Ancak bu gün anlatacağımız unutkanlığı okuyunca “Böylesini görmedim de duymadım da...” diyeceğinize eminim.
BÜYÜK UNUTKANLIK
Unutanların kim olduğunu öğrenince, “Bu kadarına da pes!” mi diyeceksiniz yoksa “Benim için sürpriz değil” mi diyeceksiniz merak ediyorum.
Gelelim unutkanlık konusu olaya..
Vergi ile ilgili bir düzenleme yapılıyor. Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesine eklenen 9 numaralı bentte deniliyor ki;
“Vergi Usul Kanunu’nun Mükerrer 175’inci maddesine uyulmaması halinde, re’sen takdir yolu ile vergi alınır.”
Okuyan merak ediyor Mükerrer 175. maddeyi.
SORU: Oğlumuz banka kredisi kullanarak otomobil alacak. Kocam da kefil olacak.
Banka “Eşiniz de gelip kefaletinize rıza gösterecek” demiş. Bu keyfi bir uygulama mı yoksa yasal mı?
Sonay DEMİR- Bursa
YANIT: Keyfi değil, yasal bir zorunluluk.
Doktor muayenehanesi alımının KDV’si
SORU: İstanbul’da bir kısmı banka kredisi, bir kısmı da taksitle 2 milyon liraya bir daire aldım, 360 bin TL’de KDV ödedim.
Doktor olarak, dünyanın KDV’sini ödüyorum. Muayenehane olarak kullanacağım bu dairenin KDV’sini tahsil ettiğim KDV’den indirebilir miyim?
KDV’Yİ GERİ ALMAK
Yurtdışında (özellikle Avrupa ülkelerinde) alışveriş yaparken, aldığınız malın bedeli içinde, KDV’de yer alıyor. Bazı işlemleri yaparsanız, bu KDV’nin önemli bir kısmını geri alabiliyorsunuz.
Bunun için;
- Alışveriş yaptığınız mağazadan, “Tax free form” adı altındaki “KDV iade formunu” düzenlemelerini talep ediyorsunuz.
- O ülkeyi terk ederken, havaalanında uçuş kartınızı aldıktan sonra KDV ofisine gidip, KDV iade formlarını mühürlettiriyorsunuz. Ardından, uçağa binmeden önce ilgili ofisten KDV’yi nakit ya da kredi kartınıza havale şeklinde alıyorsunuz.
ABD’DE İNCE BİR NOKTA
ABD’de KDV uygulanmıyor. Bunun yerine (yüzde 8-9 arasında değişen) satış vergisi uygulanıyor. Bu verginin de iadesi söz konusu değil.
Doğum yapan kadınlar, kocaları ya da “annemiz artık işe gitmeyip evde otursun” diyen çocukları.
Olay, milyonlarca kadını ve ailesini ilgilendirdiği için merak edilen konuları kısaca açıklayalım.
HER KADIN İÇİN Mİ?
Bu konuda en çok;
“Doğum yapan her kadın 6 yıl önce mi emekli olacak?” diye soruluyor.
Hemen yanıtlayalım; hayır!
1) Altı yıl erken emeklilik her kadın için geçerli değil. Örneğin, bir çocuğu olan kadın için, en fazla 2 yıl erken emeklilik söz konusu. O da doğum tarihinden sonraki iki yılda çalışmamış olması koşuluyla mümkün.
Belediyeler, kendi kendilerine brüt alan hesaplıyor ve geriye dönük cezalı ve faizli emlak vergisi istiyor. Emekli, işsiz veya ev hanımlarına da “Eviniz 200 m2’yi aşıyor. Muafiyetini iptal ediyoruz” deniyor. Uygulama dalga dalga yayılıyor. Vatandaş büyük bir şok yaşıyor.
