Sahillerden en beğendiğim oteller

DÜNYA STARLARI SAHNEDE

Regnum Carya, Antalya

Belek’te bir golf oteli. Ama sadece golfle öne çıkmıyor, dünya starları da burada sahneye çıkıyor. En son geçen hafta Christina Aguilera konserini takip etmek için gittim. Dört sene önce de Jennifer Lopez’i getirmişlerdi. O kadar büyük ki odadan kahvaltıya, sahilden su parkına giderken sürekli buggy kullanmak zorundasınız. Villalar çok şık. Alakart restoranları var ama açık büfesi dillere destan. Mahalle gibi, gez gez bitmiyor. En güzel yeri de yetişkin havuzu dedikleri, içinde bar olan havuz.

Ama bir kusurcuğu var: Denizi bomba sayılmaz. Çoğu zaman iri Akdeniz dalgaları oluyor ve bazen suyu bulandırıyor.

SAHİLE DAĞKEÇİLERİ İNİYOR

Maxx Royal, Antalya

Belek’te de bir şubesi var ama benim bahsettiğim Kemer’deki. Doğayla o kadar iç içe ki akşamüzerleri sahile dağkeçileri iniyor. Burada Suudi Prens El Velid ile röportaj yapmıştık. Dünyanın en büyük beşinci yatıyla otele gelen prens 20 oda birden tutmuştu. Yemeklerinizi alakart restoranlarda her şey dahil sistemle yiyorsunuz. Otelin hemen yan koyunda kendi gece kulübü mevcut.

Ama bir kusurcuğu var: İri Akdeniz dalgalarını almıyor fakat suya girdiğinizde ayaklarınızdaki ölü derileri temizleyen balıklar geliyor. Kimi için bedava akvaryum masajı. Benim için sivrisinek ısırması.

‘KEN ON THE BEACH’ PARTİSİ

Caresse, Muğla

Bodrum’un Asarlık Mevkisi’nde rezidans, villa ve odalardan oluşuyor. Sahili acayip yakışıklı. Kendi küçük yat iskelesi mevcut. Beach kısmında yemekleri ve müzikleriyle dünyaca ünlü Buddha Bar var. Denize kumdan ve iskeleden giriş imkânı mevcut. Kenan Doğulu’yla her yaz mutlaka büyük bir ‘Ken on the Beach’ partisi yapıyorlar.

Ama bir kusurcuğu var: Otele gelip giderken Gümbet curcunasının içinden geçiyorsunuz.

‘ŞİRİNLER’ KÖYÜNDE GİBİ

Hillside Beach Club, Fethiye

Eski bir tesis ama yapılırken o kadar iyi planlanmış ki bugün bile çok konforlu. Gece ışıklar yandığında kendinizi muhteşem bir koyu olan ‘Şirinler’ köyünde gibi hissediyorsunuz. En tepedeki evlere asansör-teleferikler var. Açık büfesi öteden beri çok beğenilir, özellikle öğle servisinde. Denizin rengi mükemmeldir, hele de çocuk alınmayan Serenity Beach’te.

Ama bir kusurcuğu var: Deniz gören geniş balkonları var. Ama mahremiyeti az geliyor bana. Çünkü odadan tuvalete bu balkondan geçerek gidiyorsunuz.

ÇOK GÜZEL GÜNBATIMLARI

Club Marvy, İzmir

Menderes’te köklü bir aile işletmesi. Yüzlerce ağacın arasına serpiştirilmiş villalar... Çok güzel gündoğumları ve günbatımları oluyor. Sergiler, paneller ve başka sanat etkinlikleri düzenliyorlar. Bir de bölgenin geleneklerini yaşatmaya çalışıyorlar. Mesela her yaz sahile kurdukları çok uzun masalarda keçi etinden yapılan bollama ziyafeti veriyorlar. Zeytin hasadı yapıyorlar. Yemekler de güzel, kendi gazozlarını üretiyorlar.

Ama bir kusurcuğu var: Her şey bir aplikasyondan yürüyor, tatilde bu kadar teknolojik olmak istemiyorum.

KENDİ KAYNAK SULARI VAR

Reges, Çeşme

Biblos Resort Alaçatı ve şimdi yeni açılan Swissôtel gibi rakipleri de var ama lobisi, bahçesi, plajıyla burası daha otel gibi otel. Kendi kaynak sularını kullandıkları ve içinde kanaryaların öttüğü SPA’sı çok meşhur.

Ama bir kusurcuğu var: Yılın belli zamanlarında öyle rüzgâr alıyor ki, bırakın denize girmeyi, ayakta durmak bile zor.