Savaş Özbey

Fiyatlar, fiyatlar, fiyatlar

23 Mayıs 2024
Geçen yaz Bodrum’da ödenen 1 milyonluk yemek hesabından oyuncu Buket Dereoğlu’nun 45 liralık sandviç isyanına yeme-içme dünyasındaki tuhaflıklar sosyal medyanın gündeminde. Peki şaşırıyor muyuz?

Bodrum-Yalıkavak’taki Bagatelle adlı mekânda geçen yaz 20 kişilik yemek için ödendiği ortaya çıkan 1 milyon 150 bin liralık hesabı yazmıştım dün. Bagatelle’den bir açıklama geldi. “Hatalı ve yanıltıcı haberler” hakkında bizleri bilgilendirmek isterlermiş:

“Standart menümüze ilave olarak özel şovlar gibi ilave hizmetleri de içeren ve dolayısıyla normal fiyatlarımızın üzerinde olan bir faturanın, işletmemizin piyasa şartlarının üzerinde fiyatlandırma yaptığına dair algı yaratacak şekilde gündeme getirilmesini üzüntüyle karşıladık...”

Birincisi; “hatalı ve yanıltıcı haberler” ibaresine biraz takıldım. Nesi hatalı? Fatura ortada:

Yazıyla bir milyon yüz elli bin törkish lira. İkincisiyse, “özel şovlar gibi ilave hizmetler” kısmına takıldım. 16 suya 3 bin 200 lira yazmışsınız işte. 

Şov bunun neresinde? Aynı hesap bu yıl gelse 3 milyon olacaktı herhalde.

Bizi ilgilendirmez. Siz yazarsınız, ödemek isteyen de öder. Alan memnun, veren memnun. Ama kabul edin ki haber değeri de var bu hesap pusulasının.

Ayrıca üzüntüyle de karşılamayın, biz kendimiz için sizin yerinize de yeterince üzüldük.

Transparan peynirli sandviç 

Yazının Devamını Oku

Cannes gövdeyi götürüyor

22 Mayıs 2024
Oyuncu Esra Dermancıoğlu’nun Cannes Film Festivali’ne katılan Dilan Çiçek Deniz, Birce Akalay, Meryem Uzerli, Pınar Deniz gibi Türk ünlülerle ilgili “çıplaklık” çıkışının yankıları sürüyor. Dermancıoğlu’yla “Cannes kardeşi” olan da var, Cannes beynine sıçrayan da...

ESRA DERMANCIOĞLU
Ne dedi?

Önüme Cannes Film Festivali’yle ilgili görüntüler düşmeye başladı. Türkiye’den bizi temsil eden oyuncular orada yarı çıplak.İsterdim ki manyak performansları olan oyuncular oraya gitsin. Yarı çıplak, havalı yürüyüşler yerine, iletişim kurabilecek insanların orada olmasını isterdim.
Çırılçıplak yürüyeceğine, mikrofon uzatıldığında iki kelime laf edebilecek insanlar gitseydi. Ben biraz utandım. Oraya giden Türk oyuncuların uzun uzun konuşmasını dinlemek isterdim. O lisanı konuşmasını isterdim.
Aslında Cannes’da benim olmam lazımdı. En azından iki çift laf edebilirdik. Çünkü dillerini, kafa yapılarını biliyorum.

Yazının Devamını Oku

Kuşaklar arası kültür aktarımı

21 Mayıs 2024
Dünyada başka örneği var mı, bilmiyorum:

Bir gece kulübü müzik yarışması düzenleyecek, bu yarışma 23 yaşına basacak, toplamda 410 grup yarışacak ve kariyerine bu yarışmayla başlamış, ülkenin en tanınan müzisyenlerinden Teoman büyük vefa örneği gösterip gelip 23 yıl sonra birinciye ödülü kendi eliyle verecek...

Roxy %100 Müzik Günleri’nden bahsediyoruz.

