CUMHURBAŞKANI Erdoğan, Ekonomik Reformları açıkladı. Reformların içinde Bireysel Emeklilik Sistemine (BES) yönelik önemli düzenlemeler var. Cumhurbaşkanı, “Sektörün 18 senede gösterdiği performans, sistemin, halkımız nezdindeki konumunu güçlendirmiştir. İçinden geçtiğimiz dönem bize, bu alanda yeni reformların vaktinin geldiğini gösteriyor” diyerek, BES’te yapılacak yeni düzenlemeleri anlattı. Önce, BES’te gelinen noktayı özetleyim, sonra reform adı altında yapılacak düzenlemelere değineyim. Sistemde toplam 12.6 milyondan fazla katılımcı bulunuyor ve emeklilik fonlarının toplam büyüklüğü de 170 milyar lirayı geçti.
Ekonomik reformlar kapsamında hem BES hem de sigortacılık anlamında üç önemli reform yapılacak. Bunlardan biri 18 yaş altının sisteme dahil edilmesi. Diğeri sandık, vakıf, dernek gibi kuruluşlardaki emeklilik birikimlerinin, 2023 sonuna kadar BES’e aktarımına imkân verilmesi. Üçüncüsü de devlet destekleri ve uygun maliyetlerle; eğitim, sağlık ve hayat sigortaları gibi tasarruf ürünlerinin BES’e entegre edilmesi. İlk ikisi hemen uygulamaya alınacak düzenlemeler; sonuncusu ise biraz zaman alacaktır. Bu üç düzenlemeye baktığımızda, önümüzdeki dönemde ülke tasarruflarının artırılmasına ağırlık verileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
GENÇLER BES’LENECEK?
18 yaş altının BES’e dahil edilmesi uzun süredir beklenen düzenlemeydi. Türkiye’de, 18 yaş altı nüfusun, toplam nüfusa oranı yüzde 27.5 ki, bu da 22.8 milyon genç anlamına geliyor. İşte bu, 22.8 milyon genç, artık sisteme girebilecek. Bugüne kadar giremiyorlar mıydı? Giremiyorlardı, çünkü sistem 18 yaş üstünü kapsıyordu. Katılımcılar, çocukları için; belki büyükler, torunları için BES yaptırıyordu ancak kendi adlarına yaptırabiliyorlardı. Şimdi ne olacak? Evet, gençlerin geliri olmadığı için aylık katkı paylarını yine aile büyükleri ödeyecek ama BES sözleşmesi gencin adına olacak. Üstelik devlet de yüzde 25 katkı yapacak. Yani, BES’teki, yüzde 25’lik devlet katkısı, 18 yaş altı için de geçerli olacak. Bu ne getirecek? Birincisi, genç yaşta sisteme girilebileceğinden, BES’e daha küçük rakamlar –belki 100 lira, belki 150 liralar- ödeyerek, büyük tasarruflara ulaşılacak. İkincisi, sisteme giren katılımcı sayısı arttıkça tasarruflar da artacak.
27 MİLYONU İLGİLENDİRİYOR
Elbette, imkân tanındı diye 27 milyon genç, koştura koştura BES yaptırmayacak, ancak belli bir kesimin bu düzenlemeyi beklediğini biliyorum ki, tahminler ilk etapta 5-6 milyon gencin bu imkândan yararlanacağı yönünde. Şunu da belirteyim, adı üstünde, sistem emeklilik sistemi, ama konu 18 yaş altı oldu mu; illa emeklilik diye bir kavram olması da gerekmiyor. Ebeveyn, çocuğu için küçük yaşta BES yaptırsa, belirli safhada eğitim için ciddi katkı yapacak tasarrufa ulaşılabilir. Bu, eğitim olmaz da gelecekte başka bir şey için kullanılır.
VAKIFLAR, SANDIKLAR NASIL GEÇECEK?
