Paylaş
Belediyenin ilk uygulaması olan Yıldırımbeyazıt Semt Pazarı’ndan yılda 750 konutun ihtiyacına denk gelen 1 milyon kilovatsaat elektrik enerjisi üretilmesi ve 400 bin lira gelir elde edilmesi hedefleniyormuş.
Zaten semt pazarları daha yapılırken sadece haftada bir gün alışveriş yapılabilen alanlar olarak değil, çok fonksiyonlu olarak düşünülmüş.
Başkan Memduh Büyükkılıç, pazar yerlerinin ücretsiz kablosuz internet hizmeti sunulması nedeniyle gençlerin, çocukların, yetişkinlerin bir anlamda buluşma noktası olduğunu, aynı zamanda pazar kurulmadığı günlerde güvenli bir otopark hizmeti verdiğini söylüyor.
Yıldırımbeyazıt Semt Pazarı’nın üstünde 7 bin 200 metrekarelik alanda 750 kilovatsaatlik güneş enerjisi santrali kurulmuş.
Her biri 250 vatlık 3 bin panel yerleştirilmiş.
Buradan kışın günde ortalama 3 bin 300 kilovatsaat elektrik enerjisi üretiliyormuş.
Yazın bunun 4 bin 500 kilovatsaate kadar çıkması bekleniyor.
Üretilen enerjinin bir bölümü pazar yerinin aydınlatma ve diğer ihtiyaçları için kullanılıyor, geri kalan kısmı da Kayseri ve Civarı Elektrik Şirketi’ne satılıyormuş.
Santral 1 milyon 800 bin lira mal olmuş. Yaklaşık 5 yıl içinde kendisini amorti edecekmiş.
Büyükkılıç, işin ekonomik getirisinden çok, hem yenilenebilir enerjiyi hem de çevreci anlayışı önemseyen bir yaklaşım içinde olmaya çalıştıklarını aktarmış. Başkan, '"Projenin bir çok kente örnek olacağına, atıl alanların çok verimli şekilde değerlendirilmesine imkân tanıyacağına inanıyoruz" diyor.
Başkan, kullanılan panellerin tamamının yerli olduğunu belirtiyor ve ekliyor:
“Mimarsinan Organize Sanayi’nde özel sektörün ürettiği panelleri kullanarak yerli üreticiyi desteklemiş olduk. Sermayenin yurt içinde kalmasını sağladık. Bu çalışmayı 5 pazar yerinde daha hayata geçireceğiz. Yıllardır boş duran, atıl bekleyen pazar yerinin üzerini panellerle donatmış olduk. Altını ayrı üstünü ayrı değerlendiriyoruz. Güneş nimetinden her yönüyle faydalanmanın yollarını arıyoruz.”
Çevreye zarar vereceğine inanılan hidroelektrik santrallerine (HES) karşı çıkmak için protesto gösterileri yapan çevrecileri saygıyla anıyorum.
Onların uğradığı polis şiddeti haberlerini çok okumuş, üzülmüşsünüzdür.
Güneş paneli haberlerini okuduğunuz zaman kendinizi daha iyi hissetmiş olmalısınız.
Ben mutlu oldum.
TÜBİTAK verimli ve uzun
ömürlü güneş paneli üretti
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Malzeme Enstitüsü’nce Türkiye’de ilk defa yüzde 16.5 verim sağlayan, kullanım ömrü 25 yıl olan fotovoltaik güneş paneli geliştirilmiş.
Bu, panelin yüzeyine gelen güneş ışığının yüzde 16.5’ini elektrik enerjisine dönüştürmesi demekmiş.
Uzun zamandır fotovoltaik teknoloji saatlerde, hesap makinelerinde kullanılıyormuş.
Dünyada güneş panellerinde de kullanılan teknoloji Kocaeli'de geliştirilmiş.
Anadolu Ajansı muhabirinin gönderdiği bu haberi okuyunca hemen aklıma Kayseri'deki paneller geldi.
Amacım iki iyi şeyi buluşturmak.
Biri kurmuş, kurmaya devam edecek.
İkincisi kullanılan bir şeyi geliştirilmiş.
İkisi bir araya gelse, üretilen iyi bir şey hemen hayata geçirilse.
Enstitüde başuzman olarak görev yapan Doç. Dr. Alp Osman Kodolbaş şöyle diyor:
“Bizim geliştirdiğimiz panel yüzde 16.5 verim sağlıyor ve kullanım ömrü 25 yıl. Bu, Türkiye için oldukça yüksek bir oran. Bir panel, ortalama aydınlanan bir şehirde bir gün içerisinde 1.2-1.5 kilovatsaat enerji üretebilir. Maliyeti, en kuzeydoğudaki illerimizde yaklaşık olarak 6 yıl, güneydoğuda ise 3-4 yılda karşılanabilir. Paneli yüzde 20 verimliliğe çıkarmaya çalışıyoruz. Panellerde en önemli konulardan biri de bina entegrasyonu. Eğer yüksek verimli panel kullanırsanız duvar ya da çatıya monte edilen daha küçük sayıdaki panelden daha fazla enerji elde etmek mümkündür.”
Kayseri maliyeti 5 yılda karşılamayı öngörüyordu.
Kocaeli 3-4 yılda diyor.
Bu bile buluşup görüşmeniz için bir neden.
Sayın hocam, sayın belediye başkanı…
Buyrun görüşün.
En iyisini bulun.
Öteki belediyelere, bu işi yapmak isteyenlere örnek olun.
Güneşiniz de bol olsun.
‘Bisikletçi anne’nin gönül zenginliği
çocukların mutluluğu
Konya, Türkiye’de bisiklet sayısı en çok olan kenttir.
Bu nedenle bisiklet burada hayatın bir parçası.
İstanbul’da yaşarken evi yanınca 25 yıl önce Konya’ya göç eden Hatice Aydınlı, eşi çalışamayınca bisiklet tamirciliği yapmak üzere kolları sıvamış.
Hayatı hep yoklukla geçen, sosyal güvencesi olmayan şimdi 50 yaşındaki Hatice Aydınlı, küçük bir dükkânın kazancıyla 5 kızını büyütmüş.
Aydınlı, Suriyeliler’in yoğun olarak yaşadığı Sahibiata Mahallesi’nde küçük bir bisikletçi dükkânına tamir için gelen parası olmayanları da, “Yeter ki çocukların yüzü gülsün” diye geri çevirmiyormuş.
Gösterdiği sevgi ve ilgi sayesinde herkesin “bisikletçi annesi” olan Aydınlı, yaşam mücadelesi ile çevresinde örnek olarak gösteriliyormuş.
Aydınlı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla verdiği resepsiyona da davet üzerine gitmiş.
Keşke böyle insanlar çok olsa.
Bugün çevreye baktık.
Bu haberleri gördük.
Herkesin her zaman iyi haberler alması dileğiyle...
Paylaş