Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazartesi, kabine toplantısı sonrası yaptığı konuşmada, tamamlayıcı emeklilik sistemine yönelik çalışma başlatacaklarını açıkladı. İstihdam Kalkanı adı altında kapsamlı reform paketi hazırladıklarını, bu kapsamda çalışanlara tamamlayıcı emeklilik sigortası sunacak bir çalışma da başlatacaklarını belirten Erdoğan, “Tesis edilecek karma model ile işçilerin kazanılmış hakları korunacak. Tamamlayıcı emeklilik sigortası ile aynı zamanda ilave emeklilik desteği alınabilmesini de sağlayacağız. Böylece çalışanlarımız emeklilikte daha da rahat edecekler. Bunun için devlet elini taşın altına koyacak. Tamamlayıcı emeklilik sistemini 2022’de yürürlüğe sokacağız” dedi.
Tamamlayıcı emeklilik nedir ve sistem nasıl işleyecek?
Aslında sistemin gündeme gelmesi yeni değil. 2019’un sonlarında açıklanan ve 2020-2022 dönemini kapsayan Yeni Ekonomi Programı’nda da Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’ne (TES) geçileceğine yer verildi. Son bir yılda da bu konuda detaylı çalışmalar yapıldı. Hatta kimi sendikalarla da yapılan çalışmalar paylaşıldı. Özetle, kıdem tazminatında değişiklik yapılacak, Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ile entegre bir yapı kurgulanarak fon oluşturulacak; fona işveren de devlet de katkı yapacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Devlet elini taşın altına koyacak” açıklaması da yeni kurulacak sisteme devletin
katkı yapacağının bir
göstergesi. Kaldı ki, tamamlayıcı emeklilik sistemine ilk adım, 2017 yılında uygulamaya geçen, 45 yaş altı çalışanların maaşlarından yüzde 3 kesinti yapılarak, BES’e katılımını sağlayan otomatik katılım uygulaması ile atıldı. Tüm çalışanlar sisteme girdi; gönüllü olduğundan çıkan çıktı, kalan kaldı. Böylece çalışanların ilave emeklilik desteği alabilmesinin önü açılmış oldu. Yeni kurgulanacak modelde ise artık sistem gönüllü değil zorunlu olacak.
Nasıl bir model kurgulanması planlanıyor?
Kıdem tazminatı ile BES’in birlikte kurgulandığı karma modelle bir fon oluşturulacak. Çalışanlar maaşlarına göre az ya da çok ödeyecekler; fona işveren de katkı yapacak, devlet de katkı sağlayacak. Böylece tamamlayıcı emeklilik sistemi adı altında bir yapı oluşturulacak. Bu yapıyla artık otomatik BES sistemi ortadan kalkacak. Bu yapı içinde işsizlik fonunun kullanılması da masadaki seçenekler arasında. Yeni yapıyla her çalışanının tamamlayıcı emeklilik adı altında bir hesabı olacak ve kıdem tazminatı ile çalışanın-işverenin-devletin katkısı da bu fonda toplanacak. Çalışanlar hem kıdem tazminatını hem de fondaki birikimlerini takip edebilecek ki, mevcut durumda çalışanların kıdemlerini takip etme şansı bulunmuyor.
Mevcut haklar ne olacak?
Cevap: Kısa çalışma ödeneğinde çalışılmayan günler için işveren çalışanı çalıştıramaz. Bu konuda yanlış beyanda bulunulduğunun tespiti üzerine işverene cezai yaptırım uygulanır ve İŞKUR’dan yapılan ödemeler yasal faizi ile birlikte işverenden tahsil edilir. Bu kapsamda işvereni şikayet edebilirsiniz. Kısa çalışma uygulanan çalışanlar adına çalışılmayan günlerin sigortası ödenmez. Ancak işvereni çalıştırdığı ve maaşını ödediği günler kadar sigorta primi ödenmek zorunda.
İŞVEREN DESTEĞİ YIL SONUNDA BİTİYOR
Soru: Ev işlerinde 10 günden fazla çalışmaya başlayacağım. Teşvikten yararlandığımda bu teşvik yılsonunda bitiyor. 2021’de de teşvikten yararlanabilir miyim? Aslı K.