BES’te yapılacak düzenlemelerden biri de sandık, vakıf, dernek gibi kuruluşlardaki emeklilik birikimlerinin, 2023 yılı sonuna kadar, BES’e aktarımına imkân verilmesi. Bu uygulama geçmişte de yapılmıştı. 2008 yılında; dernek, vakıf ve sandıkların BES’e aktarımının yolu açılmıştı. Hatta aktarım süresi sonradan 2015 yılına kadar uzatılmıştı ki, aktarım yapanlar yüzde 25’lik devlet katkısından daha uzun süreli yararlanabilsin. Sonradan bir uzatım daha yapıldı. İyi hatırlıyorum o dönem, 100’ün üzerinde sandık ve vakfın sisteme girebileceği ve yaklaşık 8-9 milyar liralık bir birikimin BES’e aktarılacağı yönünde hesaplar yapılıyordu.
Aslında iş hukuku yıllar öncesinde uzaktan çalışmayı tarif ediyor ve çalışanın, evinden ya da teknolojik iletişim araçları ile işyerinin dışından çalışmasına imkan tanıyor. Ancak yıllardır uzaktan çalışmanın yasal sınırları çizili değildi. Salgınla birlikte uzaktan çalışmaya zorunlu geçilince de hem işverenlerde hem de çalışanlarda uygulamaya yönelik tereddütler oluştu.
İŞVEREN KABUL ETMEYEBİLİR
Nitekim bu bir yıllık süreçte, uzaktan çalışma konusunda okuyuculardan çokça soru aldım. Kimileri, uzaktan çalışmada nasıl bir maaş politikası izleneceğini merak ediyor, kimileri izin ve yan haklarının neler olacağını soruyor, kimileri de mesai saatlerinden şikayet ediyor. Hatta bu konuda geçen bir yıl içinde uzaktan çalışma uygulayan işyerlerinde işveren ile çalışan arasında ciddi uyuşmazlıklar yaşandı, ama işten çıkarma yasağı nedeniyle bu uyuşmazlıklar askıda kaldı, iki taraf da aksiyon alamadı. Yine bu süreçte uzaktan çalışmayla ilgili yazılarımda sürekli olarak, eğer uzaktan çalışma varsa mutlaka işveren ile çalışan arasında yazılı bir sözleşme yapılması gerektiğinin altını çizdim.
Nihayet dün, Uzaktan Çalışma Yönetmeliği Resmi Gazetede yayımlandı ve uygulamaya da girdi. Yani, bir geçiş süreci yok, uzaktan çalışma yönetmeliği 10 Mart tarihi itibariyle uygulanmaya başlanacak. Çok fazla detaya girmeden, yönetmeliğin önemli hususlarını paylaşayım. Çalışan, uzaktan çalışmaya geçmek isteyebilecek ve bu isteğini işverene iletecek. İşveren, bu isteği kabul edebilir de etmeyebilir de. Etmezse, yapacak bir şey yok. Eğer, talebi kabul ederse, o zaman çalışan ile arasında sözleşme yapacak. İşyeri zorlayıcı nedenle uzaktan çalışmaya geçmişse –ki, bugün salgın nedeniyle binlerce işyerinde olan budur- uzaktan çalışmak için çalışanın talebi veya onayı alınmayacak. Yeni düzenlemeye göre iş ilişkisi uzaktan çalışma sözleşmesi ile kurulabileceği gibi fiziki çalışma devam ediyorsa mevcut iş sözleşmesi çalışan ile işverenin anlaşması halinde uzaktan çalışma sözleşmesine dönüştürülebilecek
DÜZENLEME YARARIMA MI?
