Nuran Çakmakçı

Fizyoterapi uzmanı Prof. Dr. Akalan: Çocuklarda başarı ‘duruş’a bağlı

6 Mayıs 2023
Uzaktan eğitimin de etkisiyle çocukların eskiye oranla daha fazla masa başında ve ekran karşısında vakit geçirmeleri, erken yaşta duruş bozukluğu yaşamalarına neden olabiliyor. Prof. Dr. N. Ekin Akalan, “Çocukların çalışma postürleri (duruşları) ile başarıları, karar verme yetenekleri arasında yüksek bir ilişki var. Çocukların doğru duruşu öğrenmesi gerek” diyerek aileleri uyarıyor.

BEDENİMİZİN herhangi bir bölgesinde meydana gelen ağrı, sızı, yanma, şişkinlik gibi sorunların genellikle pek üzerinde durmayız. Çünkü günlük koşuşturma ve sorumluluklarımız buna izin vermez. Zaten bu tür küçük sorunlar genellikle bir süre sonra kendiliğinden yok olur. Biz de bunları; “damar damar üstüne bindi, bunu bünye yapıyor, ters bir hareket yaptım herhalde” gibi geleneksel teşhislerle geçiştirir pek üstünde durmayız. Oysa unutulmamalı ki vücudumuzda meydana gelen bu tür küçük sorunların mutlaka bir nedeni var ve belki de bunlar bizim için bir sinyal yani haberci. Eğer bu sinyalleri iyi okursak ilerde büyüyebilecek bir çok sağlık sorunumuzu henüz başlangıç aşamasındayken kolayca çözebiliriz.

MASA BAŞI VE EKRAN KARŞISI

Bu anlattıklarımın çocuklarımızla ne ilgisi var diye düşünebilirsiniz. Ama çocuklarımızın henüz hayatın başında olmaları sağlık sorunlarıyla muhatap olmayacakları anlamına gelmiyor. Özellikle günümüz koşullarında çocuklarımızın eskiye oranla daha fazla masa başında yani bilgisayar karşısında vakit geçirdiklerini göz önünde bulunduracak olursak onların da bedenlerinde duruş bozukluğuna bağlı olarak erken yaşta sorunlar yaşayabileceklerini düşünmeliyiz. Daha doğrusu bu konuyu sadece düşünmekle kalmayıp çözüm önerileri de sunan uzmanlara kulak vermeliyiz.  İşte bu uzmanlardan biri İstanbul Kültür Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı ve Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. N.Ekin Akalan. Prof Dr. Akalan gelişmekte olan çocukların oturma şekli ve alışkanlıklarının gelecekteki  ağrıların sinyalini verdiğini belirtiyor. Üstelik bu durumun 6 yaş öncesi çocuklar için bile geçerli olduğunu söylüyor. Prof. Dr. Akalan ailelere şu uyarıları yapıyor:

SINAV ZAMANI ARTAN AĞRILAR

Prof. Dr. Akalan, duruş, yaşam şekli ile ağrının yakın ilişkisi olduğunu belirterek, küçük yaşta önlemler alınması gerektiği vurgusunu yapıyor ve şunları söylüyor: “Çok zeki ve okulda başarılı çocuklarımızda sınav dönemlerinde çok artacak şekilde diz arkası kaslarda kısalık, obezite, sırt-boyun ağrısı görüyoruz. Bu aslında oturarak çalışma mantığının bir ürünü. Sınava hazırlanırken binen stres yanlış postür (duruş) alışkanlıkları ile birleştiğinde ağrı sonucunu doğuruyor. Ayrıca bu postür kalıcı hale gelebiliyor. Bu tarz duruş bozukluklarının kalıcı hale gelmesiyle ilgili şöyle bir örnek verebiliriz: Mesleğinde çok başarılı, etkin bir cerrah tanıdığınızı düşünün. Hatta bazı ameliyatları ondan başka yapacak cerrah yok. Ancak bu arkadaşınız obez ve çok yoğun bel ağrısı çekiyor. Çocuğunuzu ona ameliyat ettirmek ister misiniz? Çocukların da çalışma postürleri ve fiziksel aktiviteleri ile başarıları, karar verme yetenekleri arasında yüksek bir ilişki var. Bu işin çocuklarda erken yaşta çözülmesi gerekiyor. Burada sınıf öğretmenlerine de çok iş düşüyor ama öncesinde bu öğretmenlerin konuyla ilgili eğitim almış olması gerekiyor.

