Noyan Doğan

Çalışan erkeklerin emeklilik şartları

24 Haziran 2020
1999’a kadar erkek çalışanlar 43 yaşında emekli olabilirken, yapılan değişiklikle emeklilik yaşı, prim gün sayısı arttırıldı, şartlar zorlaştırıldı ve emeklilik yaşı 60’a çekildi. Gelecek yıllarda yaş daha da artacak ve 65’e kadar çıkacak. İşte tüm yönleriyle eski adıyla SSK’lı yeni adıyla 4/a’lı erkek çalışanların emeklilik şartları.

Dün başladığımız yazı dizisinde kadın çalışanların emeklilik haklarını tabloları ile birlikte detaylı açıkladık. Bugün erkek çalışanlarla devam edeceğiz ancak dünkü yazımıza okuyuculardan gelen sorular üzerine bazı kafa karışıklıklarına açıklık getireyim.
Dün açıkladığımız ve bugün de açıklayacağımız emeklilik şartları SSK’lı çalışanlar için. Buna da açıklık getireyim.
Halen halk arasında SSK’lı dense de aslında işin doğrusu farklı. Bir işverene bağlı olarak çalışanlar, 2007 yılına kadar SSK’lı olarak anılıyorlardı. Yapılan değişiklikle 2007 yılından sonra SSK’lı değil, 4/a’lı oldular. Bugün işçi statüsünde çalışan -ki, toplam sigortalıların 14.3 milyonudur- 4/a’lı olarak çalışıyor. Yani, bugün sigortalıların çoğunluğu işçi statüsünde çalışanlar.

2048’DE EMEKLİLİK YAŞI 65

Sosyal güvenlikte reform adı altında birçok düzenleme yapıldı ve bu düzenlemeler ile emeklilik şartları değiştirildi. 8 Eylül 1999 tarihine kadar erkek çalışanlar 43 yaşında emekli olabilirken, bu tarihte yapılan değişiklikle emeklilik şartları zorlaştırıldı ve hem emeklilik yaşı hem de emeklilik için ödenecek prim gün sayısı arttırıldı. 1999’dan sonra işe başlayan erkekler için de 60’a çıkarıldı. Ardından yeni bir düzenleme daha yapılarak, 30 Nisan 2008 tarihinden sonra işe başlayanlar için kademeli sistem getirildi ve 2048’de emeklilik yaşı 65’e çekildi.

TABLOYA BAK EMEKLİLİĞİNİ BUL

Daha açık bir anlatımla, 08.09.1999 tarihinde ve önce işe girenler, 08.09.1999 tarihinden sonra ve 30.04.2008 tarihi arasında işe girenler, 30.04.2008 tarihinden sonra ilk kez sigortalı olanlar için emeklilik şartları birbirinden farklı. Erkek çalışanlar için bu durumu birkaç örnekle anlatayım. Örneğin, 1976 yılının Eylül ayından önce işe girdiyseniz, 25 yıl sigortalı olup, 5000 gün de prim ödediğinizde yaş şartı aranmadan emekli olabiliyorsunuz. 1983 yılının ocak ayında ilk işe girdiyseniz o zaman 25 yıl sigortalı olup, 5150 gün prim ödeyip, 47 yaşında emekli olabiliyorsunuz. Ama 1999’un Eylül ayından sonra ve 30 Nisan 2008’den önce ilk işe başlamışsanız bu sefer sigortalı süresi aranmıyor, 7000 gün prim ödeyip, 60 yaşında emekli olabiliyorsunuz. Bir örnek daha vereyim; bu da gençler için olsun. 2020 yılının Şubat ayında ilk işe başlamışsanız, sigortalılık süresi aranmıyor ama 7200 prim günü doldurmanız halinde 60 yaşında emekli olabiliyorsunuz. Tablolarda tüm bunların detaylarını bulacaksınız. Erkek çalışanlar yayımladığımız tablolara bakarak, ilk sigortalı olduğu tarihe göre kaç yıl sigorta primi ödemesi gerektiğini ve kaç yaşında emekli olabileceğini rahatlıkla bulabilecek.

MAYIS 2008 SONRASI İŞE GİRENLERİN EMEKLİLİĞİ FARKLI

Yazının Devamını Oku

Çalışan kadınlara emeklilik rehberi

23 Haziran 2020
Eski adıyla SSK’lı, yeni adıyla da 4/a’lı olarak, yani işçi statüsünde çalışan kadınların emeklilik yaşları 38 ile 58 arasında değişiyor. Önemli olan ilk işe başlama tarihi. Burada da kritik üç tarih var: 1999 öncesi, 1999 ile 2008 arası ve 2008 sonrası.

