Tatil programlarının yapılmasıyla beraber seyahatlerinizde köpeklerinizin transportunu nasıl yapacağınız sorusu da gündeme gelmeye başlayacak. Bu planı yaparken köpeğinizle birlikte ya da ayrı mı seyahat edeceğiniz ve seyahat sırasında dikkat etmeniz gereken konular oldukça önem taşıyor. Köpeklerin seyahate hazırlanması; seyahatin süresi, hangi vasıtayla yapılacağı, birlikte ya da ayrı mı seyahat edileceği aynı zamanda yurt içi ya da yurt dışı seyahat olup olmamasına göre değişebilir. Bütün bunları tek tek ele almak gerekirse:
Araba ile yapılan seyahat: Köpeğin arabayla seyahat etmeden en az altı saat önceden aç bırakılması ve seyahate başlamadan önce egzersizlerini yapıp tuvalet ihtiyaçlarını karşılamış olması önemlidir. Araçta seyahatte köpeğin güvenliğini sağlamak açısından arabanın içine yerleştirilmiş köpek taşıma kutuları ya da göğüs tasmalarına fikse edilmiş emniyet kemerli sistemlerin kullanılması dostunuzun konforu ve emniyeti için gereklidir. Bu tip seyahatler öncesinde köpeğe yatıştırıcı ilaçların verilmesi solunum sistemi üzerine baskı oluşturup tehlike yaratabilir. Araba ya da yol tutmasına yatkın olan köpeklerin midelerini rahatlatmak ve kusmalarını engellemek açısından mide yatıştırıcı ilaçlar veteriner hekime danışılarak kullanılabilir. Araba seyahatlerinde köpeğin rahatlaması için camın açılarak köpeğin kafasını tamamen dışarıya çıkartabilecek pozisyonda bırakılması, kaza riski taşımasının yanı sıra, köpeğin gözlerinin de rüzgarla birlikte toz ve alerjenlerle dolmasına ve enfeksiyonlara sebebiyet verebilir. Bu nedenle cam aralığına dikkat etmek gerekir. Yoğun klima kullanımları köpeklerde solunum sisteminin akut rahatsızlıklarına sebebiyet vermelerinden ötürü dikkatli kullanılmalıdır.
Uçak ile yapılan seyahat: Uçakla yapılacak olan seyahatlerde köpeğin taşıma kabı içerisinde muhafaza edilmesi zorunludur. Bu bütün havayollarının ortak kuralıdır. Seyahat öncesinde uçuş bileti rezervasyonu yapılırken köpekle seyahat edileceği, taşıma kabı ölçüleri, köpeğin taşıma kabı içerisindeyken ağırlığının belirtilmesi zorunludur. Taşıma kabıyla birlikte 8 kilo ağırlığın altındaki köpekler yolcu kabininde seyahat edebilmektedir. Bu ağırlığın üstündeki köpeklerin uçağın kargo kabininde seyahat etmesi gerekir. Dostunuzla birlikte havaalanına giderken aşı karnesini yanınıza almayı unutmayın; zira aşı karnesi ibraz edilmeyen köpeklerin uçuşu mümkün olmayacaktır. Ayrıca aşılarının eksiksiz yapılmış olması önemlidir. Uçuş öncesinde ya da esnasında köpeğe yatıştırıcı ilaçların verilmesi uygun değildir. Tıpkı arabayla seyahatte olduğu gibi köpeğin yolculuk öncesinde egzersize edilmiş olması ve en az 8 saat önceden aç bırakılmış olması önemlidir.
Yurtdışı seyahati: Köpeğin yurtdışına çıkışının sağlanabilmesi belli prosedürlerin tamamlanmasıyla mümkün olabilmektedir. İster karayolu, ister havayolu isterse de denizyoluyla seyahat edilecek olsun, yurtdışına çıkış işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlanması gerekmektedir. Yurtdışı çıkış işlemleri köpeğin nakledileceği ülkenin kurallarına göre değişiklik gösterse de genel anlamda yapılması gerekli olan işlemleri şöyle sıralayabiliriz:-Köpeğin aşı karnesinin eksiksiz sunulması.
