Savaş Özbey

Vivaldi çalarken Doğulu Mihriban çalarken Batılı olabilirim

22 Kasım 2021
Geçen hafta Balat’ta, sokak çalgıcısı çocukların yanına gitti, “Kemanla fotoğraf çektirebilir miyim?” diye sordu. Çocuklar “Aman abla sakın düşürme” falan derken enstrümanı eline alıp ağlatmaya başladı. Trollenen çocuklardan biri onu tanıdı ama iş işten geçmişti. Bu şirin video viral oldu, ana haberlere bile çıktı. Kıssadan hisse: Kemancı Canan Anderson’u şak diye tanımazsanız bir gün sizin de başınıza gelebilir.

◊ İtalya’da doğdun ama soyadın İngilizce. Babadan mı, eşten mi?

- İtalya’nın Vicenza şehrinde doğdum. Ama İtalyan vatandaşı değilim. Babam Amerikalı, annem Türk. Ondan dolayı. Hem Amerikan vatandaşıyım hem Türk.

◊ İlk konserini Avusturya Kültür Merkezi’nde 6 yaşında verdin. Klasik müzik mi, popüler müzik mi?

- Zor soru. Eğer Klasik Batı Müziği okumasaydım ve enstrümanımla profesyonel bir yere gelmeseydim bu kararı veremezdim. Ülkemde kemanı sevdirmek istediğim için popüler müziği seçtim. İyi ki de öyle yapmışım. Bana en çok gelen sorulardan biri de neden orada kalmadığım... Nedeni, vatan hasreti. Saçlarım dökülmeye başladığında doktora gittim. Tüm kan sayımları yapıldı. Sonunda doktor bunun psikolojik vatan özlemi olduğunu söyledi.

◊ Bombay Filarmoni, Salzburg Üniversitesi Orkestrası gibi ekiplerde başkemancılık yaptın. Eğitim mi, yetenek mi?

- Yetenek olmadan eğitimin bir anlamı olamaz. Yetenekliysen de eğitimsiz bir yere kadar ilerleyebilirsin. O yüzden ikisi de şart.

◊ Keman çalmak mı, şarkı söylemek mi?

Yazının Devamını Oku

Photoshop’la hakaret mümkün mü?

20 Kasım 2021
Oyuncu Yasemin Sakallıoğlu’nun skeçlerine bayılıyorum. Çoğunlukla Karadeniz kadını tiplemesi yapıyor. Yattığı yerden, başında yemeni, sıfır makyaj falan...

Zaten doğal bir kadın.
Makyaj yaptırmak için bir güzellik merkezine gidiyor. Çıkışta “Bir fotoğrafınızı çekelim” diyorlar. Merkezin amacı da ünlü kişiyi sosyal medyada paylaşıp tanıtım yapmak.
Fakat çektikleri fotoğrafa öyle bir photoshop yapıyorlar ki, iki bambaşka kadın...

Sakallıoğlu isyan etti tabii: “Yaptığınız makyaja mı güvenmiyorsunuz? Madem shop yapacaktınız, neden makyaj yapıyorsunuz?”
Bazıları için bu hoş bir jest olabilir. “Sağ olsunlar, fotoğrafımı çok güzel yapıp beni öyle paylaşmışlar” diye düşünebilir. Ama bazıları için de bu şu anlama geliyor: “Biz güzelin ne olduğunu biliyoruz, e sen de güzel değilsin. O yüzden biraz düzelttik senin fotoğrafını...” Aslında bir çeşit hakaret. Yasemin Sakallıoğlu da böyle anlamakta son derece haklı.

Tarkan’ın sürpriz Mısır konseri

Yazının Devamını Oku

Gece kulübü gibi meyhane

20 Kasım 2021
Duvarlar simsiyah. Sadece aynalardan yansıyan aydınlatmalar parlıyor. Pencerelerde köprü bir fotoğraf gibi. Pervazlar bilerek geniş tutulmuş ki üstüne çıkılıp dans edilebilsin. Kuruçeşme’de açılan Ena, ‘modern meyhane’ konseptini fütüristik bir seviyeye taşıyor.

Yeni nesil’ ya da ‘modern meyhane’ lafı bundan 10 sene önce Asmalımescit’te açılan Safi ile girdi kent hayatımıza. Mey sponsorluğunda yapılan bu projede küçük dokunuşlarla yine geleneksel meyhane mezeleri servis edilecekti ama dekor biraz daha güncel, müzikler biraz daha popüler, ortam biraz daha ‘kadınlı’ olacaktı. Hatta siparişler bile tabletten veriliyordu. Tablet işi tutmadı, ‘daya mezeyi-ver müziği’ konsepti tuttu; yıllar içinde yer gök modern meyhane oldu.

Bunun geldiği son aşama Kuruçeşme’de yeni açılan Ena. İş öyle bir boyuta geldi ki meyhane demeye bin şahit lazım.

