Nuran Çakmakçı

Eğitimde deprem endişesi: Benim okulum sağlam mı

25 Şubat 2023
Üst üste yaşadığımız depremlerle sarsılan 10 ildeki bazı okulların yıkılması, bir kısmının da ağır hasarlı olması ülke genelinde endişeye neden oldu. Devlet okullarının bazılarında güçlendirme ve riskli olanlarda yıkım çalışması başlatılırken, çocuklarını özel okula gönderen veliler de yönetimleri soru yağmuruna tuttu.

Deprem bölgesindeki 10 ilde bulunan 20 bin 868 okuldan 24’ünün yıkıldığı, 83’ünün ise ağır hasarlı olduğu açıklandı. Bölgedeki Milli Eğitim Bakanlığı’na ait tüm binaların hasar tespiti Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından detaylı olarak yapılıyor. Kullanılabilir, az hasarlı ve orta hasarlı binaların tam sayıları da yakında açıklanacak.

BOŞALTILAN OKULLAR

Diğer yandan geçtiğimiz hafta ikinci dönemin başlamasının ardından gözler İstanbul’a çevrildi. Daha dönem başlamadan cumartesi günü İstanbul’da aralarında Pertevniyal, Korkmaz Yiğit gibi önemli okulların da bulunduğu 93 okulun bazı binalarının depreme dayanıksız olduğu belirtilerek buralarda eğitim gören öğrenciler başka binalara taşındı. İstanbul’da 1999 yılı öncesinde inşa edilen 1418 okulun deprem etüt ve analizleri yapıldı. Bu çalışmalarda 1351 okulun riskli olduğu tespit edildi. 1223 okul yeniden yapıldı veya güçlendirildi. 128 okulla ilgili çalışmalar devam ediyor. 1999 depreminin ardından okulların fay hattına yakınlığı, bina büyüklüğü ve kat durumlarına göre sıralamaya alındığı; en risklilerin yıkıldığı, ihtiyacı olanların güçlendirildiği ve az riskli olanların da bu dönemde boşaltılarak yeniden yapılacağı belirtildi.


İstanbul’un köklü liselerinden Pertevniyal, binaları riskli olduğu için boşaltıldı. Öğrenciler başka binalara taşındı.

ÖZEL OKULLAR NE DURUMDA

Devlet okullarında bütün bunlar olurken bu hafta çocuklarını özel okula gönderen veliler okul yönetimlerini binalarıyla ilgili soru yağmuruna tuttu. Bazı okullar güçlendirme ve sağlamlık raporunu gönderirken bazıları bu konuda veliyi tatmin edemedi. Veliler okul yönetimlerinden bina ve zemin etüdü için ayrıntılı raporlar istemeye başladı. Bahçeköy’de bulunan Sarıyer Açı Okul Öncesi, ilkokul ve ortaokul yerleşkesi deprem denetim raporlarına göre; gerek zemin etütleri gerek beton kalitesi açısından emniyetsiz bulunarak okul yönetimi tarafından 2023-2024 eğitim öğretim yılı başlangıcı olan eylül ayına kadar kapatıldı. Bu yerleşkede mayısa kadar güçlendirme projelerinin tamamlanacağı ve ardından inşaata başlanıp Eylül 2023’te okulun açılacağı belirtildi.

Yazının Devamını Oku

Nisanda kampuslar yüz yüze açılabilir

18 Şubat 2023
Çifte deprem sonrası aktif olarak üniversitelerde eğitim alan 3 milyon 600 bini aşkın öğrenci yüz yüze eğitim için YÖK’ten haber bekliyordu. Beklenen açıklama dün geldi. Başkan Erol Özvar, bahar döneminin 20 Şubat’ta uzaktan eğitimle başlayacağını, nisan başında da hibrit seçeneğin değerlendirileceğini söyledi.