BU günlerde, ev sahipleri ilginç bir “şok” yaşıyorlar. Belediyeler; “Evinizin büyüklüğü, brüt şu kadar metrekare olacaktı. Eksik göstermişsiniz. Geçmiş yıl vergilerini cezayla birlikte ödeyin” diye ihbarname bombardımanına başladı. Olay bununla da bitmiyor. Emekli, ev hanımı, işsiz ve engellilere; “Evinizin brüt yüzölçümü 200 m2’yi aşmayacaktı. Ortak kullanım yerleri ve müştemilatı eklediğimizde, 200 m2’yi aşıyor. Şu kadar vergi, şu kadar da ceza ve faiz ödeyeceksiniz” diyorlar. Türkiye’de 23 milyon emlak vergisi mükellefi olduğunu göz önüne alırsak, ortalık toz duman!..
OLAY NE?Bilmeyenler için açıklayalım. Emlak vergisine esas bina değerinin tespitinde, brüt alan esas alınıyor. Brüt alan da; bina giriş holü, kat holleri, duvar kalınlığı, merdiven boşluğu, yangın merdiveni, asansör boşluğu, kapıcı ve kalorifer dairesi, sığınak gibi ortak kullanım yerlerinden gelen paylar ile kömürlük, ortak garaj, sığınak ve çamaşırlık gibi müştemilatın yüzölçümünü de içermektedir. Belediyeler de binaların projelerini vs. inceleyip, sil baştan brüt alan hesaplıyorlar. Bu brüt alanı, vatandaşın beyanı ile kıyaslayıp, aradaki fark üzerinden ek vergi ve buna bağlı ceza istiyorlar. Şimdi haklı olarak “Hocam, vatandaş evinin brütünü nasıl hesaplasın? Merdiven boşluğunu ölçerken, aşağı yuvarlanır. Duvar kalınlığı, asansör boşluğu, kat holü, giriş holü, sığınak, kalorifer dairesi vs. hesaplamak kolay mı? Bunun adı, ‘Müslümana gavur eziyeti’. Daha pratik yol yok mu?” Olmaz olur mu var! Var ama belediyelerin çoğu bunu uygulamıyor.
PRATİK YOL NE?Çok basit... Maliye Bakanlığı, 29 Temmuz 1972 tarihli 6 Seri No’lu “Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği”nde; Ortak kullanıma tahsis edilen ve bağımsız olarak tasarrufu mümkün olmayan yerler için bağımsız bölümlerle birlikte değerleme yapılacağını açıklamış (A-1/c bölümdeki açıklama). Maliye Bakanlığı 1 Mart 1983 tarihli 14 Seri No.lu “Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği”nde de pratik bir çözümle tartışmaları noktalamış. Birlikte okuyalım; “Net alanın yüzde 25 fazlası brüt alanı verir. Bu şekilde hesaplanan brüt alan; hol, merdiven boşluğu, kapıcı ve kalorifer dairesi, sığınak gibi ortak kullanım yerlerinden gelen paylar ile kömürlük ve çamaşırlık gibi müştemilatın yüzölçümünü de içermektedir.” Evet.. olay bu kadar basit.
Keyfi uygulamalara dur denmeli
14 No’lu tebliğ, Maliye Bakanlığı’nın brüt alan hesaplanması ile ilgili en son Genel Tebliği’dir. Burada, net alanın yüzde 25 fazlasının brüt alan olduğu belirtiliyor. Maliye Bakanlığı, tebliğdeki görüşünü ileride değiştirse bile, yeni genel tebliğ geriye dönük uygulanamaz (VUK Md.369/2). Emlak vergisinde, bazı belediyelerin yüzde 500-1.000 değer artışı gibi keyfi uygulamaları oldu. Belediyelerin çoğu, Haziran 2013 sonuna hatta Eylül-Ekim 2013’e kadar, arsa m2 birim değerlerini ilan etmedi. Bu nedenle vatandaş yüksek değerlere itiraz için dava açamadı. Bazı belediyeler, bilmeden ödenen emlak vergisini, iade etmiyor. Ayrıca, bina sınıfı tespitindeki yanlış değerlendirme nedeniyle de haksız yere fazla vergi alınıyor. Son olarak da tebliği hiçe sayarak, kendisi brüt alan belirleyip, vergi artışı yapıyor. Birilerinin, ‘keyfi uygulamalara’ dur demesi gerekiyor.
