Noyan Doğan

Tüm merak edilenler: 9 soruda Bağ-Kur’lulara ihya rehberi

3 Mayıs 2023
Kamuoyunda, durdurulan sigortalılık sürelerinin ihya edilmesi konusunda yanlış bir kanı hakim.

İhya, sadece borç yapılandırma kanunlarıyla yapılabilir sanılıyor. Peki, kimler ihyadan yararlanabilir, prim borçları hangi tutar üzerinden ödenir, EYT’liler uygun şartlarda ihya yapabilir mi, 2021 yılı öncesi sigortalılıkları durdurulan Bağ-Kur’lu EYT’liler ne yapacak?

İhya konusunda okuyuculardan; özellikle de Bağ-Kur’lulardan, çokça soru alıyorum. Kimileri, ne zaman ihya yapacaklarını soruyor, kimileri EYT’den emekli olup olmayacağını, kimileri de isteğe bağlı sigortalıların ihyadan yararlanıp yararlanamayacağını merak ediyor. Kamuoyunda, durdurulan sigortalılık sürelerinin ihya edilmesi konusunda yanlış bir kanı hakim. Zannediliyor ki, ihya, sadece borç yapılandırma kanunları ile yapılabilir. Peki, kimler ihyadan yararlanabilir, prim borçları hangi tutar üzerinden ödenir, EYT’liler uygun şartlarda ihya yapabilir mi, 2021 yılı öncesi sigortalılıkları durdurulan Bağ-Kurlu EYT’liler ne yapacak? İşte, ihya konusunda tüm merak edilenler.

1-İhya ne demek?

Önceden silinen ve dondurulan hizmet sürelerinin yeniden canlandırılmasına ihya deniliyor. Böylece kişiler, dondurulan hizmet sürelerini beklemeden canlandırarak emekli olabiliyor. Geçmişte prim borcunu ödemeyen Bağ-Kur’lulara 2008, 2015, 2018, 2020 ve 2021 yıllarında çıkarılan borç yapılandırma kanunları kapsamında borçlarını yapılandırma hakkı tanındı. Borçlarını ödemeyenlerin de sigortalılık süreleri donduruldu. Aynı kanunlarla borcu olanlara ihya imkânı da tanındı.

2- İhyadan kimler yararlanabilir?

Esnaflar, gelir vergisi mükellefi şirket ortakları, tarımda kendi hesabına çalışanlar gibi eski adıyla Bağ-Kur’lular yani, 4/B kapsamındaki sigortalılar yararlanabiliyor. İsteğe bağlı sigortalılıkta hizmet süresinin durdurulması diye bir durum olmadığından ihya işleminden isteğe bağlı sigortalılar yararlanamıyor.

3- Sigortalılık sürelerinin durdurulması ne demek?

Yazının Devamını Oku

Akkuyu Nükleer Santralı’nı kim, nasıl sigortaladı?

1 Mayıs 2023
TÜRKİYE’nin ilk nükleer santralı Akkuyu Nükleer Güç Santralı, taze nükleer yakıtın gelmesiyle, nükleer tesis statüsüne kavuştu.

Yapılacak testlerin ardından tesiste, ilk ünite devreye alınacak ve nükleer enerjiden elektrik üretimi gelecek yıl başlayacak. Dört reaktörden oluşan ve toplamda 4 bin 800 megavat saat kapasiteli Akkuyu NGS’nin, Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’unu karşılaması öngörülüyor.

Perşembe günü, Akkuyu Nükleer Santralı ilk nükleer yakıt gelme töreni düzenlendi. Dikkat ettim, santralın inşasına ne zaman başlandığından tutun da inşaatın hangi aşamada olduğu, ünitelerin ne zaman faaliyete geçeceği, yakıt çubuklarının nasıl kullanılacağı ve nasıl soğutulacağına kadar; özetle nükleer santrala ilişkin ne varsa konuşuldu, detaylı anlatıldı. Tek bir şey konuşulmadı, merak edilmedi; o da Akkuyu’nun sigortalanıp sigortalanmadığı. Oysa dünyada, nükleer santral dendi mi, ilk olarak sigortası, sigortasının neleri kapsadığı, teminatın yeterli olup olmadığı sorulur. Merak ettim ve sordum, soruşturdum. Sizinle de paylaşayım.

