Kadın-erkek bütün Türk insanı, hiçbir davet beklemeden, seve seve topraklara vücudunu siper etmişti. Kırık dökük kanatlarla savaşan havacılarımız ise mahrumiyetin en acı koşulları içinde boğuşuyor, fakat istilacı kuvvetleri ezmekten ve parçalamaktan hali kalmıyordu. Bu şartlara rağmen kazanılan büyük zaferin sonunda milli ihtiyaçlar belirlendi ve yurdumuzun her yerine fabrikalar kurularak milli kalkınma yolları tutuldu.
Fakat milli havacılığımız adına ümitlerimiz hâlâ Türk’ten gayrı milletlerin endüstrilerine bağlıdır. Bizde ise her başarılı enerjiyi yıkmak ve parçalamak sanki teamül nevinden bir illettir bu yurtta!
Fakat unutmamak lazımdır ki Büyük Ata’nın yarattığı bir yurt ve bir cumhuriyet idaresi içinde yaşıyoruz. Ata’mızın şu sözü en güvenli kuvvetimizdir: ‘Ey Türk gençliliği, muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur.’ İşte bu söz için inanıyorum ki, Türk Cumhuriyet kültürü, bugün değilse bile yarın her imkânı hazırlayacak ve milliyet sevgisi bağını ve inkılap kültürünü kuracaktır.”
O İLLET HEP YAKAMIZDA
VECİHİ Hürkuş, Birinci Dünya Savaşı gibi Kurtuluş Savaşı’nda da önemli görevler yapar, düşman uşağını düşüren ilk pilot olur. Savaş sonrası adıyla anılan ilk sivil uçakları üretir. Ama düşmana diz çöktüren Vecihi Hürkuş, ülke içinde önüne çıkarılan engellerle hayal kırıklığı içinde, 1969 yılında 73 yaşındayken hayata gözlerini yumar.
Vecihi Hürkuş’un bıraktığı yerden başka bir kahraman, Nuri Demirağ bayrağı devralır. O da yakasını, siyaset ve bürokrasi kaynaklı, her başarılı enerjiyi yıkan ‘İLLET’TEN kurtaramaz.
Onu, uçak bombası üreten ve desteklenmediği için soba borusu üreticisi olarak ömrünü tamamlayan
17 Mart 2016 tarihli CHP MYK raporunun 149’uncu sayfasında bu yapılanma şöyle tarif edildi:
“Geçmiş dönemde uygulanmış Kılcaldamar Örgütlenme Modeli ve medya takip sistemi yeniden aktif hale getirildi, ayrıca medyada partimizle ilgili yazılı basında yer alan haberler yine bu sistem üzerinden taranarak yorumcu ve editörlere yönlendirmektedir.”
201’inci sayfasında da “...çeşitli mecralarda yapılanmalara gittik. Facebook ve Twitter gibi etkili sosyal ağlarda hesaplar oluşturduk...” denilmişti.
AKŞENER’E KÜFÜR BOMBARDIMANI
İşte o yapı büyüdü ve muhalif kesimleri yönlendiren 40 trol hesaplık bir linç aracına dönüştü.
Bu yapının kirli gücünü en son, 3 Mart günü Kılıçdaroğlu’nun adaylığına itiraz ederek 6’lı Masa’dan kalkan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e edilen ve insan onurunu hiç sayan küfürlerle gördük. Yapılanmanın detaylarını Yeni Şafak gazetesi yayınladı. Bugün de cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’ye yönelik linç kampanyalarını yürüten “Kılcaldamar Örgütlenme Sistemi” beş ayaktan oluşuyor.
Ağ kendi içerisinde “CHP’li Fenomenler”, “Destek Veren Fenomenler”, “CHP Algı Timleri”, “Sokak Röportajcıları” ve ‘Sosyal Medya Habercileri” olarak ayrı birimlere ayrılıyor.
Hızlı hareket etmek için de Genel Merkez’de CHP Bilgi ve İletişim Teknolojileri Birimi’nce kurulan
PKK/HDP’li Sırrı Sakık, Kemal Kılıçdaroğlu’na TBMM’de PKK/HDP’lileri ziyaret ettikten sonra bir çağrıda bulunarak, “Kılıçdaroğlu da açık ve net olarak önümüzdeki dönem ne yapacağını kamuoyu ile paylaşmalıdır. Kapalı kapılar ardında söylenenlerin, kamuoyuna da bunların deklare edilmesi gerekir” dedi.
Sakık aynı konuşmasında, “...Binlerce arkadaşımız içerde, on binlerce arkadaşımız sürgünde. Geri dönüş başlamalıdır cezaevinden, sürgünden, nerede olursa...” diyerek beklenti ve taleplerinden bir kısmını açıklamıştı.
PKK/HDP İLE AMAÇ BİRLİĞİ YAPIYOR
Kılıçdaroğlu kapalı kapılar arkasında pazarlık yaptı mı, yaptıysa bunlar nelerdir elbette önemli ama açıklamasa da PKK ve HDP-YSP’lilerin isteklerine hiç de uzak olmadığını gösterdi.