Köpek yavrularının doğduktan sonraki 3 ila 12 haftalık oldukları zaman aralığı, onların sosyalizasyon inşaası için kritik bir süreçtir. Bu dönem içerisindeki canlılarla iletişim, değişik seslere maruz kalma, obje etkileşimleri onların ileri ki yaşamlarındaki karakterlerinin şekillenmesinde büyük rol oynayacaktır. Bu dönemin başarılı bir süreç olması çevresel faktörler, insan manipülasyonları, anne ve kardeşlerle olan etkileşimle karakterize olmaktadır. Birinci sosyalizasyon dönemi olarak adlandırılan 3-5. hafta aralığı, köpeğin türdeş ilişkilerini oluşturduğu ve onlarla iletişim kurallarını öğrendiği dönemdir. 5-12. haftalar arasında da yavrunun insanlar, diğer canlılar ve şehir yaşantısıyla iletişime geçtiği dönemidir ki buna da, ikinci sosyalizasyon dönemi denilir. Köpeğin bu kritik dönemlerde yaşayacağı deneyimler, ilerideki yaşantısını onun sosyal davranışlarını ve etkileşimlerini belirleyecektir.
ÇEŞİTLİ SESLER DİNLETİLMELİ
Sosyalizasyon süreçleri köpeklerde ırka, çevresel uyaranların çeşitliliği ve etkili oluşuna, anne ve kardeş etkileşimlerine göre değişebilmektedir. Yavru köpeklerin anneyi emme dönemi içerisinde 12-14. günlerinde kulakları duymaya başlar. Bu dönemin başlamasıyla birlikte yavrulara gök gürültüsü, çocuk sesi, araba sesi gibi seslerin günün belli saatlerinde dinletilmesi ve diğer zamanlarda da sürekli olarak radyonun açık bırakılması yavruların ilerideki hayatlarında sese karşı olan duyarlılıklarını ve korkularını engelleyecektir. 12. haftaya kadar anne ve kardeşlerle bir arada kalması gereken yavru bu dönemde, ilk olarak annesinden sosyal davranışları ve doğru vücut dilini öğrenmeye başlayacak, aynı zamanda kardeşleriyle olan etkileşimleri esnasında, hiyerarşi, oyun ilişkileri, mücadele gibi kavramları geliştirecektir. Bu dönem ısırma davranışının baskılandığı dönem olması itibarıyla oldukça önemli bir dönemdir. Bu süreçte yavruların insan diyaloğunu öğrenmeleri adına mutlaka yetişkin ve çocuklarla temas ettirilmeleri, sevilip dokunulmaları, insan-köpek sosyalizasyonu açısından çok önemlidir. Ayrıca yavruların barındıkları alanda çeşitli köpek oyuncaklarının bırakılması obje diyaloğu için gereklidir.
Köpeklerin nereden geldiği ile ilgili birçok teori bulunsa da bunlardan en çok kabul edileni gri kurtlarla ortak atadan gelmiş olduklarıdır. Bilimsel araştırmalara göre vahşi doğada yaşayan kurtlar sürü halinde gezerler ve bu sürü bir aile ünitesidir. Evrimle beraber evcilleşen köpekler, atalarından gelen sürü mentalitesini hafızalarına ve içgüdülerine yerleştirmiş oldukları için günlük hayatlarında da buna ihtiyaç duyarlar. Köpeğiniz sizi bir aile üyesi ve sürünün bir parçası olarak görmektedir ve siz de onu öyle görmediğiniz sürece ve sürü hayatının kurallarını uygulamadığınızda köpeğiniz ile birçok problem yaşarsınız. Eğer köpeğiniz için iyi bir kılavuz olmayıp onun kafasındaki statü algısını karıştırırsanız sizi kendisi ile eşit veya kendini sizden üstün görmeye başlar. Bununla beraber birlikte yaşamınızı zorlaştıracak istenmeyen davranışlar şekillenebilir. Masadan yemek çalabilir, itaat algısı düşebilir, karşı davranışlar ve hatta statü ilişkili agresyon bile geliştirebilir.
* * *
Köpekler ilişkilerinde interaktif olmayı seven hayvanlardır. Bu sürü mentalisinden dolayı evde yalnız kalmaktan, yalnız oynamaktan hoşlanmazlar. Bir sürü her zaman beraberdir ve bir ünite olarak hareket eder. Kısacası köpekler sosyal varlıklardır ve yalnızlıktan haz almazlar. Tabii ki her zaman evde olamayacağınız ve onlarla oynayamayacağınız için interaktif oyuncaklar üretilmiştir. İçlerine ödüller ya da mamalar saklayabileceğiniz bu aparatlar hem köpeğinizin sıkılmamasına yardımcı olur hem de sizin yokluğunuzda uğraşabilecekleri bir aktivite oluşturur.