700 MİLYON EURO TEMİNAT

Hatırlayacaksınız, 2022’nin Mart ayında, Nükleer Düzenleme Kanunu çıktı. Kanuna göre de nükleer tesis kurup işletecekler ve nükleer enerji alanında faaliyet göstereceklere zorunlu sigorta uygulaması getirildi ki, Paris Sözleşmesi gereği bu düzenlemenin yapılması gerekiyordu. Yine düzenleme kapsamında Nükleer Sigorta Havuzu kurulup Hazine ve Maliye Bakanlığı iştiraki olan Türk Reasürans’ın işleticiliğini yürüttüğü Özel Riskler Yönetim Merkezi’nin (ÖRYM) sigorta teminatı sağlaması karara bağlandı. İşte, bu kapsamda, Türkiye’nin ilk nükleer santralı Akkuyu NGS, Özel Riskler Yönetim Merkezi tarafından 700 milyon Euro üzerinden sigortalandı. Yani, ÖRYM, Akkuya’ya, 700 milyon Euro nükleer sorumluluk riskleri için sigorta teminatı verdi.

ZARARI KİM KARŞILAYACAK?

Peki, sigorta neleri kapsıyor? Öncelikle şunu belirteyim, nükleer tesislerde meydana gelen hadiselerden sadece o nükleer tesisin işleteni sorumlu. Sorumluluğun tek şartı, zararın, ilgili nükleer tesiste meydana gelen bir kaza nedeniyle ortaya çıktığının ispat edilmesi. Nükleer tesiste meydana gelen olası bir kaza nedeniyle –ki, bu nükleer yakıttan, radyoaktif ürünlerden, nükleer maddeden kaynaklanabilir- oluşabilecek zararda, can kaybında, kişisel yaralanmalarda sigorta devreye girecek ve zararları karşılayacak. Nükleer zarar nedeniyle oluşabilecek maddi zarar da sigorta kapsamına alındı. Hatta oluşan çevre zararı ve bundan doğacak ekonomik kayıp da sigorta tarafından giderilecek.

Öğrendiğime göre, Türk Reasürans ve Özel Riskler Yönetim Merkezi, 1.5 yıldır Akkuyu NGS’yi sigortalamak için teknik çalışmalar yürütüyormuş. Taze nükleer yakıtın gelmesi ve NGS’nin nükleer tesis statüsüne kavuşması ile birlikte, Paris Sözleşmesi kapsamında, nükleer zararların sorumluluk risklerini kapsayacak şekilde ÖRYM; taze yakıtın Akkkuyu sahasında depolandığı andan itibaren reaktörlerin faaliyete geçeceği dönemi de kapsayacak şekilde detaylı sigorta poliçesini düzenledi.

 

Yazının Devamını Oku

Kamu ve özel sektör bir ay içinde alımlar yapacak: 234 bin yeni eleman aranıyor

27 Nisan 2023
Bir taraftan kamu, diğer taraftan özel sektör eleman alımı için kolları sıvadı.

Önümüzdeki bir ay içinde 234 binden fazla yeni istihdam yaratılacak. Bunun 106 bin 333’ü kamudan, 127 bin 878’i de özel sektörden kaynaklanıyor.

Son günlerde Sağlık Bakanlığı’ndan Hazine ve Maliye Bakanlığı’na, Adalet Bakanlığı’ndan Milli Savunma Bakanlığı’na kadar birçok bakanlık yeni memur alımı için duyuruya çıktı. Bunlarına arasında en fazla eleman alacak kurum Sağlık Bakanlığı. Bakanlık, 31 bin 600’ü sözleşmeli sağlık personeli, 10 bin 900’ü sürekli işçi olmak üzere 42 bin 500 yeni elaman alacağını açıkladı. Buna göre sağlık alanında görevlendirilmek üzere bin 530 ebe, bin 494 sağlık lisansiyeri, 798 sağlık teknisyeni ve 21 bin 709 sağlık teknikeri alınacak. Ayrıca 10 bin 900 de sürekli işçi istihdam edilecek. Sağlık Bakanlığı’nın personel alımında sona gelindi.