Dekor tamamen siyah. Ortam gece kulübü gibi loş. Tek parlayan şey aynalardan yansıyan aydınlatmalar. Üstü açılabiliyor. Pencerelerde fotoğraf gibi bir köprü manzarası. Önlerindeki pervazlar üstüne çıkılıp dans edilebilsin diye yarım metre genişliğinde.

150 kişilik Ena açılalı üç hafta olmasına rağmen cumartesi akşamı tıklım tıklım. Mekân biraz erken, 20.00 gibi hareketleniyor. Yaş ortalaması 25-45. Kılıklar meyhane: Kravatını gevşetmiş genç işinsanı da var, kazak içine gömlek giyen de... Müzik El Classico: Levrek marin, atom, Girit ezme, acılı ezme gibi mezelere önce Sezen’ler, Ajda’lar, Kayahan’lar eşlik ediyor.

Ena’da masaya levrek marin, atom, Girit ezme gibi mezeler geliyor.Fotoğraf: Emre YUNUSOĞLU

Siz ara sıcaklara geçerken Yaşar’lar, Çelik’ler, Tarkan’larla devam ediyor. Dört peynirli patlıcan tandır çok ilginç. Ara sıcaklardan sonra balık, tavuk ya da et. 23.00 gibi ana yemeğinizi de bitirdiğinizde DJ artık ‘Havam Yerinde, Oynamadan Duramam’a geçmiş oluyor.

Sonrasında siz güzelden anlar mısınız, yoksa Roma’yı da mı yakarsınız, peki bu asrın hatası mı olur? Kendi tercihiniz, keyfiniz...

Pazartesileri kapalı olan Ena’da çarşamba akşamları pop-arabesk repertuvarıyla Bade Derinöz, diğer gecelerse DJ çıkıyor. Fiks menü hafta içi 380, hafta sonu 440 lira.

Yazının Devamını Oku

Gündemin ruh halleri

19 Kasım 2021
Bazen dikkatinizi çeken o kadar çok şey aynı anda cereyan ediyor ki hangisine, ne tepki vereceğinizi şaşırıyor, bir duygudan diğerine savruluyorsunuz.

◊ Hayret ediyorum
Serdar Ortaç’ın eski eşi Chloe Loughnan’a 600 bin, bankaya 10 milyon borcu olmasına... Hâlâ da “Ayda 500 bin harcıyorum” diyor.
◊ Merak ediyorum
Boş taksiciler içeriden cep telefonlarını göstermeye başladı. “Bi Taksi’ye, Über’e gidiyorum” diye... Acaba kaçta kaçı doğrudur?
◊ Aşılanıyorum
Öğrenci görüntülerinin ardından Sefo’nun ortak konser teklifini Edis’in “Haydi kalk gidiyoruz” diye cevaplamasına... Gençlik aşısı gibiler.
◊ Sabırsızlanıyorum

Yazının Devamını Oku

10 yıl yattım, kimse benim için bir şey yapmadı

16 Kasım 2021
Bu sözleri dinleyen Pınar Deniz’in mimiklerinden anlıyoruz ki o sırada rol falan yapmıyor. Kadir Şeker’den bunları gerçek hayatta dinlese ne tepki verecekse, aslında o anda onu sergiliyor.

Kanal D’nin fenomen dizisinde Kadir Şeker’e yapılan gönderme, “Yargı”yı birkaç başlıkta birden sosyal medyanın gündemine taşıdı.

Kadına şiddeti önleyeceğim derken hayatı kararan Kadir Şeker’in başına gelenler, o kadar sembol bir   olay ki...

Sadece adalet, hakkaniyet gibi duygularımızı sarsmadı...

Aynı zamanda kitlelerin bakış açısını, davranış biçimini etkiledi.

Koca bir toplum travma yaşadı aslında:

Şiddet durumunda müdahale etmeli miyim, yoksa hiç karışmamalı mıyım?

Dizinin son bölümü işte bütün bunları aldı, tekrar önümüze getirdi.

Bambaşka bir hikâyeymiş gibi, Kadir Şeker vakasıyla tekrar yüzleşmeye bıraktı bizi.

Yazının Devamını Oku

Aziz Sancar’ın mütevazılığına hayranım

15 Kasım 2021
İkilemli soruların bu haftaki konuğu iş insanı Sadettin Saran. Gençlere öğütler verdiği “İçindeki Dağı Aş” adında bir kitap yazdı. Kendisinin de hayatını tanımladığı gibi: “Aksiyon macera”. Çalışmaktan sürmenaj geçirip bayılınca soğukta donup kalacak mı? Para kazanmak için gittiği dövüşlerde dayak mı yiyecek? Sporcu kişiliğiyle de bilinen Saran’la yüzme tutkusundan daldık; çok sevdiği Assos’tan karaya çıktık.