Ancak, bazı küçük bilgileri her köpek sahibi bilmeli ve aklının bir kenarında tutmalıdır.
VÜCUT ISISI: Köpeklerde normal vücut sıcaklığı 37.5 ila 39 derecedir. Vücut ısısı ırka, yaşa, fiziksel aktivasyona, çevre ısısına ve hormonal devinime göre değişkenlik gösterebilse de, birçok rahatsızlığın tespitinde önemli bulguların başında gelir. Köpeklerde çoğunlukla vücut ısısı rektal olarak ölçülür. Yüksek vücut ısısı, viral ya da bakteriyal enfeksiyonların, ısı çarpmasının, zehirlenmelerin göstergesi olabildiği gibi düşük vücut ısısı da donma ve yine bazı viral hastalıkları işaret edebilir.
ÇİFTLEŞME DÖNEMİ: Dişi köpekler genellikle yılda iki kez çiftleşme periyoduna girerler. Kanama ve cinsel organın ödemlenip belirginleşmesiyle karakterize olan bu dönemde dişiler biraz huzursuz ve iştahsız olabildikleri gibi çok sık aralıklarla idrar yaparlar. Kızgınlık dönemi diye anılan bu dönem ırka ve çevresel faktörlere bağlı değişkenlik gösterebilir. Erkek köpeklerin ise çiftleşmeye her zaman hazır olup, belli bir kızgınlık dönemleri yoktur.
Köpeğinizin bu hazırlıklar esnasında kendini rahat hissetmesi ve yılbaşı akşamı ihmale uğramaması oldukça önemli. Bu akşamı dostunuzun da konforlu geçirmesi için dikkat etmeniz gereken bazı hususlar var...
Belli bir rutininiz varsa ve köpeğiniz buna alışıksa yeni yıl kutlamaları için parti planınızı dostunuzla paylaştığınız yerin dışında bir yerde yapmalısınız. Büyük grup insanlar ve fazla gürültü, köpeğinizi strese sokacaktır. Köpeğe alışık olmayan insanların, yanlış yaklaşımları sonucu en zararsız köpekler bile beklenmedik hareketler sergileyebilirler.
***
Eğer kutlamayı evinizde yapmaktan başka bir alternatifiniz yoksa, köpeğiniz için güvenli ve sakin bir alan oluşturduğunuzdan emin olun. Kullanılmayan bir odaya sevdiği oyuncakları, kemirebileceği kemikleri ve sürekli üstüne yattığı bir yatağı koyarak onu rahat hissettirebilirsiniz.
Yılbaşı günü kutlama hazırlıklarına kendinizi kaptırıp köpeğinizin egzersiz ve gezinti programını ihmal etmemelisiniz. Geç saate kadar kutlamalar sebepli uyanık kalacağınız için dostunuzla sabah rutininiz aksayabilir. Bu sebeple yılbaşı günü köpeğinize her zamankinden daha uzun ve daha interaktif bir gezinti planı çizmelisiniz.
Köpekler yapıları gereği fırsatçı ve toplayıcı canlılardır. Yılbaşı yemeği için hazırladığınız ikramları iyi muhafaza etmelisiniz. Nefis etler ve tatlılar köpeğinizi baştan çıkarabilir ve ihmalle oluşabilecek hırsızlıklar,ciddi sindirim rahatsızlıkları ve hatta zehirlenmeyle sonuçlanabilir.
Ancak, bir canlının sorumluluğunu almak, onun hayatının kılavuzu olmak, belli şartları beraberinde getirir.
Son günlerde barınaklardan, petshop’lardan ve üreticilerden bir hevesle edinilmiş dostlarımızın belli süreler sonrasında geri getirilmesi ya da sokağa terk edilmesi haberleriyle sıklıkla karşılaşmaktayız. Sahiplenen kişinin, köpeği terk etmesi sahip açısından çok kolay olsa da, köpek açısından durum hiç de öyle değildir. Terk edilmek onlar için son derece travmatik olabilmektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere, köpek sahiplenmeden önce defalarca düşünmek ve öyle karar vermek gerekir. Bütün bunların ışığında kimlerin köpek sahiplenmemesi gerektiğini sıralamak gerekirse:
HEDİYE EDİLECEK BİR MAL DEĞİL
* Köpek; sevgiliye, eşe, arkadaşa hediye edilecek bir mal değildir. Habersiz ve sürpriz olarak bir hayvanın sorumluluğunun teslim edilmesi son derece yanlıştır. Asla köpek, hediye edilmemelidir.