ADALET BAKANLIĞI’NA 22 BİN 43 KİŞİ

Personel alımı yapacak bir başka kurum ise Milli Savunma Bakanlığı. Subay, astsubay, devlet memuru, işçi, sözleşmeli er alımına yönelik çalışmaların sürdüren Kurum, toplamda 30 bin 62 personel alımı yapacak. Alıma ilişkin detaylar ise önümüzdeki günlerde netleşecek. Adalet Bakanlığı ise 22 bin 43 personel alımı için harekete geçti. Personel Genel Müdürlüğünde 10 bin 719, Ceza ve Tevkif Evleri’nde 10 bin 138, icra dairelerinde 700, merkez teşkilatta 486 olmak üzere 22 bin 43 kişi istihdam edilecek. Adalet Bakanlığı’nın personel alımı için başvurular başladı ve 11 Mayıs tarihinde son bulacak.

2 BİN 700 GELİR UZMANI

Bu dönemde personel alımı yapacak kurumlardan biri de Milli Eğitim Bakanlığı. Bakanlık, 4 bin büro personeli, 100 mühendis, 125 diyetisyen, 500 hemşire, 21 avukat olmak üzere toplam 5 bin sözleşmeli personel alacak ve öncelikli olarak afet bölgesindeki illerde görevlendirilecek. Hazine ve Maliye Bakanlığı ise yaptığı duyuru ile Gelir İdaresi Başkanlığı’na 50 devlet gelir uzmanı ve 2700 gelir uzmanı olmak üzere 2750 personel alımı yapacak.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ise hizmet kuruluşlarında görevlendirilmek üzere 2 bin 431 meslek ve destek personel alımı yapacak. Alınacak personel ise; avukat, büro personeli, sosyal çalışmacı, psikolog, çocuk gelişimcisi, fizyoterapist, diyetisyen, hemşire, sağlık personeli, öğretmen gibi yine yurt yönetim personeli, tekniker, teknisyen ve güvenlik görevlisi gibi personelden oluşacak. TÜBİTAK, DSİ de bu dönemde yeni personel alacak kurumlar arasında.

Yazının Devamını Oku

İşverene sigorta prim desteğinin detayları netleşti

26 Nisan 2023
Sosyal Güvenlik Destek Primi’ne EYT’li çalışanının istihdamını sürdüren işletmeler için 5 puanlık indirim geldi. Normal şartlarda emekli olduktan sonra çalışanların brüt maaşından toplam yüzde 32 prim kesintisi yapılır. Bunun; yüzde 7.5’i çalışanın, yüzde 24.5’i de işverenin hissesinden kaynaklanır. İşte EYT’de işverenler 5 puan indirimli prim ödeyecek. Peki bunun şartları ne olacak? İndirim nasıl uygulanacak? Başka kimler yararlanabilecek?

SOSYAL Güvenlik Kurumu (SGK) genelge yayımlayarak, EYT’den emekli olup da çalışmaya devam edeceklere yönelik uygulanacak 5 puanlık sigorta primi indiriminin detaylarını netleştirdi. Buna göre EYT’lileri çalıştıran işverenlere, Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) hissesinden 5 puanlık indirim uygulanacak. Peki hangi işverenler yararlanacak, indirim nasıl uygulanacak?

Detaya girmeden önce SGDP hakkında kısa bir bilgi vereyim. Emekli aylığı bağlanan ve çalışmaya devam edenlerin yaşlılık aylığı kesilmeden çalışabilmeleri için işverenden alınan prime, SGDP deniyor. Normal şartlarda emekli olduktan sonra çalışanların brüt maaşından toplam yüzde 32 prim kesintisi yapılır. Bunun; yüzde 7.5’i çalışanın, yüzde 24.5’i de işverenin hissesinden kaynaklanır. Yürürlüğe giren EYT düzenlemesiyle işverenlere sadece EYT çalışanlarına yönelik bir ayrıcalık yapılarak, yüzde 5’lik SGDP indiriminden yararlanma hakkı tanındı. SGK’da geçtiğimiz günlerde bir genelge yayımlayarak, SGDP indiriminin detaylarını netleştirdi; indirimden işverenlerin nasıl yararlanacağını da örnekleriyle anlattı. Madde madde paylaşayım.

SADECE EYT’LİLER İÇİN OLACAK

- EYT’den yararlanıp emekli olan kişiler aynı işyerinde çalışmaya devam etmeleri halinde, yani sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmaya başlamaları halinde; işverenler yüzde 5 oranında sosyal güvenlik destek primi indirimi hakkından yararlanacak. İşveren hissesi için uygulanacak bu 5 puanlık indirim Hazine tarafından karşılanacak.

