Koronavirüs nedeniyle işvereni tarafından ücretsiz izne çıkartılan ile işsizlik maaşı alamayanlara verilecek ücret desteği bugün ödenmeye başlıyor. 17 Nisan’da çıkan yasa ile ücretsiz izne çıkartılan, işvereni tarafından işten çıkartılıp da işsizlik ödeneği alamayanlara ücretsiz izinde oldukları ve işsiz kaldıkları süre içinde günlük 39.24 lira, aylık da 1.177 lira nakit ücret desteği ödenmesine karar verildi.
Peki, bu ödemeler kimlere yapılacak? İki ayrı kesimi kapsıyor. Birincisi, ücretsiz izne ayrılan ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayanlara, emekli aylığı almamaları şartıyla nakit ücret desteği verilecek. 15 Mart tarihinden itibaren ücretsiz izne çıkartılanlar da bu ödemeden yararlanabilecek. İkinci kesim ise, 15 Mart tarihinden sonra işvereni tarafından işten çıkartılan, ancak işsizlik maaşından yararlanamayanlara da yine emekli aylığı almamaları koşulu ile nakit ücret desteği verilecek. Bu şartları taşıyanlara 8 Mayıs Cuma günü itibariyle ödenmeler başlıyor. Ödemeler, İŞKUR tarafından yapılacak.
ÖDEMELER 17 TEMMUZA’A KADAR
Tüm ödemeler de 17 Nisan tarihinden itibaren olacak. 15 Mart’ta işsiz kalan ya da ücretsiz izne ayrılanlar ödemelerini 17 Nisan tarihinden itibaren alacak. Yani, 17 Nisan’dan, 30 Nisan’a kadar geçen 14 günlük süre için nakit desteği ödenecek. Ödemeler, 17 Nisan ile 17 Temmuz süresi içinde; işsiz ve ücretsiz izinde olunan süre boyunca ödenecek. Her bir gün için de 39.24 lira, aylık da 1.177 lira ödenecek, ancak bu tutar üzerinden damga vergisi kesilecek. Böylece ödenecek tutar aylık 1.167.5 lira olacak.
GÜNLERDİR okuyuculardan, kısa çalışma ödeneği ile ilgili sorular alıyorum. Kimileri, ‘ödemeler ne zaman başlayacak?’ diye soruyor, kimileri, ‘ödenmeye başlamış ama biz alamadık’ diyor, kimileri de kısa çalışma ödeneğini aldığını, ancak çok düşük para yattığından şikayet ediyor.
Önce genel bilgi vereyim ki, kim, ne zaman ödenek alabilecek daha net anlaşılsın. Koronavirüs önlemleri mart ayının ortalarında devreye girdi ve 15-18 Mart tarihlerinde İçişleri Bakanlığı genelgesi ile 149 bin işletmenin geçici olarak faaliyeti durduruldu. Mart ayının sonlarına doğru da büyük tesisler faaliyetlerini ya azalttı ya da tamamen durdurdu. 27 Mart’ta da kısa çalışma ödeneğine başvuruların şartlarını kolaylaştıran yasa yayımlandı. Kısa çalışma ödeneğine ağırlıklı başvurular da bu tarihten sonra başladı ama asıl başvurular nisan ayında oldu. Nisan sonu itibarıyla da 300 bin firma, 3.2 milyon çalışanı için kısa çalışma ödeneğine başvurdu. Zaten kısa çalışma ödeneğinden ilk etapta genelgeyle kapatılan işyerlerinin yararlanması planlanmıştı.