Yazının Devamını Oku

Depremden etkilenen 10 ilde sınıfta kalma yok

29 Nisan 2023
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer deprem bölgesinde sınıfta kalmanın olmayacağını açıkladı. Alınan kararların Elâzığ hariç 10 ilde geçerli olacağını söyleyen Bakan Özer, “Lise öğrencileri başarısız oldukları ders sayısına bakılmaksızın sorumlu olarak üst sınıfa geçecek. Sorumluluk sınavları 19-25 Haziran’da” dedi.

İstanbul’da Sabancı Öğretmenevi’nde eğitim editörleriyle bir araya gelen Bakan Özer şu açıklamalarda bulundu:

- YÜKSEK NOT ESAS ALINACAK: Yıl sonu ortalamasında normalde birinci dönem ve ikinci dönem performansı birlikte değerlendiriliyor. Ancak bu sene deprem bölgesinde farklı bir uygulamamız var. Eğer öğrencinin ikinci dönem notu düşükse yıl sonu ortalaması için birinci dönem notu esas alınacak. Bilindiği gibi deprem bölgesinde devam zorunluluğu da yok, eğer ikinci dönem çocuk sınavlara girmemişse yine birinci dönem puanı esas alınacak. İkinci dönem okula devam edip sınavlara girdiyse ve ortalaması birinci dönemden daha yüksekse bu defa iki dönemin ortalaması alınacak.

- KURSLARDAN 145 BİN ÖĞRENCİ YARARLANDI: Deprem bölgesinde 3 bin 450 noktada DYK (Destekleme Yetiştirme Kursu) var ve son rakamlara göre bu kurslardan 145 bin öğrenci yararlandı. 1 Ağustos-1 Eylül arası bölgede telafi eğitimleri için de DYK kursları açılacak. Programların kitapları basıldı. Katılım zorunlu değil gönüllü olacak.

- ATAMADA ÖNCELİK HATAY’A: Atanacak 45 bin öğretmenin yüzde 50’sini bölgeye vereceğiz ve çoğunluğunu da Hatay’a atayacağız. 45 bin öğretmenlerin il bazlı dağılımı da belli oldu.

- OKUL ÖNCESİNDE DEVRİM: 3 bin anaokulu için yola çıktık, 9 bin 482’ye ulaştık. Göreve geldiğimizde bu rakam 2 bin 782 idi. Bu yapılanlar bir devrimdir. 3 yıl önce sadece 28 ilde özel eğitim anaokulu vardı. ‘Tüm illerde özel eğitim anaokulu kurulacak’ dedik, başlangıçta il müdürlerimiz bile direndi talep yok diye ama önce arz sunmak lazım. Bu süreçte tüm ilerde açtık ve sayıyı 247’ye çıkardık. Sosyal devlet olarak bu arzı sunmak da görevimizdi.

- DEVLET OKULLARI ÖZELLERDEN DAHA İYİ: Türkiye’de istisnalar hariç devlet okulları özellerden daha iyi. Devlet yapamaz, beceremez algısı oturmuş. Bizim çok başarılı okullarımızın hikayeleri pek anlatılmıyor.

Yazının Devamını Oku

Dünya Bankası raporu: Pandeminin acısı daha çıkmadı

15 Nisan 2023
2 yıl boyunca tüm dünyayı sarsan COVID-19 salgını, büyük ölçüde etkisini yitirmiş görünüyor. Ancak Dünya Bankası Gelişmekte Olan Ülkeler Baş Ekonomisti Norbert Schady’nin yaptığı çalışma pandeminin bedelini gelecek kuşakların ödeyeceğini gösteriyor. Raporu Psikolog Prof. Dr. Acar Baltaş ile konuştuk. Baltaş, “Çocuklar ve gençler eğitimden uzak kaldı. Pandeminin asıl ağır etkileri gelecekte ortaya çıkacak” diyor.