Cevap: Teşvikten siz değil, sizi işe alan işveren yararlanır. Ev hizmetlerinde çalışanlar için de bu yıl için iki tür teşvik var. Biri, işe yeni biri alındığında yararlanılan teşvik. Bu teşvik 2020 sonunda bitiyor. İkinci destek ise 18 yaşından büyük kadın ise bu teşvik 18 ay sürüyor. 2021’de desteğin devam edip etmeyeceği ise sene sonu belli olacak.
İSTİFA ETTİĞİNİZ İÇİN TAZMİNAT ALAMAZSINIZ
Soru:
Koronavirüs salgınının başladığı ilk günlerde en çok konuşulup tartışılan konu, salgının, özel sağlık sigortaları kapsamında olup olmadığıydı. Kapsamda olmamasına rağmen mart ayının ortalarında sigorta şirketleri, koronavirüs tedavi giderlerini jest ödemesi adı altında karşılama kararı aldı. Ne, demek jest ödemesi? “Salgın, sağlık sigortası kapsamına girmiyor ama biz tüketicileri mağdur etmemek için tedavi giderlerini ödeyeceğiz” demek.
Bugüne kadar koronavirüs tedavisi için kaç kişi özel sağlık sigortasına başvurmuş ve sigorta şirketleri bu tedaviler için özel hastanelere kaç lira ödemiş diye merak ettim. Sordum, soruşturdum; sigortacılarla konuştum. Durum, özetle şöyle.
ENTÜBE OLANLAR DA VAR
Geçtiğimiz iki buçuk ay içinde koronavirüs teşhisi konup da özel sağlık sigortası olan 4 bin 500’e yakın sigortalı, tedavilerinin karşılanması için sigorta şirketlerine başvurmuş. Bu kişilerin hepsi de tedavi süreçlerini özel hastanelerde geçirmiş. Bir kısmı basit tedavi ile hastalığı hafif geçirmiş; bunların bazıları da testleri pozitif çıkmış ama yatarak değil ayakta tedavi ile süreci atlatmış. Bir kısmı ise ağır geçirmiş ki, aralarında yoğun bakımda yatan, entübe olanlar da var. Öğrendiğime göre, ağır geçirenlerin tamamı da kronik hastalığı olanlar. Bu tedavi sürecinde 19 vatandaşımız da hayatını kaybetmiş.
45 MİLYON LİRA ÖDENDİ
Sigorta şirketleri bu sigortalıların tedavi giderleri için özel hastanelere toplam 45 milyon liraya yakın para ödemiş. Ortalama ödenen rakama baktım; özel sağlık sigortasında 15 bin liraları, tamamlayıcı sağlık sigortasında ise 3 bin liraları geçiyor. Fark ne, derseniz? Tamamlayıcı sağlık, sadece Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile anlaşmalı özel hastanelerde geçiyor ve SGK’nın ödediğinin üzerini tamamlıyor. Dolayısıyla tamamlayıcı sağlığı olanların koronavirüs tedavi giderlerini SGK ödemiş, üzeri 3 bin lirayı da özel sigorta karşılamış.
Cevap: Yeni yayımlanan genelge ile kamuda çalışanların Sağlık Bakanlığının belirlediği kronik hastalar idari izinli sayılacak ve görevlerini yerine getirmiş sayılacaklar. Özel sektörde ise durum biraz daha farklı. Eğer işveren çalışma kararı almışsa, kronik hastalığı olanlar işvereni ile konuşarak, işbaşı yapabilir.
İŞTEN AYRILAMAZSINIZ
Soru: Çalışmış olduğumuz bir firma sokağa çıkma yasağından dolayı çalışmadığımız günleri, bir ayda 10 günümüzü, resmi tatilleri de kesti. İşverene, işi bırakmak istiyorum dedim, istifa dilekçeni yaz gönder dedi. Gönderdim, çalışmak zorundasınız diyor. Dava açma hakkım var mı? Resul Ç.
Cevap: Sokağa çıkma yasağı dönemlerinde hem yıllık izinden düşülmez hem de çalışanın maaşı kesilmez. İşveren maaşı yatırmak durumunda. İstifanızı isteme konusunda gelince yeni yasa ile 17 Temmuz’a kadar siz işten ayrılamazsınız, işveren de sizi işten çıkartamaz.
AYDA 17 GÜN KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ ALACAKSINIZ
Soru:
1) 1 Haziran’da faaliyetine yeniden başlayan işyerinde çalışanlar kısa çalışma ödeneği almaya devam edecek mi?
