Ona bu yeni hayatını sunanlardan biri de Brad Pitt değil miydi?
Bu neyin, öfkesi, neyin kini!
Angelina Jolie ve Brad Pitt’in evlatlığı Vietnamlı Pax Thien’in 2020 Babalar Günü’nde Brad Pitt için yazdıkları yıllar sonra ortaya çıktı.
“Sen bana yakın olan insanların hayatını sürekli olarak cehenneme çevirdin. Kendine ya da dünyaya istediğini söyleyebilirsin. Ama bir gün gerçek gün ışığına çıkacak. Babalar Günü’n kutlu olsun dünya çapında pislik...”
Şimdi bu çok fazla değil mi?
Çok ayıp değil mi?
Brad Pitt’in hataları olmuş olabilir ama seni hayatına almış, evlat edinmiş biri hakkında haklı, elle tutulur bir neden ortaya koymadan bu kadar da ağır konuşamazsın.
New York’un acımasız yüzü
Yine bir pazar günüydü.
Ve yine cumartesi gecesinden kalan pek çok jüri üyesi gibi benim için de hayli erken saatteydi.
Stüdyodan sabah 06.00’da gelip azıcık uyuyup 12.00’de toplantıda hazır ve nazır bulundum.
Hasan Can Kaya ve Orkun Ün ile ayılmak için bolca kahve içmemiz gerekti.
İyi ki de kahveye başvurmuşuz, uzun bir gün oldu. Bu, Pantene Altın Kelebek tarihinin en uzun süren jüri toplantısıydı diyebilirim.
İzzet Öz etkisi çok tabii. “Onu da izleyelim”, “Bunu da hatırlayalım”, “Bolca tartışalım” modu zaman içinde hepimize yansıyınca akşamı bulduk.
Güzel de oldu aslında.
Bütün sokak köpeklerini aşılamak ve kısırlaştırmak mümkünmüş.
Yapanı buldum.
Artık kimse “Bunun dünya üzerinde örneği yok” diyemeyecek.
Yapmışlar.
Bhutan’da yürütülen sistemli ve kararlı çalışma sonucunda ülkede kısırlaştırılmamış ve aşılanmamış tek bir sokak köpeği bile kalmadı.
Ve dünyada bir ilke imza atıldı.
HSI derneği ile birlikte yürütülen çalışmayla 150 bin sokak köpeği kısırlaştırılırken 32 bin ev köpeğine de çip takıldı.
İzlerken gözlerim doldu benim de.
Ne şahane zamanlarmış, şarkıları, oyuncuları, sanatçılarıyla.
Ne kadar çok kaybımız olmuş geçen yıllarda.
Onlar hayattayken hayatımız ne kadar da güzelmiş.
90’ların büyüsü diye bir şey var gerçekten. İzlerken uzun zamandır hazırlıklarını sürdürdüğüm projenin ne kadar doğru olduğunu daha da iyi anladım.
90’lı yıllara, biraz öncesine ve günümüze de uzanacak olan müzikli gösteri “Altı Üstü 90’lar”ın yurtdışı turnesine 19 Ocak’ta Berlin’de Theatre 28’de başlıyorum.
90’larla ilgili anılarımızın canlanacağı, o yıllara damgasını vurmuş haberlerin, magazinsel içeriklerin, unutulmaz şarkıların yer alacağı bu eğlenceli ve interaktif gösteride Kral TV’nin bu unutulmaz gecesinden parçalar da mutlaka olacak.
Zürafa kabininde güzellik uykusu
Geçtiğimiz günlerde bir turizm fuarında, Kilit Grup Yönetim Kurulu Üyesi Tolga Kilit ile bir araya geldim.
Kilit Grup, Antalya’nın özel noktalarında ve Nevşehir-Kaymaklı’da farklı segmentlerde birçok otele sahip. Nirvana Cosmopolitan Hotel, Kundu’da. Nirvana Mediterranean Excellence Hotel, Kemer’de ve Nirvana Dolce Vita Hotel ise Tekirova’da.
Ayrıca Nirvana Hotels grubunun dışında, özel konumlarda hizmet veren 16 otel Crystal Hotels çatısı altında hizmet sunuyor.
Crystal Hotels bünyesindeki otellerin yeniden segmentasyon sürecine girmesi, önümüzdeki turizm sezonu hakkında ipuçları veriyor.
Kilit Grup, Nirvana Hotels kapsamında yaptığı renovasyonları, marka ve konsept yeniliklerini Crystal Hotels’e entegre ediyor.