◊ Üniversitedeyken harçlık için dövüşlere katılma, çalışmaktan sürmenaj geçirip bayılma... Hayatınız bir film olsa macera mı olurdu, romantik komedi mi?
- Benim hayatım hep aksiyon-macera. (Gülüyor)

◊ Babanız Türk, anneniz Amerikalı; dört erkek kardeşin en büyüğü olarak Colorado’da doğdunuz. Abi olmak bir avantaj mıydı, yoksa ailenin deney tahtası mı oluyorsunuz?
- İlk çocuk her zaman deney tahtası oluyor, yapacak bir şey yok. Ama abi olmak benim için öncelikle bir sorumluluk, hâlâ da öyle devam ediyor.
◊ Evde Türkçe mi konuşulurdu, İngilizce mi?
- Her iki dil de eşit oranda konuşulurdu. O da hâlâ öyle.

Yazının Devamını Oku

Sipariş alma ciddiyeti

13 Kasım 2021
Çalıştıkları yerde, servis ettikleri yemekler hiç tattırılmamış, neyin siparişini aldıklarını, içinde ne olduğunu, nasıl hazırlandığını bilmeyen garsonlar, salon şefleri çok. Peki ya sağlığa da etki edebilecek bir durum varsa?

Sarımsak sevmem, alerjim yok ama sarımsaklı çorbada kullanılan kepçeyle sarımsaksız çorba servis edilse anlayabiliyorum bazen.
Arkadaşım var, pul bibere hassas. Yediği yemekte bir çimdik olsa eli yüzü şişip davul gibi oluyor.
Siparişte özellikle belirtmemize rağmen, unutulduğu ya da kaktırılmaya çalışıldığı çok başımıza gelmiştir.
Herhalde “N’olacak canım, zaten az, o kadardan bir şey olmaz” diye düşünülüyor.
Yemeği internet üzerinden sipariş ediyorsanız daha da dağılıyor dikkatler.
Hadi bizimki damak tadı, alerji gibi ikincil meseleler. Peki ya sağlık?
Oyuncu Ayşecan Tatari ile Edip Tepeli’nin geçen yıl doğan kızları Müjgan’ın bir rahatsızlığı var.

Yazının Devamını Oku

Etiler’in yeni ‘canlı’sı

13 Kasım 2021
İstanbul’un canlı müzik mekânlarına yeni ve lüks bir alternatif eklendi. Ayta Sözeri, Gökçe Kırgız, Cevher gibi isimlerin sahneye çıktığı Uluorta’da farklı gecelerin farklı kitle ve müdavimleri var. O konserlerden birine katıldık.

Açılalı daha bir ay olmasına rağmen canlı müzik mekânı Uluorta’nın farklı geceler için şimdiden farklı müdavimleri var. Mesela kadınlar daha Ayta’cı. Çiftler Rubato’cu...

Burası Etiler’deki eski Civanım. Hani şu yıllarca Utku’nun sahnesiyle özdeşleşen, mimarisi kabareye benzeyen dükkân... Sahnenin yeri değişmiş ama localar, tavandan sarkan aydınlatmalarla falan o hava hâlâ devam ediyor.

Salı 22.00... Sahnede Rubato’nun ön grubu Çiçek Kızlar... Programa ‘Ehlen ve Sehlen Dostlar’la başlayıp klasik meyhane şarkılarıyla devam ediyorlar. 150 kişilik salonda kadın kadına masalar ve gruplar da var ama çiftler ağırlıkta... Yaş ortalaması 30-45. Mini gece kıyafetiyle gelen de mevcut, daha sade görünen de... Ama topuklu olmazsa olmaz. Çoğunluk rakı masası. Zaten sahnedeki Çiçek Kızlar’a masalarda mercimek köftesi, atom, pilaki gibi, hepsi çok temel ama lezzetleri standart üstü meyhane mezeleri eşlik ediyor. Canlı müzik mekânlarında bu biraz zor yakalanır.

Yalnız, Rubato sahne almadan önce ara sıcak ve balık, tavuk, kırmızı et seçmeli ana yemek servisini de yapıp bitirmeleri lazım. Bu arada hiç ucuz sayılmaz. Fiks menü için kişi başı arka masalara 600, faça masalara 1.500 lira ödeniyor.

Salıları Rubato çıkıyor, cumartesi Günel Zeynalova, pazar Cevher... “En şamatalı hangisi geçiyor” diye sordum, tereddüt etmeden “Ayta Sözeri geceleri...” dediler. Hangi gün, kimin çıkacağını Instagram hesapları üzerinden duyuruyorlar.

Yemek servisinin ve çatal-bıçak seslerinin kesilmesiyle Rubato, iki tonmayster, bir klarnet, iki gitar, bir davul, bir bateri ve bir orgla sahneye çıkıyor. Ha bir de solist Özer Arkun’un çaldığı çello var...

Yazının Devamını Oku