YÜKSEKÖĞRETİM Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, üniversitelerin uygulamalı bölümlerinde yüz yüze eğitimin olacağını, nisan başında da şartların uygun olması halinde uzaktan eğitimin yanısıra yüz yüze eğitim imkânlarının sunulduğu hibrit eğitime geçilmesinin değerlendirileceğini açıkladı. Başkan Özvar, “özel öğrencilik” sisteminden de yararlanılabileceğini belirterek, “Uygulamalı programlarda öğrenciler, birinci derece yakınlarının ikamet ettiği şehirlerdeki üniversitelerde ‘özel öğrenci’ statüsüyle yer alabilecek. Talep edenlerin bahar döneminde kayıtlarının dondurulması ve bu sürenin azami öğrenim süresinden düşülmemesine de karar verildi.” dedi. Özvar deprem bölgesindeki üniversitelerin gerek kadro gerekse bilimsel araştırmalar konusunda destek almaları için deprem bölgesi dışında kalan üniversitelerle eşleştirildiklerini de söyledi.

BOĞAZİÇİ VE BİLGİ HİBRİTE GEÇİYOR

YÖK’ten gelen bu açıklama öncesi Boğaziçi Üniversitesi 13 Şubat’ta öğrencilerine kampüsleri açma kararı aldığını açıklamıştı. 20 Şubat’ta öğrencilerini bekleyen üniversite açıklamasında, “Bahar dönemi boyunca tüm yurtlarımız, yemekhanelerimiz ve kütüphanemiz ve tüm çalışma alanlarımız hizmet verecektir. Bahar dönemi dersleri 20 Şubat’ta başlayacak. İsteyen öğrenciler dersliklerine gelecek, isteyenler çevrimiçi derslere katılabilecek” dedi.

Boğaziçi Üniversitesi’ni İstanbul Bilgi Üniversitesi izledi. Bu üniversite de geçtiğimiz günlerde web sayfasında YÖK tarafından aksine bir karar alınmadıkça bahar dönemini 27 Şubat’ta başlatacağını açıkladı. Üniversite yönetimi bahar dönemi için yüz yüze planlamış derslerin çevrimiçi olarak da verileceğini, ancak isteyen öğrencilerin bu derslere yüz yüze katılabileceğini belirtti. Kampusların açık olacağını vurgulayan üniversite tüm birimlerin de çalışmaya devam edeceğini ekledi. Derslerin başlatılması için yumuşak geçiş ve esnek bir modelle mart ortasından itibaren ve büyük ihtimalle nisan ayından itibaren birçok kampüs kapılarını öğrencilerine açacak.

71 İLDE OKULLAR 20 ŞUBAT’TA AÇILIYOR

Kahramanmaraş

Yazının Devamını Oku

Üniversitelere formül aranıyor 

13 Şubat 2023
Üniversite yurtlarının depremzedelere tahsis edilecek olması nedeniyle eğitimin yaz sonuna kadar online devam etmesine karar verildi. Eğitimin yüz yüze sürdürülmesi gerektiğini savunan üniversite yönetimleri ise ara formüller arıyor. İşte birçok üniversite yetkilisi, bürokrat ve uzmanın yüz yüze eğitim yapılması için düşündüğü ara formüller:

DEPREMDEN etkilenen 10 ilde 17 üniversitede okuyan ve bölge nüfusuna kayıtlı 350 bini aşkın öğrenci var. Afet bölgesi dışındaki illerde eğitim gören yüz binlerce öğrenci, öğretmen ve akademisyeni de acıya boğan bu felaketten eğitimin etkilenmemesi için yetkililer hızlıca ara formül arayışına geçti. İşte o formüllerden bazıları:

YURTLARDAKİLER AİLE YANLARINA

Yurtların depremzedelere açılmasının ardından barınma sorunu yaşayanlara aileler kapılarını açabilir. Depremde bulundukları illerde yardıma koşanlar, yakınlarını kaybeden ya da etkilenenlere bir süreliğine de olsa barınma imkânı sunmaya başladı. Aileleri evlerine kabul eden yüzlerce insan, öğrencilere de bu imkânı sağlamaya başlamış durumda. Bu daha da genişletilebilir. Öğretmenevleri ya da boş motel, oteller bu öğrencilere ayrılabilir.

