Tüm sorumlu köpek sahipleri, dostları için sürekli temiz su bulundurmaları gerektiğini bilirler ama şaşırtıcı derecede birçok evcil hayvan sahibi fazla su içmenin ya da yutmanın zaralı olabileceğinden haberdar değillerdir.
HİPONATREMİ NEDİR?
Hiponatremi, aşırı su yutulması sonucu vücuttaki sodyum seviyelerinin tehlikeli boyutlarda azalmasıdır. Sodyum, vücuttaki sinir ve kas fonksiyonlarını koruyamadığı zamanda ölümcül sonuçlar ortaya çıkabilir. Su zehirlenmesi her ne kadar nadir görülse de ölümle sonuçlanabilir.
Bizlerin kendi aramızda en sıklıkla kullandığımız komünikasyon sistemi konuşarak oluşturulan sesli iletişimdir. Ayrıca göz hareketleri, yüz mimikleri ve vücut jestleriyle anlaşabiliyor olsak da en kuvvetli olanı sesli iletişimdir.
* * *
Köpekler, kendi aralarında ve bizlerle olan ilişkilerinde komünikasyon ve haberleşme amacıyla birçok vücut enstrümanını birlikte kullanmayı tercih ederler. Havlayarak şekillendirdikleri sesli iletişimde çıkardıkları sesler, iletişimde birçok anlama gelebilmektedir. Örneğin, köpeklerde uluma davranışı dürtüsel olarak sürüyü bir araya toplama ihtiyacından kaynaklanır. Yani bir çeşit çağrıdır. Buna bağlı olarak, evde yalnız bırakılan köpeklerin bazılarında uluma davranışını gözlemlemek olasıdır. Bunun sebebi tıpkı sürüyü bir araya toplamak için yapılan uluma gibi sahibi ve evin diğer bireylerini yalnızlıktan kurtulma ümidiyle çağırma eylemiyle aynıdır. Ayrıca tiz sesle, ağlamayla çığlık arasında çıkarılan sesler korku ve acıyı, tok ve yüksek sesle oluşturulan havlama bekçilik sorgulamasını, yüksek tizlikte, kesik havlama da köpeklerde oyuna çağrıyı anlamlandırabilir.
* * *
Köpeklerde en çok ve belirgin şekillerde kullanılan diğer bir iletişim şekli de vücut dilidir. Köpekler birbirleri ve bizlerle olan ilişkilerinde vücut dillerini yoğun bir şekilde kullanırlar. Bu nedenledir ki, birbirlerinin vücut dillerini takip ederek iletişim kuran köpekler, bizlerin de vücut dilini gözlemler ve çok iyi şekilde analiz ederler. Köpek eğitiminde vücut işaretlerinin sembol olarak kullanılmasının sebebi de onların gözlem yeteneği kaynaklıdır.
Bizim hayatımızda spor, hareket etmek, egzersiz yapmak ne kadar önemli bir yer tutuyorsa bizimle yaşayan köpek dostlarımızın da en az bizim kadar egzersiz yapmaya, düzgün gezinti programlarının olmasına ihtiyaçları vardır. Tabii ki bize bağımlı olarak yaşadıklarını düşündüğümüzde bütün bu planlamayı onların adına bizim yapmamız gerekir.
* * *
Yapılan istatistiki çalışmalarda aileleriyle yaşayan ev köpeklerinde gözlemlenen davranış bozukluklarının büyük bir kısmının ‘egzersiz eksikliği’ ve ‘gezinti planlarının yetersizliğine’ bağlı olarak oluştuğu belirtilmektedir. Ev içerisinde aşırı hareketlilik, uygunsuz yerlere tuvalet alışkanlığı şekillendirme, eşya parçalama, huzursuz davranışlar, aşırı havlama, yalnızlığa tahammülsüzlük ve buna benzer ciddi ve köpekle yaşamayı imkânsız kılan davranış bozukluklarına genellikle gezinti ihtiyacı karşılanmayan ve yeterli derecede egzersiz yapmayan köpeklerde rastlanır.
Doğru bir program oluşturularak bu davranış problemlerinin çok kolay üstesinden gelinebilecekken, köpek sahibinin ihmalkârlığı ve dostunun ihtiyaçlarını gerektiği şekilde karşılamaması sonucunda bu davranış problemleri içinden çıkılmaz bir hale gelerek, maalesef köpekle sahibinin ayrılmasıyla sonuçlanmaktadır. Halbuki, köpek sahiplerinin kendi egzersiz planları içerisine dostlarını dahil etmesiyle hem kendilerini hem de dostlarını daha sağlıklı bir beden ve ruh haline getirmeleri mümkündür.