Tolga Kilit, bu yıl Antalya’ya hava yoluyla gelen ziyaretçi sayısının 2019 ve 2022 yıllarını aştığını belirtiyor:
“Ekim ayı bile başarılı geçti. Turizm Antalya’da hâlâ canlı. Umarım kasım ayında da bu ivme devam eder. Sadece havayla doğru orantılı değil, şu anda havalimanına inen ziyaretçi rakamları 2019 ve 2022 seviyelerini geçmiş durumda. Ayrıca Rusya pazarındaki kaybı telafi edebileceğimiz birçok pazar ortaya çıktı. İngiltere, Polonya, Hollanda ve Çekya pazarları büyük bir artış gösterdi; Romanya ise iki katına çıktı. Bu pazarlara bakıldığında, Rusya ve Ukrayna’dan kaynaklanan kayıpları tolere edecek bir seviyeye geldik. Beklenmedik bir şekilde iç pazarda patlama yaşandı ve bu da bize büyük fayda sağladı. Her ülkeye farklı fiyatlar uygulama alışkanlığına son verildi ve tek fiyat politikasına geçildi. Bu, globalleşme adına doğru bir adım. Bu durum, internet üzerinden fiyat araştırması yapan turistlerin güvenini kazanmak açısından son derece önemli. Kimse aldatıldığını düşünmeyecek, kendini daha değerli hissedecek.”
Gençler öyle güzel anlatmışlar ki, her birine hayran kaldım.
“Veganım, çünkü” diye başlayan cümlelerden bir kaçını sizlerle paylaşmak istiyorum.
“Benim hiçbir zevkim başkalarının temel haklarından daha önemli değil.”
“Çünkü hayvanlar da bizim gibi acıyı hisseder.”
“Çünkü hayvanları seviyorum.”
“Çünkü hayvanların endüstride eziyet çekmesine karşıyım.”
“Tüm türlerin sömürüsüz ve özgür bir biçimde yaşamasını istiyorum.”
Hasan Can Kaya’nın bir açıklamasına denk geldim.
Kendi hayatından izler taşıyan “Çok Aşk”ın kahramanı Coşkun için “29 Ekim’de sinemayı çok seven Coşkun bile sinemaya gitmez, Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına katılırdı” dedi.
Ben bir kez daha, yeniden çok sevdim hem Hasan Can’ı hem de Coşkun’u.
29 Ekim’de insanlar sinemaya gitmeye 1 günlüğüne ara verdi belki ama yine de “Çok Aşk” vizyona girdiği hafta sonu sağlam bir gişe başarısı yakaladı.
Bu rakam önümüzdeki haftalarda daha da artacak kuşkusuz.
Güzel adamı ve güzel filmini izlemeye devam.
Rap’çi marş yazar mı?
Norm Ender’in Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı içim yaptığı “Parla” listelerde yükselirken “Rap’çi marş yapar mı?” muhabbeti dönmeye devam etti. Nasıl da saçma bir soru, nasıl çürük bir argüman bu!
Alkol ve uyuşturucu bağımlısı olduğunu açıklamış ve bu bağımlılıklarına karşı olan mücadelesini hiç gizlemeden, herkesin gözü önünde yapmaya çalışarak gençlere kendi yaptığı hataları yapmamaları adına örnek olmak istemişti.
Matthew Perry, geçtiğimiz cumartesi dolunaylı bir gecede, “şok olacaksınız ama şaşırmayacaksınız” dediği ölümüyle dünyada hem şok hem de üzüntü yarattı.
Instagram hesabına baktım, ölü bulunduğu jakuzisinde verdiği pozun altına, “Ben Mattman’im” yazmış ve bu postun altına 250 binin üzerinde yorum gelmiş.
“Ne demek istediğimi anlıyor musunuz?” yazan önceki paylaşımlarına yapılan yorumlar ise oyuncunun son paylaşımlarında öne çıkan depresyona, belki de intihara meyline dikkat çekiyor. Ölüm “geliyorum” demiş yani.
Chandler, sempatikliği, aşka olan aşkı ve yakışıklılığı ile “Friends”in belki de en fazla sevilen karakteriydi.
Benim için kesinlikle öyleydi. “Friends” izlemek eksisi kadar komik, eğlenceli ve keyifli olmayacak.
Gençler romantizm sevmiyor
Film ve dizi yapımcıları ve sektörü için önemli bir kalabalık oluşturan Z kuşağının sinemada ve diziler konusunda ne isteyip ne istemediğine bakıldı.