Güle güle Chandler

Alkol ve uyuşturucu bağımlısı olduğunu açıklamış ve bu bağımlılıklarına karşı olan mücadelesini hiç gizlemeden, herkesin gözü önünde yapmaya çalışarak gençlere kendi yaptığı hataları yapmamaları adına örnek olmak istemişti.
Matthew Perry, geçtiğimiz cumartesi dolunaylı bir gecede, “şok olacaksınız ama şaşırmayacaksınız” dediği ölümüyle dünyada hem şok hem de üzüntü yarattı. 
Instagram hesabına baktım, ölü bulunduğu jakuzisinde verdiği pozun altına, “Ben Mattman’im” yazmış ve bu postun altına 250 binin üzerinde yorum gelmiş.
“Ne demek istediğimi anlıyor musunuz?” yazan önceki paylaşımlarına yapılan yorumlar ise oyuncunun son paylaşımlarında öne çıkan depresyona, belki de intihara meyline dikkat çekiyor. Ölüm “geliyorum” demiş yani.
Chandler, sempatikliği, aşka olan aşkı ve yakışıklılığı ile “Friends”in belki de en fazla sevilen karakteriydi. 
Benim için kesinlikle öyleydi. “Friends” izlemek eksisi kadar komik, eğlenceli ve keyifli olmayacak.  

Gençler romantizm sevmiyor

Film ve dizi yapımcıları ve sektörü için önemli bir kalabalık oluşturan Z kuşağının sinemada ve diziler konusunda ne isteyip ne istemediğine bakıldı. 
UCLA’in Amerika’da yaşayan 13-24 yaş arası gençler üzerinde yaptığı araştırmaya göre bu yaş grubunun yüzde 47.5’i fiziksel yakınlığın, cinselliğin ve romantizmin filmlerde ve dizilerde çok fazla ön planda olduğunu düşünüyor ve bundan rahatsızlık duyuyor. 
Yüzde 44.3’ü romantizmin “aşırı kullanıldığını” belirtiyor, yüzde 51.5’i arkadaşlıklara ve platonik ilişkilere odaklanan daha fazla içerik görmek istiyor ve yüzde 39’u aseksüel karakterler görmek istediğini söylüyor. 
Bu yaş grubunun en nefret ettiği klişe mutlu olmak için ilişkinin gerekli olduğu, buna asla inanmıyorlar. 
Bunu erkek ve kadın başrollerin her zaman romantik bir şekilde bir araya gelmek zorunda kalması takip ediyor ve aşk üçgenleri üçüncü sırada yer alıyor.
Gençlerin dizi izleme alışkanlıkları ise şöyle:
Haftalık yayınlanan bölümlerdense (yüzde 25.5) bölümleri art arda izlemeyi (yüzde 50.5) tercih ediyorlar.
Çoğunluk yeniden yapımlar ya da franchise’ları değil de orijinal içerikleri tercih ediyor.  

Brüksel’e bir alkış

Oluyor, başarıyoruz, hayvan hakları savunucularının ısrarlı eleştiri ve eylemleri sayesinde dünyanın çeşitli yerlerinde yavaş yavaş da olsa bazı şeyler değişiyor.  
En azından atlar için.
Belçika hükümeti, başkent Brüksel’de, Ocak 2024’ten itibaren faytonları yasaklayacağını açıkladı. 
Atlı faytonların yerini elektrikli faytonlar alacak, yani atlar artık trafiği yoğun, gürültülü, egzoz dumanı ile yüklü caddelerde, ağır arabaları çekmek zorunda kalmayacak. 
Şikago, Salt Lake City, Melbourne, MontReal, Palma, Prag ve İstanbul-Adalar’dan sonra Brüksel’in de doğruyu bulması iyi haber. 
Darısı diğer şehirlerin, özellikle de New York’un başına.