Savaş Özbey

Mert Baba’nın çiftliği

1 Aralık 2021
İstanbul’un gezenti köpeği Boji’ye yuva aranıyor. Demet Akalın, İlker Ayrık, Matematik Köyü gibi talipleri var. Ama hayvanseverler kampanya halinde bir başka ismi işaret ediyor: Mert Akkök. Kimdir bu Akkök, size içeriden anlatayım...

Üniversitede tanıştık. O zaman da köpeği vardı ama ailesiyle yaşadığı için bir tane: Sarp. Okuldan sonra Kıbrıs’ta turizme başladı, o sıralar da hâlâ normal.
Sonra İstanbul’a döndü. Dört köpekle. Çamlıca’da bahçeli bir ev tuttu. Fakat o kadar çok hayvanla mümkün değil, olmuyordu.
Hayvanlardan vazgeçeceğine, evini taşıdı. Daha uzakta, civarda tek tük ev olan, ormana yakın, bomboş bir çiftlik evine.
Başka hayvanseverlerle organize olmuşlardı. Ormana bırakılan aç köpeklere yiyecek götürüyorlardı.
Bu gezilerin birçoğundan bakıma muhtaç yeni bir hayvanla dönüyordu çiftliğe.



Yazının Devamını Oku

Babs nedir, nerede yenir?

30 Kasım 2021
Gastronomi tutkunu iki genç kafadar Şişli Bomonti’de açtıkları bir bistroyla bu yöresel lezzeti şehre getirdi: Etli, tavuklu, balıklı ve vejetaryen.

Babs özünde bir Anadolu krebi. Ama teflon tava yerine, ızgara sacın üzerine hamur akıtma tekniğiyle yapılıyor. Ülkenin farklı yerlerinde değişik değişik isimleri mevcut. Söylenen o ki en güzellerinden biri de Antalya-Alanya Yörüklerinin elinden çıkıyor.
Gastronomi tutkunu iki genç kafadar, arkalarına ünlü şef Fatih Tutak’ı da aldılar, Antalya yaylalarının bu lezzetini Şişli Bomonti’ye getirdiler.

Babs’ın dört ayrı çeşidini çıkarıyorlar. En sevileni kuzu babs.
Mekânın adı Bebab. Tarif etmesi biraz zor bir bistro. Mesela yemekler füzyon kebap. Kebaba değişik bir bakış açısı getirmek iddiasındalar. Ama aynı zamanda bir kokteyl bar. Menüde muhammara, humus var. Filistinli, Lübnanlı müşterilerden tam not almış. Buna mukabil akşamları DJ’li partiler yapıyorlar.
Bu konseptin mucit ve sahipleri Berk Kaymak ile Emir Alpat. Alanlarında en iyi okullardan mezunlar. Dünyanın farklı yerlerinde deneyimler kazanmışlar. En son fine dining restoran Turk’te, şef Fatih Tutak’la çalışmışlar. Şimdi Bebab...
Tam zamane kafası: Kent hayatına kazandırdıkları bu yöresel lezzetin patentini de almışlar.

Yazının Devamını Oku

Bazı aşklar seri katil gibi her defasında gelip seni yine öldürüyor

29 Kasım 2021
Parlak çocuk: 8 yaşında radyo sanatçısı. Çalışkan: Okulda üniversite birincisi. Yazar: Üç kitabı var. Müzisyen: Hem besteliyor hem söylüyor. Sezen Aksu hayranı. Çevreci: Kedisi Miko’dan pek çekiniyor. Obur: Mantı, balık, sütlü tatlı, Allah ne verdiyse. Feminist: Estetik baskısına karşı çıkıyor. Sadece biraz kocası köylü: Lafı dönüp dolaştırıp eşine getiriyor. İkilemli soruları bu hafta şarkıcı Aydilge yanıtlıyor.

◊ “Kalemimin Ucundaki Düşler”, “Bulimia Sokağı”, “Altın Aşk Vuruşu” kitaplarının yazarısın. Kartvizitinde tek bir hakkın olsa... Müzisyeni mi, yazarı mı kullanırdın?

