Köhne kulübenin altındaki geçitten yürüyüp bir kapıdan geçiyorlar.
Vardıkları yer asansör gibi bir şey.
Asansörün ortasında duruyor ve bir süre sonra o asansörden ışınlanıyorlar ya da ona benzer bir şey oluyor.
Çıktıkları yerin manzarası muazzam. Oturup seyre dalıyorlar.
Her zaman yaptıkları gibi.
Ama o manzara sıradan bir yerde değil. Orası başka bir gezegenin manzarası!
Bilim kurgu dizisi “Night Sky” işte böyle ilginç bir açılışla başlıyor.
Tam ismi ise şöyle: Tuz Duman Kumda.
Burası Bodrum’da keşfettiğim en kendine özgü yerlerden biri.
Rezervasyonsuz, çat kapı gidilen, yer varsa oturulan, self servis bir mekan.
Gümüşlük festival merkezinin orada, Off Gümüşlük’ün az ilerisinde.
Tuz Duman Kumda’da nefis bir gün batımı var.
Tam deniz üzerinde batıyor, etkisinden bir süre kurtulamıyorsun.
Ayrıca gerçekten kumun üzerindesin, basit ve yalın ahşap masa-sandalyelere kuruluyorsun.
Süs yok, çaba yok, her şey rahatlık üzerine kurulu.
Ama perşembe gecesi yapılan bir açılış sezona giriş gibiydi:
Bodrum Loft içine konuşlanan Nobu’nun açılış daveti...
Robert De Niro ve şef Nobu Matsuhisa’nın ortağı olduğu Nobu malum, New York’tan dünyaya yayılan ikonik bir restoran markası.
İstanbul’da birinci yılını dolduran Nobu şimdi Bodrum’a da açıldı, ama Bodrum çıkarmasının devamı var. Önümüzdeki yıl Bodrum Loft tamamen Nobu Otel oluyor.
Kısacası Nobu sadece restoranla sınırlı kalmayacak Bodrum’da.
Bu tez daha ocak ayının başında açıklanmıştı.
Özellikle İngiliz ulusal hava durumu servisi Met Office’in yılın başında paylaştığı rapor insanı şıp şıp terleten türdendi.
O raporda, 2022’de küresel düzeydeki sıcaklıkların sanayi devrimi öncesine göre ortalamanın 1,09 santigrat derece üzerinde olacağı belirtiliyordu.
Evet, bu yaz en çok iklim konuşulacak.
Ama malum, bizim burada başka türden sıcaklıklarımız var.
Üstelik o sıcaklığın yelpazesi çok geniş.
Ama ismini şöyle değiştirmek pekala mümkün: Sanatçı kadrosu karşılıklı iptallerle sürekli değişen festival.
Malum, Melek Mosso’nun konseri iptal edilince gecikmeli olarak Derya Uluğ ve Funda Arar da festivalden çekildi.
Derken Seda Sayan festival kadrosuna girdi. Ardından Işın Karaca, Niran Ünsal ve Altay.
Asıl amacı Isparta’nın gülünü tanıtmak olan bir festival günlerdir bu meseleyle konuşuluyor. Olay artık bir inatlaşmaya dönüştü.
Festivali düzenleyenler, “Madem siz çıkmıyorsunuz, yerinize hemen bir alternatif buluruz” diyor herhalde. Dahası, alternatif olan sanatçı (Seda Sayan) hemen konseri iptal edileni (Melek Mosso) kötülüyor. Olay çığırından çıktı yani.
Oysa bu festival bir gazino programı değil ki...
Festivalin amacı başka. Onu hatırlatmak lazım.
Arşive dönüp o konser sonrası ne yazdığıma baktım, aynen şöyleymiş:
“Vodafone Park’a girip de coşkulu kalabalığı görünce kendi kendime mırıldandım:
İnsanlar eğlenmeyi çok ama çok özlemiş!
Bir de stadyum konserlerini tabii...
Çünkü stadyum konserinin enerjisi başkadır.
O kalabalık, o alkışlar, o ışıklar insanı başka bir havaya sokar.”
RÜYADAYIZ!
Aynı cümlelerin daha da fazlasını
Bugün o başka Bodrum’lardan birinden bildiriyorum.
Gastronomik deneyimler bakımından yakın gelecekte Bodrum’un Urla’sı olmaya aday Mumcular’a bağlı Karaova tarafından...
ATA TOHUMLARIYLA YOLA ÇIKTIK
Karaova’nın Çamarası Köyü’nde, geniş bir arazide kurulan Barbaros Farm bu yörenin ilk gastronomi adımlarından biri.
Özellikle yeni nesil sanatçıların en çok görünür hale geldiği yerler sanat galerilerinden ziyade mekanlar olmaya başladı.
Bu yeni eğilim hem mekanlar hem de sanatçı için yararlı.
Mekanlar için katma değer.
Sanatçı ise hedeflediği kitleye işlerini direkt göstermiş oluyor.
Galeri temsiliyetini ortadan kaldırıyor.
Önceki gün Bebek’in popüler mekanı Meg’te böyle bir sergi vardı.
Asıl mesleği mimarlık olan Cenk Cindibek’in sergisi.