Paylaş
Kanal D’nin fenomen dizisinde Kadir Şeker’e yapılan gönderme, “Yargı”yı birkaç başlıkta birden sosyal medyanın gündemine taşıdı.
Kadına şiddeti önleyeceğim derken hayatı kararan Kadir Şeker’in başına gelenler, o kadar sembol bir olay ki...
Sadece adalet, hakkaniyet gibi duygularımızı sarsmadı...
Aynı zamanda kitlelerin bakış açısını, davranış biçimini etkiledi.
Koca bir toplum travma yaşadı aslında:
Şiddet durumunda müdahale etmeli miyim, yoksa hiç karışmamalı mıyım?
Dizinin son bölümü işte bütün bunları aldı, tekrar önümüze getirdi.
Bambaşka bir hikâyeymiş gibi, Kadir Şeker vakasıyla tekrar yüzleşmeye bıraktı bizi.
Senaryoyla seyirci arasında yaşanan inanılmaz etkileşimin altında da bu yatıyor.
Fakat işin ilginç yanı, senaryo sadece seyirciyle değil, oyuncularla da etkileşime girdi.
Karakter diyor ki: “İyilik yaptığım için 10 yıl yattım ben. Parkta dövülen bir kadını kurtarmaya çalıştım. Yardım çığlıklarına koştum. Adam, kadını bildiğin öldürüyordu. Sırf kadını kurtarmak için iyilik için yerden taş alıp vurdum. Öldürmek için vurmadım, kurtarmak için vurdum. 10 yıl yattım, kimse benim için bir şey yapmadı...”
Karşısında bu sözleri dinleyen Pınar Deniz’in mimiklerinden anlıyoruz ki...
O sırada rol yapmıyor.
Kadir Şeker’den bunları gerçek hayatta dinlese ne tepki verecekse...
O anda onu sergiliyor.
Haklı olarak dizileri çeşitli yönlerden eleştiriyoruz ya...
Bunu da kurgu-gerçek uyumunun güzel bir örneği olarak kenara not düşelim.
Yeşil sahne mümkün mü?
Zuhal Olcay, sahne kostümlerini 4-5 kere giyme çağrısı yaptı meslektaşlarına:
“Sahne kıyafetlerine bu kadar çok para harcamak yerine, kostümleri defalarca kullanmak zorundayız. Hem maddi olarak hem de dünya gezegenine saygı gereği bunu yapmamız gerekiyor. Bir kumaşın beyaza boyanmasında korkunç litrelerce su gidiyor. Nasıl ki evimizdeki musluğu gerektiği zaman açıp kapatıyoruz, bu da aynı mantık.”
Vardığımız yer, “Bülent Ersoy kürk giysin mi, giymesin mi?” tartışmasından çok ötede artık.
İngiliz müzik grubu Coldplay’in konserde dinleyicilerin zıplamasıyla elektrik elde edilen turne projesi var mesela.
Kendi içlerinde çelişki barındırmıyor da değiller, çünkü bu konserlere özel jetleriyle gitmeye devam ediyorlar, bu yüzden eleştiriliyorlar.
Türkiye’de de benzer girişimler mevcut. Mersin’deki Soli Fest... Güneş enerjisinden elde edilen elektriği kullanıyor bütün cihazlar.
Çevre hassasiyeti eğlence sektörünü de dönüştürüyor. Bunların kısa zaman içinde artıp çeşitleneceğini göreceğiz.
Ama Zuhal Olcay’ın bu çağrısına sahne kostümleriyle bilinen Hadise, Hande Yener, Gülşen, Demet Akalın gibi meslektaşları nasıl yaklaşır, orası biraz karışık.
Çünkü seyirciden böyle talep, tabandan böyle bir baskı gelmiyorsa sanatçının bunu kendi gücüyle yapabilmesi için...
Yılların Zuhal Olcay’ı olması lazım işte.
Sen ne güzel bir insansın
Hastanede kemoterapisi süren şarkıcı Şimal’e geçirdiği operasyonun ardından yüzük takan nişanlısı Necati Arıcı...
Şimal yüzüğü fark edince narkoz sersemliğiyle önce anlamıyor ne olduğunu. “Benim yüzüğüm değil bu” diyor.
Sonra sonra Necati Arıcı’nın taktığını anlayınca “Bana sarılır mısın?” diyor videoda.
Bir an önce sağlığına ve sahnelere kavuşsun, çok da güzel bir evlilikleri olsun.
Paylaş