Okuyuculardan, ‘ne zaman emekli olurum?’ sorusunu almadığım bir gün bile geçmiyor. Bu, kamuda çalışan memurlar için de böyle, özel sektörde işçi statüsünde çalışanlar için de, kendi hesabına çalışan Bağ-Kurlular için de. Kimileri, hizmet dökümünü gönderip, ‘şuna bir bakıver, ne zaman emekli olurum?’ diye; kimileri, ‘kendi hesabıma göre şu kadar yıl var, ama resmi kurumların sitesine giriyorum daha uzun yıllar gözüküyor, hangisi doğru?’ diye soruyor. Özetle, her çalışanın hayali emekli olmak. Öyle ki, çalışamaya 3-4 yıl önce başlayan gençler bile ne zaman emekli olacağını merak ediyor. Tabi bunda, sosyal güvenlik alanında yapılan sık değişiklikler nedeniyle çalışanların büyük çoğunluğunun hangi şartlarda emekli olacağını bilmemesinin de etkisi büyük.

Bugünden itibaren işçi, memur, Bağ-Kurlu çalışanların; ne zaman, hangi şartlarda ve nasıl emekli olacağını, tablolarla detaylı anlatacağız. İlk gün özel sektörde işçi statüsünde çalışan kadınlardan başlıyoruz. Çünkü ‘ne zaman emekli olurum?’ sorusunu kadın çalışanlar daha çok soruyor.

BU ÜÇ KOŞULA DİKKAT!

Önce, sigortalılık süresi, prim ödeme gün sayısı nedir; emeklilik için gerekli şart ve koşullar nelerdir; kısaca değineyim. Sigortalılık süresi, kişinin, ilk defa çalışmaya başladığı ve sigortalı olduğu tarih ile emekli olacağı tarih arasındaki süreye deniyor. Bu süre içinde SGK’ya, çalışan adına, işverenin yatırdığı primlere de prim ödeme gün sayısı deniyor. Yaşa ise emeklilik için tamamlanması gereken yaş deniyor. Sosyal güvenlikte 1 ay, 30 gün; 1 yıl da 12 ay olarak alınıyor ve tüm hesaplamalar da bunun üzerinden yapılıyor.

Emeklilik için de üç koşul gerekiyor. Birincisi, belirli bir süre sigortalı olmak ki, burada işe giriş tarihi önemli ve bu süre kadın çalışan ile erkek çalışana göre değişiyor. İkincisi, belirli süre sosyal güvenlik kurumuna prim ödenmiş olması. Üçüncüsü, yaş ki, emeklilik yaşı da kadın çalışan ile erkek çalışana göre değişiyor. Emekli olunup, emekli aylığı bağlanabilmesi için bu üç şartın hepsinin yerine getirilmiş olması gerekiyor.

EMEKLİ YAŞI 65’E ÇIKIYOR

Gelelim, 4/a’lı olarak çalışan, yani işçi statüsünde çalışan kadınların ne zaman emekli olacaklarına. Kadınların emekliliği; 9 Eylül 1999 öncesi işe girenlere, 9 Eylül 1999 ile 30 Nisan 2008 arası işe girenlere ve 1 Mayıs 2008 sonrası işe girenlere göre değişiyor. Şöyle ki; 9 Eylül 1999 öncesi işe giren kadın çalışanlar, 5000 gün ile 5975 gün arasında değişen prim ödeme gün sayısına ve 38 ile 56 arasında değişen yaşa göre emekli oluyor. 9 Eylül 1999 sonrası işe başlayanlar ise 58 yaşında emekliliğe hak kazanıyor. 2036 yılından sonra da kademeleri olarak yaş artıyor, 65’e kadar çıkıyor.

Tabloda işe giriş tarihlerine göre kadın çalışanların emeklilik şartları detaylı yer alıyor.

Yazının Devamını Oku

İşte tüm yönleriyle tamamlayıcı emeklilik sistemi

22 Haziran 2020
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk açıkladı, günlerdir konuşulan tamamlayıcı emeklilik sisteminin ana hatları netleşti.

Buna göre iki model uygulanacak. Biri karma tamamlayıcı emeklilik sistemi ki, bu sistem zorunlu olacak ve her çalışan dahil olacak. Diğeri ise çalışanların tercihine bağlı tamamlayıcı emeklilik sistemi. Okuyucular günlerdir, ‘bu iki model nedir, kıdemde hak kaybımız olur mu?’ diye soruyor.

