilir. Bu gibi durumlarda görevliden yardım isteyin.

Yazının Devamını Oku

Hata yaparım ama hile yapmam

12 Eylül 2017
Yönetmenlik hayalleriyle çıktığı yolda önce oyunculuğa, ardından sunuculuğa meyletmiş bir isim o... Son dönemde ise adı sosyal sorumluluk projeleri ve moda tasarımlarıyla gündemde... Çocukluğundan beri çok yönlülüğüyle dikkat çeken, halen aynı çizgide ilerleyen Gül Gölge Saygı ile İzmir’de başlayan hayatından bugünlere uzanan serüvenini konuştuk, farkında olmadığı yeteneklerini keşfetmeye çalıştık.

Gül, öncelikle çocukluğundan bahsetmek istiyorum. Nasıl bir çocuktun?
- Hakikaten çok güzel bir çocukluk geçirdim ve her zaman bunun meyvelerini yediğimi düşünüyorum. O yılların üzerimde pek çok olumlu etkisi oldu. Bana kalırsa insan hayatının en önemli bölümü çocukluk yılları, en önemli hatıraları da çocukluk hatıraları. Seni sen yapan özelliklerin oluşumunda söz konusu dönem çok önemli çünkü. İşte o konuda çok şanslıyım. Bir kere İzmirliyim. İzmir’de doğup büyümek de çok büyük şans, çok büyük avantaj kalırsa.
Hangi açıdan?
- Komşuluğun olduğu, insanların birbirine çekinmeden “günaydın” dediği, annelerin rahatlıkla “Ben yetişemeyeceğim okul çıkışına, sen Ayşe teyzene geç” diyebildiği bir çocukluktu. Birçok yaşıtımla aynı yerde büyüdüm. Gençlik kamplarına ve dil okullarına gittim.

Ben de tam onu soracaktım, çocukluğunda ne tür aktiviteler vardı hayatında?
- Annem beni atletizm olsun, tenis olsun, buz pateni, yüzme ve binicilik olsun pek çok aktiviteye taşıdı. Hepsini yaptım. Bazılarını okulla beraber yaptım, bazılarını bireysel olarak. Baleye başlamıştım, bak bir onu sevemedim.

Yazının Devamını Oku

Okula hazırlık süreci uyku düzeniyle başlar

2 Eylül 2017
Okullar yakında açılıyor. Haliyle aileleri telaş sarmış durumda. Ebeveynlerin bu telaşta atlamaması gereken en önemli nokta, çocukları bu rutine hazırlamak. O rutin listesinin başında ise çocukların erken uyumalarını sağlayabilmek geliyor.

Yaz tatili boyunca uyku saatleri konusunda genellikle daha esnek davranıyoruz ancak tatil sonrası okul ayarlarına dönmek hiç kolay olmuyor. Özellikle de ergenlik döneminde bu süreç daha zorlu.
Peki çocukların uyku rutinlerini bir an önce düzene koymak nasıl mümkün olabilir? İşte yanıtlar...
* En etkili yöntem, çocuğu okulu açılmadan okul ritmine alıştırmaktır. Yaz boyunca çocuğunuzu saat 21.30’da yatağına götürdüyseniz, bu akşam o saati 21.15’e çekin örneğin...
Okulun açılacağı günü beklemek, sürece alışmasını ve adapte olmasını güçleştirir. O sebeple yatma saatini birkaç gün arayla 15 dakika veya yarım saat öne çekmek, o süreci kolay atlatmanızı sağlayacaktır.
* Önümüzdeki hafta sonundan itibaren artık çok fazla aktivite planlanmaması uygun olur. Sakin bir hafta sonu çocuğu da sakinleştirir ve rutine alışabilmesi için de iyi bir hazırlık olur.
Hatta hafta sonu koltuğun üzerinde uzanıp tüm gün kitap okumak veya tabletle zaman geçirmek isterse, buna da izin verebilirsiniz.
* Her akşam aynı saatte, aynı şeyleri aynı sıralama ile yapmak, rutinin oturmasında önemli rol oynar. Örneğin sırasıyla, dişleri fırçalamak, pijamaları giymek, kısa bir masal dinlemek ve yatağa yatmak gibi... Bunun için uyumadan önce en az 1 saat ayırmalı...

Yazının Devamını Oku