NİSAN BAŞVURULARI ÖDENİYOR
Gelelim, çok merak edilen soruya; kısa çalışma ödeneği iki gün önce, 5 Mayıs itibarıyla yatırılmaya başlandı. Kimlere ödeniyor? Nisan ayında ödeneğe başvuran işyerlerinde çalışanlar ödenek alıyor. Şunu da belirteyim, kimi işverenler mart ayının sonlarında başvuruda bulundu. Bu işyerlerinde çalışanlara kısa çalışma ödeneği ödendi, ancak en fazla bir haftalık tutarlar ödendi. Dolayısıyla da çalışanların eline düşük ücretler geçti. Yani, işveren mart ayının 20’sinde ödenek için başvurmuşsa, uygulama gereği başvurduğu tarihten sonraki 1 hafta zaten işverene ait; dolayısıyla kalan 3 gün için çalışana kısa çalışma ücreti ödendi. Bunlar da ödenmedi ve mayıs ayına sarkıtıldı. Asıl kısa çalışma ödeneği bu ayın 5’inden itibaren başladı ve çalışanların hak ettiği maaşlar da şimdi yatacak.
Kimi okuyucular, ‘hani, İŞKUR, müfettişleri inceleme yapmadan, işverenin beyanı üzerine ödemeler yapılacaktı?’ diye de soruyor. Doğru, yasa ile bu hak tanındı, ancak çalışanın ödenekten yararlanma şartlarını taşıyıp taşımadığı, işletmede kaç kişiye ne kadar ödeme yapılacağının tespiti gerekiyor. Bu tespit de bir zaman alıyor.
NEDEN EKSİK MAAŞ YATIYOR?
Ayrıca, her çalışana kısa çalışma ödeneği ödenecek diye bir durum da yok. Çalışanın, kısa çalışma ödeneği başlamadan önce 60 gün sigortalı olarak çalışması ve son 3 yılda 450 gün süreyle sigorta primi ödemiş olması gerekiyor. Tabi bir de çalışanın emekli maaşı almıyor olması da şart. Kısa çalışma ödeneğine hak kazanan çalışanlara, son 12 aylık prime esas kazancına göre, brüt kazancının yüzde 60’ı ödenecek. En fazla ödenecek tutar ise aylık brüt asgari ücretin yüzde 150’sini geçmeyecek.
Cevap: Yasa 17 Nisan’da Resmi Gazete’de yayımlandı ve bu tarihten sonrası için işverenler, üç ay boyunca çalışanlarını işten çıkartamayacak. Yasa geriye dönük işlemiyor. Ama işsizlik maaşına başvurabilirsiniz.
Emekliler kısa çalışma ödeneği alamaz
Soru: 19 Mart’tan itibaren ayın 31’ine kadar yıllık izine ayrıldı. 1 Nisan’dan beri de çalışmıyoruz. Emekliyim. Kısa çalışma ödeneğinden faydalanabilecek miyiz? Abdullah Akarcalı
Cevap: Emekliler kısa çalışma ödeneğinden de, devletin ödediği nakit desteğinden de yararlanamıyor.
Yevmiye ile çalışanlar ödenek alamaz
Soru:
Koronavirüs salgını nedeniyle uzaktan çalışma sistemine geçilmesi, alışverişlerin çoğunluğunun online yapılması, eğitimin uzaktan yapılması, bireysel ve kurumsal görüşmelerin dijital ortama kayması, elektronik posta trafiğinin artması, karantina nedeniyle sosyal medyaya olan ilgi siber dolandırıcıların da ekmeğine yağ sürdü. Salgın başladığından bu yana hem bireylere hem de şirketlere yönelik siber saldırılar ciddi arttı.
Siber korsanlar, kötü amaçlı yazılımları yayıyor, şirketlerin ve bireylerin kişisel bilgilerini ele geçiriyor. Bunu da sosyal medya reklamları, sahte internet siteleri, SMS, elektronik posta üzerinden yapıyorlar. Sonuçta, bireyleri ve kurumları milyonlarca lira dolandırıyorlar. Araştırmalar karantina döneminde artan online alışverişler nedeniyle siber dolandırıcılığın yıllık olarak yüzde 15 artacağını gösteriyor.