Bilindiği kadarıyla iki modelin de nasıl uygulanacağına değineyim. Göründüğü kadarıyla her iki sistemde de kıdem tazminatında değişikliğe gidilecek ve yine göründüğü kadarıyla çalışanın hak kaybı olmayacak. Önce, karma tamamlayıcı emeklilikten bahsedeyim. Malum, çalışanlar her yıl için 30 günlük brüt ücret üzerinden kıdem tazminatına hak kazanıyor ve aylık ödenecek miktar brüt maaşın yüzde 8.33’üne denk geliyor. Yani, işveren her ay çalışanı için maaşının yüzde 8.33’ünü, yıllık da brüt bir maaşını kıdem olarak ayırmak zorunda. Ayırıyor mu? Az sayıda şirket ayırıyor ama büyük çoğunluk ayırmıyor, ‘zamanı gelince bakarız’ diyor. Bu, 8.33, çok önemli, çünkü çalışanlar bu oranın düşmesini istemiyor.

KIDEM TAZMİNATI FORMÜLÜ

Karma tamamlayıcı emeklilik sisteminde, yüzde 8.33’ün, 5.55’si bugünkü gibi devam edecek, yani işverenin üzerinde kalacak; 3’ü, her bir çalışan için oluşturulacak tamamlayıcı emeklilik fon hesabına işveren tarafından aktarılacak. Bu fon, bugünkü bireysel emeklilik sistemindeki gibi değerlendirilecek. Bu sistemde yüzde 8.33’lük oran yüzde 8.55’e çıkmış olacak. Hak kaybı olmayacağı gibi tazminat miktarı az da olsa artacak; çalışan 30 gün üzerinden değil de 31 gün üzerinden tazminat alacak. Her çalışan bu sisteme zorunlu olarak dahil olacak. Çalışanlar, kendi hesaplarından, kıdeminin yatıp yatmadığını, fonun ne kadar değerlendiğini takip edebilecek. Aslında bu modele çalışanların değil işverenlerin itiraz etmesi gerekiyor. Çünkü bugüne kadar ayırmadıkları kıdem tazminatı karşılığını, sistem başladıktan sonra her ay ya da her yıl ayırıp, çalışanın hesabına aktarmak zorunda kalacaklar.

MEMURLAR DAHİL DEĞİL

İkinci model olan, tercihe bağlı tamamlayıcı emeklilik sisteminde ise çalışanın, işverenin ve devletin katkı yaptığı bir model uygulanacak. Her çalışanın tamamlayıcı emeklilik fon hesabı olacak. Bu fona işveren kıdem tazminatı karşılığı olarak yüzde 4 katkı yapacak. Devlet de yüzde 1 katkıda bulunacak ki, bu katkı yüzde 25 anlamına geliyor. Çalışanın ise maaşından yüzde 0.5 ila yüzde 3 arasında değişen oranlarda kesinti yapılıp, fon hesabına aktarılacak. Bu oranlar değişebilir. Bir takım vergi indirimleri ile de çalışanın ödeyeceği tutarlar düşürülecek. Bu fondaki birikimler de bireysel emeklilikte olduğu gibi nemalanacak. Bu sistem ise çalışanın isteğine bağlı olacak. Şöyle ki; çalışanlar, karma tamamlayıcı emeklilik sistemine zorunlu girecek, isterse o sistemden çıkıp, tercihli tamamlayıcı emeklilik modeline geçebilecek. Geçmek istemiyorsa, karma modelde kalacak.

Uygulanacak iki model temel hatlarıyla böyle. Taraflarla görüşmeler sürüyor. Bir iki değişiklik ve revizyon olabilir, oranlar farklılaşabilir. Her iki modelin de bireysel emeklilik sistemi üzerinden yürütülmesi ağır basıyor. Okuyuculardan gelen sorular üzerine bir iki konuya dikkat çekeyim. Tamamlayıcı emeklilik modelleri muhtemelen kamu çalışanlarını, yani memurları kapsamayacak; özel sektör çalışanlarına yönelik olacak. Sistem 2022’de başlayacak ve emekliliğine birkaç yıl kalmış olanlar sisteme girmeyecek; ilk kez işe başlayanlar ile emekliliğine uzun yıllar olanlar dahil edilecek.

