Azerbaycan çok yahşi

Anadolu’nun Asya kıtasındaki uzantısı gibi görüp “en uzak Anadolu” olarak nitelendirdiğim Azerbaycan’ın aynı zamanda ata-dede toprakları olduğunu da düşündüm hep.

Haberin Devamı

Azerbaycan çok yahşi

Azerbaycanlıların dilleri, konuşmaları, hayata bakışları, geleneksel ve sosyal yaşamları, mutfakları ve yemekleri bize çok benziyor. O yüzden “İki devlet, tek millet” deyimini sıkça kullanıyorlar.
Birçoğumuz Türkiye’den bakarken, Azerbaycanlıların Türk asıllı bir devlet olduğunu biliyoruz ama onları çok da iyi tanımadığımızı buraya gelince daha iyi anladım. Sanki uzun süredir görmediğim bir akrabama misafirliğe gelmiş gibi hissettim.
Azerbaycan ise Türkiye’yi yakından takip ediyor. Özellikle TV’deki Türk dizilerine bayılıyorlar.
Milli değerlerine ve kültürel miraslarına çok önem veriyorlar. Mutfaklarının zenginliğiyle çok övünüyorlar.
Azerbaycan’dan televizyon programı teklifi gelince düşünmeden kabul ettim. Ülkenin 12 bölgesini dolaşarak evlere gidecek ve hanımlarla yöresel yemeklerini pişirecektim. Bu formattaki televizyon programını, toplamda 42 şehir dolaşarak Anadolu’da yapmıştım.
Azerbaycan ülke turunda, ilk dört şehrin TV çekimini tamamladığımda gördüğüm konukseverlik beni çok memnun etti.

Haberin Devamı

Azerbaycan çok yahşi


AZERBAYCAN ÇAYI RİZE ÇAYINA RAKİP

Genelde hamur işi, bolca pilav, dolma, salata ama mutlaka et ağırlıklı bir mutfak olan Azerbaycan’da, her yemeğin çok lezzetli olduğunu söyleyebilirim. Belki de çoğumuzun damak tadına uymayan kişnişin çok kullanılması başta sizi rahatsız edebilir ama zamanla bu çok faydalı bitkiye-baharata alışıyorsunuz. Bir çeşit mantı olarak da adlandırabileceğimiz düşbereye her yöre farklı şekil verip, etine de değişik aromalar ekleyebiliyor.
Dovga benim favorim olan muhteşem bir yoğurtlu çorba. İçine envai çeşit yeşillik katıp nohut, lobya dedikleri kuru fasulyeyi de ekleyebiliyorlar.
İçi bol fındık dolu şekerbura kurabiyeleri ağız tadıma uygundu.

Azerbaycan çok yahşi

Üzerine de cımbızlarla motifler işleyerek, sanki bir sanat eseri yaratıyorlar.
İncecik açılan ve araları yağlanıp üst üste dizilen yufkaların rulo yapılıp bir zanaatkar kıvraklığıyla bükülmesiyle yapılan badanbura da sevilen bir tatlı.
Bizim Karadeniz’in iç bölgeleri ile Doğu Anadolu’nun sevilen otu eveliği kurutarak kullandıkları umaçlı çorbanın meraklısı da çok. Gürgen ağacının yapraklarına sardıkları pip dolmaları, nar salçalı tavuk kızartmaları ve lüle kebaplarının yanı sıra aşgaralı, gazmaklı pilavları tam bir törensel yemek niteliğinde. Azerbaycanlı bir kadın için aş da dedikleri pilavı pişirmek, yemek okulundan mezun olmak ve diploma almak gibi önemli.
Bizim gibi pilavı kavurarak değil, basmati pirinci önce haşlayarak işe başlıyorlar. Bir tencerede parça et pişerken, bir başka tencerede de aşgara dedikleri kestaneli, soğanlı, kuru erikli, kuru kayısılı ve üzümlü şahane bir harç pişiriyorlar.
Sonra da bu pişen malzemeler sofraya geliyor.
Ama her yemeğin sonunda Azerbaycan çayı içmelisiniz.
Çok lezzetli bir çay. Sevgili Rize çayı, bilmelisin ki artık en büyük rakibin Azerbaycan çayıdır. Özellikle içine az biraz kakule ve karanfil katılınca tadına doyum olmuyor.
Hepinize Azerbaycan’dan salam getirmişem...

Yazarın Tüm Yazıları