- Emeklilik nedeniyle işten ayrılacak olan çalışanın ‘08-Emeklilik (yaşlılık) veya toptan ödeme nedeniyle’ kodu ile işten çıkışının gerçekleşmesi; emeklilik başvurusu sonrası yeniden çalışmaya başlayacak olan çalışanın, işyeri tarafından ‘Sosyal güvenlik destek primi’ sigortalılık kodu ile sigortalı işe giriş bildirgesi verilmesi gerekiyor.

- İşyerinin, 3 Mart 2023 tarihi ve sonrasında yaşlılık veya emekli aylığı talebi nedeniyle sigortalının işten ayrılış bildirgesinin verilmesi ve sigortalının işten ayrılış tarihini takip eden 30 gün içinde aynı işyerinden sosyal güvenlik destek primine tabi çalışmaya başlaması gerekiyor.

EV İŞLERİNDE ÇALIŞANI KAPSIYOR

Yazının Devamını Oku

Depremde ortaya çıktı: Konutlar 39 metrekare gösterilmiş

24 Nisan 2023
Kahramanmaraş merkezli deprem DASK kapsamında yapılan zorunlu deprem sigortasındaki acı gerçeği ortaya çıkardı. Maalesef, milyonlarca vatandaş, sigortaya az prim ödemek için konutunun bedelini düşük gösterdi; bunun bedeli de çok ağır oldu. Şimdilerde bu durumda olan konut sahipleri, DASK’tan az hasar aldıkları gerekçesiyle şikâyet üzerine şikâyet ediyor.

Konuyu açayım. Çünkü bu sorun sadece deprem bölgesine yönelik değil tüm DASK poliçeleri için geçerli. Açıkça söylemek gerekirse bu büyüklükte bir deprem olmasaydı bu sorun da ortaya çıkmayacaktı. Önce bir iki hususu hatırlatayım. Malum, DASK poliçesi olmadan elektrik ve su abonelik işlemleri yapılamıyor. Önce zorunlu deprem sigortasını yaptırıp, ibraz edeceksiniz; sonra elektrik ve suyunuzu bağlatacaksınız.

OLANLARA DASK BİLE ŞAŞIRDI

Yine malum, DASK poliçesi, tapu belgesi istenmeden, beyana tabi yapılıyor. Yani, vatandaş, nereden sigorta yaptıracaksa; oraya, konutunun kaç metrekare olduğunu beyan ediyor. Bu beyana göre de DASK’ın verdiği teminat tutarı, bunun karşılığında ödenecek prim tutarı otomatik belirleniyor. Örneğin, vatandaş, konutunu 100 metrekare olarak beyan ediyor, bunun karşılığında 301 bin TL teminat alıyor, 456 lira da prim ödüyor. Niye, beyana tabi? Sigortanın yapıldığı acentede ya da banka şubesinde vatandaşın tapu bilgisini kontrol edecek bir sistem yok da ondan. Kaldı ki, DASK sistemi kurgulanırken, kimsenin aklına, ‘ya vatandaş evinin metrekaresini düşük gösterirse’ diye bir düşünce de gelmemiş.

Ama zaman içinde alınan kararla, zorunlu deprem sigortasına ödenecek en düşük prim miktarı belirlenmiş. Bu rakam da 90 lira. Zorunlu deprem sigortasına ödenecek prim tutarı 90 liradan az olamıyor. Bu karar da daha çok, 1+1 konutlar veya bina içindeki küçük ofisler için alınmış. 90 liralık prim de 39 metrekare konutun sigorta bedeline denk geliyor. Örneğin, 40 metrekare bir konutunuza DASK yaptırdığınızda, deprem bölgesine göre değişmekle birlikte 117 bin lira sigorta teminatı alıyorsunuz, karşılığında da 90 lira prim ödüyorsunuz. Buraya kadar sorun yok, ancak deprem sonrasında yaşananlara DASK bile şaşırdı.