Yazının Devamını Oku

Yüzde 4.57 zam kesin

20 Haziran 2020
Son açıklanan 5 aylık enflasyona göre işçi, Bağ-Kur ve tarım emeklileri temmuz ayında maaşlarını yüzde 4.57 zamlı alacak. Kesin zam oranı ise 3 Temmuz’da açıklanacak enflasyon oranı ile birlikte netleşecek.

Sayıları 10 milyonu bulan SSK, Bağ-Kur, tarım emeklileri, ocak ve temmuz olmak üzere senede iki kere ve bir önceki 6 aylık dönemde gerçekleşen, TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranına göre maaşlarını zamlı alıyor. TÜİK, 2020 ocak-mayıs enflasyonunu açıkladı. 5 aylık enflasyon yüzde 4.57 olarak gerçekleşti. Buna göre de SSK ve Bağ-Kur emeklileri için yüzde 4.57 zam kesin gözüküyor. Enflasyon bu oranın üstüne çıkarsa emekliler daha fazla zam alabilecek. Kesin zam oranı ise 3 Temmuz’da açıklanacak, geçmiş 6 aya ait enflasyon oranına göre netleşecek.

EN DÜŞÜK MAAŞ 1.500 LİRA

Zamla birlikte senenin ikinci yarısında en düşük SSK emeklisinin aylığı 2.214 liraya, en düşük Bağ-Kur emeklisinin aylığı 1.985 liraya çıkacak. En düşük tarım emeklisinin aylığı ise 1.490 lira olacak, ancak nisan ayında çıkan yeni yasa ile en düşük emekli aylığı 1.500 liranın altında olmayacak. Bu nedenle de 1.500 liranın altında emekli aylığı alan SSK, Bağ-Kur ve tarım emeklileri temmuz ayından itibaren 1.500 lira olarak emekli maaşlarını alacaklar. Temmuz zammından ise yararlanamayacaklar. Bu yılın başında ise SSK ve Bağ-Kur emeklileri maaşlarını yüzde 6.50 zamlı almıştı. Temmuz zamlı maaşlarla birlikte ek ödemeler de artacak.



EMEKLİLER SORUYOR

Yazının Devamını Oku

Emekliler temmuzda ne kadar zam alacak?

19 Haziran 2020
Her yıl ocak ve temmuz ayları hem görevdeki memurlar ve emeklileri hem de Bağ-Kur, işçi emeklileri için ayrı bir önem taşır.

Zamların belirlendiği aydır ocak ve temmuz. Açıklanan son mayıs ayı enflasyonu memur ve emeklileri için enflasyon farkı oluşacağını gösteriyor. Tabii son durum haziran ayı enflasyonu ile birlikte netlik kazanacak. Son yapılan toplu sözleşmeye göre görevdeki memurlar ve emeklileri, bu yılın temmuz ayında maaşlarını yüzde 4 zamlı alacak. Yine toplu sözleşmeye göre de 2020’nin ocak-haziran enflasyonunun yüzde 4’ü aşması halinde aşan tutar maaş zammının üzerine eklenecek. İşçi ve Bağ-Kur emeklileri de ocak-temmuz olmak üzere senede iki defa zam alıyor ve zam oranı da bir önceki 6 aylık dönemde, TÜİK tarafından açıklanan, TÜFE’deki enflasyon oranına göre hesaplanıyor.


 

Yazının Devamını Oku

En düşük emekli aylığı 1500 lira

18 Haziran 2020
Koronavirüs önlemleri kapsamında mart ayında çıkan yasa ile en düşük emekli aylığı 1.500 liraya yükseltildi.

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) geçen günlerde yayımladığı bir genelge ile en düşük emekli aylığının nasıl uygulanacağına açıklık getirdi. En son 2018’in sonlarında yapılan düzenleme ile en düşük emekli aylığı 1.000 liraya çıkartılmış ve 2019 başından itibaren de düşük emekli maaşı alanların maaşları bin liraya tamamlanmıştı. Yeni düzenlemeden de 200 bine yakın emekli yararlanmıştı. Şimdi de koronavirüs salgının etkilerini azaltmak için yapılan düzenleme ile en düşük emekli aylığı 1.500 lira çıkartıldı. SGK’da emekli aylığının detaylarını açıkladı.