İşveren koronavirüs döneminde faaliyetini tamamen durdurmuş ya da salgın nedeniyle alınan önlemler kapsamında işyerinin faaliyeti geçici olarak durdurulmuşsa ve işyeri 1 Haziran’dan itibaren yeniden tam zamanlı faaliyetine başlamışsa bunu İŞKUR’a bildirmek durumunda. İşverenin bildirim yaptığı tarihten itibaren kısa çalışma ödeneği son bulur ve çalışanlar ödenekten yararlanmaz.
2) İşyeri, tamzamanlı faaliyete başlamazsa kısa çalışma ödeneği devam eder mi?
Salgın döneminde kimi işyerleri faaliyetini tamamen durdurmadı ve kısa çalışma ödeneğinin şartı olan haftalık çalışma süresini en az üçte biri oranında azaltarak (haftalık 30 saat ve daha az çalışma) kısa çalışma ödeneğinden yararlandı. 1 Haziran’dan sonra da aynı şartlarda çalışılmaya devam ediliyorsa ödenekten yararlanılmaya devam edilecek. Ancak işveren, 1 Haziran’dan itibaren tam olarak çalışmaya düzenine geçerse kısa çalışma ödeneği de son bulur.
3) İşveren, kısa çalışma ödeneği sürerken tamzamanlı çalışma yaptırırsa ne olur?
İŞKUR’a yapılan geç bildirimler ya da kısa çalışma şartlarına aykırı hareket edilmesi halinde işverene ceza uygulanır ve kısa çalışma ödeneği kapsamında yapılan yersiz ödemeler faizi ile birlikte işverenden tahsil edilir.
4) Kronik hastalığı olanlar 1 Haziran’dan sonra çalışacak mı?
Kamuda çalışanlar için durum farklı. Yeni yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile kamuda çalışan 60 yaş ve üzeri olanlar ile Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği kronik hastalığı bulunanlar idari izinli sayılacak. İdari izinli sayılanlar bu sürede görevlerini fiilen yerine getirmiş sayılacak. Kamu kurum ve kuruluşlarında yönetici kadro ve pozisyonundan bulunanlar bunun dışında tutuluyor.
SEDDK’nın başına kimlerin geçeceği, üyelerinin kimler olacağı ise merak konusuydu. Atamalar, 24 Mayıs’ta yapıldı ve SEDDK Başkanlığına Türker Gürsoy, İkinci Başkanlığa Ali Ersoy; üyeliklere de Ender Şenol, Fatih Küçükcan, Rifat Vefa Murteza getirildi. Atamalarla birlikte SEDDK, faaliyete geçti. Üç gün önce de Rifat Vefa Murteza, üyelik görevinden ayrılarak, Ankara Sigorta Genel Müdürlük görevine devam etmek istediğini açıkladı.
KİMLER ATANDI?
Peki, kim bu, başkan ve üyeler? Uzun yıllar özel sektörde, sigorta ve emeklilik şirketlerinde çalışmış, yöneticilik yapmış; sigortacılık, bireysel emeklilik ve hayat sigortacılığı konularında uzman, her iki alanı da iyi tanıyan ve bilen kişiler. Kaldı ki, sektörün beklentisi de SEDDK’yı yönetecek kişilerin kendi alanlarında uzman olmaları, işi bilen kişilerden oluşması yönündeydi. Neden? Çünkü SEDDK, sigortacılık ve özellikle de bireysel emeklilikte hem düzenleme yapacak hem de denetleme görevini yürütecek de ondan. Birileri diyecektir ki, -diyorlar da zaten-, ‘ama efendim bu kişiler şudur, budur’. İyi araştırılırsa; işin hiç de söylendiği gibi olmadığı, hatta aksi bir durum söz konusu olduğu hemen ortaya çıkar.
ÖZEL EMEKLİLİĞE İLK ADIM
Yeri gelmişken şunu da belirteyim. SEDKK, kurulduğunda, ‘Kurumun ağırlıklı gündemi özel emeklilik olacak’ diye ortaya bir görüş atmış, hatta bunu da hem sigorta hem de emeklilik şirketlerinin yöneticileri ile paylaşmıştım. Bunu da niyet okuyarak söylemedim. Son bir yılda açıklanan ekonomik programlara bakıldığında; tamamlayıcı emeklilik, tamamlayıcı sağlık, bireysel emeklilik sistemine entegre edilmiş kıdem tazminatı reformu öncelikli konular arasında. Yapıya bakınca, SEDKK’nın bu reformlarda etkin rol oynayacağı anlaşılıyor.
