Sahrap Soysal

Kuru meyveli Fars pilavı

10 Mayıs 2019
- 2 su bardağı basmati pirinç

- 1 adet soğan

- 4 diş sarmısak

- 1 çay bardağı zeytinyağı+20-30 gr tereyağı

- 1 çay kaşığı toz zerdeçal

- 1 çay kaşığı tuz, 1/2 çay kaşığı kimyon, karabiber

- 3-4 adet hurma, 3-4 adet kuru kayısı

- 1/2 su bardağı zirinç veya kuru çekirdeksiz üzüm

- 2 su bardağı sıcak su (Et ya da tavuk suyu olabilir)

Yazının Devamını Oku

Kişnişli ayran aşı Erzurum Van yöresi

9 Mayıs 2019
- 2 su bardağı aşurelik buğday

Meyanesi için:
- 2 yemek kaşığı un
- 1 adet yumurta sarısı
- 5 su bardağı yoğurt (Bunun 2 su bardağı süzme yoğurt olabilir)
- 1 çay kaşığı tuz ve karabiber
- 1 demet taze kişniş
- 5-6 adet ıspanak

Yazının Devamını Oku

Kıymalı sebzeli gül böreği

8 Mayıs 2019
Malzemeler:

2 adet hazır yufka

50 gr eritilmiş tereyağı

İç harcı için:

100 gr az yağlı dana kıyma

4 adet orta boy patates

2 adet orta boy kuru soğan

1 çay kaşığı tuz, karabiber, pulbiber, nane

Yarım çay kaşığı kimyon

Yazının Devamını Oku

Hoş geldin ramazan helvası

6 Mayıs 2019
Malzemeler:

2 su bardağı un,

1 su bardağı irmik,

1 çay bardağı sıvıyağ,

100 gr tereyağı.

Şerbet için:

Yazının Devamını Oku

Kafkasya’daki Anadolu mutfağı

24 Mart 2019
Azerbaycan’ın kuzeyindeki Büyük Kafkas Dağları’nın eteklerinde kurulmuş kadim şehir Zakatala’ya televizyon çekimleri için gittiğimde dedemi hatırladım. Cevizi, fındığı ve kestanesiyle meşhur tarihi Car Köyü’nde tanıştığım İbrahim Cingözzade, “Biz Türküz” deyip gülerken, dedeme ne kadar çok benzediğini fark ettim.



Kafkasya kökenli Mustafa dedemin, 105 veya 107 yaşında vefat ettiğini tahmin ediyoruz. Beyaz duttan yapılan bol cevizli pestili bir bez torbaya koyup, ağzını bir iple bağlarken bana “Kızım möhkem bağla” demişti. Toprağa torpak, yaprağa yarpak, köprüye körpü derdi. 

Dede Korkut Masalları’nı, Fuzûlî’nin Seyahatname’sini, Şeyh Şamil Destanı’nı çok iyi bilirdi. Dede Korkut’un Banu Çiçek ve Bamsı Beyrek hikayesinden esinlenip, ablamın adını Banu Çiçek koymuştu. Benim ismimi ise Fuzûlî’nin eserlerindeki Söhrap’tan etkilenip Sahrap olarak kaydettirmişti.

Arapçayı ve yeni Türkçeyi çok iyi okuyup yazabildiği için ona Molla Mustafa Efendi demişlerdi. Soyadı kanunu çıktığında ise Ataman soyadını tercih etmişti.

Misafiri kapıda bekler, sevinçle boynuna sarılır, elinden çekerek eve getirir, oturtur ve hemen “Ne yersin, ne içersin?” diye sorardı. Bizi anneme sorarken “Uşaklar nerede?” derdi. Biz çocukları kucağına oturtup, kurutulmuş dut, elma, armut, ceviz yedirmeyi çok severdi.

“Dede bugün İstiklal madalyanı takmadın mı?” dediğimizde, “Hele bir namaza gideyim de sonra” derdi. Dumlupınar Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nde, kazdıkları siper çukurunda sabaha karşı paylaşarak yedikleri kuru üzüm ve kuru eriğin tadını hiç unutmadığını anlatırdı...

Nenesinin yaptığı tereyağında kavrulmuş buğday, yani gavutun tadını özlerdi. Annemin Kelkit usulü pişirdiği un haşılının üzerine bol tereyağı döktürürdü. Zaten tereyağı, peynir ve yoğurt onun beslenme düzeninin kahraman üçlüsüydü.