Burası Datça’da, deniz kenarında faaliyet gösteren bir işyeri. Özellikle yazın tatile gelenler gündüz ve akşamları, oturup meşrubat ya da içkilerini içerek, bir yandan denizi seyrediyor, bir yandan da sohbet ediyorlar.
KOMİK BİR GÖRÜNTÜ
Fotoğrafa dikkatle bakın, ilginç bir işyeri kapatma değil mi? Nasreddin Hoca’nın türbesi gibi bir şey!..
Kayadan bir kemer şeklindeki, kapısı olmayan giriş bölümünün üstüne “Bu işyeri Maliye Bakanlığı’nca belge düzenine uymadığı için üç gün süre ile kapatılmıştır” diye kartondan bir levha, iple bağlanarak asılmış. Bu arada, iple levhanın birleştiği kısım Maliyece mühürlenmiş. Sonuç; bu işyeri kapalı!..
Dayanamadım, fotoğrafını çektim.
Şimdi, fotoğrafa dikkatle bakın, her yer açık. İnsanlar 20 cm’lik duvarı aşıp, içeri girebilir. Giriş kapısı bile açık. Peki, kapatılan neyin nesi? Önünden geçen vatandaşlara baktım; levhayı okuyup gülüyorlardı!..
SORU: Eşim, limited şirketine beni yüzde 1 ortak etti. Aradan yıllar geçti boşandık. “Şu yüzde 1 hisseyi al” dedim, “dursun” dedi. 8 yıl önce de banka müdürlüğü görevinden emekliye ayrıldım. Şirket kâr da dağıtmadı. Aradan yıllar geçti. Geçenlerde SGK bir yazı gönderdi. Geriye dönük olarak, emekli aylığımın % 15’i oranında birikmiş Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) istiyorlar.
10 yıldır görüşmediğim, nafaka almadığım, şirketinden 1 TL bile gelir elde etmediğim, yüzünü dahi görmek istemediğim eski kocamın yüzde 1 hisseyi üzerimde tutarak benden farklı bir intikamı da bu oldu. Ne yaparım da bu borçtan kurtulurum?
(Rumuz: İntikamın Böylesi)
YANIT: Anonim şirketin yüzde 99 ortağı olsaydınız (Yönetim Kurulu üyesi olmadığınız sürece) SGDP ödemeyecektiniz. Limited şirketlerde ise, yüzde 1 hisse ile ortak olsanız dahi, SGDP primi ödeyeceksiniz. Yani hisse üzerinizde kaldığı veya bu konuda yasa değişikliği olmadığı sürece, emekli aylığınızın yüzde 15’i kesilecek. Bu konuda sizin durumunuzda olan limited şirket ortaklarını uyarmıştım, demek ki gözünüzden kaçmış.
Yakında Torba Yasa çıkıyor. Ondan yararlanarak, 18 eşit taksitte 36 ayda ödeme olanağınız var. Bu arada yüzde 1 hisseyi de hemen satmanız da yarar var.
KAT İRTİFAKLI EV ARSA MI SAYILIR?
Evde kadın çalıştıran yüzbinlerce aile, özellikle geriye dönük olarak gelebilecek ceza ve primlerin 100-150 bin lirayı bulacağını da öğrenince, haklı olarak paniğe kapıldılar.
Bu arada, Türkiye’nin değişik il ve ilçelerinde karşılaştığım kişilerin ve e-posta gönderenlerin;
“Hocam nereden çıkardınız bu konuyu? Başımız belaya girecek. Siz yazmasaydınız kimse farkında değildi” diye sitemleri de oldu.
SORUN ÇÖZÜMLENDİ
Aslında, SGK ben yazmasam da olayın farkındaydı. Yapılan denetimlerde, binlerce aileye ciddi ceza kesilmişti. Daha önemlisi, “Ev hizmetlerinde çalışan kadınların, sigortasız çalıştırıldığına dair” ihbarları, denetimi ve tespitleri kaçınılmaz kılıyordu.
Neyse.. iyi ki bu konuyu ısrarla yazıp gündeme getirmişiz ki sorun çözümlendi.