×
Liseyi okumak için Muğla Dalaman'dan İstanbul'a Vefa Lisesi'ne gelmiştim.
Aile ve memleket özlemi o kadar çoktu ki...
Her tenefüste okulun giriş salonundaki kabartma Türkiye haritasının başına gider sol alt köşeye gözlerime diker, Dalaman yazan yere bakardım dakikalarca.
Hayallere dalardım.
Az sonra önüme çıkan dilencileri görünce, atık toplayıp para kazanmaya çalışanlara saygım daha da artar.
İçimden hep onları kutlarım.
Bu atıklar geri dönüşüm yoluyla tekrar ekonomiye kazandırılıyor.
Geleneksel cübbeyle gördüğünüz Salih Gaygusuz, dünyanın ilk yazılı anayasası olan Magna Carta'nın kaleme alındığı Londra'nın 150 bin nüfuslu tarihi St.Albans ilçesinin belediye başkanı.
Kentte, Türk nüfusu yok denecek kadar az.
O yine de, 2015 yılındaki seçimden zaferle çıkmayı başarmış.
Haberi yine Anadolu Ajansı geçmişti.
O zaman çalıştığım gazetedeki köşemde bu anıtı yazmıştım.
Aradan bunca yıl geçti.
Ajans, Halkapınar Kaymakamı Erdal Çetinbaş'ın anıtın dünyaya tanıtılacağını söylediğini yine haber yaptı.
Belediyenin ilk uygulaması olan Yıldırımbeyazıt Semt Pazarı’ndan yılda 750 konutun ihtiyacına denk gelen 1 milyon kilovatsaat elektrik enerjisi üretilmesi ve 400 bin lira gelir elde edilmesi hedefleniyormuş.
Zaten semt pazarları daha yapılırken sadece haftada bir gün alışveriş yapılabilen alanlar olarak değil, çok fonksiyonlu olarak düşünülmüş.
Başkan Memduh Büyükkılıç, pazar yerlerinin ücretsiz kablosuz internet hizmeti sunulması nedeniyle gençlerin, çocukların, yetişkinlerin bir anlamda buluşma noktası olduğunu, aynı zamanda pazar kurulmadığı günlerde güvenli bir otopark hizmeti verdiğini söylüyor.
Yıldırımbeyazıt Semt Pazarı’nın üstünde 7 bin 200 metrekarelik alanda 750 kilovatsaatlik güneş enerjisi santrali kurulmuş.
İstanbul Boğaziçi Üniversitesi ise bu iyilerin başında geliyor.
Boğaziçi niçin tercihlerin başında... Kimimiz “Eğitim kalitesi çok yüksek, mezunları kolay iş buluyor”, kimimiz de “Okulun Boğaz manzarasına bayılmış, çimlerde oturmayı, sohbet etmeyi düşlemiştir” diyebilir...
Okuyan memnun, okuyup bitirenler daha da memnun.
Endemik bir bitki siyah gül. Başka yerde yetişmiyor. Fidan alıp götürseniz bile aynı renk olmuyor. Gül, Halfeti’nin havasından, suyundan, toprağından etkileniyor.
Siyah gülü dizi nedeniyle Türkiye yeni duydu. Şanlıurfa’da yetiştirilmeye başlanan mavi gülü DHA muhabiri Ömer Pınar’ın bu hafta gönderdiği haberden öğrendim.
Kentte bu yıl 3'üncüsü düzenlenen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nın gözdesi Mone Tarım olmuş. 170 firmanın katıldığı ve 4 gün süren fuarda stand açan firmanın ürettiği birbirinden güzel güller vatandaşların beğenisine sunulmuş.
Firma 2007 yılında kurulmuş. 22,5 dönüm serada modern yetiştirme teknikleriyle topraksız tarımda üretim yapıyormuş. Dönemsel olarak 25 ile 40 işçinin çalıştığı seralarda kış aylarında 3 bin-5 bin dal, yaz aylarında ise 10 bin dala varan kesimler yapılıyormuş.
“Keşke” dedim, siyasi partiler belediye başkanlarını veya başkanlığa aday olmayı düşünenleri buraya getirip, bir kent nasıl düzenlenir diye örnek olarak gösterseler. Dün Twitter’da dolaşırken, yandaki fotoğrafı gördüm.
Alaattin Çağıl paylaştığı fotoğrafın altına, “Ülkemizde Eskişehir diye bir yer var. Parkta otururken yanınızda kütüphane bulabileceğiniz bir şehir” yazmış. "Ne güzel bir uygulama" dememe kalmadı, İHA’nın iki gün önce geçtiği, “Karaman Belediyesi Kent Konseyi koordinasyonunda başlatılan ‘Her Durağa Bir Kitaplık’ projesi hayata geçirildi” haberini hatırladım.
KEŞKE HER YERE YAYILSA
Haber şöyle devam ediyor:
“Karaman'da sosyal sorumluluk projelerine ara vermeden devam eden Kent Konseyi, örnek bir projeye daha imza attı. Kent Konseyi koordinasyonunda Karaman Belediyesi otobüs duraklarına kitaplık kurdu. Türk Dil Parkı yanında bulunan kitaplığa, Belediye Başkanı Ertuğrul Çalışkan ve Kent Konseyi Başkanı Ali Konukseven ilk kitapları koydu. ”Nasıl, güzel bir uygulama değil mi? Konukseven yaptığı konuşmada çağrı da yapıyor:
“Vatandaşlarımız evlerinde bulunan kitapları bu kitaplıklarımızda değerlendirmemiz için bize bağışta bulunabilirler.
”Başkan Çalışkan da konuşmasında projeyi hayata geçiren kent konseyine teşekkür etmiş. Ben ikisine de teşekkür ediyorum yaptıkları için.İlk etapta şehir merkezinde 13 durağa kurulan kitaplıklar önümüzdeki günlerde şehrin genelinde yaygınlaştırılacakmış. Bu yazıyı okuyanlara da bir çağrıda bulunuyorum. Siz de lütfen Karaman Belediye Başkanlığı’na kitap gönderin. Gönderin ki, iyi iş yapanlar umutlansın.“Yalnız değilmişiz, iyi şey yapanlar fark ediliyormuş” desinler. Ben seçtiğim bazı kitapları (Karaman Belediye Başkanlığı otobüs duraklarına kitaplık projesi KARAMAN) adresine yolladım bile… Sıra sizde.