COVID ADINI KULLANIYORLAR
Uzmanlarla konuştum, özellikle son haftalarda içeriğinde ‘koronavirüs’, ‘COVID-19’ gibi kelimelerin geçtiği zararlı içerikleri barındıran web sitelerinin adı ve adreslerinde ciddi artışlar yaşanıyor. Peki, hangi yöntemlerle dolandırıyorlar? Elektronik postalar üzerinden oltalama yöntemi ile bilgisayarda verilerin şifrelenmesi, zararlı içeriklerin ‘koronavirüs yayılım hızı haritası’nı gösteren web siteleri üzerinden servis edilmesi, zararlı içerik barındıran mobil uygulamaları ve bilgisayardaki zararlı koronavirüs uygulamalarını ortadan kaldıracağını vadeden uygulamalar; siber dolandırıcıların başlıca yöntemleri. Diyeceksiniz ki, ‘virüs koruma programları kullanıyoruz, kolay şifreler seçmiyoruz, sürekli şifreleri değiştiriyoruz, filtreme sistemleri kullanıyoruz’. Doğru yapıyorsunuz ama yetmiyor.
SİBER GÜVENLİK SİGORTASI
Konuştuğum uzmanlar, siber korsanların bir yol bulup sızdıklarını; öyle ki, iki gün önce güvenli olan dosya ve web sitelerini bile zararlı hale getirdiklerini söylüyor. Peki, ne yapmak lazım? Virüs koruma, şifre değiştirme, filtreleme gibi her türlü önlemi alacaksınız. Bilmediğiniz yerlerden gelen; özellikle de ‘şunu kazandınız bunu kazandınız’ içerikli SMS, elektronik posta mesajlarını açmayacaksınız. Bir de siber saldırılara karşı sigorta tedbiri var.
Koronavirüs salgını başladığından bu yana evlerde bakıcılık ve temizlik işleri ile uğraşanlarla ilgili çokça soru alıyorum. Ev hizmetlerinde çalışanlar, ‘Bize destek var mı?’ diye merak ediyor, bu kişileri çalıştıranlar da ‘salgın nedeniyle eve kimseyi alamıyoruz, ücretsiz izin verdik, kısa çalışma ödeneğinden ya da nakit desteğinden yararlanabilir miyiz?’ diye soruyor.
Önce, ev hizmetlerinde çalışanların çalışma durumu ilgili ilgili kısa bilgi vereyim; çünkü devlet desteklerinden yararlanıp yararlanamama konusu buna bağlı. Ev hizmetlerinden çalışanların sigortalılıkları, bir ay içinde 10 günden az ve 10 günden fazla çalışma süresine göre farklı. 10 günden az çalışanlar, iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı sigortalanıyor; emeklilik primi ve genel sağlık sigortası primi yatırılmıyor. Ancak ev hizmetlerinde 10 günden fazla çalışanlar için Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) emeklilik, genel sağlık sigortası, işsizlik sigortası primi ödeniyor ve bu şekilde günlük asgari ücretin yüzde 37.5’i oranında prim yatırılıyor.
AYLIK 1.177 LİRA
Gelelim, salgın döneminde ev hizmetlerinde çalışanlara yönelik destek olup olmadığına. Koronavirüs önlemleri çerçevesinde 17 Nisan’da yürürlüğe giren yasa ile ev hizmetlerinde çalışanlar nakit ücret desteğinden yararlanabilecek. Bundan da sadece ev hizmetlerinde 10 günden fazla çalışanlar yararlanabilecek. Bu destek, 10 günden az çalışanları kapsamıyor. Peki, nakit desteği nasıl alınacak? Yeni düzenleme ile ücretsiz izne çıkartılanlara devlet, günlük 39.24 lira, aylık da 1.177 lira nakdi ücret desteği verecek. İşte bu destekten ev hizmetlerinde çalışanlar faydalanabilecek. Nakit desteği alabilmek için çalışan kişinin herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan yaşlılık aylığı almaması gerekiyor. İşverenin de çalıştırdığı kişiyi ücretsiz izne çıkartması ve ücretsiz izin süresi boyunca da hiçbir şekilde çalıştırmaması da gerekiyor.
