48 YIL ÖNCE
Abla Neşe Karaböcek: Artık Sevmeyeceğim, Annen Bile Okşasa, İki Gözüm Çıksın...
Kardeş Gülden Karaböcek: Dilek Taşı, Sürünüyorum, Ayrılık Kolyesi...
Her ikisinin de kulaklarımızda hâlâ yankılanan önemli şarkıları var.
Ve hafızalardan silinmeyen filmleri.
İki kız kardeş 48 yıldır görüşmüyor.
İlk başta sebep, tıpkı Ajda-Semiramis Pekkan tevatüründe olduğu gibi büyük kardeşin küçük kardeşin meşhur olmasını istememesi...
DÜNYA STARLARI SAHNEDE
Regnum Carya, Antalya
Belek’te bir golf oteli. Ama sadece golfle öne çıkmıyor, dünya starları da burada sahneye çıkıyor. En son geçen hafta Christina Aguilera konserini takip etmek için gittim. Dört sene önce de Jennifer Lopez’i getirmişlerdi. O kadar büyük ki odadan kahvaltıya, sahilden su parkına giderken sürekli buggy kullanmak zorundasınız. Villalar çok şık. Alakart restoranları var ama açık büfesi dillere destan. Mahalle gibi, gez gez bitmiyor. En güzel yeri de yetişkin havuzu dedikleri, içinde bar olan havuz.
Ama bir kusurcuğu var: Denizi bomba sayılmaz. Çoğu zaman iri Akdeniz dalgaları oluyor ve bazen suyu bulandırıyor.
Genç bir kadının kilolu olduğu için beach’e alınmadığı iddiasıyla çektiği video sosyal medyanın gündeminde.
Çeşme’deki Momo Beach için araya adam sokup rezervasyon yaptırdıkları halde alınmadıklarını anlatıyor kadın. Arkadaşlarından birine bunun kilolu olmalarından kaynaklandığı söylenmiş.
İşletme tarafı bu iddiayı yalanlıyor. Ben de bir yanlış anlama durumu olduğunu düşünüyorum, çünkü içeride birçok kilolu insan gördüm.
Ama burada ilginç olan birkaç nokta var. Şöyle ki; Momo, Türkiye’nin en popüler beach’lerinden.
Ünlüler plajı gibi. Televizyondan, gazeteden, sosyal medyadan tanıdığınız, bildiğiniz kim varsa Çeşme’ye gidince soluğu orada alıyor.
Deniz değil, ortam satıyorlar. Görme/görülme yeri. Zaten dertleri deniz satmak olsaydı arkada tarım yaptıkları bahçeler var, oraya da şezlong atarlardı. Atmıyorlar.
Giriş ücreti 500 lira. İçeride de 1500 lira harcama yapmak zorundasınız. Yani bir şey tüketin ya da tüketmeyin, kişi başı 2000 lira harcıyorsunuz.
Kaslı vücudu, Mustafa Sandal’ın vücuduyla kıyaslandı haliyle.
Bir kere en baştan bu kıyaslama yanlış. Çünkü Gökhan Türkmen daha 39 yaşında, Mustafa Sandal’la aralarında neredeyse kuşak farkı var:
14 yıl.
Ama bunun dışında bakacak olursak Türkmen’in vücudu çok daha doğal tabii.
Spor dışında herhangi bir müdahale olduğunu zannetmiyorum.
Mustafa Sandal’ın baklavalarıysa glikozla tatlandırılmış gibi duruyor yanında.
Bisturiyle kesilip tabağa konmuş sanki.
Hep böyle kalmayacak herhalde, zaman içinde düzleşir diye umuyorum.
İlk bakışta “Demet Akalın kaprisi/cazgırlığı” gibi görünüyor.
Bir an evvel çıkmak için sahnedeki sanatçının inmesini istemek...
“Giderim” diye tehditlerde/şantajlarda bulunmak... En sonunda sahneyi basmak...
Ama Artvin Arhavi Kültür ve Sanat Festivali’nde yaşananların bir de öbür yüzü var.
Festival programı sarkmış, Resul Dindar da sahneye geç çıktığını, programının onun için sarktığını söylüyor.
Olabilir böyle şeyler. Sen azıcık feragat edersin, senden sonraki sanatçı azıcık feragat eder, seyirciye pek bir şey çaktırmadan aranızda halledersiniz.
Nitekim Demet Akalın takılmadı, sonuçta yarım saat geç çıktı sahneye, konserini verip gitti.
Demet Akalın, Resul Dindar’a programını bitirmesi için baskı yapıyormuş, yoksa çekip gidecekmiş.
Bu haberi alan Dindar, Akalın’ı dinleyicilere şikâyet etti:
“Demet Akalın Hanımefendi 22.30’da çıkmak istiyormuş, eğer çıkmazsa gidecekmiş. Ben buranın çocuğuyum, ben Karadeniz müziğiyim. Sen beni tanımıyorsun, benim saatim on bir...” Bunun üzerine Demet Akalın sahneyi bastı. Aralarında sert sert bir şeyler konuştular.
İlk bakışta Demet Akalın haksız görünüyor: Programı bitir diye kaprisler, giderim diye tehditler, sahne basmalar...
Ama bence Resul Dindar haksız. Demet Akalın programını erken bitirmesini istemiyor ki, vaktinde bitirmesini istiyor.
Çünkü Resul Dindar programını uzatmış.
Demet Akalın, sahneye çıktığında şöyle diyor:
“Nasıl olur, daha 40 dakika var, bavulum falan da yok” demiş ama nafile.
Kontuar görevlisinden yardımcı olmasını rica edince “Hanımefendi tekrar anlatıyorum, kalkışa 45 dakika kala check-in yaptırmayınca uçağa alınmıyor yolcu” cevabını almış.
Ah be İlayda, uçuştan en az 1 saat önce limanda olman gerektiğini hiç duymadın mı hayatında?
Hadi geç kaldın, bari check-in’i önceden yapsaydın.
Yolda gelirken bile yapsan olur, uçuştan 24 saat önce başlıyor check-in işlemleri.
Bak şimdiden söyleyeyim, yurtdışı uçuşlarda 2 saat önceden limanda olman gerekiyor.
Sonra yine video çekme “Kurallar değişmiş” diye.
Canlı müzik için
BİR MEYHANE
Tamam Meyhane, Ayvalık’ın tanınmış işletmelerinden. Sahildeki şubesinde her akşam 20.00’de Türkçe canlı müzik başlıyor. 999-888 ve 777 (‘Az yerim çok içerim’ menüsü) liralık üç çeşit fiks menü uyguluyorlar. “Müzik istemem, servis ip gibi olsun” derseniz hemen yanında da Şehir Kulübü var.
Yüzmek için
BİR BEACH
Miko Beach, Sea Resort gibi lüks alternatifler de mevcut ama yüksek müzik değil de daha cool bir yer isterseniz yüzmek için Aytaş Beach’i öneririm. Plajda pamuk helvacı bile var. Denizi kum.
En öndeki gazebolarıysa ailece kapatmak için güzel. Hemen yanıysa su sporları kulübü, jetski 900 lira.