‘MİSAFİR ÖĞRENCİ SİSTEMİ’ AÇILDI

Geçtiğimiz günlerde özel okul dernek ve platformları bir araya gelerek deprem bölgesinden farklı illere göç eden öğrencilerin 2. dönem tam burslu okutulacağını duyurmuştu. Bu kapsamda başvuru yapabilecek okullar ve kontenjanların öğrenilebileceği “Misafir Öğrenci Sistemi” açıldı. 1070 okul 9071 misafir öğrenci beklediğini açıkladı. Aynı sistem üniversitelerde uygulanabilir. Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay ve en çok etkilenen diğer illerde üniversitelerin açılması pek mümkün değil. Bu illerde üniversiteler kapatılsa da buradaki öğrenciler misafir öğrenci statüsü ile başka illere gönderilebilir.

DOĞRUDAN YATAY GEÇİŞ İMKÂNI

Milli Eğitim Bakanlığı, afet bölgesindeki okullarda kayıtlı öğrencilerden isteyenlerin yerleşim yeri adres bilgilerine bakılmaksızın Türkiye genelindeki okullara nakil yoluyla kapısını açtı. Benzer bir sistem üniversitelerde de uygulanabilir. Deprem bölgesindeki üniversitelerin açılması uzun zaman alabilir. Doğrudan yatay geçiş olanakları kolaylaştırılabilir, hatta döneme, puana bakılmaksızın bu imkân verilebilir. Ayrıca depremden etkilenmeyen üniversiteler, tüm Türkiye’de derslerini online açabilir.  

UYGULAMALI 

Yazının Devamını Oku

Matematik ‘hastaları’na poliklinik

4 Şubat 2023
Öğrenciler arasında ‘en çok zorlandığınız ders hangisi’ diye bir anket yapılsa eminim ilk sırayı matematik alır. İlk, orta, lise fark etmez eğitimin tüm kademelerinde matematik her zaman öğrencileri en fazla zorlayan derslerin başında gelir. Milli Eğitim Bakanlığı işte bunun için ‘matematik seferberliği’ düzenledi. Erzincan Lisesi de özel bir proje geliştirdi. Okulun içinde bir bölüm ‘Matematik Polikliniği’ne çevrildi. Öğretmenler doktor, öğrenciler matematik sorununa deva arayan hasta oldu.

ÖĞRETMENLERİN doktor önlüğüyle dolaştığı Erzincan Lisesi’ndeki  ‘Matematik Polikliniği’ne baş vurmak isteyen öğrencinin önce randevu alması gerekiyor. Randevusuna olumlu yanıt alan öğrenci ders öncesi, sonrası ya da teneffüste doktora yani öğretmene gidip sorununu anlatıyor.  Onu dinleyen öğretmen de teşhisi koyup reçeteyi yazıyor. Ama sonrasında matematikle ilgili bir konudan muzdarip olan öğrencinin tedavi sürecini de takip ediyor. Bu uygulama sayesinde Erzincan Lisesi’nde artık matematik korkusuna yer yok. Duruma göre farklı reçeteler ve tedavilerle öğrencilere matematik sevdirilmeye çalışılıyor. 

TEDAVİSİ VAR

Okul Müdürü İbrahim Salar, “Geçici bir hastalık olarak düşündüğümüz matematik sorununun mutlaka bir tedavisi olmalı, doğru teşhis ve doğru bir reçeteyle bunun önüne geçebiliriz diye düşünüp  ‘Matematik Polikliniği’ projesini başlattık. Lisemizin matematik öğretmenleri bu projede  hekim hüviyetiyle görev alıyorlar. Sayıların sempatikliği yardımıyla matematik sevdiriliyor, eksik konular tespit edilip, sorunlar gideriliyor. Her konuya özel reçete yazılıyor. Böylelikle öğrencinin bakış açısı değiştiriliyor ve matematik korkulan bir ders olmaktan çıkıyor” diyor.