Tüketiciye faydası ne olacak diye sorarsanız; SEDKK’nın kuruluş amaçları arasında, hatta ilk sırada; tüketicilerin korunması için tedbirler almak var. Evet, bir taraftan sigortacılığın ve özel emekliliğin gelişmesini sağlayacak, bu alanda yapılacak reformlarda baş aktör olacak ama aynı zamanda vatandaşı da koruyup, kollayacak.
Her gün salgının bugün için yarattığı etki ve yakın gelecekte olası etkileri hakkında ekonomik raporlar yayımlanıyor; dünyanın büyük şirketlerinin yöneticileri ile yapılan anketler açıklanıyor.
Raporların ortak başlıklarına bakıldığında; uzayan küresel ekonomik resesyon, dünya ticaretinde yaşanacak trilyonlarca dolarlık kayıp –ki, kimilerine göre bu kayıp 2 trilyon dolar, kimilerine göre 4 trilyon doları bulacak-, yakın gelecekte şirket birleşmelerinin ya da satın almalarının yaşanacağı, belirli endüstrilerin toparlanmada sorunlar yaşayacağı, sınırlamalar ve kısıtlamalara dikkat çekiliyor. Bu konuda son raporu ise Zurich Grubu açıkladı. Buna göre salgının gelecek 18 ayda, dünyayı ve şirketleri en çok ilgilendirecek etkileri genel olarak; ekonomik riskler ve özellikle küresel ekonomideki resesyonun uzaması olarak sıralanıyor.
CEO’LAR NE DİYOR?
Yine ilgili çeken noktalardan biri de dünyanın büyük şirketlerinin yöneticileri ile yapılan anketlerde salgının yaratacağı ekonomik etkilerin toparlanmasının süre alacağı. Ancak Türkiye’deki yöneticilere göre de salgının bitmesi halinde, iş süreçlerinin en geç üç ay içinde olağan seyrine döneceği görüşünün hâkim olması.
Cevap: Martın sonunda kısa çalışma ödeneğine başvurulmuş. Asıl ödemeniz nisan ayından itibaren başlayacak. Bu şekilde olan işyerlerinde çalışanların kısa çalışma ödemeleri 5 Mayıs’ta ödenmeye başladı. Gecikmenin nedeni ya işvereniniz İŞKUR’a yanlış başvuruda bulunmuştur ya çalışanlar olarak sizler ödenek almaya hak kazanmıyorsunuzdur ya da kısa çalışma ödeneğiniz kabul edilmemiştir. Bunu ancak işvereniniz takip edebilir.
ÜCRETSİZ İZİN DESTEĞİ 17 NİSAN'DA
Soru: 1 Nisan’da ücretsiz izine ayrıldım. 17 Nisan’da ücretsiz izin desteği çıktı. Muhasebeci yasanın 17 Nisan’da çıktığını 13 günlük ücret alacağımı, mayıs ayı için de tam yatacağını söyledi. Bu konu ile ilgili bilgi verir misiniz? Hatice Orhan
Cevap: Ücretsiz izin nakit desteği 17 Nisan’dan itibaren ödenecek. Siz 1 Nisan’da da izni çıkmış olsanız, 17 Nisan tarihinden sonra ödeme alacaksınız ve nisan ayına ait sadece 13 günlük ödeme alacaksınız. Mayıs ayında ise tam ödeme alacaksınız.
MAAŞI GEÇ YATAN İŞTEN AYRILABİLİR
Soru: Son yedi sekiz aydır maaşlarımız gecikmeli parça parça ödenmekte. Koronavirüs öncesinde de bir kaç ay geriden gelmekteydi. Haklarımız nelerdir? Mehmet Buldak
Cevap: Maaşların geç ödenmesi, çalışanın, iş sözleşmesini haklı olarak feshetme nedenidir. Sözleşmenizi fesh edip, tazminatınızı alabilirsiniz.
ÜCRETSİZ İZİNDE SİGORTA PRİMİ YATMAZ