KİMLER DESTEK ALACAK?
Yapılması gereken, ev hizmetlerinde ay içerisinde 10 günden fazla sigortalı çalıştıran işverenin, bu durum değişikliğini, ücretsiz iznin verildiği ayın sonuna kadar ‘eksik gün’ koduyla SGK İl Müdürlüklerine ya da Sosyal Güvenlik Merkezlerine bildirmesi gerekiyor. İşverenin de bu bildirimi ücretsiz iznin verildiği ayı takip eden ayın üçüne kadar yapması gerekiyor. Örneğin, evde çalıştırdığınız bakıcıyı nisan ayında ücretsiz izne çıkarttıysanız, 3 Mayıs’ta başvurusunu yapacaksınız.
Peki, nakit desteğinden hangi ev hizmetlerinde çalışanlar yararlanabilecek. SGK’ya göre temizlik, ütü, yemek, çamaşır, bulaşık yıkama, alışveriş ve bahçe işleri ile çocuk, yaşlı veya özel bakıma ihtiyacı olan kişilerin bakım işlerinin ev halkı dışındaki bireyler tarafından yapılması ev hizmeti ve bu işleri yapanlar da ev hizmetlisi olarak sayılıyor. Dolayısıyla bu işlerde ayda 10 günden fazla çalışanlar ve evin sahibi tarafından ücretsiz izne çıkartılan aylık 1.177 lira nakit desteği alabilecek.
Cevap: İŞKUR müfettişleri kısa çalışma ödeneği için başvuruları inceliyor. Yeni yasa ile kısa çalışma ödeneğine başvuran işletmelerin uygunluk tespitinin tamamlanmasına bakılmadan işverenlerin beyanlarına göre kısa çalışma ödemeleri gerçekleştirilecek. Bir kısım ödemeler de başladı. Bu çerçevede önümüzdeki günlerde ödemeler devam edecek.
ÜCRETSİZ İZNE AYRILABİLİRSİNİZ
Soru: Kronik MS hastasıyım. Yaklaşık bir aydır evdeyim, raporluyum. İşyerim rapordan sonra ücretsiz izin verecek. Doktorlar çalışmamda bir sakınca olmadığını, çalışabileceğimi söylüyor. Ben de çalışmak istiyorum. Bu konuda nasıl bir yol izlemeliyim? İlhan Kaya
Cevap: İki seçeneğiniz var. Birincisi, sağlığınızın tehlikede olduğunu düşünüp, işvereniniz tarafından ücretsiz izne çıkartılırsınız. Bu durumda devletin 1.170 lira desteğinden yararlanırsınız. İkincisi, doktorların söylediğine itibar edip, çalışmaya başlarsınız. Bu bir sağlık tercihi olduğu için kararı siz vereceksiniz.
YENİ YASA SİZİ KAPSAMIYOR
Soru: Kapıcımızın sözleşmesini 31.03.2020 tarihinde 7 yıl, dokuz aylık kıdem tazminatı ve izin dahil tüm haklarını vererek feshettik. İşsizlik maaşı için de müracaatını yaptı. 31.01.2020 tarihinde imzalattığımız ihbarname ile de sözleşmesinin 31.03.2020 tarihinde feshedileceğini kendisine tebliğ ettik. Çıkan yasa bizi ne kadar bağlar? Zeki Akın
Cevap: Çalışanları üç aylık süre boyunca işten çıkartılamayacağına yönelik yasa Meclis’ten geçti. Yasa yayımlandığı tarih itibariyle yürürlüğe giriyor. Yani geçen haftadan itibaren 3 ay boyunca işverenler, çalışanları işten çıkartamayacak. Ancak siz kararı ocak ayının sonunda almışsınız. Dolayısıyla yeni yasa sizi kapsamıyor.