BAŞARI ARTTI

2019 yılında başladıkları bu uygulama ile matematik dersinde başarının arttığını, öğrencilerde yüzde 90 iyileşme olduğunu söyleyen Müdür Salar, şöyle konuşuyor: “Matematik, çocuklarda asrın tedavi edilebilir hastalığı. Bu konuda bazı önyargılar var biz bunların tedavi edilebileceği kanaatine vardık. Öğretmenlere hekim önlüğü giydirdik, onlar hekim olsun çocukların matematik hastalığını iyileştirsin istedik. Dramatizasyon yapıyoruz. Sayıların sempatikliğini kullanarak bu sorunu aşmaya çalışıyoruz. Matematikle ilgili ciddi bir ön yargı var. Her çocuk türev, integral sorunu yaşıyor. Hastalığı teşhis ettikten sonra reçetenin tanı kısmına matematik ön yargısı var diyoruz, ilaç kısmına da ‘100 soru çözmeli.. ‘ gibi şeyler yazılıyor.

FORMÜLÜ BULDUK

Yazının Devamını Oku

Tüm okullar çevre dostu olacak

28 Ocak 2023
İklim değişikliği ve çevre konusunda çocukları, gençleri daha fazla bilinçlendirmek için hem kamu hem de özel sektör birçok projeye imza atıyor. Geçtiğimiz günlerde de bunun bir örneği Milli Eğitim Bakanlığı ve Hayat Holding işbirliğinde hayata geçen Ekolojik Okuryazarlık Eğitim Projesi oldu.

Türkiye genelinde 10 ilde ilkokul 3 ve 4’üncü sınıf öğrencileri ile öğretmen ve velilerin, ekolojik okuryazarlığını arttırmak için önemli bir adım atıldı. Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Petek Aşkar, “Geçtiğimiz yıl bin okulu dönüştürerek ‘çevre dostu okul’ haline getirdik. Bu yıl hedefimiz bütün okulları dönüştürmek. O yüzden ne kadar hareket edersek ve önlem alırsak o kadar iyi” dedi. Prof. Aşkar, çevre ile ilgili çalışmaları şöyle anlattı:

YEŞİL DÖNÜŞÜM

“Dünyamız iklim değişikliği ile mücadele kapsamında kaynakları verimli kullanarak çevresel ve ekonomik sürdürülebilirliğin sağlanması anlamına gelen yeşil dönüşüm ve yeni teknolojilerin ortaya koyduğu dijitalleşme ve bunun sonucu ortaya çıkan dijital dönüşüm olmak üzere iki büyük dönüşüm içerisinde. Yeşil dönüşüm, karbon ayak izimizi, su ayak izimizi azaltmakla sağlanabilir. Eğitimde de yeşil dönüşüm ve dijital dönüşümü birlikte kurgulamamız gerektiğinin bilincindeyiz. İklim değişikliği ile mücadele kapsamında okulların fiziki kapasitelerini güçlendirme çalışmaları ile de farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Türkiye genelinde her ilçeden en az bir okul olmak üzere 1000 okulun altyapı ve donatımını sürdürülebilirlik bakış açısıyla güncellemek amacıyla 2022’de ‘Çevre Dostu 1000 Okul’ projesini başlattık. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması, yağmur suyu toplama, geri dönüşüm, sıfır atık uygulamaları ile enerji ve su tasarrufunun yanı sıra öğrencilerde çevre ve sürdürülebilirlik bilincini geliştirmeye, farkındalık oluşturmaya katkı sağlamak istedik.