Peki, uygulaması nasıl olacak? Uzaktan çalışma yapılacaksa mutlaka işveren ile çalışan arasında yazılı sözleşme yapılacak. Sözleşmede de işin tanımı, yapılma şekli, işin süresi, uzaktan çalışmanın yapılacağı zaman aralığı, yeri, ücret ve ücretin ödenmesine ilişkin hususlar, işveren tarafından sağlanan iş araçları, ekipman ve bunların korunmasına ilişkin yükümlülükler, işverenin işçiyle iletişim kurması ile genel ve özel çalışma şartlarına ilişkin tüm detaylar yeralacak. Tabi, mesai saati uzaktan çalışma sözleşmesinde yazılacak ve bu çalışma saatleri işveren ile çalışan arasında anlaşarak değiştirilebilecek olsa da; tüm bu mesai süresi iş kanunda belirtiler sınırlar dahilinde olacak. Uzaktan çalışmanın yapılacağı zaman aralığı ve süresi iş sözleşmesinde belirtilecek. Yönetmelik yayımlanınca eşten dosttan, okuyuculardan, ‘bu düzenleme bizim yararımıza mı?’ şeklinde sorular gelmeye başladı. İşin ilginci bu soruyu hem çalışanlar hem de işverenler soruyor. Açıkça söyleyeyim, düzenleme, uzaktan çalışmanın nasıl olacağını ve şartlarını tamamen işveren ile çalışana bırakıyor. Yani, her iki kesim kendi iş durumuna ve kendi şartlarına göre aralarında anlaşarak, uzaktan çalışma modeli belirleyecek. Ancak hangi model olursa olsun, mutlaka yazılı sözleşme olacak ve sözleşmede tüm detaylar yer alacak.
Cevap: Yaş nedeniyle emekli olabilirsiniz. Bunun için 15 yıl çalışma şartını ve 3600 prim gün sayını doldurmanız gerekiyor. Yaşınız emeklilik için tutuyor ama çalışma yılı ve prim gün sayısı tutmuyor. Doğum borçlanması yaparak, prim gün sayısını artırabilirsiniz ancak çalışma yılını da doldurmanız gerekiyor ki, 9 yıl daha çalışmanız gerekiyor. İsteğe bağlı sigortalı olabilirsiniz.
YETİM AYLIĞI 25 YAŞINDA KESİLİR
Soru: Annem polis memuruydu, 2015 yılında kaybettim. 25 yaşımı doldurmak üzereyim. Üniversitede öğrencisi olduğum için annemden yetim aylığı alıyorum; bu aylık kesilecek. Okuyor olacağım için zor duruma düşeceğim. Annemin maaşını anneannem alabilir mi? Anneannemin üzerine şu an iki maaş var birisi Bağ-Kur birisi Emekli Sandığı. Yiğit P.
Cevap: Erkek çocuklar 25 yaşına kadar yetim aylığı alıyor, üniversite okumayanlar ise 20 yaşına kadar yetim maaşı alıyor. Ananenizin durumuna gelince bazı durumlarda kendi emekli maaşı da dahil üç maaş alınabiliyor. Sizin durumunuzda hiçbir geliriniz olmadığı ve yetim olduğunuz için devlet yardımına başvurabilirsiniz.
SİGORTANIZI 5 YIL ÖNE ÇEKEBİLİRSİNİZ
Soru: 5.6.1972 doğumluyum. 4/b’den tescillenmiş, 1998 ilk sigortaya girişim var. 23.10.2003 sigortam 1998’e çekilir mi?
Cevap: Sigorta tesciliniz Bağ-Kur üzerinden yapılmış ve 1998 yılında sigorta başlangıcınız bulunuyor. Muhtemelen sigorta girişiniz var ama prim ödenmemiş, dolayısıyla sigortalılığınız durdurulmuş, 2003 yılında yeniden başlamış. Aradaki beş yıllık priminizi ödeyip yeniden aktif edebilirsiniz ve sigorta başlangıcınızı 1998 yılına çekebilirsiniz.
EMEKLİ MAAŞINIZ DÜŞER
Araştırmalara göre 15 yaş üzeri nüfusta, işgücüne dahil olmayanların sayısı 32 milyon kişi ve bunun da yüzde 70’ini kadınlar oluşturuyor. 15-64 yaş arasındaki çalışabilir nüfusta istihdam edilenlerin sadece üçte biri kadınlardan oluşuyor. Şu bir gerçek ki, çalışmayan kadınlarda ciddi gelecek endişesi var. Hal böyle olunca da çalışmadan nasıl emekli olunacağı, emekli maaşı ya da emeklilik toplu ödemesi alınıp alınmayacağı merak ediliyor.