İŞSİZLİK MAAŞI ALAMAZSINIZ
KAMUYA ait sigorta, hayat ve emeklilik şirketleri, Türkiye Varlık Fonu Finansal Yatırımlar A.Ş. tarafından 6.54 milyar liraya satın alındı. Kamu sigorta şirketlerinin Türkiye Varlık Fonu (TVF) çatısı altında birleşme konusu, geçen senenin aralık ayında gündeme gelmiş ve 2020’nin ilk çeyreğinde birleşme tamamlanacaktı. Bu birleşmenin ilk adımı atıldı; TVF, kamuya ait sigorta şirketlerini satın aldı. Böylece; Güneş Sigorta, Halk Sigorta, Ziraat Sigorta, Vakıf Emeklilik ve Hayat, Halk Hayat ve Emeklilik, Ziraat Hayat ve Emeklilik TVF çatısı altına girdi.
Geçen hafta satın almanın duyurulmasından sonra okuyuculardan ve bu şirketlerin acentelerinden çokça soru aldım. Şunu belirteyim; henüz birleşme yok. Geçen senenin sonunda açıklanan yol haritası şöyleydi: TVF, önce kamuya ait sigorta ve emeklilik şirketlerini satın alacaktı, sonra TVF’nin altında sigorta ve hayat-emeklilik olmak üzere iki ayrı şirket kurulacaktı, ardından birleşme olacaktı. Satın alma ile bu yol haritasının ilk etabı tamamlandı. Bu şirketler düne kadar kendi sermayedarlarına –ki, çoğunun ağırlık sermayedarı kamu bankaları- bağlı faaliyet gösteriyorlardı, şimdi TVF Finansal Yatırımlar çatısı altında faaliyet gösterecekler. Şimdilik de ayrı ayrı faaliyetlerine devam edecekler. Nitekim TVF’den yapılan açıklamada da “Kamu sigorta şirketlerinin tek çatı altında birleştirilmesi projesinin ilk aşamasını tamamlamış ve kamu sermayeli sigorta şirketlerinin kamu bankalarına ve diğer ilgili taraflara ait hisselerini toplam 6.54 milyar TL’lik yatırımla devralmış bulunuyoruz” denildi.
BİRLEŞME DEĞİL SATIN ALMA
Satın almanın duyurulmasından sonra kimi piyasa uzmanı okuyucular da, ‘bu durum dengeleri nasıl değiştirir?’ diye soruyor. Bunun için henüz erken, çünkü ortada birleşme yok. Ama bu aşamada ‘TVF çatısı altındaki şirketlerin durumu’ şeklinde bir analiz yapabiliriz. Bu analizi de Türkiye Sigorta Birliği’nin açıkladığı 2020’nin ocak-mart dönemine ait verilerine göre yapacağım. Güneş Sigorta, Ziraat Sigorta, Halk Sigorta; üç şirketin bu yılın ilk çeyreğinde, toplam sigorta prim üretimi 2.3 milyar liranın üzerinde. Sektördeki toplam üretim ise 17.6 milyar liranın üzerinde. Bu durumda; TVF çatısı altındaki sigorta şirketleri, hayat dışı sigorta pazarının yüzde 13.25’ine sahip. 2019’da da durum üç aşağı beş yukarı aynıydı. Eğer bugün bir birleşme olsaydı, kurulacak olan şirket, yüzde 13.25 pazar payı ile üretimde ilk sıraya yerleşecekti. Çünkü bu yılın ilk çeyreğinde sektörün birinci şirketinin toplam üretimi 2 milyar liranın biraz üzerinde, yüzde 11.82’i de pazardaki payına sahip.