Öncelikle birinci seçilen Eskişehirli grup Alkame’yi tebrik edelim, bahtları Teoman gibi olsun diyelim; sonra da İstanbullu olmayan okurlarımız için Roxy’yi bir küçük tarif edelim:

Bu şehirde 40 yaş üstünde, gece çıkma alışkanlığı olup da yolu Roxy’den geçmemiş pek az insan vardır. Taksim, Sıraselviler’deki Roxy, kent yaşamının hafızasında hâlâ ayakta kalabilmiş nadir “kurum”lardan biri. 

Rock ve popüler müziğin bir nevi “yaşayan Maksim”i. Popüler semtler, trendler, müzikler değişse de onun gönüllerdeki yeri asla değişmiyor, Moğollar grubundan Taner Öngür ile Mor ve Ötesi’nden Harun Tekin’i, efsane yapımcı ve yönetmen İzzet Öz’ü aynı sahnede buluşturabiliyor.

Bence Roxy, İstanbul için bir kültür ve turizm değeridir, bakanlık tarafından korumaya alınmalıdır.

Motto: “O son sex on the beach shaker’ını ısmarlamayacaktık...”

Yazının Devamını Oku

Ajda değil, dünya utansın

17 Mayıs 2024
Ahmet San, Ajda Pekkan’ın dünya starlığı yerine parayı tercih ettiğini açıkladı. Ben bu noktada Süperstar’a biraz haksızlık yapıldığını düşünüyorum.

Organizatör ve menajer Ahmet San, “Haber Bahane” programında Ajda Pekkan’la ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ajda Pekkan’ın dünya starı olmak yerine parayı tercih ettiğini söyleyen San şu görüşleri dile getirdi:
“1974’lerden bahsediyorum. Her yerde Ajda Pekkan şarkısı çalıyordu. O dönemin en büyük Fransız şarkıcılarından Enrico Macias, Ajda ile konser veriyordu. Avrupa starı olmaya giderken Bebek Belediyesi’nden (gazinoyu kastediyor olmalı) 6 aylık iş ve bilmem kaç aylık parasını peşin aldığı için bıraktı o pazarı.”
Ahmet San elbette alanında çok yetkin ve görüşleri kıymetli bir isim. Ama burada Ajda Pekkan’a biraz haksızlık yapıldığını düşünüyorum.
Ajda Pekkan parayı çok seviyor ya da sevmiyor olabilir.
Mesele bu değil. Ama şurası kesin ki 6 aylık gazino parası için dünya starlığını elinin tersiyle bir kenara atacak biri de hiç değil Pekkan.
Kaldı ki Ahmet San’ın bahsettiği 1974 yılı Türkiye ve Türk sanatçılar açısından zorlu yıllardı.
Kıbrıs Barış Harekatı yapılmıştı ve Türkiye ambargo altındaydı.

Yazının Devamını Oku

Nükhet Duru ve bitmeyen tayt meselesi

16 Mayıs 2024
Hatırlarsınız, muhafazakâr giyindiği için toplu taşımada saygısızlık ediliyor kadınlara. Hatırlarsınız, bir genç hanıma şort giydiği için tekme atılmıştı bu şehirde. Bu tür “Kadınlar şunu giysin, bunu giymesin” türü açıklamalar, bu tür hareketleri cesaretlendiriyor.

Nükhet Duru kadınların tayt giymemesi gerektiği görüşünü 2 yıl sonra tekrar ısıtıp önümüze koyunca “85 milyonluk memleketin başka derdi yok sanki” diye yazdım.
Bir okurumuz “Nükhet Hanım tayta karşı değil, kiloluların tayt giymesine karşı” minvalinde itirazını iletti.
Mesele bence kişinin kilolu olması ya da cılız olması değil.
Zaten kim belirleyecek kaç kiloya kadar tayt giyilip kaç kilodan sonra tayt giyilemeyeceğini?
Türk Standartları Enstitüsü mü?
Burada asıl mesele, ülkemizde kadınların nasıl görünüp, ne giyeceklerine dair herkesin ahkâm kesmesi.
Bırakalım kim, kendine neyi yakıştırıyorsa, daha mı ciddi, daha mı spor, daha mı muhafazakâr, daha mı klasik, daha mı renkli, daha mı olgun, daha mı genç işi her nasıl görünmek istiyorsa öyle giyinsin.

