Juno’nun araştırmalarının hem Jüpiter’le ilgili sorulara cevap üretmesi hem de Güneş Sistemi’nde ve dahi diğer sistemlerdeki gezegenlerin nasıl oluştuklarına cevap üretmesi bekleniyor; çok önemli bir hadise yani.
Peki bu önemli hadisenin memleketimize yansıması nasıl oldu derseniz...
İSTER GÜL İSTER AĞLA
Ben anlatayım, güler misiniz ağlar mısınız siz karar verin...
Ancak gönlümün asıl sahibi geçen cumartesi başlayan Tour De France (Fransa Bisiklet Turu) veya kısaca Le Tour (Lö Tur)...
Bisiklete binmeyi bilmeyen birinin 23 güne yayılan bir bisiklet yarışı için heyecanlanmasının tuhaf veya komik bulunmasına alışığım.
SIKILMAK MI? O NE?
Umurumda da değil zaten... Otomobile binmeyi bilmem ve Formula 1 seyrederim, kayak üstünde ne kadar ayakta durabileceğim şüphelidir ama kış sporlarına meftunum, denize çivileme atlarım ama olimpiyatlarda kule atlayışlarını sektirdiğim görülmemiştir.
Adını günümüze kadar ulaştıran asıl şöhretini ise tatlı üslubuyla kaleme aldığı, rahmetli Profesör Kâzım Arısan ile Duygu Arısan Günay’ın mükemmel şekilde sadeleştirdikleri kitabına borçludur.
Daha önce de “bayram zamanlarında” andığım “Osmanlı Âdet, Merasim ve Tabirleri” kitabı, Osmanlı’nın son dönemlerinin günlük hayatına ışık tutan iki kıymetli eserden biridir. Diğeri de elbette Balıkhane Nazırı Ali Rıza Bey’in “Eski Zamanlarda İstanbul Hayatı”; merak eden olur diye not düşeyim...
MİSAFİRLİKLE İMTİHAN
1980’lerin hemen başları, hap kadarız... 12 Eylül’ün dümdüz ettiği ülke atmosferinde rock’çı olmaya çalışan ama yolunu bulmakta zorlanan çocuklarız.
Tek televizyon kanalı TRT’nin konjonktüre abanarak dayadığı berbat “Türkiye’m, Türkiye’m cennetim” şarkısını “Türkiye’m Türkiye’m, cinnetim” diye sözlerini değiştirip kendimizce rock’a çevirip söylüyoruz filan...
“Mahalledeki uzun saçlı abilerden” edindiğimiz albümler tek rehberimiz; dinlediğimiz her şarkıyı gitar solosunun kaç saniye sürdüğüne kadar ezbere biliyoruz ama ‘canlı müzik’ dinlemek o günün şartlarında imkânsıza yakın bir iş.
Sonra bir afiş görüyoruz. Spor ve Sergi Sarayı’nda (bugünkü Lütfi Kırdar) rock konseri. Harçlık avansları, anneye yalvarmalar filan konsere gidiyoruz.
İdeolojisiyle birlikte cehennemin dibini boylayasıca terör bu kez 41 can aldı, 239 yaralı bıraktı ardında “son resmi açıklamalar ışığında”...
Kararan, endişe ve umutsuzluğun açtığı yaralarla kan kaybeden milyonlarca ruhlarımızı saymıyorum bile...
Son 7 ayda sadece İstanbul’da 6 “büyük” terör saldırısı yaşandı ve ne yazık ki hepimizde bunun son olacağına dair hiçbir inanç kırıntısı bulunmuyor.
“Yılmayacağız, boyun eğmeyeceğiz, yenilmeyeceğiz, alışmayacağız bu karanlığa” deniyor ‘Ah!’lar ve ‘Of!’lar” eşliğinde...
Kimi zaman fotoğrafın orijinalinde olduğu gibi bayrağımız, kimi zaman Leonardo DiCaprio, kimi zaman “Game of Thrones”un John Snow’u, kimi zaman Reza Zarrab’ı enseleyen savcı Bharara belirdi o balkonda zaman içinde.
Defalarca neşe dolmamızı sağlayan o beyefendi, Balıkesir’in Dursunbey ilçesinden Salih Tahtalıoğlu nihayet bulundu.
Bulan kişi, bir süredir New York’ta yaşayan, mesleğe başladığı günlerde yanında olduğum ve kariyerini gururla izlediğim Elif Key oldu.
Elif, Habertürk’te yayınlanan “3 metrekare balkona dünyayı sığdırdık” başlıklı yazısı için allem etmiş kallem etmiş ve balkona bayrak asan adama ulaşmış.
Müzik dünyasının üretken dâhisi Damon Albarn’ın müzikal kolektifi Africa Express, aralarında Paul Weller, Rachid Taha, Seckou Keita, Tala, Bassekou
Kouyate, Eslam Jawaad gibi farklı türlerden yıldızlarla yola çıktı o gece, yarın da İstanbul’da olacaklar...
MUCİZELER ZİNCİRİ
Africa Express’in asıl yolcuları ise Suriyeli Müzisyenler Orkestrası.
Hemzemin geçitte bir uyarı veya bariyer bulunmadığı vurgulanıyordu. Olay yerine gelen Vali Murat Zorluoğlu yaşananları şöyle değerlendirmiş:
“Kaza sabah erken saatlerde meydana gelmiş. Serada çalışan işçileri taşıyan minibüs hemzemin geçitten geçerken, Tatvan-Ankara seferini yapan yolcu treni çarpıyor. Yaklaşık 400 metre sürüklemiş. Sizin de gördüğünüz gibi hiç istemediğimiz sonuçların ortaya çıkmasına sebep oldu. Gerekli çalışmalar yapılacak. Soruşturmalar başlatıldı. Elim bir kaza yaşadık.”
SICAK GELİŞME SOĞURKEN
Ölenlerin mevsimlik tarım işçisi olduklarını anlamak için büyük bir çaba göstermek gerekmiyor.