2020 yılında başlayan ve iki yıl süren pandemi sosyal statüsü ne olursa olsun her yaş gurubundan tüm insanları etkiledi. Ancak çocuklar ve gençlerin yaşadığı kayıplar ülkelerin geleceği açısında büyük önem taşıyor. Dünya Bankası Gelişmekte Olan Ülkeler Baş Ekonomisti Norbert Schady, işte bu döneme yönelik yakın zamanda yaptıkları araştırmadan çıkan sonuçlara göre, yaşanan kaybın ülkelerin geleceğini gölgeler nitelikte olduğunu açıkladı. Bu çarpıcı açıklamaya temel oluşturan raporu Psikolog Prof. Dr. Acar Baltaş ile konuştuk. Baltaş, “Önümüzde iklim şoku, savaş, kıtlık gibi yaşanması sürpriz olmayacak krizler bulunuyor. Birleşmiş Milletler’in tanımladığı 55 afet türünün 21 tanesi ülkemiz için geçerli. Bu nedenle afetlerin felakete dönüşmemesi için bütün ülkelerin pandemiden öğrendiklerini gelecekte kullanmak için hazırlık yapması gerek” diyerek başladı ve bu konudaki görüşlerini şöyle sıraladı:

3 KRİTİK BASAMAK

“Pandeminin tüm dünyada çocuk ve gençlerin gelişimine çok ciddi zarar verdiği görülüyor. Çünkü insan sermayesi birikime dayanır ve dönemler halinde gelişir. Bir sonraki aşama, bir önceki dönemin üzerine inşa edilir. İnsan sermayesinin oluştuğu dönemde, doğumdan beş yaşına kadar olan süre, 6–14 yaş ve 15-24 yaş olmak üzere, üç kritik hayat basamağı var. İlk beş yaş dönemini de üç yaş altı ve üstü olarak ikiye ayırmak gerekir. Pandemi döneminde ilk üç yaş içinde gerekli olan aşıların yapılması önemli ölçüde aksadı. Sağlıklı gelişim için gerekli olan beslenme de aksadı. Orta gelir düzeyindeki ülkelerde (OGDÜ) zaten yetersiz olan hizmetlerde sorun yaşandı, okul öncesi eğitim uzun süre durdu. Bu da çocuklara verilmesi gereken hizmetlerin durması veya ciddi düzeyde yavaşlamasına dolayısıyla bu yaş grubunun ilerde bedelini ödeyeceği ölçüde zarar görmesine neden oldu.

4 İŞLEMİ UNUTTULAR

Pandemi döneminde gelişmekte olan ülkelerde yaklaşık 1 milyar çocuk bir yıl veya daha fazla süreyle eğitimden yoksun kaldı. Ülkeler okuldan uzak geçen süreyi telafi etmek için çeşitli girişimlerde bulundu. Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve üniversiteler uzaktan eğitim konusunda var olan imkânlarını seferber ettiler ama ağ ortamına ulaşım, akıllı telefon veya tablet sayısının sınırlı olması, öğretmenlerin ve öğrencilerin bu tür bir uygulamaya hazırlıklı olmaması nedeniyle istenen sonuç elde edilemedi. Gerçekçi olmak gerekirse, hibrit veya uzaktan eğitim konusundaki bütün gayretlere rağmen, pandemi döneminde  çocukların kazanımı sınırlı kalırken bildiklerini de unuttular. Örneğin, 7-8 yaşında toplama ve çıkartmayı öğrenen çocuk, öğrendiklerini unuttuğu için, iki yıl sonra bölme ve çarpmayı öğrenmesi imkansız hale geldi.