Yazının Devamını Oku

Fedon’a bu yapılır mı?

15 Mayıs 2024
Ünlü gurme Vedat Milor denizde yüzdüğü bir fotoğrafını paylaşıp altına da “Bu yıl yaz sezonunu ben açıyorum” yazdı.

Vedat Bey ne yaptınız siz!

Bu resmen savaş ilanı demek. 

Fedon köpürecek bu işe.

Ne olacak şimdi, adam da kuzu etinden güveç mi yiyip yorumlasın?

Bari bir mazeret bulun. Ne bileyim, “Denizin tuz oranına bakıyordum” falan deyin. “Canım çekti, dipten midye çıkarıyordum, midye dolma yapacaktım” falan diye uydurun.

“Ben girmedim, arkadan ittiler” diye yalan atın.

“Amacım, güneş yağının asiditesine bakmaktı” gibi bir şeyler, ben de bilemedim, elim ayağım dolaştı şimdi bak...

Yazının Devamını Oku

Yalıkavak’ın şahin tepesi

14 Mayıs 2024
Bodrum’un lüks bölgesi Yalıkavak’taki Birdcage biraz izole yaşamayı tercih eden, görmek/görülmek histerisinde olmayan tatilciler için. Ama canınız çok isterse, yeşillikler içindeki tatlış bir yokuştan 15 dakika yürüyerek Yalıkavak merkezdesiniz.

Aynanın içinden izlenen televizyonu açık bırakmışım, onun sesine uyanıyorum. Uçan daire gibi bir oda. Kapısını açmak için elinizi gösteriyorsunuz falan. Bunun gibi 10 oda daha var Birdcage’de.
Bodrum-Yalıkavak’ta bir butik otel. Çok modern ama aynı zamanda romantik. Bu ikisini, yani şıklık ve hoşluğu bir araya getirmek zor. Ya modern olacağım diye soğuk oluyor mimari ya da romantik olacağım derken salaşlığa hatta süfliliğe kaçıyor. Yani hasır çatılı bar kondurmakla olmuyor bu işler.



Yalıkavak, Bodrum’un Etiler’i, Nişantaşı’sı gibi. Ultra lüks yatıyla ya da cipiyle gelemeyen, dolmuşa da binse mutlaka bir görmek, gezinmek istiyor. O yüzden ne trafiği bitiyor, ne kalabalığı.
Birdcage’in avantajıysa sahilden geride ve tepede olması. Yeşillikler arasında. Böylece hem karmaşadan uzakta kalıyorsunuz hem de yukarıdan bütün koya hâkim, çok güzel bir manzaraya bakıyorsunuz. Aynı manzaraya otelin ince uzun, yakışıklı havuzu da vakıf.
Birdcage’de kalmasanız bile bütün bu atmosferi solumak için otelin restoranı Lika’da yemek yemeye ya da bir kokteyl yudumlamaya gidebilirsiniz, pişman olmayacaksınız. Hele de akşamüzeri, günün geceye bağlandığı saatlerde.

Yazının Devamını Oku

Nesi var canım bu kıyafetin?

10 Mayıs 2024
90’lı yılların modacısı Neslihan Yargıcı, Nilüfer’in sahne kostümünü eleştirdi. Eleştirmek ne kelime, yerden yere vurdu:

Geçen senelere yazık. O itibara yazık. Kıyafeti tasarlayan yeni yetme olmalı...

Bir kıyafete bakıyorum, bir Neslihan Hanım’ın söylediklerine...

E yok artık!

Dünyanın en şık kıyafeti diyemem belki ama bu şekilde eleştirilecek bir şey göremiyorum açıkçası.

Ayrıca Nilüfer’inki öyle kıyafetle, kostümle yazık olacak bir itibar değil.

Mesleğine saygınca verdiği seneleri de kolay kolay yazık edilecek bir mazi değil.

Neslihan Yargıcı acaba Nilüfer kıyafetini kendisine tasarlatmadı diye mi böyle yüksek perdeden konuşuyor?

Hem Nilüfer’e hem tasarımcısına böyle çemkiriyor.

Yazının Devamını Oku