EVİN ÜÇTE BİRİ SİGORTALI

Depremde ortaya çıktı ki, bölgedeki zorunlu deprem sigortalı konutların neredeyse üçte biri, elektrik ve su abonelik işlemleri için düşük metrekare gösterilmiş. Yine ortaya çıktı ki, en düşük prim olan 90 lira ödemek için konutların üçte biri 39 metrekare olarak gösterilmiş. Özetle, şöyle olmuş. Vatandaş, elektrik idaresine gitmiş, bakmış ki DASK olmadan işlemini yapamıyor, en yakındaki sigorta yapan kimse ona müracaat edip, ‘bana ucuzundan DASK yap’ demiş, 90 lira ödemiş, 39 metrekarelik poliçesini almış, elektrik işini halletmiş. Ama bu arada da evinin üçte biri sigortalatmış.

İşte, şimdi o konutlar yıkıldı ve DASK, 39 metrekare üzerinden hasar ödemek durumunda kaldı. DASK’tan detayları öğrendim. Deprem bölgesindeki 120 metrekarelik konut, doğru beyan edilseydi; DASK, 362 bin lira teminat verecek ve karşılığında 285 lira prim alacaktı. Ancak elektrik, su aboneliği için konut 39 metrekare gösterildiğinden, DASK’a 90 lira ödenip, karşılığında da 117 bin lira teminat alınmış. Eğer depremzede gerçek beyanda bulunsaydı yıkılan konutu için DASK’dan 362 bin lira alacaktı, şimdi ise 117 bin lira aldı. İşte fark burada. Maalesef vatandaş, DASK’a 195 lira fazla prim ödememek için 245 bin lira teminattan oldu.

AZ HASARDA SORUN BÜYÜDÜ

Yazının Devamını Oku

EYT’linin yıllık izin hakkı değişir

20 Nisan 2023
Soru: EYT’li olarak emekli başvurumuzu yaptık, çıkış ve yeniden işbaşımız aynı işyerinde devam ediyor. Yaklaşık 22 yıldır aralıksız çalıştığımız aynı firmadan emekli olup devam edeceğiz. İşyerimiz bizimle yeni sözleşme yaptı ve yıllık izinlerimizin artık yeni sözleşmeye göre olacağını 14 gün izin hakkı kazanacağımı belirtiyorlar. Hangisi doğru, ne yapmalıyız? Serdar S.

Cevap: Eğer işyerinden tüm haklarınızı alarak, işe devam ediyorsanız, işveren ile yaptığınız yeni iş sözleşmesi kapsamında ilk kez işe giriyormuş gibi olacak ve izin süreniz 14 gün olacak. Ancak, haklarınızı almadan emekli olup, çalışmaya devam ediyorsanız o zaman 22 yıldır çalışıyormuş gibi 26 gün izin hakkınız olacak. Eğer 50 yaşın üzerindeyseniz, iş sözleşmeniz yeni de olsa 20 günden az izniniz olmaz.

EYT DESTEK PAKETİ BAŞVURULARI BAŞLADI

Soru: 55 yıllık bir aile şirketimiz var. 6-7 personelimiz EYT’li, giriş çıkışları yapıldı, çalışmaya devam edecekler. Tazminat ödemeleri için düşük faizli kredi bekliyoruz ama halen çıkmadı. Herkes tazminatı için çok bastırıyor. Ne zaman çıkar? Hülya M.

Cevap: EYT kapsamında emekli olacak çalışanların kıdem tazminatının ödenmesi için KGF destekli EYT destek paketine başvurular mart ayının sonunda başladı.  Denizbank, Garanti, Halkbank, Türkiye İş Bankası, Vakıfbank, Vakıf Katılım Bankası, Ziraat Bankası, Ziraat Katılım Bankası’na başvurulabiliyor. Kıdem tazminatı ödemeleri kredi veren tarafından doğrudan emekli olacak çalışanların hesabına yatırılacak.

BORÇLANMA EMEKLİ AYLIĞINIZI KISMİ ARTIRIR

Soru: 15.10.1994’te sigorta girişim var. 20 Kasım 1999-20 Temmuz 2000 arasında 8 ay kısa dönem askerliğim var. Toplamda 6.124 gün prim ödenmiş. EYT ile emekli oluyorum. Askerlik borçlanması yaparsam emekli maaşım artar mı? Askerlik borçlanmasını kısmi olarak yapabiliyor muyum? Murat Y.