ÇATI ÜSTÜ GES’LER

2023 yılında ise tüm okullarımızın çevre dostu olması için çalışmalarımız devam edecek. Ayrıca en fazla enerji tüketen 1000 okula toplam 60 MW’lık çatı üstü GES’ler kuracağız. Çeşitli sivil toplum kuruluşları (TEMA, WWF, Hayat Kimya gibi) ile yaptığımız işbirlikleri kapsamında öğrencilerimize, öğretmenlerimize ve velilerimize ulaşmakta, okullardan başlayarak aileye giden bir süreç izlemekteyiz.”

HEDEF ZİHİNSEL DÖNÜŞÜM

“Bakanlığımız uzman akademisyenlerle ‘İklim Değişikliği Eylem Planı’ hazırladı. Eylem Planının temel amacı toplumda iklim değişikliği konusunda zihinsel dönüşümü sağlamak. Zihinsel dönüşüm, bilgilenmeyi, bilinçlenmeyi, edindiği bilgiler arasında bağ kurup yorumlayabilmeyi ve öğrendiklerini eyleme dönüştürerek yaşamına entegre edebilmeyi gerektirir. Bu nedenle eğitim, iklim değişikliği ile mücadelenin temelinde yer alır. Bu amaçla eylem planında öğretim programlarının güncellenmesi, programa uygun materyaller hazırlanması, toplumsal farkındalık oluşturulması ve bunu destekleyici olarak okulların fiziki kapasitelerinin oluşturulması hedeflerine yer verdik.

Yazının Devamını Oku

Çocuğunuz ekrana hapsolmadan interneti keşfetsin... Tatil için beş dijital ipucu

21 Ocak 2023
Dün karne alan 19 milyon öğrenci için 15 günlük tatil sevinci başladı. Aileler ise çocukların bu sürede ekrana hapsolmasından endişeli. Ama teknoloji zehirlenmesi yaşamadan da dijital dünyayı verimli kullanmak mümkün. Prof. Dr. H. Ferhan Odabaşı, Hürriyet okurları için bu yöntemleri paylaştı...

Sınavlardan ve yoğun bir eğitim öğretim döneminden çıkan öğrenciler tatil planları yaparken, aileler de onların zamanını boş geçirmemeleri için çaba harcıyor. Ancak özellikle çalışan anne babaların bu tatilde en büyük kaygısı çocuklarının zamanını dijital ortamda geçirmeleri. Bu konudaki araştırmalarıyla tanınan Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. H. Ferhan Odabaşı’nın, ailelere bazı uyarıları ve önerileri var. Odabaşı ailelerin çocuklarının dijital ortamda vakit geçirmesiyle ilgili kaygılarının neler olabileceğini şöyle anlatıyor:  “Dijital ortamlar çoğunlukla çocuklarımızın yalnız kaldığı ortamlarda en önemli arkadaşlarının yerini tutuyor. Bu durumda da hepimiz tedirgin oluyoruz. Acaba çocuğumuz bilgisayar karşısında çok mu fazla vakit geçirecek? Hangi sitelere girecek? Kendisini yıpratacak oyun arkadaşları ile karşılaşacak mı? Akran zorbalığına maruz kalacak mı? Öte yandan tüm iletişimlerinin internet ortamında olduğu bu çağda çocuklarımıza yasaklama getirmek ne kadar doğru? Aslında anne baba olarak yapabileceklerimiz dijital okuryazarlık düzeyimize, dijital vizyonumuza bağlı olarak sınırsız.”

BİR DÜNYA KEŞFETMEK...

Prof. Dr. Ferhan Odabaşı dijital dünyada verimli ve faydalı vakit geçirmenin ipuçlarını vermeye geçmeden önce anne babalara şöyle sesleniyor: “Sevgili veliler, bu tatili hem çocuklarınızla birbirinizi hem de dijital dünyayı keşfetmek için bir fırsat olarak görün. Ben size başlangıç için birkaç örnek vereceğim. Ama siz çocuğunuzla birlikte dijital dünyanın kapısından girdikten sonra daha nicelerini bulacaksınız. Belki bozuldu diye bir kenarda duran bisikletin tamiri için, belki atmaya kıymadığınız aile yadigarı vazoyu yeni bir renge boyamak için, belki çocuğunuzun odasına evdeki malzemelerle basit bir başucu lambası yapmak için önce internete girecek, sonra birlikte faaliyete geçeceksiniz. Evet bu tür pek çok konuyu ve daha fazlasını internette, yani dijital dünyada bulabilirsiniz.”

