Asıl amacı unutulan bir festival

Ama ismini şöyle değiştirmek pekala mümkün: Sanatçı kadrosu karşılıklı iptallerle sürekli değişen festival.
Malum, Melek Mosso’nun konseri iptal edilince gecikmeli olarak Derya Uluğ ve Funda Arar da festivalden çekildi.
Derken Seda Sayan festival kadrosuna girdi. Ardından Işın Karaca, Niran Ünsal ve Altay.
Asıl amacı Isparta’nın gülünü tanıtmak olan bir festival günlerdir bu meseleyle konuşuluyor. Olay artık bir inatlaşmaya dönüştü.
Festivali düzenleyenler, “Madem siz çıkmıyorsunuz, yerinize hemen bir alternatif buluruz” diyor herhalde. Dahası, alternatif olan sanatçı (Seda Sayan) hemen konseri iptal edileni (Melek Mosso) kötülüyor. Olay çığırından çıktı yani.
Oysa bu festival bir gazino programı değil ki...
Festivalin amacı başka. Onu hatırlatmak lazım.
Bilmiyordum, öğrendim:
Dünya gül yağı ihtiyacının yüzde 65’ini karşılıyormuş Isparta.
Gül hasadı her yıl mayıs ayı ortası başlayıp temmuz ayının ilk haftalarına kadar devam ediyormuş.
Gül hasadının ekonomik değeri kadar turizm değeri de varmış.
Kısacası başrolde gül olmalıydı, bu mesele değil.
Üstelik festival güya “uluslararası” ama kusura bakmayın organizasyon baştan aşağı lokal.

Yıldızı parlayacak olanlar bu sergide

Bugüne kadar 511 sanatçının katıldığı yeni mezunların sanat platformu BASE, bu kez bir seçkiyle karşımıza çıktı. BASE sayesinde tanıdığımız genç sanatçı ve eserlerinden oluşan “Baselected” sergisi Beyoğlu’ndaki Cercle d’Orient binasında açıldı ve 12 hazirana dek sürüyor.
70 genç sanatçının 100 eserle katıldığı sergiyi şimdiye kadar BASE sergilerini kaçırmış olanlar mutlaka gezmeli.
Çünkü ileride yıldızı parlayacak olanlar bu sergilerden çıkabiliyor.
BASE’in yeni edisyonu ise eylül sonu düzenlenecek.
Son beş yıldır BASE’i başarıyla düzenleyen İdil Berkant Bilge, Ali Kerem Bilge ve Aslı Boduroğlu’nun ise artık yeni bir hedefi var:
“Yeni mezun sanatçı adaylarını sanatseverlerle bir araya getirmek misyonuyla yola çıktık. Umarız yakın gelecekte farklı ülkelerde de sanatçılarımıza görünürlük sağlayacağız.”

Teoman gibi cool olmak

Teoman’ın Maltepe’deki halk konseri sırasında seyirciler sahneye önce prezervatif sonra da kırmızı ruj atmış. Teoman hiç istifini bozmadan önce prezervatifi şişirip balon yapmış, sonra da ruju sürüp “Yakıştı mı?” demiş.
Cool’luk böyle bir şey işte; seyircinin absürt hareketleri karşısında hiç gerilip sinirlenmeden kafasına göre davranmak ve onlara gereken yanıtı tatlı tatlı vermek.