Paylaş
Endemik bir bitki siyah gül. Başka yerde yetişmiyor. Fidan alıp götürseniz bile aynı renk olmuyor. Gül, Halfeti’nin havasından, suyundan, toprağından etkileniyor.
Siyah gülü dizi nedeniyle Türkiye yeni duydu. Şanlıurfa’da yetiştirilmeye başlanan mavi gülü DHA muhabiri Ömer Pınar’ın bu hafta gönderdiği haberden öğrendim.
Kentte bu yıl 3'üncüsü düzenlenen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nın gözdesi Mone Tarım olmuş. 170 firmanın katıldığı ve 4 gün süren fuarda stand açan firmanın ürettiği birbirinden güzel güller vatandaşların beğenisine sunulmuş.
Firma 2007 yılında kurulmuş. 22,5 dönüm serada modern yetiştirme teknikleriyle topraksız tarımda üretim yapıyormuş. Dönemsel olarak 25 ile 40 işçinin çalıştığı seralarda kış aylarında 3 bin-5 bin dal, yaz aylarında ise 10 bin dala varan kesimler yapılıyormuş.
Firma yetkilisi Ziraat Mühendisi Serhan Işıkan “İthal gül kalitesinde ürün yetiştirip onları tüm Türkiye pazarına ulaştırabiliyoruz” diyor. Bu da ithalatın azalması ve ülke ekonomisine katkı sağlamak demek.
Firma bu aşamaya gelmek için araştırma-geliştirmeye (AR-GE) büyük önem vermiş. TÜBİTAK'ın desteğiyle iki proje başlatmışlar. Önce göz aşısı tekniğinden farklı bir yöntemle daha kısa sürede fidan üretmeyi başarmışlar. İkinci projede Atılım Üniversitesi ile ortaklığa gidilmiş. Üniversite seralarda gül kesme işini yapabilen ‘Gülderen Robot' geliştirilmiş. Üretilen robot gülün kesim formunu, kesim noktasını algılayıp öyle kesiyormuş. Şimdi bu robotun sera ortamına uyumu ve sera içinde rahatça dolaşabilmesi düzenleniyormuş.
Firma Halfeti'nin siyah gülünü de kesme gül formuna getirerek piyasaya sunmaya çalışıyormuş. Bir gün çiçekçinizden siyah gül satın alırsanız, bu yazıyı hatırlamanız, "Ben bunu bir yerde okumuştum" demeniz yeter.
Bu köşede yazdığım 4. yazı bu. Seçtiğim iyi haberlerde hep eğitim-bilim-akıl-fikir konularına ağırlık verdim. Çünkü geleceğin bu yoldan yürümekte olduğuna inanıyorum. Bu haberde de girişimcilerin üniversite ile işbirliğini görmek beni çok mutlu etti.
Kendi hikaye kitaplarını yazan çocuklar
Kızım küçükken, uyumadan önce ona masal kitabı okurdum. Masalın gidişatında kahramanın nasıl davranacağını ona seçtirirdim. Hayal gücü gelişsin isterdim. Onun için bizim masallar hep farklıydı.
İHA’nın geçtiği “Sivas Bilim ve Sanat Merkezi, (BİLSEM) Yaratıcı Drama Grubu öğrencileri kendi hikaye kitaplarını hazırlıyor” haberini görünce o günleri hatırladım.
9-12 yaş grubunda 9 öğrencinin oluşturduğu drama grubu, kendi hayali kahramanlarıyla kendi kurguladıkları hikayeleri yazıyormuş. Hikayelerini yazarken aynı zamanda hikayede geçen kahramanları da tasarlayan öğrenciler, daha sonraki çalışmalarında ise kahramanlarının oyuncaklarını da yapmayı planlıyormuş.
Drama eğitmeni, okulda yapılan faaliyetleri anlatırken şöyle demiş: “Çocuklar yaşadığımız dünyayı yetişkinlerle birlikte paylaşmaktadır. Biz eğitimciler çocukların; yaşadıkları dünyada algılama düzeyi yüksek, üreten, geliştiren, kendini iyi ifade edebilen bireyler yetiştirmek için çalışmalar yapmaktayız. Drama ortamlarında farklılıklarını bir araya getiren öğrenciler, drama yöntemi sayesinde farklı bakış açıları kazanarak, kendilerini daha iyi ifade edebilen bireyler olma yolunda kararlılıkla ilerlemektedirler.”
Hocam, sağ olun. İyi ki varsınız. O çocuklarımızdaki farkı büyüdüklerinde göreceğimizden eminim.
Kayseri Kocasinan 3D görüntüleniyor
İnternetten sonra her şey nasıl değişti. Aç bilgisayarı... Aç akıllı cep telefonunu... Bağlan internete... İki tıkla dünya önünde... İster oyun oyna, ister aradığın bilgiye ulaş...
Kayseri Kocasinan Belediyesi teknolojik gelişmeleri belediyecilik hizmetlerinde kullanma iddiasında. İyi de yapıyorlar.
Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, cadde ve sokak ölçümleri için 3D panoramik fotoğraflama ve Lidar teknolojisi kullandıklarını söylüyor.
Otomobil üzerine monte edilerek kullanılan ve Geomobis adı verilen cihaz Kocasinan sokaklarında dolaşmaya, çekim yapmaya başlamış. Elde edilen veriler, Kocasinan Belediyesi Coğrafi Bilgi Sistemi’ne entegre edilecekmiş.
Başkan şöyle diyor: “Bu sistemle birlikte, çalışma yapılan bölgede yer alan ağaçlar, tabelalar, inşaat çalışmaları, evler ve çevredeki diğer nesnelerin konumu, ölçüleri gibi veriler elde ederek görüntü içindeki tüm ağaçlar, elektrik direkleri, banklar, reklam tabelaları, billboardlar, alt yapı unsurları, bina sayımları, bina durumları, trafik işaretleri, trafik lambaları, totemler, bozuk asfalt ve bordür tespiti, kaldırım genişliği, yol genişliği, yol çizgileri, yaya geçidi çizgilerinin durumu tespiti, sayımı, koordinat belirlenmesi gibi uygulamaları belediyemiz bünyesinde gerçekleştirebiliyoruz.” Yani her şey kayıt altına alınıyor.
Başkan devam ediyor: “Elde edilen görüntülerden şehir siluetini görerek, sahaya çıkan ekip sayımızı ve operasyon maliyetlerini azaltmayı amaçlıyoruz. Ayrıca yapmış olduğumuz çalışmalardan elde ettiğimiz yüksek çözünürlüklü cadde ve sokak fotoğrafları vatandaşlarımızın hizmetine sunulacak.”
MOBESE kameralarına yansıyan trafik kazası görüntülerini veya cinayet failinin son görüntüsünü izlemekten daha iyi bir iş olacağı kesin.
Herkesin iyi haberler alması dileğiyle...
Paylaş