Paylaş
Ancak bu gün anlatacağımız unutkanlığı okuyunca “Böylesini görmedim de duymadım da...” diyeceğinize eminim.
BÜYÜK UNUTKANLIK
Unutanların kim olduğunu öğrenince, “Bu kadarına da pes!” mi diyeceksiniz yoksa “Benim için sürpriz değil” mi diyeceksiniz merak ediyorum.
Gelelim unutkanlık konusu olaya..
Vergi ile ilgili bir düzenleme yapılıyor. Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesine eklenen 9 numaralı bentte deniliyor ki;
“Vergi Usul Kanunu’nun Mükerrer 175’inci maddesine uyulmaması halinde, re’sen takdir yolu ile vergi alınır.”
Okuyan merak ediyor Mükerrer 175. maddeyi.
“Aman neymiş, bir okuyalım da başımızı belaya sokmayalım” diye, Mükerrer 175. maddeye bakıyorlar. Ancak tüm aramalarına rağmen bir türlü bulamıyorlar.
Bulamayanlardan bazıları “Şükrü Hocayı arayalım, bilir” diye beni arıyorlar.
Onlara şunu diyorum;
“Boşuna aramayın. Nedenine gelince; aradığınız maddenin yasaya konulması unutulmuş. TBMM’de de yüzlerce milletvekili bunun farkına varmamış!..”
SORUN NASIL ÇÖZÜMLENDİ?
Ortada garip bir durum vardı.
Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinin (9) numaralı bendinde “Mükerrer 175. maddeye uyulmaması halinde, re’sen takdir yolu ile vergi alınacağı” yazıyordu. Mükerrer 175. maddeyi arıyordunuz.. O da ne?
Maddenin yasaya konulması unutulmuştu!..
Fıkra gibi, diyeceğim ama fıkra ötesi bir olay..
“Ne yapacağız?” diye kara kara düşünülürken, bir çözüm bulundu;
Yeni bir yasa çıktı ve (9) numaralı bend yürürlükten (!) kaldırıldı..
İnanmayan yasayı açıp kontrol etsin!
TRİLYONLUK TABLOYU YAKTIRAN VERGİ
Ünlü ressam Van Gogh’un yaptığı ve o tarihte satılan en pahalı tablo ünvanını taşıyan bir portrenin, Japon sahibi Ryoei Saito’nun vasiyeti üzerine, ölümünün hemen ardından, kendisiyle birlikte yakılmasının nedeninin “Veraset ve İntikal Vergisi” olduğunu biliyor muydunuz?
“Doktor Gachet’in Portresi” adlı resmi 1990 yılında, o tarihin en yüksek tablo bedeli olan 82,5 milyon dolara (yaklaşık 173 milyon liraya) satın alan Japon işadamı, ölümü halinde, tablo nedeniyle varislerinin milyonlarca lira “veraset ve intikal vergisi” ödemesini istemediğinden, vasiyeti üzerine trilyonluk tablo yakıldı...
NEFRET VE SEVGİ
Hiç kimse ten renginden, geçmişinden ya da dininden dolayı bir diğerinden nefret ederek dünyaya gelmez! İnsanlar nefret etmeyi öğrenirler ve eğer nefreti öğrenebiliyorlarsa o zaman onlara sevmeyi de öğretebiliriz.
Nelson Mandela
(Teşekkürler İsmet DAYIOĞLU)
SÜPERMEN
Adam sabaha karşı evine gelmiş. Eşi başlamış sorular sormaya;
- Dün gece neredeydin süpermen?
- Müşterileri yemeğe çıkardık patronla.
- Peki sonra ne yaptınız süpermen?
- Bir bara götürdük. Striptiz kulübüne.
“- Sen orada ne yaptın?” demiş eşi...
- Hiçç. Sadece bir bira içtim. Sonra patronla müşterileri otellerine bıraktık.
demiş ve ardından sormuş;
- Neden eve geldiğimden beri bana süpermen diyorsun?
Eşi cevaplamış;
- Sadece süpermen külotunu pantolonunun üstüne giyiyor da ondan!..
İKİ KEZ
Bayramın yaklaştığı günlerden birinde, iftar sırasında, misafirlerden biri;
- Keşke Ramazan senede iki kez gelse.
Aynı sofrada misafir bulunan Bektaşi, hemen şu cevabı verir;
- Öyleyse Ramazan gider gitmez neden bayram edersiniz, insan sevdiği gidince bayram mı eder hiç?
Paylaş