- Müzisyen. Net.

◊ TRT Ankara Radyosu’nda Türkiye’nin ilk Türk Sanat Müziği çocuk korosunda radyo sanatçısı oldun. Sonra Başkent Üniversitesi’ni birincilikle bitirdin. Altın çocuk musun, hırs küpü mü?

- Bende hırs pek yok, ama altına benzetilmek de istemem. Ne zaman düşüp yükseleceğin belli olmaz çünkü.

◊ Şimdi bakınca, müzik için New York State University bursunu reddetmek... Pişmanlık mı, doğru karar mı?

- Doğru karar tabii ki. Paralel evrende edebiyat profesörü, Amerika’da daha prestijli ve zengin koşullarda yaşayan bir Aydilge vardır belki ama ben daha mutluyum ondan.

◊ Kariyerinde hangisi daha önemli: “Yılın En İyi Çıkış Yapan Kadın Şarkıcısı” seçildiğin ilk albümün “Küçük Şarkı Evreni” mi, “Kiralık Aşk” dizisine yazdığın “Sen misin İlacım” şarkısı mı?

Yazının Devamını Oku

Kütüphaneyi ittir, içerisi gece kulübü

27 Kasım 2021
Restorandan üst kata çıkınca karşınıza bir kütüphane gelecek. Kendi etrafında dönebiliyor ve 150 kişilik bir gece kulübüne açılıyor: Nommo. Siz girdikten sonra tekrar kapanıyor ve artık dışarısıyla bir alakanız kalmıyor. Giriş ücreti yok ama rezervasyonsuz müşteri alınmıyor.

Levent Çarşı, Çalıkuşu Sokak’ta açılan Hill&Chill bir dünya mutfağı restoranı. Kapaklı tabakta kuru buz dumanıyla servis ettikleri kahveli et (150 lira), böğürtlen püresi ve cinle yaptıkları ‘Harika’ kokteyli (110 lira) gibi ürünleri var. 

Kahveli et

Müşterilerin çoğunluğu Belçika, Hollanda, İsviçre, Danimarka gibi ülkelerde yaşayan Türkler.

“Açılalı daha 1 ay olmadı. Nereden duyup da geliyorlar” derseniz bunun sebebi işletmeci Emre Altun. Kariyerini yurtdışında yaşayan Türkleri Türkiye’ye geldiklerinde ağırlamak üzerine kurmuş. Zaten Instagram’daki yaklaşık 50 bin takipçisinin yüzde 80’i de Avrupalı Türkler. 

Fotoğraf: Selçuk ŞAMİLOĞLU

Bu 250 kişilik restoranda haftanın 7 günü öğlen 12.00’den gece 3.00’e kadar onlara hizmet ediyorlar.

Hill&Chill’in ilginçliği bununla bitmiyor. Mekânın lobisine girdiğinizde sağ tarafta merdivenler görüyorsunuz. Bu merdivenlerden bir üst kata vardığınızda, karşınıza raflarında kitaplar dizili olan bir kütüphane çıkıyor. İttiğinizde, kütüphane kendi etrafında dönüyor ve 150 kişilik bir gece kulübüne açılıyor: Nommo. Siz girdikten sonra tekrar kapanıyor ve dışarısıyla bir alakanız kalmıyor. Giriş ücreti yok ama rezervasyonsuz müşteri alınmıyor.

Yazının Devamını Oku

En dayanıklısı Özlem Tekin çıktı

27 Kasım 2021
Önce Nejat İşler havlu attı. Bir süredir Bodrum’da yaşadığı sayfiye hayatını bırakıp şehre döndü. Hem de “Kalabalıkta yalnız kalmak daha kolay” diyerek.