NE EĞİTİMDE

Yazının Devamını Oku

Dünya Bankası raporu: Pandeminin acısı daha çıkmadı

8 Nisan 2023
2 yıl boyunca tüm dünyayı sarsan COVID-19 salgını, büyük ölçüde etkisini yitirmiş görünüyor. Ancak Dünya Bankası Gelişmekte Olan Ülkeler Baş Ekonomisti Norbert Schady’nin yaptığı çalışma pandeminin bedelini gelecek kuşakların ödeyeceğini gösteriyor. Raporu Psikolog Prof. Dr. Acar Baltaş ile konuştuk. Baltaş, “Çocuklar ve gençler eğitimden uzak kaldı. Pandeminin asıl ağır etkileri gelecekte ortaya çıkacak” diyor.

2020 yılında başlayan ve iki yıl süren pandemi sosyal statüsü ne olursa olsun her yaş gurubundan tüm insanları etkiledi. Ancak çocuklar ve gençlerin yaşadığı kayıplar ülkelerin geleceği açısında büyük önem taşıyor. Dünya Bankası Gelişmekte Olan Ülkeler Baş Ekonomisti Norbert Schady, işte bu döneme yönelik yakın zamanda yaptıkları araştırmadan çıkan sonuçlara göre, yaşanan kaybın ülkelerin geleceğini gölgeler nitelikte olduğunu açıkladı. Bu çarpıcı açıklamaya temel oluşturan raporu Psikolog Prof. Dr. Acar Baltaş ile konuştuk. Baltaş, “Önümüzde iklim şoku, savaş, kıtlık gibi yaşanması sürpriz olmayacak krizler bulunuyor. Birleşmiş Milletler’in tanımladığı 55 afet türünün 21 tanesi ülkemiz için geçerli. Bu nedenle afetlerin felakete dönüşmemesi için bütün ülkelerin pandemiden öğrendiklerini gelecekte kullanmak için hazırlık yapması gerek” diyerek başladı ve bu konudaki görüşlerini şöyle sıraladı:

 

3 KRİTİK BASAMAK

“Pandeminin tüm dünyada çocuk ve gençlerin gelişimine çok ciddi zarar verdiği görülüyor. Çünkü insan sermayesi birikime dayanır ve dönemler halinde gelişir. Bir sonraki aşama, bir önceki dönemin üzerine inşa edilir. İnsan sermayesinin oluştuğu dönemde, doğumdan beş yaşına kadar olan süre, 6–14 yaş ve 15-24 yaş olmak üzere, üç kritik hayat basamağı var. İlk beş yaş dönemini de üç yaş altı ve üstü olarak ikiye ayırmak gerekir. Pandemi döneminde ilk üç yaş içinde gerekli olan aşıların yapılması önemli ölçüde aksadı. Sağlıklı gelişim için gerekli olan beslenme de aksadı. Orta gelir düzeyindeki ülkelerde (OGDÜ) zaten yetersiz olan hizmetlerde sorun yaşandı, okul öncesi eğitim uzun süre durdu. Bu da çocuklara verilmesi gereken hizmetlerin durması veya ciddi düzeyde yavaşlamasına dolayısıyla bu yaş grubunun ilerde bedelini ödeyeceği ölçüde zarar görmesine neden oldu.

4 İŞLEMİ UNUTTULAR

Pandemi döneminde gelişmekte olan ülkelerde yaklaşık 1 milyar çocuk bir yıl veya daha fazla süreyle eğitimden yoksun kaldı. Ülkeler okuldan uzak geçen süreyi telafi etmek için çeşitli girişimlerde bulundu. Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve üniversiteler uzaktan eğitim konusunda var olan imkânlarını seferber ettiler ama ağ ortamına ulaşım, akıllı telefon veya tablet sayısının sınırlı olması, öğretmenlerin ve öğrencilerin bu tür bir uygulamaya hazırlıklı olmaması nedeniyle istenen sonuç elde edilemedi. Gerçekçi olmak gerekirse, hibrit veya uzaktan eğitim konusundaki bütün gayretlere rağmen, pandemi döneminde  çocukların kazanımı sınırlı kalırken bildiklerini de unuttular. Örneğin, 7-8 yaşında toplama ve çıkartmayı öğrenen çocuk, öğrendiklerini unuttuğu için, iki yıl sonra bölme ve çarpmayı öğrenmesi imkansız hale geldi.