NİSAN AYI ÖDENDİ

Buna göre; malullük, yaşlılık ve ölüm aylıkları ek ödeme dahil 2019 Şubat ayı ile 2020 Mart ayı döneminde bin liranın, 2020 Nisan ayından itibaren de 1.500 liranın altında olmayacak. Nisan ayı da dahil olmak üzere bundan sonra en düşük emekli aylığı 1.500 lira olarak ödenecek. Örneğin, bu yılın şubat ayında eline ek ödeme de dahil 1.300 lira geçen bir kişinin nisan ayından itibaren maaşına 200 lira ilave edilecek, böylece eline 1.500 lira geçecek.  

SGK, bu ödemenin nasıl olacağını da netleştirdi. Bin 500 liralık emekli aylığı ödemesinden hak sahipleri hisse oranında yararlanabilecek. Emeklilere ödenen ek ödeme ve engelli çocuk fark aylıkları her ay yapılacak ödemeye dahil edilecek.

ZAM OLMAYACAK

Aynı şekilde vefat eden eşinden ya da anne-babasından ölüm aylığı alanlar, yani çift maaş alanlar, yükseltilen emekli aylığı imkanından ayrı ayrı yararlanabilecek ve hakları oranında emekli aylığı alabilecek. Yeni uygulamaya göre kız çocuklarına ödenen evlenme ödeneği de 1.500 lira üzerinden hesaplanıp ödenecek. Ancak, sürekli iş göremezlik geliri ve ölüm geliri alanlar bu düzenlemeden yararlanamayacak, aylıkları bin 500 liraya yükseltilmeyecek.

Peki, en düşük emekli aylığı 1.500 liraya çıkanlar, gelecek temmuz zammından da yararlanabilecek mi? Yararlanamayacak. Çünkü kanun gereği aylıklar, 1.500 liradan düşükse aradaki fark Hazineden tahsil edilecek. Bu da şu anlama geliyor; maaşı 1.500 liradan düşük olanlar, bundan sonraki yasal artışlarla maaşı 1.500 liraya ulaşana kadar, zamlardan yararlanamayacak.

EMEKLİLER TEMMUZDA NE KADAR ZAM ALACAK?

Yazının Devamını Oku

İşveren 4 ay telafi çalışması yaptırabilir

17 Haziran 2020
Soru: Koronavirüsten kronik hastalığım sebebiyle 67 gün idari izine çıkarıldım. 1 Haziran’da iş başı yaptım. İşyerim çalışmadığım günleri yıllık izinden sayarak ve fazla çalışarak benden istiyor. Benim durumum nedir? Ahmet D.

Cevap: İdari izinler yıllık izinden düşülemez. Yıllık izin ayrıdır, idari izin ayrıdır. Ancak işveren, idari izinli olduğunuz günler için sizden telafi çalışması isteyebilir. Yeni düzenleme ile telafi çalışmasının süresi de 4 aya çıkarıldı.

47 YAŞINDA EMEKLİ OLABİLİYORSUNUZ

Soru: 15.09.1990 SGK girişliyim. 90 ve öncesi 48 yaşta emekliliğe hak kazanır diye biliyordum. E-devletten ne zaman emekli olabilirim diye sorgulatınca 47 yaş olarak çıkıyor. SGK’nın sitesine sorgulattığımda 52 yaş çıkıyor. Hangi bilgi doğru, ben ne zaman emekli olabiliyorum? Emel G.

Cevap: SSK’lı kadın çalışanların, 24.05.1990-23.05.1991 arasında ilk işe girişi olanların, 20 yıllık sigorta süresini tamamlayıp, 5.450 gün prim ödemeleri halinde 47 yaşını doldurduklarında emekli olabiliyorlar. SGK’da farklı bir tarih çıkmasının prim gün sayısının yeterli olmaması ya da çalıştığınız işyerlerinin sigortayı yapmaması gibi nedenleri olabilir. Hizmet dökümünüzle SGK’ya başvurmanız gerekiyor.

İŞTEN ÇIKAMAZSINIZ, KIDEMİNİZİ ALAMAZSINIZ

Soru: 07.08.1981 doğumluyum. İlk işe girişim 01.07.1997, 5.659 prim günüm var, 3600 gün 15 yıl şartlarını tamamladım kıdem tazminatı almak için SGK’dan yazı alıp işverene vermek istiyorum. Korona nedeniyle işçi çıkarmanın yasakken bunu yaparak çıkışımı isteyebilir miyim, tazminat konusunda zarara uğramak istemiyorum? Rukiye Ö.

Cevap: Henüz emekliliği haketmemişsiniz ve emeklilik yaşına kadar daha çok süreniz var. Dolayısıyla emekli olup, işyerinizden ayrılma hakkınız bulunmuyor. Bu durumda da kıdem tazminatını işverenden alma hakkınız olmuyor. Bu süreçte işten ayrılma hakkınız da bulunmuyor. İşten çıkışınızı isteyemezsiniz.

KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ BUGÜNKÜ ŞEKLİYLE DEVAM ETMEYECEK

Yazının Devamını Oku

Çalışan kendi emekliliğini tamamlayacak

15 Haziran 2020
Tamamlayıcı emeklilik sigortası ile çalışanlar sosyal güvenlik sisteminin üzerine ilave emeklilik geliri elde edecek. Çalışanın maaşından kesinti yapılacağı, işveren ve devletin de katkıda bulunacağı sistem zorunlu olacak. Sene sonuna kadar kıdem tazminatının tamamlayıcı emekliliğe entegrasyonu için formül bulunacak.

GEÇEN, “Kıdem, BES’le birleşecek tamamlayıcı emekliliğe geçilecek” başlıklı yazımda; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklama ile gündeme gelen tamamlayıcı emeklilik sisteminde uygulanacak modeli yazdım. Yazı sonrası okuyuculardan çokça soru ve yorum, tabii ki de eleştiri aldım. Eleştiriler malum; ‘kıdemimize dokundurmayız’ şeklinde. Konuya biraz daha açıklık getireyim.

Öncelikle şunu belirteyim, tamamlayıcı emekliliğin iki boyutu var. Birincisi bugünlerde tartışılan kıdem tazminatı boyutu; diğeri ve bana göre asıl önemlisi sigorta tarafı. Cumhurbaşkanı açıklamasında, “Tamamlayıcı emeklilik sigortası sunacak çalışma başlatacağız. İşçilerin kazanılmış hakları korunacak. Tamamlayıcı emeklilik sigortası ile ilave emeklilik desteği alınabilmesini de sağlayacağız. Devlet de elini taşın altına koyacak” demişti.

NASIL BİR MODEL OLACAK?

Geçen de yazdım, düşünülen model; kıdem tazminatını, 2017 yılında çalışanlar için başlatılan otomatik bireysel emeklilik sistemine (otomatik katılım) entegre edip, fonlu sisteme geçmek. Fonlu sistem ne demek? Çalışanın maaşından belirli bir miktarın kesileceği (az maaş alandan az, çok maaş alandan çok) işverenin de belirli oranda katılacağı, devletin de yine belirli oranda katkı yapacağı bir fon oluşacak. Her çalışanın bir hesabı olacak, bu hesaplar fonu oluşturacak, bu fondaki çalışanların birikimleri de yatırım araçlarında değerlendirilecek, birikim miktarı artacak. İşte, bu sistemin adı, tamamlayıcı emeklilik sigortası; kısa adı da TES. Bir anlamda her çalışan geleceği için kendi emekliliğini tamamlayacak; buna işveren de devlet de katkı yapacak.

HAK KAYBI OLMAYACAK

Şimdilerde de işçi, işveren sendikaları ve konunun tarafları bu sisteme kıdem tazminatı nasıl entegre edilir diye konuşup, tartışıyor. Üzerinde durulan bir iki seçenek var ama bir şey söylemek için henüz erken. Kesin olan, çalışanların bu işten hak kaybı olmayacağı. Nitekim Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, yaptığı açıklamada, “Taraflarla müzakereler sürüyor. Masada bir iki değil birden fazla model var. Buradaki temel hedefimiz, çalışanımızın emekli olduğunda iyi bir gelir seviyesini sağlamak. Bu sistem sayesinde ikinci ve üçüncü basamağı kazandırabilmek. Kıdem tazminatında 30 güne karşı gelen yüzde 8.33 oranımız var; o oran korunacak. Birden çok model var. Gönüllü ve ihtiyari seçilecek kısmı da olacak” dedi.

Kıdem tazminatı bu sisteme entegre olmazsa, olmaz mı? Kimilerine göre olur, kimilerine göre olmaz. Ama olursa sistem başladığından 4-5 yıl içinde tamamlayıcı emeklilik sistemiyle kurulacak fon 500 milyar lirayı bulacak. Tamamlayıcı emeklilik, 2022 başında devreye girecek ve zorunlu olacak. Kimler için? İşe yeni girenler için. Emekliliğine az bir zaman kalanlar ise fonlu sisteme girmeyecek. Emekliliğine daha uzun süre olanlara ise isterlerse fonlu sisteme dahil edilecek.

2022’DE BAŞLAYACAK ZORUNLU OLACAK

Yazının Devamını Oku