2.8 MİLYON KADIN SİSTEMDE
Hazır bugün Dünya Kadınlar Günüyken, merak edilen bu konuya açıklık getireyim. Çalışmadan emekli olmak mümkün. Bunun iki yolu var; birincisi devletten isteğe bağlı sigortalı olunabilir, ikincisi Bireysel Emeklilik Sistemi’nden (BES) özel emekli olunabilir. İşin özel emeklilik tarafına değineceğim. Bugün 2 milyon 800 binden fazla kadın özel emeklilik sistemini tercih etmiş durumda, bunların bir kısmı da ev hanımları.
Artık, BES’i bilmeyen yok ama ben yine de özet geçeyim. Çalışmıyorsanız, ev hanımıysanız, her ay prim öder gibi emeklilik şirketine katkı payı adı altında belirli bir miktar ödüyorsunuz. 56 yaşına geldiğinizde sistemden emekliliğe hak kazanıyorsunuz. 56 yaşında da değil de 60 yaşında, 65 yaşında da emekli olabilirsiniz, size kalmış. Emekli olduğunuzda ister toplu para alabilirsiniz, ister belirleyeceğiniz geri ödeme planına göre kısım kısım ödeme alabilirsiniz ya da BES’teki birikiminizi yıllık gelir sigortasına aktarıp düzenli gelir alabilirsiniz.
İşin en cazip tarafı, BES’e, aylık ödediğiniz tutarlara devletin de yüzde 25 katkı yapması ki, mesela isteğe bağlı sigortada böyle bir şey yok. Konu, çalışmayan ev hanımlarından açıldı ama altını çizeyim, bu anlattıklarım; emeklilikte ikinci gelire ihtiyaç duyan, emekli olduğunda devletten alacağı emekli maaşını yetersiz bulan tüm çalışan kadınlar için de geçerli.
AYLIK MAAŞ DA ALABİLİRSİNİZ
Peki, BES’e aylık ne kadar katkı payı ödenirse emeklilikte ne kadar birikime ulaşılır? Bu, kişilerin aylık ne kadar tasarruf edeceği, hangi yaşta sisteme gireceği ile yakından ilgili ama ben yine de bir-iki örnek vereyim. Örnekler, Emeklilik Gözetim Merkezi’nden (EGM) alınmıştır. Eğer 30 yaşındaysanız, aylık 200 lira katkı payı ödeyerek BES’e girerseniz –ki, devlet de sizin için aylık 50 lira yatıracak- bu katkı payını hiç artırmadan, 200 liralar ile devam ederseniz; 56 yaşında elinize geçecek muhtemel tutar devlet katkısı dahil 124 bin liraya yakın olacaktır.
40 yaşındaysanız, aylık 300 lira katkı payı ödeyerek sisteme girerseniz, devlet katkısı ile birlikte aylık tutar 375 lira olacaktır ve 300 lirayı hiç artırmadan, 56 yaşında emekli olmak istediğinizde; devlet katkısı dahil 99 bin liraya yakın birikiminiz olur. Anlayacağınız sisteme ne kadar erken girerseniz emekliliğinizdeki birikiminiz o kadar yüksek olur. Geç girecekseniz de aylık ödeyeceğiniz katkı tutarlarını yüksek tutmanız gerekir. Dediğim gibi bu birikimi yıllık gelir sigortasına çevirip düzenli maaş da alabilirsiniz.
Peki, uzatılmazsa ne olacak? Salgın devam ederken istihdamın azalmaması için işverenler ve çalışanlar nasıl desteklenecek? Aslında kısa çalışma ödeneği, nakdi ücret desteği dışında işverene destekler devam ediyor. Hatta geçen hafta Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 51 il ile 2 ilçede uygulanan bölgesel istihdam prim teşviki bu yılın sonuna kadar uzatıldı. Bu vesile ile işverene, dolayısıyla da çalışana hangi destekler var, hangileri devam ediyor, kısaca değineyim.
