Bu görüşmeler sırasında, Torba Yasa Tasarısı’na öyle eklemeler yapıldı ki torba denilen tasarı, adeta “çuval” oldu.
Tasarı, bu hafta TBMM Genel Kurulu’nda da görüşüldükten sonra, yasalaşmış olacak.
VERGİ VE PRİM BORCUNDA SON DURUM NE?
30 Nisan 2014 tarihine kadar olan, kesinleşmiş vergi ve sigorta prim borçları için “hem faiz affı hem de ödeme kolaylığı” getiriliyor.
Buna göre;
1. Borçlara ait gecikme faizi ve gecikme zamları silinecek.
1 Temmuz 2014’ten itibaren devreye giren yeni kanuna göre mal sahibi kiracısını gerekçesiz olarak çıkarmaya başladı.
10 yılı dolduran kiracılar, oturdukları konut ve işyerlerini tahliye etmeye başladılar. Tahliyelerin, önümüzdeki hafta ve aylarda giderek hızlanması bekleniyor.10 yılı dolduran kiracılarda, ev ya da iş yeri sahibinin gönderdiği yazılı bildirimde, tahliye için bir gerekçe aranmaması, tahliyeleri daha da hızlandırıyor..
1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren, yeni Borçlar Kanunu yürürlüğe girdi. Bu Kanun’un 347. maddesinde de “10 yılı dolduran kiracıların, gerekçesiz olarak çıkarılması” konusunda, “mal sahiplerine bir hak” tanındı.
Buna göre, 1 Temmuz 2012’de yani kanunun yürürlüğe girdiği tarihte;
1) Kira sözleşmesi 10 yılı tamamlamışsa, 1 Temmuz 2014’ten itibaren mal sahibi kiracısını gerekçesiz olarak, ev ya da işyerinden çıkarabilecek.
2) Bunun için sözleşmenin bitiminden “en az üç ay önce” kiracıya yazılı bildirimde bulunulacak. Başka bir anlatımla izleyen birer yıllık uzatma yılının bitiminden en az 3 ay önce, fesih bildiriminde bulunulması gerekiyor.
Konuştuğu memur da 26 yaşındaki erkek çocuğuna aylık bağlanmadığını ancak kız çocuğu için, evli olmadığı ve Emekli Sandığı’na tabi bir işte çalışmadığı takdirde, yaş sınırı olmadığını, bu nedenle kendisine “yetim aylığı” bağlanamayacağını söylemiş.
Bu genç arkadaş, bunun böyle olup olmadığını bana sorduğunda, doğru olduğunu söylemiştim. Aradan geçen zamanda tercihleri değişen delikanlı cinsiyet değiştirmeye karar vermiş. Ameliyat olmuş, mahkemeden kadın olduğuna dair karar alıp, nüfusa tescil ettirmiş. Mahkeme kararını da yanına alıp, Emekli Sandığı’na başvurmuş ve kendisine yetim aylığı bağlanmasını talep etmiş. Yetkililer de “Emekli Sandığı Kanunu’nda, erkekken cinsiyet değiştirilerek kadın olan kız çocuklarına yetim aylığı bağlanacağı yolunda açık bir hüküm bulunmadığı” gerekçesiyle, kendisine aylık bağlanamayacağını belirtmişler.
AMELİYAT BOŞA MI GİTTİ?
SORU: Aile çevremiz çok geniş olduğu için, düğünümde servet sayılacak altın, pırlanta vs. takıldı. Onları banka kasasında muhafaza ediyorum. Kayınvalidem buna çok bozulmuş ve “takılanların çoğunu, bizim akrabalar ve dostlarımız getirdi. O nedenle, takıların çoğu bize ait. Gelin onları banka kasasından alıp, bize teslim etsin. Yoksa mahkemeye bile giderim” demiş.
Kayınvalidem çok sert ve sinirli birisi. Kafaya koyduğunu yapar. Çok ısrar ederse, bu takıları nasıl bölerim? Mahkeme vs. de istemiyorum. Bu arada, olayın doğrusunu da öğrenmek istiyorum. Bu altınlar geline mi damada mı ait? Kayınvalide ve kayınpedere yüzde kaçı düşer? (Rumuz: DÜĞÜNDEKİ ALTINLAR)
YANIT: İşin doğrusu, yeni kurulmuş bir evlilikte bunların gündeme gelmesi sevimsiz bir olay.
