Kanat Atkaya

3 puan Muslera’ya

3 Ekim 2015
İLK 20 dakikası aslında güreşmeye niyeti olmayan iki pehlivanın sonsuza kadar sürecek peşrevini seyretmek gibiydi.

Başakşehir karşısında Rodriguez’in yerine cezasını tamamlayan Selçuk’u, Umut’un yerine Sinan’ı henüz form tutamayan Semih’in yerine de sakatlıktan dönen Chedjou’yu yerleştirerek bir heyecan dalgası yaratmayı ummuştu herhalde Hamza Hoca.

Moralsiz Galatasaray’ın bu değişikliklerle de ivme kazanmadığı net bir şekilde ortadaydı.

20’nci dakikadan sonra ufak da olsa hayat belirtisi göstermeye başladı sarı-kırmızı ekip.

Bir “butik atak”, birkaç pozisyonumsu, biraz yanlış vuruş seçimiyle de olsa varlığını hissettirdi en azından.

Yazının Devamını Oku

Sürüden ayrılanı sürü kapar

1 Ekim 2015

İNANILMASI güç, bünyelerimizi şoklardan şoklara sürükleyecek bir gelişme yaşandı sevgili okur bilmem farkında mısın?
Biri çıkıp özür diledi; evet evet aramızdan biri çıkıp özür diledi.
Olay yeşil sahalarda, daha doğrusu bir stadyumun soyunma odalarına yakın konumlandırılmış canlı röportaj alanında gerçekleşti.
Kasımpaşaspor ile Çaykur Rizespor takımları arasındaki maçı yöneten (bu arada hakikaten berbattı performansı) hakem Deniz Çoban sürpriz şekilde canlı yayına katıldı.
O esnada kendisiyle röportaj yapıldığı için orada bulunan Kasımpaşaspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay’dan başlayarak herkesten özür diledi. Hakem Çoban.
Kötü bir maç yönettiğini kabul etti, bağlı olduğu MHK’dan izin almadan ekrana çıktığı için duyduğu rahatsızlığı dile getirdi ve mesleğine devam edip etmeyeceğini gözden geçireceğini söyleyip yayından ayrıldı.
Şok şok şok!


Yazının Devamını Oku

'Vah' diyorum

1 Ekim 2015
G.SARAY çok şahane, iyi kalpli, cömert bir takım.

Bu hâlini dost ve kardeş Kazakistan’dan Astana’ya Devler Ligi’nde ilk puanını gönlünden kopartıp armağan ederek gösterdi. ‘Armağan etti’ derken, G.Saray’ın zorlu(!) deplasmanda golleri kendi kalesine atarak skora katkı yaptığını kast ettiğim düşünülmesin. Daha büyük, daha yüce bir katkıda bulundu G.Saray, Kazak futboluna... ‘Oynarsan, yürekten oynarsan üzülmezsin.’
2013’teki Juventus maçından beri Şampiyonlar Ligi’nde 3 puanı göremeyen, genetik kodlarına ihanet eden bir Avrupa serüveni yaşayan Galatasaray, belki de en acıklı duruma bu maçta düştü. Sahada mesai sonunu bekleyen, ruhu kim bilir nereye kaybolmuş bir ekip vardı.


FUTBOL DERSİ...


BİLAL’in güzel golü, G.Saray’ın bu berbat oyundan, berbat plan ve ruhsuz hâlinden hareketle maçı kazanabileceğini düşündürttü. Bunu düşünen herhalde sadece Hamza Hoca ve talebeleriydi. Maçı başka noktalardan seyreden herkes, kolay rakibini kıracak üstünlüğü sağlayamayan zavallı bir takım gördü.
Sanki, “Baskın basanındır” diyerek, Devler Ligi’nin belki de en kolay fikstüründen sıyrılabileceğini düşündü Galatasaray... Ama futbolu kitlelere sevdiren ve sanırım şu anda Astana’nın popülaritesini katlayan da Galatasaray’ın bu akla ve futbola sığmayacak mantığı oldu...