6-8 Ekim 2014’te Kobani bahanesiyle ayaklanma çağrısı yapan ve 51 kişinin ölümüne sebep olan PKK/HDP’nin Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın serbest kalması için kendisine oy verilmesini isteyen Kılıçdaroğlu, terör örgütü ve sözcülerinin taleplerine yakın duruyor.
Kılıçdaroğlu, PKK/HDP yönetiminden sadece cumhurbaşkanı seçilmek için oy desteği istemiyor, onlarla amaç birliği de yapmış görünüyor. Şimdi PKK/HDP’liler ne istiyor, Kemal Kılıçdaroğlu ne diyor, tek tek bakalım:
ÖZERKLİK
Terör örgütü PKK’nın yöneticileri, başta
Anadolu’nun işgal yıllarında Mustafa Kemal Atatürk liderliğinde Kurtuluş Savaşı sırasında bile düşman eli değmeyen TBMM, 15 Temmuz 2016 gecesi içimizdeki hain örgüt Fetullahçı Terör Örgütü elemanları tarafından kapatılmak istendi, sabaha karşı da F-16 bombalarıyla vuruldu.
Fetullahçı Terör Örgütü’ne yardım yataklık ettiği herkes tarafından bilinen kişiler, hem de Atatürk’ün kurduğu CHP ve sözde milliyetçi Meral Akşener’in partisi İYİ Parti listelerinden milletvekili olarak TBMM’ye girecekler.
FETÖ’CÜLER BOMBALADIKLARI TBMM’DE
Garabete ve utanca bakın; TBMM’yi bombalayan Fetullahçı Terör Örgütü ile bağlantılı kişiler TBMM’ye milletvekili olarak girecek; hem de Atatürkçü CHP ve milliyetçi İP listelerinden.
Artık sokaktaki yurttaşlar bile FETÖ ile bağlantılı adayların hangi partinin listesinde, hangi ilde, hangi seçim bölgesinde, kaçıncı sırada olduğunu biliyor.
Bu utanç, sebep olanlara yeter de artar bile.
Herkes bundan bahsediyor ama 15 Temmuz’dan sonra ara sıra alevlenen “FETÖ’nün siyasi ayağı” konusunu konuşanlar pek suskun...
40 yıllık terör örgütü PKK’nın siyasi ayağı HDP ile iş tutmaktan rahatsız olmayan CHP başta olmak üzere 6’lı Masa ortakları özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrası sürekli
Bir önce gün “Kürtler” başlıklı paylaşımında, terör örgütü PKK ve siyasi kolu HDP’yi eleştiren herkes için yaptığı “Kürtleri terörist ilan ediyorlar” diye provokatif ve saçma ama çok tehlikeli açıklamasından sonra “hep uyguladığı taktik gereği” gündemi değiştirmek için farklı bir konudan söz edeceğini düşündüm.
‘ALEVİ’ TARTIŞMASI YOKKEN...
Ama Kemal Kılıçdaroğlu, son derece yumuşak ve yapıcı görüntü vererek bu kez de Türkiye gündeminde hiç yeri olmayan, kardeşçesine yaşarken, birçok kez provokasyonlarla çatışma kaynağı haline getirilmek istenen Alevi-Sunni tartışmasını tetiklemek amacıyla “Alevi” başlıklı video açıklamasını paylaşmıştı.
Oysa seçime giderken hangi ankete bakarsanız bakın Türkiye’nin en önemli sorunları listelerinde başı ekonomik sorunları çekiyor, onu deprem, enflasyon, göçmenler, işsizlik, adalet, eğitim, dolar/altın, sağlık izliyordu.
Ama Kılıçdaroğlu, “Bir konuyu konuşmamız lazım” diyerek asla tartışma ve ayrılık konusu olmayan “Alevi” tartışmasını hem de kendisi üzerinden ortaya atıverdi.
HERKESİN BİLDİĞİ SIR
“Sevgili gençler. Bu seçimde ilk kez oy verecek sevgili gençler. Bu gece sizinle çok özel, çok hassas bir konuda konuşmamızın zamanı geldi” diye başladığı konuşmasında, herkesin bildiği ve saygı duyduğu inancını sanki ilk kez açıkladığı gizli bir bilgiymiş gibi paylaşan Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“İlk oyunu verecek olan sevgili evlatlarım, ben Aleviyim. Hak Muhammed Ali inancı ile yetişmiş samimi bir Müslümanım...
Dışarıdan hiçbir güç bunu yapamaz ama içeriden bu tehlike var...
Son birkaç yılda ortaya çıkan değişimden sonra Atatürk’ün kurduğu CHP’nin başında oturan ve Atatürkçü-Kuvayımiliyeci maskesi takmış Kılıçdaroğlu’nun seçim sürecinde yaptıkları ve açıklamaları sonucunda bunu yapabileceğini düşünüyordum.
