AKP iktidarı, bütün bunları elinin tersiyle bir kenara itiyor.
Hiçbir şey umurlarında değil.
Varsa yoksa anayasa değişiklikleri.
Büyük bir telaş içindeler.
Konser, Adana Filarmoni Derneği’nin “Dinleyen Gözler Projesi”ne katkı amacıyla düzenlenmişti.
İsterseniz güzel Türkiyemizde yaşadığımız bu kadar olumsuzlukların yanında yapılan bu muhteşem projeyi anlatayım size.
Yıllardan beri, Atatürk’ün başlattığı evrensel müziğin ülkemizde yayılması devrimini sürdüren Adana Filarmoni Derneği çok önemli bir karar aldı ve uyguladı.
Dünyadaki görme engellilere Türkiye’yi tanıtmak ve bir Türk sanatçısının seslendirdiği müzikle onların dünyalarına renk katmak amacıyla bir CD hazırladılar.
Şu açıdan: Onlara ödendiği söylenen rakamlar ne verilen emeğin, ne de yapılan işin karşılığı değil.
Çok çok üstünde.
Ayda 30 bin liralardan, 50 bin liralardan söz ediliyor.
Bazı gazetecilere bu paralar neden veriliyor?
Onların bu dramdan haberleri yoktu.
İlker Çiftçi adlı boylu boslu, aslan gibi bir adam, Altıparmak Caddesi’ndeki 9 katlı bir işhanının çatısına çıkıp intihar etmek istedi.
Denizli’den eşini ve kızını da yanına alıp Bursa’ya iş bulmak umuduyla gelmişti.
Bulamamıştı. Eşi, kızını alarak Denizli’ye dönmüştü.
İlker Çiftçi çaresizdi.
Randevu için aradığımda “Öğle yemeğine bekliyorum. Sonra da konuşuruz” dedi.
CHP Genel Başkanı, Ege’nin ünlü otları ile deniz mahsullerinden oluşan çok sağlıklı bir mönüyle ağırladı bizi.
Olağanüstü leziz ve sağlıklı bir öğle yemeğiydi.
Yemekten sonra dün Hürriyet’te okuduğunuz söyleşiyi yaptık.
Ben bu uzun söyleşide Baykal’ın AKP hükümetine büyük bir güvensizlik içinde olduğunu bir kez daha gördüm.
Şu söylemleri bunu gösteriyor:
“Anayasa değişikliği geniş bir uzlaşma ile kotarılmış taslak metin olarak Meclis’in önüne getirilmeli. AKP acil ihtiyaçları için bir olup bittiyle bir paket hazırladı. Bu iş tuzaklarla olmaz.”
Bakan Babacan’ın “Anlaşma yapılmaması, gelecekle ilgili projeksiyonlar konusunda bakış açımızdaki farklılıktan kaynaklandı” sözü de öyle.
Ekonominin ne durumda olduğunu, geçim sıkıntısı içinde çırpınan dar gelirli insanlar çok iyi biliyor.
Anlaşma olmamasının gerçek nedeni ise IMF’nin ileri sürdüğü 3 koşuldur.
Birincisi belediyeler.
Birincisi, her gün bir yenisine tanık olduğumuz siyasi gerginlik.
İkincisi ise dünyaca ünlü piyanist-besteci Fazıl Say’la duyduğum eşsiz gurur.
Birincisi anlatılamayacak kadar tatsız.
Onun üzerinde durmak istemiyorum.