Ancak siz endişe etmeyin. Evlilik nedeniyle, geline takılan altınlar, damada takılanlar da dahil geline bağışlanmış sayılır ve onun kişisel malı özelliğini kazanır.
Kayınvalideniz mahkemeye giderse, bir hak elde edemez.
Bu konuda, sizin lehinize onlarca Yargıtay kararı var. Aşağıda, Hukuk Genel Kurulu’nun iki kararına yer veriyorum. Kayınvalideniz bunları okursa, ısrarcı olmaz.
Daha ötesi eşinizle veya arkadaşınızla, lokantaya gidip yemek de yiyemiyorsunuz! Kaldığınız otele de nakit olarak ödeme yapamıyorsunuz!
HANGİ ÜLKE?
Modanın beşiği olan ülke..
Roma, Milano, Napoli, Floransa, Venedik derken gezmeye, biraz da alış-verişe doyamadığınız ülke..
Evet.. tahmin ettiğiniz gibi; İtalya...
Şimdi diyeceksiniz ki; “Bir yanlışınız olmasın, daha geçen ay İtalya’daydım. Böyle bir sorun yoktu. Paramı verdim ve gömlek, kravat ve ceket de aldım. Yemek de yedim, otele ödeme de yaptım.”Haklısınız..
TÜRKİYE Diyanet Vakfı, Ankara ve İstanbul için ayrı ayrı ‘hastane ruhsatı” ve “doktor kadrolarını” tıpkı “taksi plakası satar gibi” satışa çıkardı! İhalede toplam 81 doktor kadrosu ve 180 yataklı hastane ruhsatı satılacak.Satışlar, ihale ile yapılacak.
SATIŞ YASAKLANMIŞTI
Bu arada ilginç bir durum daha var. Sağlık Bakanlığı 11 Temmuz 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Yönetmelik değişikliğiyle, özel sağlık kuruluşlarının doktor kadrosu satışını, 31 Aralık 2013 tarihi itibariyle yasaklamıştı. 1 Ocak 2014 tarihinden bu yana, özel hastanelerin “doktor kadrosu satışı” yasak. Ortada böyle bir yasak var ama Diyanet Vakfı, hiç çekinmeden “doktor kadrosu ve hastane ruhsatı satacağını” ilan ediyor. Daha ötesi, satışları da ihale yolu ile yapacağını hatta duruma göre pazarlık da yapabileceğini açıklayabiliyor.
Bu kadar rahat hareket edebildiğine göre, belli ki bu satış birilerinin bilgisi ve izni dahilinde. Bu aşamada, Diyanet’e gösterilen bu ayrıcalığın, özel sektörden esirgenmesi de çok anlamlı.Diyanet Vakfı, satacağı kadroları aşağıdaki gibi açıkladı.Tüp bebek, Acil, Fizik tedavi, Kadın doğum, Ortopedi, Kardiyoloji, Göğüs, Anestezi, Dahiliye, Kulak, burun, boğaz, Genel Cerrahi, Beyin Cerrahi, Nöroloji, Çocuk, Kalp damar, Radyoloji, Üroloji, Göz, Gastroentereloji, Diş vs.
KDV’Sİ DE VAR
Ancak beyannamelerini zamanında veren, vergilerini de düzenli ve tam olarak ödeyenlere, bırakın 5 puanı 1 puan bile indirim yok! Şimdi onlar da SSK gibi indirim bekliyor.
VERGİ AFFI konusu açıklandığından bu yana, vergisini düzenli ödeyenlerin tepkisi dalga dalga yayılıyor. Ödeyenlerin talebi şu; “Madem vergisini ödemeyenlerin birikmiş faizi siliniyor ve sembolik bir faizle 36 aya kadar ödeme kolaylığı sağlanıyor o halde vergisini düzenli ödeyenlere de SSK’da olduğu gibi ‘5 puan indirim’ yapılsın.”
İKİ FARKLI UYGULAMA
Sigorta primini ödeyene indirim var
- Hocam, oruç tutmanın da vergisi mi var?
- Oruç tutanlardan alınan “oruç tutma vergisi” diye bir vergi yok.
- Adı böyle değilmiş ama muhasebecimin dediğine göre, işyerimdeki oruç tutan işçilerden daha fazla vergi kesecekmişiz!
- Olay ne?.. Şunu kısaca bir anlatır mısın..
ORUÇ TUTANLA TUTMAYANIN FARKI