ETKİNLİKLERİN SINIRI YOK

Prof. Dr. Ferhan Odabaşı, “Dijital dünyada çocuğunuzla birlikte gerçekleştirebileceğiniz etkinliklerin sınırı yok. Örneğin ben, ikiz torunlarımla bugün öğrendiğim 3D kalemleri keşfe çıkacağım internette! Önce sipariş verip, sonra yapım aşamaları videolarını izleyip, son olarak da fotoğraflarını çekip WhatsaApp’tan sevdiklerimizle paylaşacağım” diyerek ailelere yarıyıl tatilinde dijital ortamları en iyi kullanma ipuçlarını şöyle veriyor:

1- 

Yazının Devamını Oku

Rekabet Kurulu’nun soruşturması sonrası özel okulları ne bekliyor

14 Ocak 2023
5 Fransız Lisesi ve 8 özel okula, ‘ortak fiyat’ belirledikleri iddiasıyla Rekabet Kurulu tarafından önceki gün soruşturma başlatıldı. Peki bundan sonraki süreç nasıl işleyecek? Okullar ceza alacak mı, itiraz hakları var mı? İşte soruşturmanın ve yürütülecek sürecin detayları...

Rekabet Kurulu’nun önceki gün 5 Fransız Lisesi ve Ankara’daki 8 özel okulla ilgili soruşturma başlatmasının evveliyatı aslında ekim ayına dayanıyor. Gelin bu işin geçmişine biraz dönelim. Geçtiğimiz ekim ayında gelen şikâyetler üzerine başta Türkiye Özel Okullar Derneği (TÖZOK) olmak üzere Fransız Liseleri ile Ankara’daki özel eğitim kurumlarının da aralarında olduğu bazı özel okulların kapısını Rekabet Kurulu’nun yerinde inceleme yapan rekabet uzmanları çaldı. Bu habersiz ve ani bir ziyaretti. Daha önce rekabet ihlali nedeniyle yapılan şikâyetleri gizli bir şekilde sürdüren ön araştırma ekibi, okullardan içeri girer girmez ellerindeki listede yer alan, önceden belirlenmiş bazı yöneticilerin telefon, masaüstü ve dizüstü bilgisayarlarına el koydu. Rekabet uzmanları bazı kurumlarda 3, bazılarında 10 saat kaldılar. İncelemeler sırasında özellikle WhatsApp gruplarında bazı kelimelerin geçip geçmediğini taradılar. Bütün bilgileri kendi bilgisayarlarına kopyaladılar. Aradıkları kelimelerin geçtiği yerlerin olduğu bölümleri kopyaladıktan sonra geri kalan verileri silip tutanakla ilgili kişilere imzalattılar.

İDDİA: ORTAK FİYAT BELİRLEME

Daha sonra bu bilgilerle kurula giden ekip, bu ön araştırma safhasını gizli tutarak araştırmalarını sürdürdü. Önceki gün Rekabet Kurulu kendi web sayfasında denetlediği kurumların sadece ilan ettikleri kısmına soruşturma açıldığını duyurdu. Rekabet ihlali şüphesi gördüler ki ön araştırma bu durumda soruşturmaya çevrildi demektir. Ayrıntılı bir açıklamada bulunulmadı ama öğrendiğim kadarıyla soruşturmanın nedeni “ortak fiyat belirleme” iddiası. Ama Ankara’daki okullar için ortak yemek ücreti belirleme ya da yemeğe ek ücret talebi iddiası da bu kurumları sıkıntıya düşürmüş olabilir. TÖZOK kurulduğu yıldan bugüne 3’üncü kez rekabet ihlali nedeniyle ön araştırma geçirdi, ancak bugüne kadar hatırladığım kadarıyla soruşturmaya gerek kalmadığı için bir ceza almadı. Bu kez de aynı mı olacak, arkasından bir ceza mı gelecek zaman gösterecek.