Cevap: Askerlik borçlanması, borçlanma yapılacak döneme göre emekli maaşını nispeten etkiler. Özellikle tavandan borçlanma yapılması emekli aylığını artırır. 2000 yılı öncesi dönemde tavandan yapılan askerlik borçlanmasının emekli maaşına etkisi biraz daha yüksek olurken, 2000 sonrası yapılan borçlanmanın emekli aylığına etkisi sınırlı olur. Çalışma dönemlerinize göre yatırdığınız prim tutarı kapsamında askerlik borçlanmasının emekli aylığına etkisi 50 lira ile 120 lira arasında olur. Kısmi olarak askerlik borçlanması da yapabilirsiniz.

STAJ SİGORTA BAŞLANGICI SAYILMIYOR

Yazının Devamını Oku

Onlar da EYT’den yararlanacak

19 Nisan 2023
KAMUOYUNDA EYT ile ilgili yaygın bir yanlış anlama var. 3600 prim gün ile EYT’den emekli olunup, olunmayacağı merak konusu. Nitekim okuyuculardan, bu konuda çokça soru alıyorum. ‘SGK genelge yayınlamış, 3600 prim günle kısmi emekliler de EYT’den yararlanıyormuş’ şeklinde yanlış bir bilgi dolaşıyor.

Doğru, SGK genelge yayınladı ve genelgeye göre 3600 prim gün ile EYT’den emekli olunabiliyor ama bu haktan yararlanacak kesim farklı. Anlatayım...

Önceki yazılarımda da belirttim, bir kere daha hatırlatayım. İlk sigortalı olduğu tarih 8 Eylül 1999 öncesi olanlar EYT’den yararlanacak. SSK’lı kadın çalışanların 20, erkeklerin 25 çalışma yılını doldurmaları ve her iki kesimin de ilk sigortalı olduğu tarihe göre 5000 ila 5975 prim gününü tamamlamaları gerekiyor. Bağ-Kur’lu kadınlar 7.200, erkekler 9.000 prim günü doldurmaları halinde; kadın memurlar 7200 prim gün sayısını, erkek memurlar da 9000 prim günü tamamladıklarında EYT’den emekli olabilecek. EYT’nin şartları bunlar. Bu şartları yerine getirenler yaşa bakmadan emekli olabilecek.

TARIM İŞÇİLERİ

Bunların dışında EYT’den yararlanacak bir kesim daha var. Onlar da, tarım işçileri. İlk işe giriş tarihi 8 Eylül 1999 ve öncesinde olan tarım işçileri (2925 sayılı kanuna tabi), 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 prim ödeme gün koşulunu yerine getirmeleri şartıyla EYT’den emekli olabilecekler.

1984 tarihinde yapılan bir düzenlemeyle tarım işinde çalışanlara kendi istekleriyle sosyal sigorta kapsamına girme imkânı verilmişti. Tarım işinde çalışanlara, 15 yıllık sigortalılık süresi, 3600 prim gün sayısını doldurduklarında; kademeli yaşa göre emekli olma hakkı tanındı. Yaş şartı da kadınlarda 40 ila 54, erkeklerde 44 ila 58 olarak belirlendi. Sosyal güvenlik reformu ile 2008 yılında tarım SSK uygulaması son buldu. Ancak 2008 tarihinden önce tarım sigortası olanların geçen süre içinde herhangi bir çıkış yapmamaları halinde 3600 prim gün, 15 yıllık sigorta süresi ve kademeli yaş şartıyla emeklilik hakları devam etti.

KADIN ÇALIŞANLAR

İşte, EYT düzenlemesiyle bu kişilere de emeklilik hakkı tanındı. Buna göre 8 Eylül 1999 öncesi tarım sigortalı olanlar, 15 yıl sigortalılık sürelerini ve 3600 prim gün sayısını doldurmaları halinde yaş şartı aranmadan, EYT’den yararlanıp emekli olabilecek. Daha açık bir anlatımla, 8 Eylül 1999 öncesi tarım sigortalısı olan kadın çalışan –ki, tarım sigortası daha çok tarımda çalışan kadınların yaptırdığı bir sigortaydı- 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 prim günü doldursa bile 54 yaşında emekliliğe hak kazanıyordu. EYT’den yaş şartı kalktığı için emekli olabilecekler.