Pandemide Fethiye’ye yerleşen Göksel de artık aramızda. “Köy evini kapattım, İstanbul’u ve iş hayatını çok özlemişim” diyor. Şehir kaçkınları arasında en dayanıklısı Özlem Tekin çıktı.
Önce Bodrum’a, oradan da 2018’de arazi satın aldığı Milas’a yerleşti biliyorsunuz.
Ne güttüğü küçükbaş hayvanlarından ne de günlük kıyafeti haline gelen şalvarından vazgeçiyor.
Sırf bu dirayetinden dolayı bile kocaman bir bravoyu hak ediyor.

Hülya neden böyle?

Araçları çamura saplanmıştı ama gelip geçenlerden kimse yardım etmiyordu.

Yazının Devamını Oku

Açılan bir kapı kapanan bir kapı

26 Kasım 2021
İki gece arayla açılan bir kapı ve kapanan bir kapı, iki kadının hayatını kurtardı. İlki, Bursa’da bir apartman kapısı. İkincisi, İstanbul’da metro kapısı. Her iki saldırgan da yakalandı. Metrodakinin 20 ayrı suçu varmış.

Evvelsi gece Bursa... Hava kararmış. Eli bıçaklı bir adam genç kadını takip ediyor. Kadın evine gelince zili çalıyor, neyse ki hemen otomatiğe basılıyor da kendini içeri atıyor.
Katilin elinde bıçakla rahat rahat dolaşırken görüntüleri kamerada.
Verilmiş sadakası varmış.
Belki o otomatik biraz gecikse...
Sonu 2 yıl önce Ordu’da apartmanın girişinde katledilen balerin Ceren Özdemir gibi olacaktı.
Önceki gece İstanbul... Metroya binen eli bıçaklı bir adam, onlarca kişinin gözü önünde bir kadına ağza alınmayacak hakaretler edip bıçak sallıyor. Vagondaki kimse hiçbir şey yapamıyor. Belki korkuyorlar.
Korkmakta haklı da insanlar.

Yazının Devamını Oku

Sibel Can’ı eleştirmek hak mı?

24 Kasım 2021
Son 20 yılda çıkan “Sibel Can kilo aldı”, “Sibel Can şu kadar kilo verdi” haberlerini tarasak, alınan-verilen kiloların toplamı Kuzey Kore ordusuna eşit neredeyse. Ama bırakın da insanlar doğruya doğru, yanlışa da yanlış desinler.

Ünlülerin dış görünüşünü, kılık kıyafetlerini konuşmak ayıp değil.
Zaten bunun için çıkmıyorlar mı arenaya?
Görünmek, medya ve sosyal medyada dönmek, bunun karşılığında da filmi varsa filmine, albümü varsa albümüne katkı olsun; sonra da reklamlar, sponsorluklar gelsin diye hepsi...
Yani ünlülüğe soyunmak demek, bütün bunlara baştan razı olmak demek aslında.
Sibel Can’ın son konserinde giydiği kırmızı kıyafeti de bu minvalde.
Ünlü şarkıcı kilolu bulundu, seçtiği kıyafetin o kiloya uygun olmadığı yazılıp çiziliyor.

Yazının Devamını Oku

Türkan Kanunu’nu... Yazsak yeniden!

23 Kasım 2021
Çevirdiği 222 filmde asla öpüşme sahnesi olmayan Türkan Şoray’ın kendi adıyla anılan kanunları vardı. Ama o da son noktayı geçen sene koydu tartışmaya: “Yeşilçam koşullarında bu kanunlar geçerliydi. Artık yok. Toplum değişti.” Peki şimdi nedir bu 2021’de yaşadığımız?

Haftanın fon müziği:
“Türkan yok mu o Türkan / Yine öptürmedi dudaktan”...
Neden mi?
İlki, “Seviyorsan Git Ayrıl” adlı tiyatro.
Başrol oyuncusu İrfan Kangı, oyunun galasında rol icabı Selen Görgüzel’i öpmeden önce oyunu kesti ve...
Dönüp seyirciler arasındaki eşi Hamdi Alkan’dan izin istedi:
“Abi sıkıntı olmaz değil mi?”

Yazının Devamını Oku