Necdet Doğan

Okulunuzun bahçesinde mendil kapmaca oyun alanı var mıydı

7 Mart 2016
Adana'dan gelen haberi okuyunca çok sevindim.

Adana'da, haklarında kamuya yararlı bir işte ücretsiz olarak çalıştırılmasına karar verilen, cezalarının son bir yılı denetimli serbestlik tedbirine çevrilen yedi hükümlü, kentteki bazı ilk ve ortaokulların bahçesine "sek sek", "yağ satarım bal satarım", "köşe kapmaca", "yakan top", "üç taş", "tombik", "labirent" ve "mendil kapmaca" gibi oyun alanlarının saha çizimini yapmış.

Öğrenciler, okul bahçesinde geçirecekleri boş vakitlerinde geleneksel oyunları oynayarak eğlenceli dakikalar yaşasınlar diye.

TOPLUMA KAZANDIRMAK İÇİN

Okullardan gelecek talep doğrultusunda Adana Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ile irtibata geçilerek hükümlülerin topluma kazandırılmaları sürecini hızlandırmak amacıyla oyun saha çizimi çalışmalarına devam edebileceği bildiriliyor.

Uygulama sadece Adana'da değil başka illerde de yapılıyormuş. Şimdi kendi okul günlerinizi düşünün. Böyle bir okul bahçeniz olmasını istemez miydiniz?
Düşünen, yapan sağolsun.

GÖNÜLLÜ RESSAM OKULLARIN DUVARLARINA HAYAT VERİYOR

Yazının Devamını Oku

Damdan düşenin halinden damdan düşen anlarmış

7 Mart 2016
Geçen iki haftayı hastane odasında geçirdim. Bu sırada aynı hastalık nedeniyle ameliyat olmuş bir ağabeyin telefonda söyledikleri, önerileri aklıma çok yatınca, bana Nasrettin Hoca’nın deyişini hatırlattı. "Evet, Necdet’ciğim, hoca bana doktor değil, damdan düşen birini bulun derken bunu kast ediyordu. Ben de yaşadığım için seni iyi anlıyorum" dedi. 

Bugün sizlere iyi şeylerden bahsetmek istiyorum. Hastane diye başlayınca nasıl iyi olacak demeyin. Ajanslardan her gün binlerce haber geliyor. Biz gazeteciler genellikle “felaket” haberlerini severiz. Cinayet, kaza, kan olunca sayfalarımızı hemen açarız. 

ÖZEL HABER KAYNAKLARIM YOK  

Ama keşke arada görüp geçtiğimiz belki meraktan okuduğumuz haberleri sizlerle de paylaşsak. Amacım, bu köşede bu tür haberlere yer vermek. Özel haber kaynaklarım yok. Hepsini ajans muhabiri gazeteci arkadaşlarım bulup gönderiyor. Ben onlardan seçtiklerimi “Gözucuyla” adını verdiğim bu köşede sizlere aktarmak istiyorum. 

Hastane deyince en büyük sorunlardan biri yatmak. Bir süre sonra o yatak batıyor. Ayaklarınız uyuşuyor. Bir yandan bir yana dönmek sorun oluyor. Ayaktayken gelip yatmak bile sorun. Hasta bakıcılar ve hemşireler bazı teknikler geliştirmiş. Elinizi şuraya koyun, şuraya dönün şöyle yapın diye tarif ediyorlar. Yetmezse çarşafın iki ucundan tutup sizi yerleştiriyorlar. Zar zor kendinize rahat edeceğiniz bir pozisyonu buluyorsunuz.

Yazının Devamını Oku