Yazının Devamını Oku

Peynir cenneti Anadolu

3 Mart 2019
Siz de benim gibi bir peynir severseniz ve peynire gönül verenlerdenseniz, eminim bu yazıyı merakla okuyacaksınız. Meğer bugüne dek öylesine tükettiğimiz peynirin bize söyleyeceği çok sözü varmış.

Doğu Anadolu’nun peynir üreticileri, ilk kez Bitlis’in Tatvan ilçesinde gerçekleşen Bitlis Peynir Fuarı’nda bir araya geldi. Anadolu’nun geleneksel ve yöresel peynirlerini bulup ortaya çıkarmak, tanıtmak, yerel üreticilerin önünü açmak, pazarlama ve markalaşma konusunda destek olmak amacıyla yapılan peynir fuarı, çok başarılıydı.
Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAKA) tarafından düzenlenen ve onlarca çeşit yöresel peynirin tüketiciyle buluştuğu, tadım yapıldığı fuara ben de katıldım. Her peynir çeşidinden bir kesme şeker kadar alıp tadına baksam da toplamda en az 1-1,5 kilo peynir yediğimi hesapladım. Hayatımda bu kadar çok ve çeşitli peyniri ilk defa yediğimi söyleyebilirim.




PEYNİRİN TADI BİTKİ FLORASINDAN GELİYOR

Yazının Devamını Oku

Anadolu mutfağı havalimanında

24 Şubat 2019
İstanbul Havalimanı’nda yer alan Tadında Anadolu restoranıyla bir işbirliğine imza attık. Türkiye’ye gelen veya ülkemizden geçen yabancı ziyaretçilerimize Anadolu mutfağını tanıtacağız.

Bunca yıldır havalimanına gelip gidiyorsunuz. Peki hiç “ne yesem?” diye düşündünüz mü? Yoksa bir tost, simit, sandviçle geçiştirip, açlığınızı bastırdınız mı?
Çünkü hep acelemiz vardır ve uçağı kaçırmamanın, gideceğimiz yere bir an önce varabilmenin telaşı içinde oluruz. Hepimizin yolculuk hikayesinin başı ya da sonudur havalimanları.
Kimisi cenazeye, kimisi düğüne, kimisi tatile gider...
Telaşla iş toplantısına yetişmeye çalışan bir işadamı ya da torununu görmeye giden bir babaanne de olabilir.
Havalimanlarında, otogarlarda herkes heyecanlıdır ve herkesin yolculuk için bir nedeni vardır.
“Havalimanları duygu durumu çok farklı insanlarla karşılaşabileceğiniz, çok farklı hikayeler duyabileceğiniz bambaşka bir dünyadır” diyor sevgili Bahar Baltacı. İşini tutkuyla yapan, çok emek veren, gülen yüzlü bir BTA çalışanı.
Toplam 18 havalimanında ve 700 aşçısıyla günde yaklaşık 100 binin üzerinde kişiyi ağırlayan BTA, Türkiye’nin en büyük gıda üretim tesislerinden biri konumuna gelmiş bulunuyor.


Yazının Devamını Oku

Azerbaycan çok yahşi

17 Şubat 2019
Anadolu’nun Asya kıtasındaki uzantısı gibi görüp “en uzak Anadolu” olarak nitelendirdiğim Azerbaycan’ın aynı zamanda ata-dede toprakları olduğunu da düşündüm hep.



Azerbaycanlıların dilleri, konuşmaları, hayata bakışları, geleneksel ve sosyal yaşamları, mutfakları ve yemekleri bize çok benziyor. O yüzden “İki devlet, tek millet” deyimini sıkça kullanıyorlar.
Birçoğumuz Türkiye’den bakarken, Azerbaycanlıların Türk asıllı bir devlet olduğunu biliyoruz ama onları çok da iyi tanımadığımızı buraya gelince daha iyi anladım. Sanki uzun süredir görmediğim bir akrabama misafirliğe gelmiş gibi hissettim.
Azerbaycan ise Türkiye’yi yakından takip ediyor. Özellikle TV’deki Türk dizilerine bayılıyorlar.
Milli değerlerine ve kültürel miraslarına çok önem veriyorlar. Mutfaklarının zenginliğiyle çok övünüyorlar.
Azerbaycan’dan televizyon programı teklifi gelince düşünmeden kabul ettim. Ülkenin 12 bölgesini dolaşarak evlere gidecek ve hanımlarla yöresel yemeklerini pişirecektim. Bu formattaki televizyon programını, toplamda 42 şehir dolaşarak Anadolu’da yapmıştım.

Yazının Devamını Oku