İLAVE İSTİHDAM DESTEĞİ
Normalleşme Desteği: Bu destek, salgın nedeniyle kısa çalışmadan ve nakdi ücret desteğinden yararlanıp da normal çalışmaya geçen işyerlerine veriliyor. İşverene prim teşviki sağlanıyor. Teşvik, 2021’in Haziran ayını geçmemek üzere 6 ay süreyle işverenlere sigortalıların prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanacak sosyal güvenlik primlerinin tamamı tutarında destek veriliyor. Destek tutarı aylık 1.341 lira.
İlave İstihdam Teşviki: İlk defa işe alınacak çalışanın sigorta ve vergi giderlerini asgari ücret üzerinden devlet karşılıyor. Sigortalıların, işe alındıkları aydan önceki 3 ayda 10 günden fazla sigortalılıklarının bulunmaması, İŞKUR’a kayıtlı işsiz olması gerekiyor. İşyerinin de çalışanı yeni işe alması gerekiyor. Destek tutarı işyerinin faaliyette bulunduğu sektöre göre farklılaşıyor. İmalat veya bilişim sektöründe faaliyet gösteren işyerlerinde ilgili döneme ait günlük brüt asgari ücretin sigortalının prim ödeme gün sayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçmemek üzere tüm primler devlet tarafından karşılanıyor ki, destek tutarı 1.556 lira ile 3.792 lira arasında değişiyor. Diğer sektörlerde faaliyet gösteren işyerlerinde ilave istihdam edilecek her bir sigortalı prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanacak tüm primler yine devlet tarafından karşılanıyor; bunun da tutarı 1.556 lira.
Kadın ve gençlere yönelik teşvikler: İşverenler kadın ve gençleri istihdam ettiklerinde prime esas kazanç üst sınırına kadarki sosyal güvenlik primi işveren payları İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanıyor. Teşvik tutarı 733 lira ila 5.500 lira arasında değişiyor. Teşvikten yararlanmak için çalışanın son 6 aydır işsiz olması, istihdam edildiği tarihten önceki son 6 ayın ortalama sigortalı çalışan sayısına ilave olarak istihdam edilmesi gerekiyor. Teşvikten faydalanma süreleri ise 18 yaş ve üzeri kadınları istihdam eden işverenlere 24-54 ay, 18-29 yaş arası erkekleri istihdam eden işverenlere 12-54 ay, 29 yaş ve üzeri erkekleri istihdam eden işverenlere 6- 30 ay.
75 LİRA ASGARİ ÜCRET TEŞVİKİ
Asgari Ücret Desteği: Özel sektör işyerlerine verilen asgari ücret desteği 2021 yılında da devam ediyor. Destekten sakatlık, yaşlılık ve ölüm, yani uzun vadeli sigorta kollarına tabi kişileri çalıştıran işverenler yararlanacak. Destek tutarı tüm işyerleri ve her bir çalışan için günlük 2.50 lira, aylık da 75 lira olarak uygulanıyor.
İşsizlik Ödeneği Alanlara Yönelik Teşvik
Cevap: 25 yıl çalışıp, 5825 gün prim ödemeniz halinde 56 yaşında emekli oluyorsunuz. Prim gün sayınız ve çalışma yılınız yetiyor ancak yaşa takılıyorsunuz. Bu durumda 9 yıl sonra emekli olabilirsiniz. Asgari ücret ve asgari ücretin biraz üzerinde maaşla çalışanlar emekli olmayıp, yüksek maaş alabilmek için daha fazla çalıştıklarında emekli maaşları düşer.
17 MART TARİHİNİ BEKLEYECEKSİNİZ
Soru: Emekli çalışanım. Şirket, Ocak 2021 itibari ile ücretsiz izine yolladı. Sonrasında ücretsiz iznimin devam ettiği söylendi. Tazminat hakkımı isteyebilmem için ne yapmalıyım? Tevfik İ.