* * *
Köpeklerimizle günlük rutin yürüyüşlerin yanı sıra yapabileceğimiz egzersiz çeşitlerini şöyle sıralayabiliriz:
Bu hastalıkta eklemi oluşturan leğen kemiğine bağlı eklem çukurluğu ve bacak kemiğinin kemik başı birbirine uyum sağlayamaz ve belli seviyelerde eklem çukurluğuna girip çıkar. Buna bağlı olarak eklem çukurluğu ve kemik başında ciddi dejenerasyonlar ve deformasyonlar oluşur. Bu hastalığa sahip olan köpeklerde hareketler esnasında ağrı ve topallık tipik bulgular arasındadır. Kalça displazisi, genellikle büyük ırk köpeklerin hastalığı olarak bilinmekle beraber bütün köpek ırklarında rastlanması mümkündür. Bazı köpek ırklarının genetik olarak bu hastalığa yatkınlığının yüksek olduğu ispatlanmıştır. Bu ırkları şu şekilde sıralayabiliriz:
- Golden Retriever
- Labrador Retriever
- Alman Çoban Köpeği
- Saint Bernard
- Dobermann
- Kangal
Yapılan araştırma sonuçlarına göre sigara dumanı, miktarı ne kadar az olursa olsun, insanlara ve hayvanlara ciddi boyutta zarar veriyor. İnsanlar ve köpeklerin belli bazı ortak fizyolojileri olduğu düşünüldüğü zaman, bizler için zararlı olan çoğu şeyin onlar için de toksik olması çok normal.
* * *
Pasif içicilik (ikinci el içicilik) ile ilgili olumsuz çok şey duymuşsunuzdur, ama büyük ihtimalle üçüncü el sigara dumanı ile ilgili pek bir şey duymamışsınızdır. Üçüncü el sigara dumanı, siz asansördeyken dışarıdan yeni sigara içmiş birinin asansöre binmesiyle beraberinde getirdiği saça, ele ve kıyafetlere yapışan sigara kokusudur. 2009 yılında Harvard Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, üçüncü el sigara dumanına özellikle çocukların duyarlı olduğunu tespit etmiştir ve aynı şey evcil hayvanlarınız için de geçerlidir. Dostunuz hem havadaki dumanı solumaktayken, hem de o dumanın yapıştığı halıda yatıyor ve insanlar gibi içeri dışarı istedikleri gibi girip çıkamadıkları için ikinci ve üçüncü el sigara dumanına sürekli maruz kalıyorlar ve cam açmak yeterli bir çözüm değil...
* İkinci ve üçüncü el sigara dumanına maruz kalmış hayvanlarınızda yüzde 60 daha fazla akciğer kanseri riski oluşur.
* Basık burunlu ırkların (boxer, bulldog vb.) kanser riskleri burun yapılarından dolayı daha yüksektir.
* Geniz kanseri riski de uzun burunlu (Alman çoban, golden retriever vb.) ırklarda ve özellikle sigara içilen ortamlarda yaşayan köpeklerde daha yüksektir.
* * *
Sadece köpek edinmek,sevmek ve onu doyurmak yeterli değildir. Bir köpek sahibinin sorumluluklarını genel anlamda şu şekilde sıralayabiliriz:
- En başta, bir köpek sahiplenmeyi düşünen kişinin ona bakabilecek ortamı, beslenme ve veteriner masraflarını karşılayabilecek maddi gücü sağlaması ve ona ayırabilecek vaktinin olup olmadığını kontrol etmesi gerekir.
- Edinilen köpek yavru bir köpekse, onu sık sık tuvalet alışkanlığını kazandırmak üzere dışarı çıkarmak, yaramazlıklarına karşı toleranslı olmak, düzenli veteriner kontrollerine götürmek, ona bolca zaman ayırmak gerekmektedir.
- Köpek edinildiği zaman onun egzersiz ve gezinti programları için günde en az 3 defa olmak üzere vakit ayırmak gerekmektedir. Köpekler dirsek temasını severler. Dolayısıyla köpeğinizle düzenli egzersiz yapmak, interaktif oyunlar oynamak ve onunla gezintiye çıkmak için düzenli vakit ayırmak şarttır.