Yazının Devamını Oku

9 milyon dolarlık servetini bağışladı: Robotlar’ın Fikret babası

1 Nisan 2023
Türkiye, 2018’den beri önemli bir turnuvaya ev sahipliği yapıyor. FIRST Robotics Competition (FRC) hem Türkiye hem de Avrupa ve Asya’daki gençlere kucak açıyor. İşte bu yarışmayı Türkiye’ye getirmek için uzun süre çaba harcayan Fikret Yüksel artık hayatta değil. Ama kurduğu ve 9 milyon dolarlık servetini bağışladığı vakıf, onun Türkiye’de görmeyi çok arzu ettiği yarışmayı her yıl düzenlemeye devam ediyor, çocukların eğitimine destek oluyor.

Darüşşafaka mezunu olan merhum Fikret Yüksel, önce İTÜ, daha sonra da MIT (Massachusetts Institute of Technology) ve Harvard’a devam etti. İnşaat ve maden mühendisliği alanlarında okudu. Türkiye ve Amerika’da birçok mühendislik projesinde yer aldı. Alaska Boru Hattı’nın tasarımında önemli görevlerde bulundu. Hayatının ilerleyen yıllarında mühendislikten emekli olunca da kızı Susan Burchard’la konut renovasyonu ve ticareti işine girdi. Beraber Seattle’da Yüksel Inc’i kurdular ve büyüttüler.

BİRİKTİRDİĞİ TÜM PARA

Fikret Yüksel, 2001’de hayata veda etmeden önce Darüşşafaka öğrencileri öncelikli olmak üzere Türk öğrencilere destek vermesi amacıyla Fikret Yüksel Vakfı’nı kurdu. Sonra da iş yaşamı boyunca biriktirdiği 9 milyon dolarlık kişisel servetinin tamamının ölümünden sonra kurduğu vakfa devredilmesini vasiyet etti. 

Bugün Fikret Yüksel Vakfı’nın başında kızı Susan Burchard ve damadı Gary Burchard var. Oğulları Alex ve vakfın ilk lehtarlarından Ayşe Selçok da çalışanlar arasında. Vakıf, Yüksel Inc’in kazançlarıyla finanse ediliyor.

BAŞARISINI GÖRÜNCE...

Susan Burchard, oğlu Alex’in Amerika’da bir robot yarışmasındaki başarısını ve bu yarışmanın onun üzerindeki etkisini görünce, 2008 yılında Türk takımlarını FIRST Robotics Competition’da desteklemeye başladı. 2015’te de ülkemizde ilk Off-Season turnuvasını yaptı. 2018’den itibaren resmi FIRST Robotics Competition turnuvalarını Türkiye’de yapıyor. O günden beri yüzlerce genç robot yarışmasında yeteneklerini sergiliyor.

Yazının Devamını Oku

Bakan Özer’den ara tatil açıklaması: Nisanda bir hafta mola

25 Mart 2023
Deprem bölgesinde bir yandan okullar açılıp eğitim yaşamı yavaş yavaş normale döndürülmeye çalışılırken ara tatilin yapılıp yapılmayacağı merak ediliyordu. Bakan Özer’e bu durumu sordum. Ara tatilin nisanda yapılacağını, hatta öğretmenlerin de tatilde idari izinli sayılacağını açıkladı.

Kahramanmaraş depremi sonrası ikinci dönemde okulların açılması ertelenmişti. Depremin etkilediği 10 il de dahil olmak üzere tüm ülkede iki hafta okullar tatil edilmiş, Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, afet bölgesindeki illerde okulların kademeli olarak açılacağını açıklamıştı. Bakan Özer, son olarak yaptığı açıklamada da, “27 Mart Pazartesi günü afet bölgesindeki dört ilimizde kademeli olarak eğitime başlıyoruz. Evlatlarımızı okullarında öğretmenleri ve akranlarıyla buluşturmaya devam ediyoruz” diyerek şunları söylemişti:

3 AŞAMALI EĞİTİM PLANI

“Çadırlarda, konteynerlerde ve prefabrik okullarda öğrencilerimizi öğretmenleriyle buluşturduk ve ilk etapta çocuklarımızın depremin olumsuz etkilerini, bu travmayı sağlıklı bir şekilde atlatmaları için gece gündüz demeden bütün arkadaşlarımızla sahada çalıştık. Bilindiği gibi afetin yaşandığı on ilde eğitim öğretim süreçlerini üç aşamada planladık. Birinci kategoride yer alan Kilis, Diyarbakır ve Şanlıurfa’da 1 Mart; ikinci kategoride yer alan Adana, Gaziantep ve Osmaniye’de 13 Mart’ta eğitim öğretimi başlattık. Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya ve Hatay’da ise eğitim öğretim 27 Mart tarihi itibarıyla kademeli olarak başlayacak.”

TATİLDEN VAZGEÇMİYORUZ

Bölgede bir yandan okullar açılıp eğitim yaşamı yavaş yavaş normale döndürülmeye çalışılırken öğrenci ve veliler ise ara tatilin ne zaman yapılacağını merak ediyor. Okulların ikinci dönem açılış tarihinin gecikmesi nedeniyle 17-24 Nisan arasındaki ikinci ara tatilin olup olmayacağı merak ediliyordu.

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’e bu durumu sordum. Bakan Özer, ara tatilin yapılacağını, şu anda bunun kaldırılmasının gündemde olmadığını hatta öğretmenlerin de ara tatilde idari izinli sayılacağını açıkladı.

Yazının Devamını Oku

TEV VE TED’den dev kampanya: Geleceğimiz yıkılmasın diye

11 Mart 2023
Deprem nedeniyle eğitimlerine devam edememe riski olan öğrenciler için Türkiye’nin iki köklü eğitim kurumu TEV ve TED kolları sıvadı. Milli Eğitim Bakanlığı’nın koordinasyonunda ‘Deprem Geleceğimizi Yıkmasın’ adlı dev bir bağış kampanyasına hazırlanan 2 kurum, “Herkesi desteğe davet ediyoruz” çağrısı yaptı. Sanatçılardan iş insanlarına kadar geniş bir kesimden destek beklenen kampanyadan elde edilecek gelir, binlerce öğrenci için burs olacak.

Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen büyük deprem felaketi sonrasında bölgede yaşayan çocuklar ve gençler için birçok sivil toplum kuruluşu harekete geçti. Eğitim vakıf ve dernekleri de onların geleceğine yatırım yaparak, okullarından, üniversitelerinden kopmamaları yani eğitimi yarım bırakmamaları için önemli kampanyalar açtı. Çünkü, afetten etkilenen bölgede 350 bini aşkın üniversite öğrencisi var. 0-17 yaş arası nüfusun yüzde 21’i afet bölgesinde yaşıyor. Türk Eğitim Vakfı (TEV) ve Türk Eğitim Derneği (TED) Milli Eğitim Bakanlığı ile harekete geçerek ve bakanlığın koordinasyonunda “Deprem Geleceğimizi Yıkmasın” adıyla önemli bir proje başlatıyor. Bu iki kurum, sanatçılarla, iş dünyası ile birlikte toplanacak bağışlarla bakanlığın tespit ettiği çocuklara kucak açmaya hazırlanıyor.

TÜRK EĞİTİM VAKFI (TEV)