Cevap: İşverenin çalışanı ücretsiz izne çıkarma hakkı bulunuyor ve çalışanı işten çıkarma yasağı 17 Mart tarihinde bitiyor. Emekli olduğunuz için ücretsiz izinde olanlara ödenen nakdi ücret desteğinden de yararlanamıyorsunuz. Bu durumda kıdem tazminatınızı da talep edemezsiniz. 17 Mart tarihini bekleyeceksiniz.
ANNE-BABADAN AYLIK ALAMAZSINIZ
Soru: Hem annem hem de babam emekli sandığı emeklisi, trafik kazasında, 2006 yılında vefat ettiler. 2012 yılından beri eşimden ayrıyım. Her ikisinden de aylık bağlanabilir mi? Burçak B.
Cevap: Hem annenizden hem de babanızdan aynı anda yetim aylığı alamazsınız. Her ikisi de memur emeklisi olduğu için tercih ettiğiniz aylığı alırsınız ki, bu da tercih edilen en yüksek aylık olur. Yani hangisinin ölüm aylığı yüksekse onu alabileceksiniz.
ZAMANAŞIMI SÜRENİZ DOLMADI
Koronavirüs salgını nedeniyle bir yıldır çalışma hayatında çok şey değişti. Salgından etkilenen işyerleri kısa çalışma ödeneğinden yararlanıyor; işverene, çalışanını ücretsiz izne çıkarma hakkı tanındı, ücretsiz izinde olanlara devlet nakdi ücret desteği ödüyor. Bugüne kadar da 3.7 milyondan fazla çalışan kısa çalışma ödeneğinden, 2.4 milyondan fazla çalışan da nakdi ücret desteğinden yararlandı, halen de yararlanmaya devam ediyor. Bu çalışanların bazıları da otomatik BES’te olan kişiler.
Uzun süredir çalışanlardan otomatik BES hakkında çokça soru alıyorum. Kimileri kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret desteğinde BES hesaplarının ne olduğunu; kimileri sistemden ayrılıp ayrılamayacağını soruyor. İşten çıkartılanlar ise nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini merak ediyor. Tüm bu merak edilenlere tek tek değineyim.
KISA ÇALIŞMA, NAKDİ ÜCRET DESTEĞİ
1)Kısa çalışma ödeneğinden yararlanan çalışanın otomatik BES’i yatar mı?
İşyeri salgın önlemleri kapsamında tamamen kapalıysa, çalışanlara kısa çalışma ödeneği İşsizlik Fonu’ndan ödendiğinden maaştan otomatik BES kesintisi yapılmıyor. Çalışma süresini azaltıp, kısa çalışmadan yararlanan işyerlerinde de çalışanın maaşından BES kesinti yapılıyor.
2)Ücretsiz izne çıkartılıp da nakdi ücret desteği alanların durumu ne olacak?
Çalışanlar ücretsiz izinde olduklarından, devletten nakdi ücret desteği aldıklarından BES ödemeleri yapılmıyor.
3)Otomatik BES’te olup da kısa çalışma ve nakdi ücret desteğinden yararlananların BES hesapları ne olacak?
Kısa çalışma ödeneğinden başlayayım. Kısa çalışma ödeneği, salgının başladığı 2020’nin mart ayında, başvuru şartları kolaylaştırılarak, uygulamaya alındı ve o tarihten bu yana da devam ediyor. Açıkça söyleyeyim, kısa çalışma ödeneği ile pandemi döneminde hem çalışanlara hem de işverenlere ciddi destek sağlandı; ödenek can suyu oldu. Öyle ki, 2020’nin kasım ayında kadar, kısa çalışma ödeneğinden sadece 30 Haziran öncesi ödeneğe başvurmuş işyerleri yararlanırken; kasım ayında alınan kararla, önce 2020 sonuna kadar tüm işyerlerinin bu haktan yararlanmasına imkan tanındı, sonrasında bu süre 31 Ocak 2021 tarihine uzatıldı. Ocak ayının sonuna kadar eski başvuranlar da yeni başvuranlar da kısa çalışmadan yararlandı.