Bir süredir PKK/HDP’lilerle yalnız seçime yönelik işbirliği değil, amaç birliği yaptığı görülen Kılıçdaroğlu’nun önceki gün “Kürtler” hakkındaki sözlerinden sonra artık bunu yapacağına ve bu tehlikeli yolda ilerlediğine inanıyorum.
Türkiye için PKK ve HDP tehdit, Kılıçdaroğlu ise gerçek bir tehlike.
ATATÜRK’ÜN PARTİSİ DEĞİL
Kılıçdaroğlu, 2021’de genel başkan olduktan sonra CHP’yi yavaş yavaş Atatürk’ün partisi olmaktan uzaklaştırdı. 2012’de FETÖ’cülerle karşılıklı ziyaretler, 17/25 Aralık 2013 sürecinde işbirliği ve 2014’te Birgül Ayman Güler’in açıkladığı gibi, seçimlerdeki destekten sonra partideki Atatürkçüler tek tek temizlendi, yerlerine Fetullahçı Terör Örgütü bağlantılı isimler geldi. Bugün partinin içinde ve milletvekili listelerinde Fetulahçı Terör Örgütü ve PKK sempatizanları cirit atıyor.
AKP’nin eski Başbakanı Davutoğlu ve Bakanı Ali Babacan ile bir masa etrafında oturması, hatta PKK/HDP ile işbirliği, iktidar olma hevesiyle yapılmış hesaplar olarak görülebilir.
Ama
PKK/HDP ile işbirliği yapan CHP’li Kılıçdaroğlu, “Demirtaş’ın suçu ne?” diye sorup duruyordu. Kılıçdaroğlu’nun iktidara gelirse serbest bırakacağını söylediği, Demirtaş’ın göğsünde şeref madalyası olarak taşıyacağını söylediği “SUÇLARI” da istenen “CEZA” tutarları da belli oldu.
Ayrıntıları mütalaada var, Kılıçdaroğlu isterse okuyabilir.
İŞTE SUÇ LİSTESİ
Ben, işlediği ve 6-8 Ekim 2014 arasındaki ayaklanma çağrısıyla sebep olduğu suçlar ile istenen cezaları, Demirtaş’ı savunan Kemal Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu ile CHP’liler için sıraladım:
1- Devletin birliğini, ülke bütünlüğünü bozma suçundan ağırlaştırılmış müebbet.
2- Adam öldürme suçundan 1 kez ağırlaştırılmış müebbet.
3- Çocuğa karşı canavarca his sevkiyle ve eziyet çektirerek öldürme suçundan 5 kez ağırlaştırılmış müebbet.
4-
Bir yıldan fazla seçimle ilgili değerlendirme ve çalışmalar yürüten terör örgütleri bu seçimleri devlet ve mevcut hükümetten kurtuluş süreci olarak lanse ediyorlar. Terörle mücadele ve istihbarat birimlerinin seçim süreciyle ilgili elde ettiği bilgi ve bazı değerlendirmeleri şöyle:
PKK/KCK TERÖR ÖRGÜTÜ
PKK/KCK terör örgütü 2023 seçimlerini çıkış yolu olarak görüyor. Bu süreçte PKK elebaşları Duran Kalkan, Cemil Bayık, Mustafa Karasu’nun “Üçüncü yol” konulu şeklindeki söylemleri karşılık buldu. Nitekim, 3. Yol İttifakı da denilen Emek ve Özgürlük İttifakı 24 Eylül 2022 tarihinde HDP öncülüğünde TİP, EMEP, TÖP, EHP ve SMF katılımı ile kuruldu. 24 Ocak 2023 tarihinde PKK elebaşı Duran Kalkan, “Hareket olarak, elimizden gelen her türlü mücadeleyi yürüteceğiz, her türlü desteği vereceğiz, onlarla biriz, beraberiz” açıklaması yapmıştı.
PKK’NIN STRATEJİSİ
PKK ve işbirliği yapan örgütler bu bağlamda; depremde merkezi yönetimin yetersiz kaldığı, taraflı davrandığı kara propagandasına devam ediyorlar. 1 Mayıs’a giden süreçte siyasi ve toplumsal taban kışkırtılarak tekrar canlandırılmaya çalışılıyor. Demokratik özerklik stratejisine dönülmesi gerektiği işleniyor. Uluslararası aktörleri de devreye sokarak devlet ve hükümeti Öcalan ve örgütle müzakereye yönlendirmeye çalışıyor. İç ve dış kamuoyunda Öcalan’ın serbest bırakılması gündemi oluşturuluyor.
PKK’NIN MUHTEMEL EYLEMLERİ
Bununla birlikte; örgüte muhalif kesimleri sindirmek amaçlı eylem ve faaliyetler gerçekleştirilerek PKK’nın siyasi kolu olan HDP yerine seçime girilecek YSP’ye oy verilmesi yönünde baskı yapılmaya çalışılıyor.
- Sözde ateşkes ilan etmesine rağmen diğer partilerin mitinglerine/adaylarına/konvoylarına/binalarına yönelik sabotaj, suikast, bombalı, silahlı saldırı yapması bekleniyor.