5 ÖĞRENCİDEN BİRİ ETKİLENDİ

Depremden etkilenen bölgedeki 2 bin 573 bursiyerinin, eğitimlerini sürdürebilmeleri için harekete geçen TEV Genel Müdürü Banu Taşkın, temel eğitim seviyesinde her 5 öğrenciden 1’inin afetten etkilendiğini söylüyor. TEV, bir yandan ebeveynlerini kaybeden çocuklar için TED ile birlikte “Deprem Geleceğimizi Yıkmasın” kampanyasını başlatırken, bir yandan da üniversitelilere destek olmaya devam ediyor. Taşkın, TEV’in depremzede çocuk ve gençlerin eğitimi için yaptığı çalışmaları şöyle anlatıyor: “Afetten birinci derecede etkilenmiş çok sayıda öğrencimizden gelen başvuru için aldığımız acil destek aksiyonu ile onlara nisan ayı itibarıyla 4 ay boyunca burs yardımında bulunacağız. Afet bölgesindeki bursiyerlere ve ailelerine ulaştık. Afetten etkilenen 2 bin 573 bursiyere aylık burslarına ek barınma yardımı olarak 3 milyon TL destek verildi. 1300 öğrenciye acil destek için yaklaşık 2 milyon TL ayrıldı. Depremden en çok etkilenen üniversite öğrencilerine yönelik olarak 4 aylık burs vermek amacıyla 28 Şubat-7 Mart arasında burs başvuruları alındı. TEV Afet Bursu’na 7 gün içinde 94 bin 243 kişi başvurdu. Bölgede depremde zarar gören çocuk ve gençlerin eğitimlerini sürdürmek amacıyla ‘Yarıda Kalmasın’ burs fonu oluşturuldu.”

Yarıda Kalmasın 2023 Burs Fonu hesap numarası: Garanti BBVA Mecidiyeköy Ticari Şubesi

IBAN: TR55 0006 2000 1190 0006 2933 69 HESAP NO: 119-6293369

Yazının Devamını Oku

Rakamlarla deprem bölgesinde eğitim... Meslek Liseleri nefes oldu

4 Mart 2023
Depremlerin vurduğu 10 ilde eğitimle ilgili önemli kararlar alındı. Bölgedeki öğrencilerden isteyenlerin başka illere nakilleri sağlanırken, çadır ve konteyner kentlerde de eğitim noktaları oluşturuldu. Bu dönemde meslek liselerinin üretime yönelik işlevinin ne kadar önemli olduğu da bir defa daha ortaya çıktı. Birçok farklı alanda hızlıca üretim yapan meslek liseleri bölgenin ihtiyaçları için seferber oldu.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’taki deprem ve daha sonra meydana gelen diğer depremlerin ardından bölgedeki 10 ilde de eğitimle ilgili önemli kararlar alındı. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, ilk depremin hemen ardından bakan yardımcıları ve genel müdürleri ile birlikte sorumluluk bölgesi olan Malatya’ya ulaştı. Her genel müdürlükte bir daire başkanının yanı sıra öğretmenlerden oluşan destek ekibi ve ayrıca MEB AKUB ekipleri bölgeye sevk edildi. Öğretmenevleri, meslek liseleri ve uygulama oteleri organize edilerek, yemek üretimi ve konaklama ihtiyaçları için harekete geçildi.

1.476 NOKTADA EĞİTİM SÜRÜYOR

Şanlıurfa, Diyarbakır ve Kilis’te 1 Mart’ta eğitim öğretim başladı. Üç kentte örgün eğitimle birlikte destek çalışmaları da devam ediyor. Bakan Özer, bugün gelinen noktada bu üç ilin haricinde bölgede bin 476 noktada daha eğitim faaliyetlerinin sürdürüldüğünü söyledi. Söz konusu eğitim faaliyetlerinin psikolojik destek çadırları, okul öncesi, ilk ve orta öğretim çadırları, hastane sınıfları, LGS ve YKS’ye hazırlanan öğrenciler için kurulan çadırlarda yapıldığını belirten Özer, eğitimine başka illerde devam etmek isteyen yaklaşık 203 bin depremzede öğrencinin de nakillerinin gerçekleştirildiği bilgisini verdi.

EKMEK, SOBA YATAK, ÇADIR DESTEĞİ

Bu dönemde meslek liselerinin üretime yönelik işlevinin ne kadar önemli olduğu bir defa daha ortaya çıktı. Ekmekten sobaya, yataktan çadıra, dezenfektandan seyyar tuvalete kadar birçok farklı alanda hızlıca üretim yapan meslek liseleri bölgenin ihtiyaçları için seferber oldu. Bir yandan sıcak yemek bir yandan konteyner üreten  öğrenci ve öğretmenler, gelecek yardımlarla hayata tutunmaya çalışan depremzedelere bir nebze nefes vermeye çalışıyor. İşte ilk günlerden bugüne bölgeye verilen destekler rakamlara şöyle yansıdı:

Yazının Devamını Oku