- Başta köpeğin sağlığı olmak üzere, sizin ve toplumun sağlığını korumak amaçlı rutin veteriner kontrollerinin yaptırılması, paraziter mücadelenin düzenli şekillendirilmesi ve aşılarının zamanında yapılması gerekmektedir.
Bu dönemde özellikle dikkat edilmesi gerekenlere şöyle bir göz atalım: Dış parazitlerle mücadele: Hava sıcaklıklarının 10 derecenin üzerine çıkmasıyla birlikte özellikle keneler uyanmaya başlar. Dostlarımızı gezdirdiğimiz yeşil alanlar sıcakla birlikte aç şekilde uyanmış keneleri barındırmaktadır. Birçok kan paraziti ve hatta ölümcül derecede tehlikeli hastalıkların taşıyıcı ve ara konakçısı kenelerden köpeklerimizi korumalıyız. Bunun için kullanılan ve aylık uygulamaları olan sıvı solüsyonlar, doğal kaynaklı likitler ya da pire-kene tasmalarını bir an evvel yenilemeliyiz, köpek sahipleri veteriner hekimlerine başvurarak bu çeşitli uygulamalardan en uygun olanı seçmelidir. Eğer köpeğiniz bir kene tarafından ısırılmış ve kene kan emme pozisyonundaysa kendiniz müdahale etmeden önce veteriner hekiminize danışınız. Bazen keneyi bulunduğu yerden çekip çıkartmaya çalışırken deriye gömülü kalan kafa kısmı ilerleyen dönemlerde sıkıntılı apselere dönüşebilmektedir.
ISLANAN DOSTLARI KURULAYIN
Soğuk algınlığı ve solunum yolu hastalıkları: Gece ve gündüz ısı farkının yüksek olduğu bahar aylarında insan popülasyonunda nasıl bulaşıcı solunum yolu hastalıkları yayılıyorsa köpeklerde de aynı dönemde bu tip hastalıklar görülebilmektedir. Özellikle bahçede yaşayan köpeklerde yağmur ve rüzgardan korumak amacıyla kulübeler sağlamlaştırmalı ve ıslanan köpekler aralıklı olarak kurulanmalıdır. Bu dönem içerisinde likit ya da tablet vitaminleri kullanarak dostlarımızın bahar geçişindeki dirençleri kuvvetlendirilebilir. Özellikle öksürük ve burun akıntısıyla karakterize bir hastalık hali tespit edilirse hemen veteriner hekime başvurulmalıdır.
Bahar geçişine bağlı tüy dökülmesi: Özellikle açık havada yaşayan köpekler, bahar geçişine bağlı havanın ısınmasıyla birlikte tüy değiştirme dönemine girerler. Kış için oluşturdukları sık ve koruyucu tüyler, artık sıcak havalarla birlikte dökülecek, daha seyrek ve daha ince olan yazlık tüyler çıkacaktır. Bu klima adaptasyonu sürecinde dostlarımızı sık sık tarayarak, dökülecek olan kışlık tüyleri hızlı bir şekilde onlardan uzaklaştırıp işlerini kolaylaştırabiliriz. Ayrıca bu dönemde somon yağı ya da derin deniz balığı tabletleri veya likit formları tüy ve deri bütünlüğüne takviye olması açısından dostlarımızın yemeklerine katılabilir.
SABIR VE ZAMAN GEREKTİRİR
Bizi duyamayacak olan köpeğimizin bizi algılayabilmesi için vücut dilimizi takip etmesi gerekir. Bu da en başta odaklanma çalışması yapılması anlamına gelir. Odaklı bir şekilde bizi takip eden köpeğimiz işaretli komutları çok daha kolay anlayacak ve daha hızlı reaksiyonlar verecektir.
Duymayan bir köpeğin eğitimi daha fazla sabır ve zaman gerektirir. İşaret dili ile ilgili bir kitap alırsanız, hem siz yepyeni bir dil öğrenirsiniz, hem de köpeğinizin eğitiminde kullanabileceğiniz yepyeni el işaretleriniz olur. İlk olarak kullanmayı öğrenmeniz ve öğretmeniz gereken el işaretleri gel, otur, yat, bekle ve hayır olmalı. Duyma engelli köpeğiniz sesli kelimeler yerine hem bu el işaretlerini öğrenecektir hem de kullandığınız yüz ifadelerinizi. Mesela oturmasını istiyorsanız el işaretini yapın, onu oturma pozisyonuna getirin ve ardından ödüllendirin ve günlük kısa sıkıcı olmayan tekrarlı egzersizler yapın.