ŞİRKET ANALİZLERİ
Hayat sigortası tarafına gelince, Vakıf Emeklilik ve Hayat, Halk Hayat ve Emeklilik, Ziraat Hayat ve Emeklilik; üç şirketin bu yılın ilk üç ayında toplam hayat sigortası üretimi 1.2 milyar liranın üzerinde. Sektörün toplam hayat sigortası üretimi ise 4.1 milyar liranın üzerinde. Buna göre de TVF çatısı altındaki üç kamu şirketi, hayat sigortası pazarının yüzde 30’una sahip. Aynı şekilde bu şirketler bugün birleşseler, kurulacak olan şirket, yüzde 30.02 pazar payı ile açık ara birinci sıraya otururdu ki, bugün için hayat sigortası pazarının birinci şirketi yüzde 16.05 ile zaten kamu şirketi.
Sokağa çıkma yasağı uygulamasında işe gidemeyen çalışana işveren ücret öder mi? Son bir haftadır çalışanlardan ve işverenlerden bu soruyu sıkça alıyorum. İçişleri Bakanlığı tarafından sokağa çıkma yasağında kimlerin çalışacağı açıklandı. Bu kişilerin dışında tüm çalışanlar yasak dönemi işe gidemeyecek. Bu dönemde maaşlarını tam alabilecekler mi? Kimi işverenler de, ‘yasak nedeniyle çalışılamayan günlerin yıllık izinden düşülüp düşülemeyeceğini’ soruyor. Hepsine tek tek değineyim.
SÜREYE DİKKAT!
Sokağa çıkma yasağı hem işveren hem de çalışan için zorlayıcı bir neden olarak sayılıyor. Burada da önemli olan süre, 1 hafta. Zorlayıcı nedenden dolayı çalışamama süresi bir haftayı geçerse durum değişiyor. Eğer, sokağa çıkma yasağı bir haftadan uzun sürerse ve çalışan bir haftadan uzun süre işe gelemezse, işveren o bir hafta boyunca çalışana yarım maaş öder. Eğer süre bir haftayı geçerse o zaman işveren ücret ödemek zorunda değil. Bir haftadan sonra da işveren, çalışanın iş sözleşmesini tek taraflı sonlandırabilir. İş kanunu, işverene bu hakkı tanıyor. Ancak son çıkan kanuna göre de işverenler, 3 ay boyunca çalışanlarını işten çıkaramıyor. Dolayısıyla işten çıkarma diye bir durum söz konusu değil. Bunlar iş kanununda işverene tanınan haklar. İşveren isterse bir haftalık sürede tam maaş yatırabilir, yarım maaş hakkını kullanmayabilir.
GÜNLÜK ÜCRET ALANLAR
Peki, son dönemde olduğu gibi ikişer ya da dört günlük sokağa çıkma yasağında ücret durumu ne olacak? İşveren, çalışanın maaşını yatırmak zorunda. Bir haftanın altında olan sokağa çıkma yasaklarında işveren çalışanın tam maaşının yatırmak durumunda. Maaş derken de kimileri ücretini günlük olarak, kimileri de aylık maaş alıyor. Bazı işverenler, ‘ben günlük ücret ödüyorum, sokağa çıkma yasağında ödemesem olur mu?’ diye soruyor. Yasak döneminde çalışan işe gelemese de günlük ücretinin ödenmesi gerekiyor. Sadece maaş değil; işveren, sosyal güvenlik primlerini de eksiksiz ödemek durumunda.
Gelelim, ‘Yasakta, çalışılamayan günler yıllık izinden düşülür mü?’ sorusuna. Yıllık iznin şartları yasayla belirlenmiş. Bunun dışında bir uygulama yapılamaz. Sokağa çıkma yasağı nedeniyle işe gelinemeyen günler yıllık izinden düşülemez. Ancak işveren çalışılmayan günler için telafi çalışması yaptırabilir.
KORONAVİRÜS NEDENİYLE İŞTEN ÇIKARILANLAR MAAŞ ALABİLİR
Koronavirüs