* Çocuklar istediği için köpek edinmek doğru bir fikir değildir. Çoğu çocuk, bir köpeğin sorumluluğunu tam olarak almak için uygun yaş ve donanımda değildir. Çocuklu ailelerde köpeklerin sorumluluğu genellikle ebeveynlerdedir. Dolayısıyla anne babaların, çocuklarının geçici bir heves olarak şekillenen köpek sahiplenme isteklerine, bunları bilerek yaklaşmaları gerekmektedir.
Bu tip hastalıklar köpekte iştahsızlık, öksürük, burun akıntısı, titreme ve yüksek ateşle karakterize olabilir. Köpeklerimizin üşütmemeleri için onları kuru tutmak, iyi beslemek, kısa tüylü ve üşümeye yatkın olan yavru ve yaşlı olanları gezintiler esnasında kıyafetle desteklemek, iyi izole edilmiş kulübeler yapmak alınacak önlemlerin başında gelir. Hastalık semptomlarının bir ya da birkaçını gösteren köpeklerin vakit kaybetmeden veteriner muayenesinden geçmesi gerekir. Kışın, sahipli köpeklerin gezinti programları, sıcak havalarda olduğundan daha kısadır. Köpeklerimiz bu mevsimde daha fazla evde vakit geçirmek zorunda kalır. Evlerimizdeki kuru hava, halı ve sentetik kökenli eşyalar hassas burun yapısı ve solunum sistemine sahip olan dostlarımızda birtakım alerjik rahatsızlıklara sebep olabilir. Ayrıca sigara içilen evlerde yaşayan köpeklerde dumanın zararlı etkilerine bağlı olarak birçok solunum yolu rahatsızlığı gözlemlenebilir. Öksürük, hapşırma, burun çekme ve akıntısı bu belirtiler arasındadır. Evleri düzenli havalandırmak, iç mekanları nemlendirmek, dostlarımızın yanında sigara içmemek ve düzenli halı temizliği yapmak önemlidir.
KAR YEMESİ SİNDİRİMİ BOZABİLİR
Üşütmeye bağlı ya da aşırı kar yiyen köpeklerde sindirim sistemi rahatsızlıkları şekillenebilir. Kusma, ishal, iştahsızlık, dışkıda kan, vücut ısısında artış gibi belirtiler gözlemlenebilir. Bu tip olgularda, veteriner muayenesi ihmal edilmemelidir. Köpeği sıcak ortama almak, sürekli temiz su takviyesiyle kar yemesini engellemek hastalığın ilerlemesine engel olacaktır. Kar yürüyüşlerinde kırık camlar gibi kesici maddeler kar tarafından kamufle edilir ve fark edilmez. Bu gibi maddelerin sebep olduğu yaralanmalarda ilk yardım uygulaması yapılıp, yaranın ciddiyetine bağlı olarak veterinere başvurulması gerekir. Ayrıca, buzlu alanlarda koşu veya oyun aktiviteleri sırasında, diz kapağı kaymaları, çapraz bağ lezyon ve hatta kopmaları, burkulmalar, çatlak ve kırıklar şekillenebilir. Özellikle buzlu zeminlerde oyun ve koşu egzersizlerinden dostlarımızı uzak tutmak, alınması gereken önlemlerin başında gelir.
Dişi köpekler yılda iki defa çiftleşme isteği içerisine girer. Bu dönemde oluşan hormonal farklılaşmalar köpeği çiftleşme evresine hazırlar. Özellikle evde beslenen ve kısırlaştırılmamış dişi köpeklerde hayvan sahipleri, köpeklerini düzenli olarak çiftleştirmek istemedikleri için bu dönemler üç hafta süren hormonal ve fiziksel bulgularla şekillenip sona erer. Ancak bazı köpeklerde bu dönem sonrasında çiftleşme şekillenmediği halde organizma tıpkı gebeymiş gibi davranmaya başlar. Kızgınlık döneminin sona ermesinden 7-8 hafta sonra yalancı gebelik bulguları baş gösterir. Bu bulguları şu şekilde sıralamak mümkündür:
KARNI ŞİŞİP SÜTÜ GELEBİLİR
- Köpeğin karın bölgesinde hafif çapta genişleme ve gerginlik.
- Aşırı derecede iştah artışı.