Adana'da, haklarında kamuya yararlı bir işte ücretsiz olarak çalıştırılmasına karar verilen, cezalarının son bir yılı denetimli serbestlik tedbirine çevrilen yedi hükümlü, kentteki bazı ilk ve ortaokulların bahçesine "sek sek", "yağ satarım bal satarım", "köşe kapmaca", "yakan top", "üç taş", "tombik", "labirent" ve "mendil kapmaca" gibi oyun alanlarının saha çizimini yapmış.
Öğrenciler, okul bahçesinde geçirecekleri boş vakitlerinde geleneksel oyunları oynayarak eğlenceli dakikalar yaşasınlar diye.
TOPLUMA KAZANDIRMAK İÇİN
Okullardan gelecek talep doğrultusunda Adana Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ile irtibata geçilerek hükümlülerin topluma kazandırılmaları sürecini hızlandırmak amacıyla oyun saha çizimi çalışmalarına devam edebileceği bildiriliyor.
Uygulama sadece Adana'da değil başka illerde de yapılıyormuş. Şimdi kendi okul günlerinizi düşünün. Böyle bir okul bahçeniz olmasını istemez miydiniz?
Düşünen, yapan sağolsun.
GÖNÜLLÜ RESSAM OKULLARIN DUVARLARINA HAYAT VERİYOR
Bugün sizlere iyi şeylerden bahsetmek istiyorum. Hastane diye başlayınca nasıl iyi olacak demeyin. Ajanslardan her gün binlerce haber geliyor. Biz gazeteciler genellikle “felaket” haberlerini severiz. Cinayet, kaza, kan olunca sayfalarımızı hemen açarız.
ÖZEL HABER KAYNAKLARIM YOK
Ama keşke arada görüp geçtiğimiz belki meraktan okuduğumuz haberleri sizlerle de paylaşsak. Amacım, bu köşede bu tür haberlere yer vermek. Özel haber kaynaklarım yok. Hepsini ajans muhabiri gazeteci arkadaşlarım bulup gönderiyor. Ben onlardan seçtiklerimi “Gözucuyla” adını verdiğim bu köşede sizlere aktarmak istiyorum.
Hastane deyince en büyük sorunlardan biri yatmak. Bir süre sonra o yatak batıyor. Ayaklarınız uyuşuyor. Bir yandan bir yana dönmek sorun oluyor. Ayaktayken gelip yatmak bile sorun. Hasta bakıcılar ve hemşireler bazı teknikler geliştirmiş. Elinizi şuraya koyun, şuraya dönün şöyle yapın diye tarif ediyorlar. Yetmezse çarşafın iki ucundan tutup sizi yerleştiriyorlar. Zar zor kendinize rahat edeceğiniz bir pozisyonu buluyorsunuz.