Yazının Devamını Oku

Dağılabilirsin 25’inci dönem

29 Eylül 2015
PERŞEMBE günü toplanıyorlar.

25’inci dönem milletvekillerinden bahsediyorum; 7 Haziran’da seçip Ankara’ya yolladıklarımızdan...
Gönüllü bir toplanma da değil bu.
“Anayasa’nın 93’üncü maddesinde düzenlenen ‘Toplanma ve tatil’ başlıklı, ‘TBMM, her yıl Ekim ayının ilk günü kendiliğinden toplanır’ hükmü uyarınca” toplanıyorlar.
Toplantı başlığından da anlaşılacağı üzere “toplanmak” ve “tatile” çıkmak için dağılıyorlar.
“Tatil” lafın gelişi tabii...
Aday olan köyüne/bölgesine çalışmaya gidecek, hem vekilliği hem adaylığı kaybedenler de kahır etmek üzere köşelerine çekilecek herhalde ne bileyim.
Hem tatilden bol ne yaptı ki bu garibim 25’inci dönem vekilleri?

Yazının Devamını Oku

Alışın

26 Eylül 2015
G.SARAY yaşadığı çalkantılı sürece, sakat ve cezalı oyuncularla iyice ortaya çıkan kadro darlığı meselesine rağmen iki önemli maç kazandı peş peşe.

Bu stresli dönemde gelen iki galibiyeti yüceltmeyi fazla iyimser bulanlar çıkabilir, hatta galiba ben de onlara katılırım.

Ama kötümserlik de içinde bulunulan durumda bizi bir yere götürmez, gerçeklerle yüzleşmek lazım.

Ne gibi gerçekler?

Mesela “Drogba’lı takım” yok artık, yeni bir takım var sahada.

Yazının Devamını Oku

Parmaklar yukarıyı, karanlığı gösteriyor

26 Eylül 2015
ŞEYH Edebali’nin meşhur nasihatini tekrarlamayı siyasi liderler pek sever:

“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın...”

Davutoğlu da selefi Erdoğan kadar sık olmasa da uygun gördükçe serpiştiriyor konuşmalarına.

Sadece onlar mı?

Kılıçdaroğlu da seviyor, Demirel ve Özal da severdi; biri çıkıp kullanmayan liderleri sıralasa daha kolay olur.

Yazının Devamını Oku

Dünyanın ilk dabıl briketburger meydanı

23 Eylül 2015

SALI sabahı füniküler marifetiyle çıktığım Taksim’de, metro çıkışından AKM’ye uzanan alandaki manzara bir “iri parke taşlarına saygı anıtı” görüntüsündeydi.
Blok blok getirilen ve bir önceki düzenlemede dökülmüş olan beton zemin üzerine dizilen taşların oluşturduğu betonarme bir ova...
“12 Eylül’ün heyula üstgeçitleri”nden beri daha çirkin bir şehir uygulaması görmemiştim.
Taksim Meydanı’nın böyle kalmayacağını biliyorum.
Planları gördüm, gelişmeleri takip ediyorum, demeçleri, tanıtım yazılarını okudum.
Meydanın % 3.5’ine denk gelen bir alanda (3 bin 500 metrekare) “aromatik bitki bahçesi” yapılacağını biliyorum, oturma gruplarını, “süs havuzları”nı ve “dikilecek” ağaçları elbette merakla bekliyorum!


Yazının Devamını Oku

Kullanışlı sahaf kılavuzu

22 Eylül 2015

UZUN bayram tatilini benim gibi İstanbul’da idrak edecek olanlara, hoşlarına gideceğini düşündüğüm bir önerim var.
9’uncu Beyoğlu Sahaf Festivali geçtiğimiz günlerde Tepebaşı’nda başladı, 11 Ekim’e kadar da açık olacak ama bu tatil tam bir fırsattır.
Festivale ve sahaf arkadaşlara fazla uzak olmayan bir kitapsever olarak, belki işe yarar umuduyla birtakım tüyolar paylaşabilirim sizinle.


*


ISINMA TURU MÜHİM: Biraz alışveriş dergisi sloganı gibi olacak fakat iki ısınma turu atmadan karar vermeyin.

Yazının Devamını Oku