31 MART SON TARİH
Geçen hafta Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararı ile kısa çalışma ödeneğinin süresi, son kez, 31 Mart tarihine uzatıldı. Kısa çalışma ödeneği mart ayının sonunda artık son buluyor. Bu çerçevede de 31 Ocak 2021 tarihine kadar kısa çalışma başvurusu yapan işyerleri için kısa çalışma ödeneği süresi 31 Mart tarihine uzatılmış oldu. Bu da şu anlama geliyor; ocak ayının sonundan itibaren işyerleri artık kısa çalışma ödeneğine başvuramayacaklar. Bu tarihten önce başvurmuş olanlara mart sonuna kadar ödeme yapılacak. Böylece işverenler ve çalışanlar bir yıl boyunca kısa çalışma ödeneğinden yararlandı. Bu kapsamda da 3 milyon 756 binden fazla çalışana, toplam 27.6 milyar ödendi.
Kimi okuyucular, ‘kısa çalışma ödeneğinin tutarı asgari ücretle birlikte arttı mı?’ diye de soruyor. Ödeneği tutar, çalışanın son 12 aylık prime esas kazançları üzerinden hesaplanan günlük ortalama brüt kazancın yüzde 60’ı olarak ödeniyor. Aylık asgari ücretin brüt tutarının yüzde 150’sini de geçmiyor. 2021’in başında asgari ücret arttığına göre, bu çerçevede çalışanın prime esas kazancı da arttıysa, kısa çalışma ödeneğinin tutarı da artmıştır demektir. Yeri gelmişken şunu da belirteyim, Cumhurbaşkanı’nın, haziran sonuna kadar kısa çalışma ödeneğini uzatma yetkisi bulunuyor.
FESİH YASAĞI BİTİYOR
Gelelim, işvereni tarafından ücretsiz izne çıkartılanlara ödenen nakdi ücret desteği ve fesih yasağında nelerin değiştiğine. 2020’nin nisa ayında, işvereni tarafından ücretsiz izne çıkartılan, kısa çalışma ödeneğinden ve işsizlik maaşından yararlanamayanlara ücretsiz izinde oldukları ve işsiz kaldıkları sürede devlet tarafından nakdi ücret desteği ödenmeye başlandı ve halen de ödemeler devam ediyor. Bu kapsamda 2020 sonuna kadar ücretsiz izinde olanlara günlük 39.24 lira, aylık da 1.117 lira ödeniyordu. Sene başında asgari ücretteki artışla birlikte nakdi ücret desteğinin günlük tutarı 47.7 liraya, aylık da 1.420 liraya yükseldi. 2020’nin nisan ayından bu yana da 2 milyon 471 binden fazla kişiye, toplam 8.2 milyar lira ödeme yapıldı.
Ancak kısa çalışma ödeneğinin süresi uzatılırken nakdi ücret desteğinde bir uzatma olmadı. Buna göre nakdi ücret desteği ödemeleri 17 Mart’ta son bulacak. Aynı şekilde geçen yılın nisan ayında uygulamaya giren, işverenin, çalışanı işten çıkarma yasağı ya da bir başka isimle fesih yasağı da 17 Mart tarihinde bitiyor. Fesih yasağında da süre uzatımı yapılmadı. Peki, hem nakdi ücret desteği hem de fesih yasağının süresi uzatılır mı? İstenirse uzatılır. Son olarak fesih yasağı ile ilgili önemli bir noktaya da değineyim. Çünkü kimi okuyucular, fesih yasağı olmasına rağmen işveren tarafından işten çıkarıldığından şikayet ediyor. İş sözleşmesinin sona ermesi, işyerinin faaliyetine son vermesi, çalışanın ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı hareket etmesi şartları dışında; işverenler, çalışanını işten çıkartamaz. Çıkartırsa ne olur? Her bir işçi için brüt asgari ücret tutarında para cezası uygulanır ki, bu rakam 3 bin 577 lira.