SORUŞTURMA AYLARCA SÜREBİLİR

Bundan sonraki süreç şöyle işleyecek: Okulların yazılı savunmaları alınacak. Yazılı savunma alındıktan sonra sözlü savunma istenecek. 15 gün içinde karar verilmesi bekleniyor. Ancak, ek süre istenebilecek. Bu ek süre sonucunda ek görüşler gelirse süre daha da uzayabilir. Bütün bu soruşturma sonucunda rekabet ihlali kararı kesinleşirse okulun bir yıl önceki cirosunun belli oranında idari para cezası verilir. Bugüne kadar tavandan kesilen bir ceza olmadı. Bu yüzden para cezası binde 5 de yüzde 5 de olabilir. Bu oran değişebilir. Ancak, ceza alan okul buna itiraz ederek İdare Mahkemesi’ne bu kararı götürebilir. Kısacası yargı yolu da açık.

YÖK BAŞKANI ANLATTI: A’DAN Z’YE PEDAGOJİK FORMASYON

Yazının Devamını Oku

Okullarda zorbalığın 3 nedeni: Aile, okul, toplum

7 Ocak 2023
Son günlerde okullarda akran zorbalığıyla ilgili ardı ardına vahim olaylar yaşandı.

Özellikle liseliler arasında artan bu akran zorbalığı nasıl oldu da ölümlü, yaralamalı vakalar haline geldi? Psikolog Acar Baltaş’a bunu sordum. Baltaş, zorbalıkta aile, okul ve en önemlisi toplumun rolünün büyük olduğunu anlattı...

- 4 Kasım’da Bingöl’de, başka lisede öğrenci olan U. İ. (16) tarafından bıçaklanan lise öğrencisi B. Y. (16), ağır yaralı kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi.

- 30 Kasım’da Mersin’de kız öğrenci E. D. (12), sınavdan düşük not aldığı için kendisiyle alay ettiğini öne sürdüğü sınıf arkadaşı Fatmanisa Yürekli’yi (12) okul tuvaletinde su hortumuyla dövüp bıçaklayarak öldürdü.

- 28 Aralık’ta Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde bir lisede öğrenciler, sınıf arkadaşlarını tekme tokat döverken, bir yandan da ortalarına alıp zorla oynattı.

VİCDANLI ÇOCUKLAR YETİŞTİRMELİYİZ

Bunlar lise öğrencileri arasında sadece son iki ayda meydana gelen vahim olaylardan bazıları. Psikolog Acar Baltaş, akran zorbalığının 3 önemli nedeni olduğunu söylüyor: “Aileler çocuklarını bir çerçeve çizerek büyütmüyorlar. Yani iyilik, merhamet, şefkat ve vicdan nedir öğretmiyorlar. Şefkat, merhamet acıma duygusu, duygudaşlık, ne dersek diyelim bunlar aile içinde öğrenilen şeylerdir. Zayıf olanın elinden tutmak, vicdan gelişimiyle ilgilidir. Ailelerin böyle bir ufku yok. Bir de tabii işin biyolojik tarafı var. Ergenlikle beraber 10-12 yaşında karşısındakinin duygusunu tanıyan çocuk, birlikte yaşadığı insanların duygularına yabancılaşıyor. Burada ailenin yaklaşımı, ailenin attığı tohumlar önemli, çünkü ne verirseniz orada o yeşerecek.

OKULLAR OLAYLARI GÖRMEZDEN GELİYOR

Yazının Devamını Oku