Yazının Devamını Oku

Deprem bölgesindeki sanayiciler isyanda

17 Nisan 2023
GEÇEN hafta sigorta sektörü temsilcileri ile Kahramanmaraş’taydım. Başta sanayiciler olmak üzere reel sektörün, özellikle sigortaya yönelik sorunlarını dinleme fırsatı buldum.

Açıkça dertliler. Nitekim bir süredir sadece Kahramanmaraş değil, deprem bölgesindeki diğer illerdeki iş dünyasından da benzer şikâyetler kulağıma geliyor. En son Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin, sesini duyuramamış olacak ki, sosyal medya hesabından, “Ödeme yapmamak için bahaneler üretmek yerine sigorta şirketlerini görevlerini yapmaya davet ediyorum” paylaşımını yaptı.

HASARLAR ÖDENMİYOR MU?

Deprem bölgesindeki sanayiciler iki konudan dertli. Birincisi, hasarlarının ödenmediğinden; ikincisi ise yeni sigorta yaptıramamaktan şikâyet ediyorlar. Öyle ki, kimi sanayiciler süresi dolan sigortaları yenilenmediği için üretime geçemediklerinden yakınıyor.

Peki, hasarlar ödenmiyor mu? Hem sanayicileri hem de sigortacıları dinledim. Şunu belirteyim, sigortacılar hasar ödemiyor diye bir şey söz konusu değil. Sanayi sigortalarına yönelik hasarların ödenmesi belirli bir süreç alıyor. Koca koca sanayi tesislerinden bahsediyoruz. Bina hasarı var, makine-teçhizat hasarı var, iş durması, kâr kaybı hasarları var. Sanayicileri anlıyorum, bir an önce paralarını almak istiyorlar. Sigortacıları da anlıyorum, gerekli incelemeleri yapmadan, ekspertiz çalışmalarını tamamlanmadan, poliçeleri incelemeden hasarları ödeyemiyorlar. Eğer sigortalar tamsa, eksik teminatlar yoksa hasar tespit çalışmaları tamamlandıkça ödeniyor.

MEĞER SORUN ÇOK BÜYÜKMÜŞ

Ama asıl sorun başka. Maalesef kimse bu büyüklükte bir deprem ve bu kadar büyük bir yıkım beklemediği için; ne sanayici yaptırdığı sigortaya bakmış, ne de sigortacı neyi sigortaladığına dikkat etmiş. Sanayici yıllardır sigortasını yaptırmış ama eksik mi değil mi, hangi teminatlar var hangileri yok; oralı olmamış. Sigortayı yapan da uyarmış mı, uyarmamış mı belli değil. Bir adım daha öteye gideyim, kimse kusura bakmasın, sigortayı satan da o işletmenin hangi teminatlara ihtiyacı olduğundan, sigortanın eksik olup olmadığından haber dar mı; bu bile tartışılır. Ne zaman ki deprem oldu, işin Hanya’sı Konya’sı ortaya çıktı. Deprem bölgesindeki birçok işletmede doğru risk analizi olmadan sigorta yapıldığı, poliçelerde doğru teminatlar olmadığı, poliçede gösterilen sigorta bedeli ile hasardaki sigorta değerinin düşük olduğu ortaya çıktı. Bir şey daha ortaya çıktı; o da sigorta primini az ödemek için eksik sigorta yaptırıldığı. Sigorta eksik teminatla yapıldığı için ödenen tazminat da eksik oluyor.

İşte bugün deprem bölgesindeki sanayiciler ile sigorta şirketleri arasında yaşanan tartışmanın ana nedeni bu. Şimdi, sanayici, ‘Ben yıllarca bugünler için sigorta yaptırdım, deprem oldu, öde kardeşim’ diye bağırıyor. Sigorta şirketi de, ‘Eksik sigorta yaptırmışsın, doğru teminatları almamışsın, primini almadığım teminatın tazminatını nasıl ödeyeyim?’ diye karşı çıkıyor. Hem sanayici hem de sigortacı suçlu. Sanayici suçlu, doğru sigorta yaptıracaksın; sigortacı suçlu, doğru sigorta satacaksın. Deprem bölgesinde yaşanan bu sorunun çözümü de yok. İş işten geçti.

SİGORTA BEDELLERİ ARTACAK

Yazının Devamını Oku